Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
@Phoenix kucuk iskender seven birini gormek-ki en sevdigim siirini- beni mutlu etti.belki dunyanin en guzel sozlerini yazmiyor ama duygu aktarimi konusunda harika.
-
Bir organ nakli gibi sevmiştim seni;
Çürük gözlerine bağışlanan ellerim,
Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
Darmadağın kadınların,darmadağın ettiği erkekler gibi
Sevmiştim seni…
Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması,
Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması
Aslında işin açıkçası;
Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibiSevmiştim seni…
Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi,
Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
Ortalık yerde durup dururken
Sevmiştim seni…
Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı,
Mızraklar kırıldı,kalkanlar delindi,ganimetler paylaşıldı.
Kasaba meydanında birbirini dövmekten
Yorulan iki kovboy gibi,
Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle,
Kendisinden farklı,
Kendisinden ayrı,
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi,
Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi,
Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
Sevmiştim Seni… -
Niye bu kadar geç kaldın kadınım?
Bu yaşanmaz hayatı anlamlandırmak için neden bu kadar bekledin?
Bin yıl oldu, yüzün hala hatrımda
Adın her daim sol yanımda.
Kurumaya yüz tutmuş kalbim artık bir çocuk bahçesi
Sen bahçemin gülü
Bin yılın hasretini sunuyorum sana
Sadece ikimiz için doğacak Güneş'in şafağındaHarun Reşid Geçen
-
Tanri bütün kullara rizkini dagitirken
Kimi sirtüstü yatar kimi bosta gezerken
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdi ya nasip ne demektiO mahallede herkes gömlek giyerdi
Bizim Kul Ahmet bir gün bir ceket diktirdi - Diktirir yaMahalleye dert oldu Kul Ahmet‘in ceketi
Kul Ahmet erken kalkar haydi ya nasip derdi
Kimseler anlamazdi ya nasip ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komsuya dert oldu Kul Ahmet‘in ceketiMahalleli kahvede muhabbet pesindeyken
Leylekler lak lak edip peynir gemisi yüklerken
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kismet derdi
Kimseler anlamazdi ya kismet ne demektiHerkes gömlek giyedursun
Bizim Kul Ahmet ceketini birde astarla kapativerdi - Kaplatir yaMahalleye dert oldu Kul Ahmet‘in ceketi
Kul Ahmet erken yatar sabaha ya kismet derdi
Kimseler anlamazdi ya kismet ne demekti
Herkes gömlek giyerken Ahmet ceket giyerdi
Konu komsuya dert oldu kul ahmetin ceketiBir gün bir yoksul öldü üzüldü mahalleli
Ama bir kefen parasi bulamadi mahalleli
Kul ahmet dedi dedi yalan dünya cikardi ceketini
Örttü garibin üstüne kaldirdi cenazeyiSonunda herkes anladi ya nasip ya kismeti
Bizim kul Ahmet birden oluverdi Ahmet Bey
Ceketse Ahmet Bey‘in CeketiIbret-i alem oldu Ahmet Bey‘in Ceketi
Sonunda herkes anladi ya nasip ya kismeti
Ibret-i alem oldu Ahmet Bey‘in Ceketi
Megerse tüm keramet ceketteymis be Ahmet
Baris‘a sorar isen sen bu yolda devam et -
.
.
...
Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlenizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. Aç kalmayı dendim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım. Şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum.
.
.
.
.
""sürekli gitmek istemek de bir yerde hiçbir yerde olmak istemek değil mi?" -
Gülüşün, ılık bir bahar sabahıdır şimdi.
Mevsimlerin yok oluş nedenidir, parmak uçlarındaki sıcaklık.
Gel, güneşe bakıp yeni göz renkleri keşfedelim birbirimizde.
Bir bulutun peşine takılalım;mavi olalım,yok olalım./bir kadının kaleminde şiir olabilmekti, asıl mesele/
-
Valizimi hazırlamama yardım et
kollarından çekiyorlar saatin
kollarımdan çekiyorlar
bekçi elini düdüğüne götürüyor
yardım et
şimdi
şimdi çocukların üzerini açtığı vakitdir
parmak uçlarıma basarak
yandırmadan örtsem onları
uyku,hiçbir göze
çocuk gözüne yakıştığı kadar yakışmaz
uyku
bana da yakışırmı?
