Gün batıyor, karanlık çöküyor ve sonra nedense semâ pembeleşiyor. Güneşten mi alıyor o rengi atmosfer? Ciğerimize dolan havanın kaynağı mı bu baktığımız? Yanmışsa kükürtlü bir koku sarmalı ruhumuzu. Toz pembe ama zehirli. Azot döngüsüdür, küresel ısınmadır, toplumsal gerçekliktir parça parça beyin kıvrımlarım. Belki basit bir cümle ile çözülecek vakalara böyle sorular sormaktan neticeye yürümekte güçlük çekiyoruz. Sormasak? Onlar da sormuyor. Sormazsak unuturuz. Sorarak hatırlayan, hatırlatan, arayan, kaçan, çoğuna göre zehirler saçan garip varlığımız. Siyah çaydan kızıl bir renk sarıyor, kum ve külden ibaret cam bardağı. Ya her şey kızıla çalıyor, ya da belki gözlerim kanlandı okumaktan. Ne kadar sıkı kapatılırsa kapatılsın, rüzgarın ıslıklar çaldığı pencereler gibi göğüs kafesim. Şarkılar, türküler üretiyor notasız seslerden. Gün ağarıyor, gök turuncudan beyaza dönüyor. Ve ardından gri. Sonsuz bir grilik.
قلعه الموت tarafından gönderilen en iyi iletiler
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Bir şeyler yanlış gidiyordu. İlk sorun bu idi. İlk soru Neden? oldu. O günden sonra bir daha, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Enbiya emanetleri kanla kirlendi. Muteber sayılanlar can aldı ve o zaman bir anda doğrucu oldu herkes. Ancak yanlış halen devam etmekteydi. Ahlâkını yitiren bir toplum, tam ortasından bir kılıç bölmüşçesine iki yüzü olan bir coğrafya. Bir yüzü batıya bakıyor, bir yüzü doğuya. Halbuki maden Anadolu'da. Cevher Mezopotamya'da, Şattülarap'ta. İnsanın var olduğu ilk günden beri, burası Dünya'nın merkezi. Ancak doğru seçilmesi gereken bir eş, iyi yetiştirilmesi gereken bir çocuk gibi. Rezil de edebilir, vezir de. Bugün rezaletin ayyuka çıktığı toprakları yarın berekete verecek bir dua'm var. Eşlik et bana. Hak'ka giden yolda, zamanın ötesinde bir kader. 27 Saniye'm var. Bir gün, hissi olan bu ömür bittiğinde, kelebekler çıkacak kozalarımızdan ve Hak'ka kanatlanacağız.
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Gû şem’ meyârîd der in cem’ ki imşeb
Der meclis-i mâ mâh-i ruh-i dûst temâm est
Der mezheb-i mâ bâde helâl est velîken
Bîrûy-i tu ey serv-i gulendâm herâm est.Hâfız-ı Şirâzî
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Ben sordum, içimdeki yanıtladı.
