TercihiniYap Forum
    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kamu Rehber
    • Kategoriler
    • Okunmamış
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar

    Geceye bir söz bir şiir bırak :)

    DİĞER
    498
    7050
    1469665
    Daha fazla ileti
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
    • 22121121
      22121121 Son düzenleyen:

      Sunar bir câm-ı memlû, bin tehî peymâneden sonra
      Döner vefk-i murâd üzre felek ammâ neden sonra
      -Mezâkî

      (Felek, bin boş kadehten sonra bir dolu kadeh sunar ve arzuya da uygun döner hayat, şartlar amma neden sonra - sabra işaret eder )

      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
      • C
        cima Yasaklı Son düzenleyen: paretowilfredo

        . . . . . . . .

        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
        • R
          ronay92 Son düzenleyen:

          YEDİ
          bazı şehirlerde 7 tane tepe varmış
          bizim gezegende 7 katlıymış gökyüzü
          çarpım tablosunda ilk ezberlenen iki kere iki değil
          yedi kere yediymiş
          ingilizcede "seven" diye bi sayı varmış
          ama o biz onu fazla sevmedik
          çünkü,
          sarıl sıklam itilişleri yedirememiş kendine bazı adamlar
          bu yüzden epey kilo vermiş küçülmüş
          ilkokula 7 yaşında başlanırmış o zamanlar
          ana sınıfı 7 yasında bitermis, annelikse 70
          7 baharatla yoğrulurmuş el değmemiş o tutkular
          7 iş gününde ve 7 kış ayında öğlene kadar yatarmis tembel adamlar
          ve 7 kere tavaf edilirmiş Kabe
          sonra,
          sonra ay yedi kere dönmüş dünyanın etrafında
          tam yedi kere dönmüş aşkım..

          Kendi şiirimdir umarım beğenirsiniz 🙂

          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 6
          • fiscaldrag
            fiscaldrag Son düzenleyen:

            ...

            uzun ve nemli gecelerime düşen yağmur taneleri vardı; yastığımın bir yanını ıslatan, kirpiklerimin herbir telini sızlatan...
            başak tanelerini ekmek diye koklamak isterdim hep, sonra bir tomurcuğu çiçek diye saklamak...
            ...
            zaman tükendi, akrep yelkovana yenildi derken;
            geldi, güldü ve ben; birgün kuşların ülkeme göçebileceğine, kurumuş çiçeklerin yeniden açabileceğine ve dudakların gülmek için aralanabileceğine onun yüzünde rastladım.
            ...
            -göğüs kafesine sığdırdığı merhamet, gülüşüne yansıyordu. sesinde gizlenen ve konuştukça çağlayan bir nehir, kurak topraklara baharı müjdeliyordu. elleri sıcacıktı, sanki avcumun içinde gezinen bir kelebek maviliklere havalanıyordu. yüreğim buna hazır değildi belki, toydu...
            kirpiklerinin ardında gizlerdi geceyi; yüreğinden süzer, öyle dökerdi herbir heceyi. eski kelimeler yeniden anlamlanırdı sesinde, anlamsız sözler şiir olurdu ılık nefesinde...-
            ...
            oysa şimdilerde, her rüzgar estiğinde kır çiçeklerinin kokusu sarıyor etrafımı. parmak uçlarıma serçeler konuyor birdenbire. bulutları seyre dalıyorum, sönen yıldızları sayıyorum bazı gecelerde...
            ...
            bir çocuk gülüşünde yeniden doğuyorum her güne. yüzünün ılıman ikliminde açan papatyaları topluyorum tek tek. kuşlara su veriyorum sonra. ve nihayetinde; kaybettiğim yolumu sende buluyorum, sen oluyorum...

            / ellerim; bir küçük ağaç dalı, tuttuğun her an sana doğru yeşillenen. /

            ...

            yürümek, ayakkabımızı eskitmek değildir emelimiz.
            emelimiz, varmaktır.

            -yunus emre

            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
            • H
              Hayatım Sınav Son düzenleyen:

              alt metni
              insan değil de ağaç olsam
              dallarımın arasından rüzgar esse
              yapraklarım, çiçeklerim meyvelerim olsa!
              mevsimleri yaşasam...
              köklerimle toprağın derinliklerine sarılsam.
              kuşlar konsa dallarıma, yuva bile yapsalar...
              böcekler, karıncalar yollansalar içime...
              çürütseler oralarımı,
              ballarım, sakızlarım olsa
              gövdeme bir insan yaslanıp uyusa...
              ben bunları hiç bilmesem, sadece ağaç olsam...
              https://youtu.be/bN_geLLSpwk

              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
              • 1
                1903bjk Son düzenleyen:

                Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize?
                Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu?
                Bir güz düşünün ki Ömür hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir.
                Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?
                https://youtu.be/_1InLLgdHPY

                "Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun."

                C 1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 7
                • C
                  cima Yasaklı @1903bjk Son düzenleyen: paretowilfredo

                  . . . . . . . .

