Hâkimlik mi cumhuriyet savcılığı mı?
-
Arkadaşlar merhaba.Hakimlik mulakatlarınin gerçekleştirildiği şu günlerde fikirlerinizi paylasirsaniz gerek şu an mülakata girenler açısından gerekse de sınava hazırlanmaya devam edenler açısından aydınlatıcı olur diye düşünmekteyim.Bircok hakim savcı,adaylık sürecinde olan, avukatlık yapan,yakın çevresinde bu mesleği icra etmekte olan forum üyemiz var.Sebepleriyle birlikte tercihinizi belirtirseniz çok sevinirim.Netice itibariyle her bakış açısı bir zenginliktir.Bir işe başlamadan önce insanın aklında olanla işin içine girince karşılaşılan tablo daha farklı olabiliyor.Tecrubelerinizden ve bakış açılarınızdan faydalanabilirsek ne mutlu bizlere...Tercihiniz hakimlik mi olur cumhuriyet savcılığı mı olur?
-
@harveyspecter hocam düşünme, kafayı yorma ve karar verme gibi yönleri olduğu için çoğu kişi hakimlikten kaçıyor ve cumhuriyet savcılığı seçiyor. Tabi savcılık seçecekseniz dezavantajları mevcut gece nöbeti gibi bir göreviniz var, otopsi, olay yeri vs derken baya baya sahaya inmeniz gerekiyor.
Hakimlikte ise okuma ve karar verme gibi tamamına yakını masabaşı ama kafa yoran işleriniz var. Bir süre sonra sanırım ikisine de alışılır. Kişisel görüşüm ben hakimlik seçerdim. -
@evandro Görüşünüzü çok güzel sebeplendirmissiniz.Tesekkur ederim:)Bazen insanlar kendileri için zorlu kararlar verirlerken etraflarından duyacakları bir kelime dahi o seçimi yapmalarını kolaylaştırıp,akıllarındaki soru işaretini gidermeye yetiyor.İnşallah diğer arkadaşlarımızdan da bu şekilde bilgilendirici yorumlar alırız...
-
Her ikisi de çok yorucu meslekler. Ben üniversite yıllarımda savcı olmak isterdim ancak gördüm ki mevzu her meselede olduğu gibi düşünüldüğü gibi olmuyor. Yine de hakimlik yerine savcı olmak daha keyifli olur diye düşünüyorum. Tek ve büyük sıkıntı meslekteki otopsi, ölü, yaralama vs. gibi olaylarda olayın içerisinde yer alıyor olmak. İnsanın içini ürpertecek durumlarla karşılaşmak.
-
Birbirinden değerli yorumlar gelmeye başlamışken ben de bugüne kadar bu soruya dair aldığım yorumlar ve yine kendimde oluşmuş olan izlenimlere dair birtakım paylaşımlarda bulunmak isterim.Aklında bu konuya dair soru işareti olan bir kimseye ufacık bir hususta dahi yardımcı olabilirsem ne mutlu bana...Malumunuz yargının birbirinden ayrı düşünülemeyecek 3 saç ayağından ikisi bu meslek.O yüzden değer açısından ikisi arasında bir fark olduğunu düşünmüyorum.Ne savcının iddianemesi önüne gelmeden hakim karar verebilir ne de hakim kararı olmadan savcının iddianemesi uygulama alanı bulabilir.Gözlemlediğim kadarıyla amiyane tabiriyle adliyelerde hakimler kral,şehirde adliye dışında kalan yerlerde ise savcılar kral.Belki de bu duruma sebebiyet veren şey hakimler önüne gelen dosyalara karar veriyorken,savcıların toplumda meydana gelen olumsuz hususları yargılamaya dahil ediyor oluşu.Daha açık konuşmak gerekiyorsa topumdaki bir vatandaşta hakim bana ne yapabilir ki,dosyam önüne giderse ancak benim hayatımı etkiler ama savcı öyle mi senden şüphelendim derse al başına belayı temalı bir miktar korkuyla karışık saygı duyma hali de sanırım bu durumda etkili.Ee tabi vatandaşın dosyası o hakimin önüne giderse durum tabi çok daha farklı bir al alıyor.Yine birçok yargı mensubuyla yapmış olduğum konuşmalardan birkaç hususu da belirtmek isterim.Birçok hakim savcılık daha rahat onlar iddianemeyi yazıyor işin zor kısmı bize kalıyor diyor.Yine birçok savcı da asıl hakimler daha rahat haftada iki gün duruşma yapıyorlar gerisinde odalarında serbestler asıl işi biz yapıyoruz onlar gecenin 3ünde sıcacık yataklarından gelen bir telefonla çıkmıyorlar diyorlar.Ancak yaptığım gözleme dayanırsam hakimlerin çoğunun yine hakimliği savcıların da yine daha ağılıkta olan kısmının hakimliği önerdiğini de belirtmek isterim.Bunların haricinde iki mesleğin de aşkla yapılması gerektiğine kanaat getirdim.