Ben;
"Fısıltılarım yeni ben'ler ortaya çıkarmak için. Bencilce. Acımasız, gaddarca. Kendi lanetimi bulaştırmak için sırf. Ortak etmek için işlediğim doğmak suçuna. Yalnız ölmemek için belki de, kim bilir? Benden zeki değiller, benden cesur, benden iyi oyuncu değiller. O yüzden ben bu oyunu kendi başıma kurmuş oynayabilecekken neden bu arayış? Onların ihtiyacı var bana kandırmacasına sığınmak niye?" dedim.O ise;
"Lanetlisin sen. o şaire de sırtını döndün, koca vezire de büyüklendin. Çünkü öfkeyi en iyi yenen sendin. Hep bir fikrin vardı, bir planın. Onların ihtiyacı olduğundan değil, sığındığın yalnızlıktan bir süre daha uzak kalabilmek için. Mukadderatın bu. Kimseyi katma kavgana. Kullanma. Sen, başaracaksın Hak izni ile bu kavgayı. Azad et onları. Bu hâl sana yapışmadan, yakışmasa da yap." dedi. -
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Senin düşlerini düşlemeye dâhi cüreti olmayan onlarcası, binlercesi, milyonlarcası, elinde bir taş ile beyninde faaliyette olan nöronları, dendritleri nişan alıp vurmaya çalışırlar. Tek farkın bir hayalin olmasıdır. Bu onlar için yeterli sebeptir. Sen herkes gibi bir pamuk tarlasınca uzaktan izlenesi beyazlıkta doğdun. Sonra pamukların yolundu, beylere, beyzadelere rahat yataklar için malzeme edildi ve sen kararmaya başladın. Onlar gibi düşünmeye çalıştığın gün ilk damla kan damladı içine. Onlara benzeyişindeki ilk imza idi bu. Onlar gibi düşündükçe onlara benzemeye başladın. Aynada baktığın yüz, taktığın maske, katılaşan mizacın. Evet sen artık onlar gibisin. Hayatta kalmak için avlanmayı öğrendin. Mızrak yaptın, ok yaptın, tuzak kurdun. Peki ya öldürmekten daha güzeli ölmekse? Küçük tuzaklarla hayatta kalmayı seçtin. Oyunlar kurdun ve yaşadın. Ya daha güzeli onlara benzemeden ölmeyi göze almaksa?
Pamuk tarlasıydın, kan serptiler göğüne. O göğü daha yakından temizlemek için kartal yuvana çık. Herkesten uzak, yalnız, münzevi, bir hayal halesi içinde düşünmeye çekil. Temizleyemezsen şayet bırak kendini şahrudun serin suyuna. Ufukta seni bekleyen düşlerine doğru at kulacını. Güneşe dokunduğun her yer Şatt'ül-Arab'dır. Ruhundaki kuraklık, yüreğinde berekete dönüşür, kim bilir?
قلعه الموت tarafından gönderilen son iletiler
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Bir şeyler yanlış gidiyordu. İlk sorun bu idi. İlk soru Neden? oldu. O günden sonra bir daha, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Enbiya emanetleri kanla kirlendi. Muteber sayılanlar can aldı ve o zaman bir anda doğrucu oldu herkes. Ancak yanlış halen devam etmekteydi. Ahlâkını yitiren bir toplum, tam ortasından bir kılıç bölmüşçesine iki yüzü olan bir coğrafya. Bir yüzü batıya bakıyor, bir yüzü doğuya. Halbuki maden Anadolu'da. Cevher Mezopotamya'da, Şattülarap'ta. İnsanın var olduğu ilk günden beri, burası Dünya'nın merkezi. Ancak doğru seçilmesi gereken bir eş, iyi yetiştirilmesi gereken bir çocuk gibi. Rezil de edebilir, vezir de. Bugün rezaletin ayyuka çıktığı toprakları yarın berekete verecek bir dua'm var. Eşlik et bana. Hak'ka giden yolda, zamanın ötesinde bir kader. 27 Saniye'm var. Bir gün, hissi olan bu ömür bittiğinde, kelebekler çıkacak kozalarımızdan ve Hak'ka kanatlanacağız.
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Eger ez perde burûn şud dil-i men, ayb mekun
Şukr-i îzed ki ne der perde-i pindâr bemând...
Der an mekâm ki şeyl-i hevâdis ez çep u râst
Çonan resed ki ez mîyan kirân gîredÇı gam buved be heme hâl kûh-i sâbit râ
Ki movchâ-yi çonan kulzum-i girân gîred?Egerçi hasm-i tu gustâh mîreved hâlî
Tu şâd bâş ki gustâhiyeş çonan gîredHafız.
