Sevgili arkadaşlar,
Bir bakkalın yönetimi veya rutin işleri “bizim çocuk”a bırakılabilir; fakat bir süpermarket zincirinin yönetimi ehil insana bırakılmalıdır. Bir ülkenin para politikasının yönetimi ve politika araçlarını belirlemeye katkı sağlayacak bireyler de bizim çocuktan ziyade ehil insan olmalıdır. Merkez Bankası Uzman Yardımcılığı sınavına giren Hazine personeli de genel olarak ekonomi alanında ve para politikası araçları geliştirme konusunda ehil kişiler olduklarını akademik geçmişlerinde, mevcut sınavlarda ve iyi geçen mülakatlarında kanıtlamışlardır. Fakat mülakata giren 17 kişinin hepsinin başarısız ilan edilmesi ile hem bu insanlara haksızlık edilmiş hem de çalışma azimleri ve umutları kırılarak uzun vadede ülkemizin kalkınmasına potansiyellerinin altında katkı sağlamalarına neden olmuştur. Çünkü bu insanlar Merkez Bankasını sadece parası için değil, daha nitelikli, daha aktif ve politika yapmaya maksimum katkı sağlayacak işler yapabilmek için tercih ediyorlar.
Hazine de kurumdan ayrılmak isteyen 17 kişinin ve daha diğerlerinin önüne ket vurmak yerine onları kurumda tutabilmeye ve onların bilgilerinden en fazla düzeyde yararlanabilmeye yönelik politikalar geliştirmelidir. Yoksa beyin göçü nedeniyle ülkemizin kalkınması, potansiyelinin altında olduğu gibi Kurumun gelişmesi ve ekonomi politikası üretmesi de, potansiyelinin altında olur.
Merkez Bankası de tartışma konusu haline gelmiş bağımsızlığını ve piyasadaki güvenini arttırmasının yollarından biri yüksek beşeri sermayesinden taviz vermeyerek liyakat sahibi bireyleri istihdam etmesidir.
Ben de şahsen geçmişte yaşadığım haksızlıklara benzer şekilde bu haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Ama çalışma azmimi ve umudumu tüketmeden ülkem, toplum ve kendim için çalışmaya devam edeceğim. TCMB personeli olmaya hak kazanan arkadaşları da tebrik ediyor, paramıza ve kuruma güveni maksimum seviyeye getirmede başarılar diliyorum.

Sevgili arkadaşlar,
Bir bakkalın yönetimi veya rutin işleri “bizim çocuk”a bırakılabilir; fakat bir süpermarket zincirinin yönetimi ehil insana bırakılmalıdır. Bir ülkenin para politikasının yönetimi ve politika araçlarını belirlemeye katkı sağlayacak bireyler de bizim çocuktan ziyade ehil insan olmalıdır. Merkez Bankası Uzman Yardımcılığı sınavına giren Hazine personeli de genel olarak ekonomi alanında ve para politikası araçları geliştirme konusunda ehil kişiler olduklarını akademik geçmişlerinde, mevcut sınavlarda ve iyi geçen mülakatlarında kanıtlamışlardır. Fakat mülakata giren 17 kişinin hepsinin başarısız ilan edilmesi ile hem bu insanlara haksızlık edilmiş hem de çalışma azimleri ve umutları kırılarak uzun vadede ülkemizin kalkınmasına potansiyellerinin altında katkı sağlamalarına neden olmuştur. Çünkü bu insanlar Merkez Bankasını sadece parası için değil, daha nitelikli, daha aktif ve politika yapmaya maksimum katkı sağlayacak işler yapabilmek için tercih ediyorlar.
Hazine de kurumdan ayrılmak isteyen 17 kişinin ve daha diğerlerinin önüne ket vurmak yerine onları kurumda tutabilmeye ve onların bilgilerinden en fazla düzeyde yararlanabilmeye yönelik politikalar geliştirmelidir. Yoksa beyin göçü nedeniyle ülkemizin kalkınması, potansiyelinin altında olduğu gibi Kurumun gelişmesi ve ekonomi politikası üretmesi de, potansiyelinin altında olur.
Merkez Bankası de tartışma konusu haline gelmiş bağımsızlığını ve piyasadaki güvenini arttırmasının yollarından biri yüksek beşeri sermayesinden taviz vermeyerek liyakat sahibi bireyleri istihdam etmesidir.
Ben de şahsen geçmişte yaşadığım haksızlıklara benzer şekilde bu haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Ama çalışma azmimi ve umudumu tüketmeden ülkem, toplum ve kendim için çalışmaya devam edeceğim. TCMB personeli olmaya hak kazanan arkadaşları da tebrik ediyor, paramıza ve kuruma güveni maksimum seviyeye getirmede başarılar diliyorum.