İki meslek de ancak tutkuyla yapıldığı takdirde yeni bir güne uyanınca içte acaba bugün nelerle karşılaşacağız heyecanı oluşturabilir.Aksi takdirde hakimler için önlerinde yığılı bir ton birbirinin benzeri dosya olacak okuyup karara bağlaması gerektiği,savcı için de yine ne oldu kim kime ne yaptı angaryası olur.Daha farklı birkaç husus daha var tercih yapılırken dikkate alınması gerekli diye düşündüğüm.Hakimlikte biliyorsunuz bir hukuk mahkemesinde görevliyken 7 yıl sonra ceza mahkemesine 5yıl sonra ticaret makemesine ya da 2 yıl sonra icra makemesine atanabilirsiniz.Bu önemli bir husus zannımca.Yine aynı şekilde savcılıkta da başsavcıyla olan ilişki durumu var.Savcılar belki resmi olarak böyle bir durum olmasa da içlerinde başsavcıya bir miktar hiyerarşik olarak bağlı olduklarını belirtiyorlar.Bir nevi baskı hissedebiliyorlarmış.Bir bakmışsınız soruşturmanız elinizden alınmış gibi düşünün.Hakimlik bir miktar daha bağımsız gibi duruyor.Farkındaysanız bir miktar dedim sadece...Ayrıca daha çok yönetmeyi,idare etmeyi,emir vermeyi seven yapıda olan insanların savcılıkta daha mutlu oldukları yorumunu çokça duydum.Yine daha sakin güç,düzenli,zırt pırt telefonum çalmasın yapısında olan insanların da hakimlikte daha mutlu olduğu yorumunu çokça duydum.Aslında biraz da mealen gençlikte savcılık iyi oluyor da başsavcı olmazsan biraz işler değişiyor,bir yaştan sonra hakimlik daha iyi oluyor gibi bir durum var benim gözlemlerimde.Avukatlığa geçmeyi düşünenler için de hakimlik birikiminin bilgi açısından savcılık birikiminin de çevre açısından daha fazla avantaj getirdiğini duydum.Yine naçizane benim yorumumdur bu mesleklerde kibir hususuna dikkat etmek gerektiği.Bazı insanı emretme,idare etme hususları nefsiyle yoğun bir mücadeleye sokuyor bazı insanı ise karar verme,son noktayı koyma yetkisi.Bu da terciler yapılırken bir gözden geçirilmeli,insan günahıyla sevabıyla bir kalbini yoklamalı bence...Son söz olarak da bu sorunun cevabının kişinin kendi karekterinde bittiği açık.Ancak en zor soru da zannımca bu değil mi zaten?Ne zor iştir insanın kendini bilmesi...Sözlerime Yunus'un şu dizeleriyle son vermek isterim.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır?Okumaktan mana ne, kişi Hakkı bilmektir,
Çün okudun bilmezsin, ha bir kuru emektir.Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme,
Eri hak bilmez isen, abes yere yelmektir.Dört kitabın manası bellidir bir elifte,
Sen elifi bilmezsin, bu nice okumaktır?Yiğirmi dokuz hece, okursun uçtan uca,
Sen elif dersin hoca, manası ne demektir?Yunus der ki: Ey hoca, gerekse var bin Hacca,
Hepisinden iyice, bir gönüle girmektir. -
@harveyspecter güzel yazmış bir önceki arkadaşımız @evandro Allah razı olsun. Bende acizane bir iki husus ekleyeyim.
Allah nasip ederse kazanırsak hakim adayı direk olabilirken savcı adayı olmak için genelde talep çok olduğundan kura çekilmektedir. Nasip
Savcılar yüzde 99 ceza hukuku ile uğraşır, geri kalan yüzde 1'lik kısımda medeni hukuktaki mutlak butlan davası gibi hususlarla uğraşır. Savcı olmak isteyen birinin temel uğraşacağı husus Türk Ceza kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve diğer ceza mevzuatıdır.
Savcılar genelde ifade alma vb. ile şüpheli ile karşılaşsa da şüpheli ölümler vb. durumlarda sahaya giderler.
Savcılık soğukkanlılık gerektiren, sürekli suç olgusu ile uğraştığınız için bu alanları seven kişi olmanız gerekir. Kolluk amiri olarak polis ve jandarma ile sürekli irtibatta bulunmanız gereken, kolluk ile ortak operasyonlar düzenlersiniz. Otopsi, keşif vb. ile dışarda olursunuz. Tüm suç delillerini toplayıp iddianame hazırlar ve hakimden sanığın cezalandırılmasını talep edersiniz.Hakimlik de çok güzel meslektir.
Hakimlikte onlarca farklı çeşit mahkeme olup özellikle hukuk mahkemelerinde çalışıyorsanız çok geniş bir mevzuat ağında çalışmaktasınızdır. Hakimlerde keşif dışında çalışma yerleri mahkemelerdedir. Özellikle hakim olmak isteyen kardeşlerimizin okumayı araştırmayı çok sevmesi, bol sabırlı olması gerekir. Daha çok yazılı yargılama sürdüğü için okumanız araştırmanız gereken bir çok belge olacaktır ama adaletli hüküm vermenin mutluluğu elbette tarifsizdir.Stajer avukat olmam sebebiyle birçok hakim ve savcı tanıma fırsatım oldu. Her ikisi de çok sabır isteyen ama adalet dağıtınca masumun yüzündeki gülümsemeyi ve Allah razı olsun kelimesini duyunca dünyanın en Mesut insanı olduğunuz çok güzel meslekler. İş yükü çok fazla ama sonundaki adalet dağıtma işi çok ama çok büyük mutluluk kaynağı...
Ben Allah nasip eder kazanırsam savcılık seçeceğim temel sebebi de en sevdiğim alanın ceza hukuku olması ve bu alanda faydalı olacağımı düşünmemdir. Nasip
Mübarek beraat Kandilinde gelecek bir yıl içinde olacaklar yazılır. Allah'ım buradaki tüm kardeşlerime hayırlısı ile hakim veya savcı adaylığı nasıp etsin İnşAllah..
Kandiliniz mübarek olsun..
Dualar hepimiz için