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Gû şem’ meyârîd der in cem’ ki imşeb
Der meclis-i mâ mâh-i ruh-i dûst temâm est
Der mezheb-i mâ bâde helâl est velîken
Bîrûy-i tu ey serv-i gulendâm herâm est.Hâfız-ı Şirâzî
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Senin düşlerini düşlemeye dâhi cüreti olmayan onlarcası, binlercesi, milyonlarcası, elinde bir taş ile beyninde faaliyette olan nöronları, dendritleri nişan alıp vurmaya çalışırlar. Tek farkın bir hayalin olmasıdır. Bu onlar için yeterli sebeptir. Sen herkes gibi bir pamuk tarlasınca uzaktan izlenesi beyazlıkta doğdun. Sonra pamukların yolundu, beylere, beyzadelere rahat yataklar için malzeme edildi ve sen kararmaya başladın. Onlar gibi düşünmeye çalıştığın gün ilk damla kan damladı içine. Onlara benzeyişindeki ilk imza idi bu. Onlar gibi düşündükçe onlara benzemeye başladın. Aynada baktığın yüz, taktığın maske, katılaşan mizacın. Evet sen artık onlar gibisin. Hayatta kalmak için avlanmayı öğrendin. Mızrak yaptın, ok yaptın, tuzak kurdun. Peki ya öldürmekten daha güzeli ölmekse? Küçük tuzaklarla hayatta kalmayı seçtin. Oyunlar kurdun ve yaşadın. Ya daha güzeli onlara benzemeden ölmeyi göze almaksa?
Pamuk tarlasıydın, kan serptiler göğüne. O göğü daha yakından temizlemek için kartal yuvana çık. Herkesten uzak, yalnız, münzevi, bir hayal halesi içinde düşünmeye çekil. Temizleyemezsen şayet bırak kendini şahrudun serin suyuna. Ufukta seni bekleyen düşlerine doğru at kulacını. Güneşe dokunduğun her yer Şatt'ül-Arab'dır. Ruhundaki kuraklık, yüreğinde berekete dönüşür, kim bilir? -
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Ben sordum, içimdeki yanıtladı.
Ben;
"Fısıltılarım yeni ben'ler ortaya çıkarmak için. Bencilce. Acımasız, gaddarca. Kendi lanetimi bulaştırmak için sırf. Ortak etmek için işlediğim doğmak suçuna. Yalnız ölmemek için belki de, kim bilir? Benden zeki değiller, benden cesur, benden iyi oyuncu değiller. O yüzden ben bu oyunu kendi başıma kurmuş oynayabilecekken neden bu arayış? Onların ihtiyacı var bana kandırmacasına sığınmak niye?" dedim.O ise;
"Lanetlisin sen. o şaire de sırtını döndün, koca vezire de büyüklendin. Çünkü öfkeyi en iyi yenen sendin. Hep bir fikrin vardı, bir planın. Onların ihtiyacı olduğundan değil, sığındığın yalnızlıktan bir süre daha uzak kalabilmek için. Mukadderatın bu. Kimseyi katma kavgana. Kullanma. Sen, başaracaksın Hak izni ile bu kavgayı. Azad et onları. Bu hâl sana yapışmadan, yakışmasa da yap." dedi. -
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Gün batıyor, karanlık çöküyor ve sonra nedense semâ pembeleşiyor. Güneşten mi alıyor o rengi atmosfer? Ciğerimize dolan havanın kaynağı mı bu baktığımız? Yanmışsa kükürtlü bir koku sarmalı ruhumuzu. Toz pembe ama zehirli. Azot döngüsüdür, küresel ısınmadır, toplumsal gerçekliktir parça parça beyin kıvrımlarım. Belki basit bir cümle ile çözülecek vakalara böyle sorular sormaktan neticeye yürümekte güçlük çekiyoruz. Sormasak? Onlar da sormuyor. Sormazsak unuturuz. Sorarak hatırlayan, hatırlatan, arayan, kaçan, çoğuna göre zehirler saçan garip varlığımız. Siyah çaydan kızıl bir renk sarıyor, kum ve külden ibaret cam bardağı. Ya her şey kızıla çalıyor, ya da belki gözlerim kanlandı okumaktan. Ne kadar sıkı kapatılırsa kapatılsın, rüzgarın ıslıklar çaldığı pencereler gibi göğüs kafesim. Şarkılar, türküler üretiyor notasız seslerden. Gün ağarıyor, gök turuncudan beyaza dönüyor. Ve ardından gri. Sonsuz bir grilik.