Sosyal Bilimciler Derneği
-
Arkadaşlar meclise çoğunluk olarak gitmek, talepleri sürekli olarak yetkili kişilere iletebilmek, mülakat süreçlerini azaltabilmek, her yıl açılması istenilen sınavları bizatihi dile getirmek, İİBF/SBF kontenjanlarının artmasına engel olmak, sosyal bilimciler için açılan kadroların 4001e geçmesinin önüne geçmek, PTT ve KYK mülakatlarında olanlara ses çıkarmak, Gümrükteki sözleşmeli alımına son vermek, GUY, MHUY, SGK gibi yerlerin EK 3600 telebini sürekli olarak dile getirmek, İstatistik mezunlarına iş alanı yaratmak ve genişletmek, İletişim mezunlarını sürece dahil etmek vs. gibi bir çok şeyin siyasi ve bürokratik kesime iletilmesini sağlamak ancak dernek eliyle yapılacak işler. Bu konuda görüşleriniz neler? Merak ediyor ve konuşmak istiyoruz.
-
@antimülakat hocam mantikli bir yontem sendikalar daha populist hareket ediyor malesef, bu anlamda etkili bir dernek elbetteki faydali olacaktir diye dusunuyorum. Kamuda talepte bulunmadikca kendiliginden taraflarin isteklerinin karsilanmasi pek olasi degil, bir cok alanda faaliyet gosterilmesi, burokrasi buna engel. Bu sebeple makul talepleri iyi zamanlamayla takdim etmek belki kisa vadede olmasa da uzun vadede farkindalik yaratacaktir. Bu konudaki olumlu adimlar sendikalari da harekete gecirecektir.
-
@antimülakat dernekler kanalıyla bir çok sıkıntımız anlatılabilir ama fazla sonuç alacağımızı düşünmüyorum. Anlatan derneklerde var ama nüfusları az oldukları için o kadar da umursanmıyor bence. Eğitimcilerin dernekleri ve sendikaları çok daha büyük şuan sadece MEB de çalışan 1milyona yakın öğretmen var ve bir okadarda emekli vardır diye düşünüyorum onların bulundukları taleplerle bizim kurduğumuz derneklerin taleplerinin dikkate alınma oranının siyasiler ve bürokratlar açısından aynı olacağını sanmıyorum. Etkili olabilmek için çok büyük bir yapılanma ve katılım lazımki twitterda 500+ kişi twit atınca güzel katılım oldu diyoruz okadar kişiyi toplayabilmekte zor açıkcası.
-
Konuştuktan sonra ciddi adımlar atılması dileğiyle
-
Hocam her büyük yangının başlangıcı küçük bir kıvılcımdır. Hiçbir STK başlangıç aşamasında 10 bin kişi ile yola çıkmamıştır. Sen bir şeyler yaptıkça katılım artar, güven artar, farkındalık artar. Zaten bir şey olmaz, bir şey değişmez diye yola çıkarsan senin için kimse yaprak dahi kımıldatmaz. Önce kendine sen inanacaksın, kendi gerçekliğini göreceksin, kendine güveneceksin, açıkları azaltarak ilerleyeceksin. Var olan gücüne güç katmak için mücadele edeceksin. Ondan sonra derler sana, dile benden ne dilersen. Kazan kazan mantığı günümüzün en realist anlayışı haline geldi, kazanırken kazandırmasını bilirsen önünde hiçbir siyasi ve bürokratik engel duramaz.
-
Sosyal Bilimciler değil de İİBF/SBF özelinde konuyu tartışalım derim, diğer türlü çok dallanıp budaklanır,benimki bir tavsiye tabi. Aynı zamanda bu grup kadar işe alım sürecinde çile çektirilen başka bir topluluk var mı bilmiyorum, herkes bir şekilde yolunu buluyor, bizlere ise fahiş sınav ücretlerini ödemek,aylarca bir umut mülakat sonucu,ilan beklemek... kalıyor. Neden böyle söylüyorum; politikacılar bile seçim vaadi vs.olsun bir konuya eğilecekleri zaman diğer birçok grubun talepleri dikkate alınırken, İİBF/SBF mezunlarına yok muamelesi yapılıyor. Bunun sebepleri de ayrı bir tartışma konusudur.
Bu alanda dernek vs.hangi STK'lar var haberdar değilim, bilgi vermek isteyen olursa şimdiden teşekkürler. Eğer bir yol alınacaksa şimdiye kadar ne yapıldığını bilmek faydalı olacaktır. Meslek grupları özelinde bu tür yapılar mevcut sanırım ancak henüz işe başlamamış bir SBF/İİBF mezununun hakkını gözetecek bir kuruluş var mı?
-
iibf adalet istiyor derneği.
hashtag vs. için de müsait adı.
iibf ? platformu.
bedelli ekibini örnek almak lazım aslında.