Sırat’tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden.
(...)Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet”
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden.
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Kazananlara hayırlı olsun en çok da yazılı sınavda 593. Sıradayken mülakat sonucunda 1. Sıradan kazanan hanımefendiye
Sayfalardır şu başlıkta kaymakamlık sınavından başka herşey konuşuluyor, en son iş reklam konusuna gelmiş. Şu başlıklarda konu harici şeyler konuşmasak, ferdi konulardaki tartışmaları uzatmayıp özelden sürdürsek hepimiz için daha verimli olacaktır. Başlıktaki kaymakamlık sınavı haricinde yapılan konuşmalara bu entryle bir ekleme daha yaptığım için özür dilerim.
“Eski dostlar nasıl?” diye sorarsın
Dostluk nasıl bir şey? Nerede kaldı?
Kimi ata binip aştı dağlardan
Kimisi ahırda, harada kaldı.
Nurettin’in mumu yanmadan söndü
Baki palavrayla köşeyi döndü.
Gaffar çok kurnazdı, Sadık çok bön’dü
Fermanı şaşırdı arada kaldı.
Hayrettin haraca bağladı yurdu
Erdal eroinden voleler vurdu
Behçet İstanbul’a karargâh kurdu
İkram Muş’ta, Zülküf Zara’da kaldı.
Gazanfer gün boyu gökte uçuyor
Şarabı bıraktı, viski içiyor.
Kamber denizlere yelken açıyor
Zavallı Muharrem karada kaldı.
Dostluk vadisinde yeller esmekte
İlhamı zirvede ahkâm kesmekte
Gürkan haram yiyip yalan kusmakta
Bedrettin yazıda, turada kaldı.
Nadir “Allah” diyor, demiyor başka
Hepimiz o yolda buluşsak keşke.
Yakup dolar sayıp geliyor aşka
Yekta’nın gözleri birada kaldı.
Vahdet Washington’da, Rüştü Roma’da
Celal size ömür... Kemal komada.
Hamit Horasan’da, Said Soma’da
Hurşit Safdiller’in orada kaldı.
Edirne’den Van’a, Muğla’dan Kars’a
Bize de göstersin dost bulan varsa.
Herkes bir yol tutmuş topluyor parsa
Hicran yürekteki yarada kaldı...
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Hergün şu başlığı sessizce takip ediyorum belki faydalı mevzular konuşulur istifade ederim diye fakat plansız nickli hoca ve birkaç kişi hariç 200 sayfadır yazılan hiçbir şeyin faydası yok evet hiçbir şeyin. Goygoy, sataşma, susturma suçlama, laf yarıştırma, tahmin, müneccimlik, hava atma vs vs. Kaybolan zamanımızın üzerine hep beraber soğuk su içelim yazıktır. İş bu entrye de faydasız demek mümkündür
Bayram gelmiş... gelir belki
Ben tebrik mebrik bilmem ki
“Bayram bayram ola” derim
Allah kerim.
Seviyorum seni
Ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa
Su içer gibi.
Mülakat tarihi açıklanmadan çalışamayanlar örgütü üyeleri burda mı
Kaybolan Yusuf döner yine Kenan'a, üzülme.
Hüzünler kulübesi gülistan olur birgün, üzülme.
Ey Hafız! Fukara köşen kara gecelerle birleşince;
Kendini duaya ve Kurana verdinse üzülme...
Şirazlı Hafız
Dostuna sana düşmanlık edebilecek kadar kuvvet verme.
Sadi Şirazi
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
BAHAETTİN KARAKOÇ
Ahlat’ın, Afşin’in, Söğüt’ün mahzun
Evladın, âşığın, yiğidin mahzun
Tebessümün mahzun, ağıdın mahzun
Oy güzel vatanım, oy Anadolu..
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Gönül tezgahında şiir dokudum
İplik iplik nakışında sen varsın
Aşk yolunun kanununu okudum
Madde madde yokuşunda sen varsın.
(...)Gidip de yorulma çok uzaklara
Sen, seni gel benim içimde ara
Umut güneşimin mor bulutlara
Girip girip çıkışında sen varsın.
A. KARAKOÇ
İstanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar
Düşsün suya yer yer erisin eski zamanlar
Sarsın bizi akşamda şarap rengi dumanlar
Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan...
https://youtu.be/_HFsdo3_3P0
Yazılanlara bakınca böyle negatif bir atmosferde duyumu olan insanın bile paylaşım yapası gelmez, çünkü biz azcık sorumluluk alarak birşeyler konuşanları bile linç etmeye hazır bekliyoruz. Eskiden bu forum stresimi alırdı fakat artık tam tersi etki yapmaya başladı maalesef
Mevsim iyi, kâinât iyiydi
Yıldızlar o yanda, biz bu yanda,
Hülyâ gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi...
YAHYA KEMAL
Alım yapsa nolacak yazılı sınavı ve mülakatı iyi geçenler elenip yerlerine gökten zembille veya torpille birileri indikten sonra, bu düzen böyle kaldıktan sonra...
Mide için lokma neyse zihin için fikir de odur; hepsi beslemez, bir kısmı sağlığa dokunur ve bazıları zehirler.
CENAP ŞAHABETTİN
@paretowilfredo " umarım hakkaniyet popülizmi alt eder" her resmi daireye asılası bir aforizma olmuş ya da " elbet hakkaniyet popülizmi alt eder"
Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı.
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir,
İspanya neş'esiyle bu akşam bu zildedir.
(...)Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir
İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir.
Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...
Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...
Şeytan diyor ki, sarmalı, yüz kerre öpmeli...
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,
Her kalbi dolduran zile, her sineden: "Ole!"
YAHYA KEMAL