Valizimi hazırlamama yardım et
kelimeleri sol tarafa koy
söylenmemiş olanları,yürünmemiş yolların yanına
kollarını mavi gömleğimin boynuna
ayrı ayrı koy güneşli günlerle karlı günleri
karıştırma
Valizimi hazırlamama yardım et
sağ köşeye biblolarımı koy
tahtadan,camdan,tenekeden biblolarımı
harcamadığım demir paramı,deniz kabuklarımı
yolluk olarak bir elma,bir dilim portakal
bir hırka da koy belki üşürüm yolda
Valizimi hazırlamama yardım et
kollarından çekiyorlar nehrin
kollarımdan çekiyorlar
bekçi elini düdüğüne götürüyor
en üste koy şiirlerimi... -
Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak…
Ben senden başkasına kapı nasıl açılır bilmiyorum…- Cemal Süreya..
-
Kirpiklerinin kıyısında uyumak vardı;
Bulutlanan gözlerinde bir damla yağmur olmak,
Hüzün kokan avuç içlerine dokunmak.../yarım kalan şiirler/
-
geceye şiir gibi bi' söz bırakıyım; EKPE UDOH! .)
-
Bilseydim
Meydan mı verirdim bu ayrılığa?
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim dünyanın böyle karanlık,
Bilseydim bu kadar dar olduğunu.Dilimden sıçrayan bir kıvılcımın
Bilseydim bir anda kor olduğunu.
Bilseydim şu anki gönül acımın
Senin yokluğundan var oldugunu.Boyun mu bükmezdim sitem etmene,
Bilseydim sükutun kar oldugunu.
Sebep mi olurdum dargin gitmene,
Bilseydim küsünce sır oldugunu.Bilseydim yüzümün dört mevsimi güz,
İçimin ağlayan nar oldugunu.
Bilseydim odamın dört duvarı buz,
Sensiz yatagimin kar oldugunu.Fırsat mı tanırdım bu dargınlığa
Bilseydim bu kadar zor olduğunu.
Bilseydim zindandan daha karanlık,
Bilseydim hücreden dar olduğunu.... -
Bütün geçmişini,
geçmemişini,
neyin varsa,
neyin yoksa toplarsın.
hepsini küçük bir gece yarısı sessizliğine sığdırırsın…
sonra gittiğin her şehir,
bir başka kalabalık olur,
sen bir başka yalnız kalırsın.
en sevdiğin kitap değişir,
film değişir,
insanlar değişir.
yağmurda dinlediğin şarkı değişir,
ve o çok güvendiğin,
yalnızlığın bile değişir… -
Şuleriz ettin yine evvelce yanmış gönlümü
Mecruhi nev eyledin güya kapanmış gönlümü
Çeşminin bilmem nasıl teshir-i sihramisi var
Aşka mecbur etti sevdadan usanmış gönlümü.( yanmış gönlümü sen bir daha yaktın alevlendirdin
Gönlümün yarası kapanmış biliyordum sen onu tekrar yaraladın
Gözlerinin bilmem nasıl büyüleyici etkisi var
Aşka mecbur etti sevdadan usnamış gönlümü ) Tahir OLGUN -
Bir anlam gelse. Ne varsa alsa gitse
-
İçimden birden bir nefes geliyor, hiç habersiz
-
Baharı yaz uğruna tükettik
aşkı naz uğruna
ve papatyaları
seviyor sevmiyor uğruna
derken
ömrü tükettik bir hiç uğruna -
Boğazımda düğümsün!
yutkunsam gideceksin,
yutkunmasam...
ölürüm...! -
Buzun Ateş'e değdiği zaman
Terin toprağa
Gül'ün yaprağa
Işığın suya değdiği zaman
Dudaklarım gözlerinde
Aşkı içeceğim. -
"...kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana..."(İsmet Özel - Amentü)
-
Gülleri sarı severim, toprağı ıslak.
Türküleri yanık, şiirleri hoyrat !
Havayı nemsiz, çayı demsiz ..
Bir seni olduğun gibi,
bir seni her şeye rağmen..
Bir seni, hâlâ…