Kitap Tavsiyem - Dorian Gray'in Portresi
-
Dorian Gray’in Portresi kitabı Zaten klasikler arasına girmiş tam bir klasik ve harika bir kitap baştan belirteyim hala okumayan var ise çok şey kaçırıyor haberiniz olsun Oldukça derli toplu hikayeden sapmayan derin edebi satırlarla özellikle yeni ve genç okurları sıkmayacak bir eser. Dorian Gray’in Portresi sansürlü ve sansürsüz olarak iki basım şeklinde sunuluyor okurlara aralarında nasıl bir fark var alt satırlarda değineceğim.
Dorian Gray’in Portresi konusu
Dorian Gray genç bir beyefendidir. Onun özel yapan şey ise dış görünümünün çok güzel oluşudur. Sarı sırma saçları, mavi gözleri pürüzsüz gergin yüzü ile bakanları hayran bırakır. Bu güzelliği ona annesinden geçmiştir. Dorian Gray kendisin güzelliğinin farkındadır ve bununla gurur duyar. Basil Hallward oldukça ünlü bir ressamdır.Yakın bir zamanda Doriian Gray’ın resimlerini çizmeye başlar Basil Hallward’a göre bu genç ve güzel adam onun başarısının resim yapmaktaki ilhamının tek kaynağıdır Kitabın sansürsüz olan kısımlarında Basil Hallward Dorian Gray’a aşıktır ve tabapcasına sever bu kısımlar oldukça açık anlatılsa da sansürlü basımda da biz okurlar bunu açıkça anlayabiliyoruz bu bağlamda sansürsüzü özellikle okumanıza gerek olmadığını düşünüyorum.
Dorian Gray’ın portresi yorumum
Dorian Gray’ın portresini yapmaya başlayan Basil Hallward bu eserini en eşsiz çalışmam diye nitelendirir. Genç adam ise kımıldamadan ona poz vermektedir. Bu esnada ressamın bir arkadaşı olan Lord Henry gelir. Lord Henry oldukça zeki, kültürlü biraz piç bir karakterdir ama aforizmaları biz okurları çok etkiler, kitap boyunca onun söylediği her sözü sindirerek ve düşünerek okumak gerekir. Basil onunla Dorian’ın tanışmasını istemez çünkü bu genç adamı deli gibi kıskanır kimseyle paylaşmak istemez lakin tanışmaya engel olamaz. Kısa sürede Henry ve Dorian arasında güzel bir sohbet başlar Henry gençlik ve güzellik hakkında sözler söyler bu esnada portre bitmiştir ve 3 karakterde hayranlık içinde kalır. Bu esnada kitabın kırılma noktası yaşanır Dorian Gray bir dilek diler;“Resim hep böyle genç kalacak ama ben yaşlanacağım, Keşke resim yaşlansa ve ben hep genç kalsam”
İpler bu andan sonra kopar Dorian Gray genç kalır ama yaptığı her kötülük resim üzerinde bir iz bırakır, resme sadece ruhu değil vicdanı da geçmiş bencil bir caniye dönüşmüştür. Sonrasını anlatmayacağım siz okuyun o zevki yaşayın.
Bu kitap Oscar Wilde tek romanıdır. Oscar Wilde ölmeden önce yazdığı bir mektup da yaratmış olduğu 3 ana karakteri şöyle anlatır.
“Basil Hallward, ben olduğumu sandığım kişidir; Lord Henry dünyanın ben sandığı kişidir; Dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda…”