Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
@1903bjk
"Varlık , yoktur ; oluş vardır" veya "Varlık,oluştur" (Herakleitos) -
umarım gün gelir elinizin tersiyle itelediklerinizi,aynı ellerle yalvararak ararsınız !! AMİN
-
Kalbim ağrıyorsa da kardeşim
Gönlüm bulanıyorsa
Tedirginsem kuşkuluysam
Kalın kitapların yazdığına bakarsan acaip suçluysam
Havada ihanet dışarıda sıcak
Duvarda yazılar
Kalbimizde acılar varsa da
Bizim de yaşadığımız hayattır kardeşimİbrahim Sadri
-
“Circumstance does not make the man; it reveals him to himself.”
bu sözü okuyunca sinirim bozuluyo çünkü doğru
-
@hussle aslında tam olarak doğru değil çünkü çevresel şartlar bir insanı tamamıyla değiştirebilir ve bence içinde varmış zaten diyip geçmek doğru değil.
-
@burcuburcu ben yukarıdaki sözün doğru olduğunu düşünüyorum. Çevresel koşullar ya da hayat koşulları vs insanı etkileyebilir ama insanın bu koşullara direnme , karşı koyma iradesi ve bilinci vardır. Eğer senin bakış açınla yaklaşırsak birçok suçlu cezasız kalır, derler ki çevresel koşullar beni suç işlemeye itti, Bir dolandırıcı çıkar der ki, benim çocukluğum yoksulluk içinde geçti, bunun acısını da işte böyle çıkardım der vs vs. Bütün kötülüklerin bilinçli ve isteyerek yapıldığını düşünüyorum. Bu yüzden çevresel koşullar çok da belirleyici bir etken değil, gerçi ben burada olaya sadece tek bir yönden değindim, belki sen başka bir yönden bakmışsındır.
-
@accosator ben yukardaki sözden çevresel etki senin içinde bir kötülük varsa bunu çıkarabilir anladım ama çevresel etkinin şiddetine bağlı sonuçta.
-
@burcuburcu @accosator biraz farklı yorumlamışsınız. örnekle açıklayayım gerçi assocator un dediği gibi yüz binlerce örnekle acıklanabılır ama
diyelim ki bir şey için uğraşıyorsun, ama olasılıklar sürekli sana karşı çalışıyor
örnegin burdaki herkesin amacı gibi işe girmek olsun, sınavlara girip çıkıyorsun
görüşmelere gidiyorsun ama sonuç yok. sınavların birinde odaklanamadıgın için çözemedin öbüründe başarılı oldun ama mülakatta elendin diğer başvurulara dönüş olmuyor.haliyle insanlar sana soracak niye hala işsizsin ne olacak böyle diye. sende diyeceksin ki zamanı yetiştiremedim,zaten çok kişi çağırmışlardı sınava, laf olsun diye sınav yaptılar kimi alacakları belliydi, mülakattaki beyinsiz herifin yüzünden böyle oldu,özellikle kızları aldılar benle alakası yok, italyanca bilmediğim için olmadı...bu böyle uzar gider ama içinden bilirsin ki sorun sende.
e haliyle bir süre sonra bıkkınlık gelecek ve vazgeçeceksin.başarısızlığa gönüllü olmak zor.sonra diyelim ki bu adam araştırmayı bıraktı, ilan kovalamayı, kendini geliştirmeyi bıraktı. avmlerde boş boş geziyor, nette ıvır zıvır okuyor-her gün pc oyunları vs dizi film izliyor akşamları bi kaç bira içip kendince gün dolduruyor.
şimdi bu tanımladığım karakter yukardaki koşulların mı bir ürünüaslında koşullar onu şu an içinde bulunduğu kişi yapmadı,
sadece ona, gerçekte kim olduğunu gösterdi.Evet diğerlerine söyleyecek bir şeyler bulabilirsin ama burda üzücü olan "ona"göstermesi, .çünkü paralel evrende aynı koşullardaki kendisi belki farklı tepkiler verirdi.
özetle koşullar birini olduğu kişi yapmaz, sadece sana gerçekte kim oldugunu gösterirlerveya çok başarılı birini düşün, çocukluktan yetişkinliğe koşullarınız aynı olsaydı sence o kişi olabilir miydin.
ne arabesk konuştum ya ve bi cümle için üsenmeden komp. yazdım resmen
-
@hussle Hayır kendini sakın suçlama, sen yetersiz olduğun için elenmedin, bir gün mutlaka kazanacaksın, kazananlar senden daha iyi değildi, AVM lerde boş boş gezme lütfen birayı fazla kaçırma tamam mı, pes etme,Burcu da ben de sen de çok güzel yorumladık bu cümleyi, kız Burcu çok konuşma ders çalış, hepinizi seviyorum, hadi görüşürüz.
-
Şu geniş dünyaya sığmayan gönül
Şimdi bir odaya kapandı kaldı
...
Aşık Veysel Şatıroğlu -
ben zaten bi arkadaşı örnek vermiş.. yınede teşekkür
-
...
Yine bir güz büyümekte kanında gölgelerin
O üzünç orduları tarlalar çiğnemekte.
Bak, ölüm gözü kıskanıyor
Mevsimi aşka çağıran kuşların nerde senin?
Güze el değdirmeyen ellerin nerde?İsmet Özel
-
@hussle :):):):) arkadaşına böyle de o zaman :):)
-
sevmek aşık olmak ,onunla birlikteyken bir bütün olmak degil; o yokken ; yarım kalabilmektir( anlayana)
-
“Hızla bir yere yetişmek için giderken birisi size tebessüm edemeyecek kadar yorgunsa, ona tebessüm ediniz. Çünkü gülümsemeye en çok muhtaç olan kişi, başkalarına verecek tebessümü olmayan kimsedir.”
Dale Carnegie
-
. . . . . . . .
-
"Neresindeydik acaba yaşamın?
Sonsuz bildiğimiz zamanın
Kim bilir hangi kıyısındaydık?
Baştan uca dönerken dünya
Kimimiz yakılmış bir ağıtken
Kimimiz sevinç türküsüydük
Umut dolu yaşamlarımızda ." -
Günaydın forumumuz
-
...
Oysa kısacık bir merhaba der iken, uzun uzun veda eder insan düşünmeden, neden? Merhaba derken süreceğini sanır merhaba dedikten sonra bitmeyecek gibi muhabbetin. Çayın soğumasını önemsemez mesela, tazelenir diye düşünür. Belki de düşünmez, belki de sadece kendisini düşünür, bilinmez. Karşılarken gösterdiği ihtimamı, uğurlarken sergilemez. Gülen yüzlerle hızlıca açılan kapılar, yüreğinden içre akan bir nehir gibi ağır ağır kapanır. Su dökmez kimisi ardından, gelmeyeceğini biliyorsa gidenin. Öyle bir kerede tüketmek istemez belki fırtına ardı yağmurlarla yüreğinin tavan arasına damdan damla damla biriktirdiklerini. Merhaba bitiverir de bir soluk üç hecede, vedalar tükenmek bilmez. Uzun sarılışlar, karışan mutluluk dilekleri, nazik temenniler sıralanır ardı ardına. Hiç gelmeyecek gemilerin sirenleri sanki bir deprem ikazı gibi kafatasının bir yanından diğer yanına çarpar durur insanın. Çarpar, sarsar ama susmaz. Kampananın ipi boynuna dolanır, boğazını sarar -o an- başlamış hasrettir o. Çeker ipini ama vurmaz altındaki iskemleye. Çünkü sevmek bir ân'a tâbidir. veda bir ömre sığmaz. Veda bir ân'ın içine gizlenir, sevmek için ömür kâfi gelmez. Dolaşır ayağına dönüp ardını gidenin örümcek ağı sorular. Yırtmadan geçse ağları ve ürkütmese güvercinleri sanki gizlenebilecek içinde bir mağaraya. Bıraktığı izler, izlemeyecek koşar adım ardından. Her göğe çıktığını sandığında, mezara girdiğini bilmeyecek.
-Vedalar onmaz yaralara düçar ruhların saatinin takılıp kaldığı yer.
Akrep ile yelkovanın bir daha buluşmayacak kadar uzak olduğu bir dem,
dokuz - çeyrek belki, belki bir karanlık 12'yi yarım saat geçen bir geceden. -Nefesini kesen oksijen miydi yoksa yüreğine dolan toprak mı sormayacak artık. Toprakça ufalanmayacak her gün, kırılarak tükenmeyecek. Bir solukta söylediği Merhaba,bin yıl sürecek hasretine gebe imiş insanın. Çatlamış diyarının topraklarına kıtlık düşüyor, bitmeyen vedaların dinmeyen rüzgarı ile kavruluyor ağaçları, kuruyor coğrafyası. Tükenmeden muhabbetin nesli ve terketmeden umut kurumuş dere yataklarını, düş mavi günlerin yerini almadan altı ömür sürecek karanlık, bi es, bi gürle, ilk damlası gözlerine düşsün varsın olsun; yağ artık...
https://www.youtube.com/watch?v=3VBEy61AMkQ
...
-
“Hırsız girmiş evler gibiydim..
Kapı açık kalmış, bütün odalara kış soğuğu sızmış. Yerlerde bir yabancının ayak izleri, insanın içini ürperten. Darmadağın her yan. Ev benim evim olmaktan çıkmış. Emniyet duygum yerle yeksan.
İnsan kendinden gidebilir mi? Ne kadar uzağa gidebilir fazla? Kendinden daha emniyetli bir yer var mıdır? Satmaya kalksam evi, kim alır benim mutsuzluğumu? Kalıp kırklasam her yanı arap sabunlarıyla.. dip köşe, kör kasa, topal pencere, sağır duvar. Ev eksikli bir yer midir böyle? Mimarında mıdır kabahat?
Hırsızın hiç mi yoktur?”Prens Prensesi Sevmedi / Filiz Aygündüz