                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                  • O
                    ozge7316 Son düzenleyen:

                    Ölüyorum tanrım
                    Bu da oldu işte.

                    Her ölüm erken ölümdür
                    Biliyorum tanrım.

                    Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
                    Fena değildir...

                    Üstü kalsın...
                    Cemal Süreya

                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                    • Harun Resid
                      Harun Resid Son düzenleyen:

                      Bu adamın elleri seni sevdi
                      Senin için
                      Kalem tuttu bu adamın elleri
                      Ve o kalem
                      Senin için neler yazdı
                      Yıllarca seninle paylaştı
                      Sevgisini, hasretini
                      Şimdi ben
                      Ellerimde ağlayan
                      Ve şairliğimin idam hükmünü imzalayan
                      Bu kalemi kıracağım.

                      Ve senden
                      Ve Tanrı'dan
                      Ve bütün insanlardan
                      Ölmüş bir kalemin
                      Hesabını soracağım.

                      Ümit Yaşar

                      Allah has better for me.

                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 3
                      • H
                        Hayatım Sınav Son düzenleyen:

                        Susmak cinayettir’ derim ya ben hep; 
                        işte öyle, bırak zehrini ve git! 
                        Gülüşüm donsun dudaklarımda,
                        kanım çekilsin damarlarımdan,
                        soru işaretleriyle boğ beni,
                        ve git.
                        ...

                        Sağır bir sessizlik içinde, dilsiz zamanlara aç kapılarını…
                        Yalancı aynalarda seyredip kendini,
                        Saklı sandıklara göm duygularını! 
                        Sus ki, bir bahar sabahı açılmasın kalbim, 
                        ve hanımeli kokuları yaymasın dünyaya!
                        Keskin bir kılıç gibi savur sessizliğini
                        Bir yara daha aç gönlümde, 
                        bir dal daha kır hayat ağacımdan, 
                        ne fark eder değil mi? 
                        Acının dibi yok sevdiğim, ölçüsü yok! 
                        Sus ki, giderek uzaklaşsın kızıl ufuklar!
                        Akın Tekin

                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 3
                        • Harun Resid
                          Harun Resid Son düzenleyen:

                          Böyle gitgide derinlere çeker o bataklık
                          Orada ölümsüz olur nice kara sevdalı
                          Sevmek, hiç sevilmeden; korkunç güzel
                          Aşk dediğin karşılıksız olmalı.

                          Ümit Yaşar

                          Allah has better for me.

                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                          • C
                            cima Yasaklı Son düzenleyen: paretowilfredo

                            . . . . . . . .

                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                            • T
                              Tibeout Son düzenleyen:

                              ’Hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, bitirilmemiş mektupları, susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan.’’

                              Tarık Tufan

                              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 3
                              • P
                                paretowilfredo Son düzenleyen: paretowilfredo

                                ...

                                Uzun ve virajlı bir yoldu. Kayaların kıyısında, suyun hemen kenarında, kıvrıldıkça uzayan, uzadıkça düzleşen bir yol. Dört mevsim, on iki ay bin defa yaşanır böyle yollarda. Hayatın ta kendisi değil midir böyle yollar ve yıllara sığdırılandan fazlası sığmaz mı içine? Her duyguyu barındırır yol uzadıkça. Kimi zaman düşülür de camdan dışarı bakılır uzuun uzun ve derin düşüncelerle. Kimi zaman yaslanır insan en rahat edeceği yere bin yıldır taşımaktan yorulduğu başını. Bilmeyen bilmez, izi vardır ellerin, parmakların, kalır. Bilen bilir bazı kokuların bin yıllık yolculuğu vardır.

                                Mevsimini kaçırdığın bir tipide kalmışsın, kaybettiğin bir yolda bulduğun bundan daha güzel hediye var mıdır? Kayboldum sanarken bulmuşsundur ve öylesi mutlu olmuşsundur. İşte o anda nasıl gülüyorsa, öyle mutlu olmalı insan. Çünkü insan, nerede korkmadan, yargılanmadan gülüyorsa orada mutludur. İnsana insanca yaraşan budur. Utanmadan ve korkmadan gülebilmek. Tüm yolları gitmeye, tüm çileyi çekmeye değer tek bir an. Bir çift ışık insanın göz bebeklerinde. Bu dünyada neye değişilir bu? Var mıdır ikamesi ve hangi maddi değer bu ışığı söndürmeye değer? Kimse yaşamaz kimse için hayatı. Bugün mutluluğunu bölüşmeyenler, yarın mutsuzluğunu da almayacaklar. Güldürmeden, gülmeni bekleyenler onlar. Her yerde aynılar, çoklar. Tüketerek çoğalır, tükendiğin yerde yargılarlar.

                                Uzun gidiş ve dönüşlerden sonra bulunan yol ile beyazı bırakıp da kararmış sulara varmak, bundan olmalı yüzlerin de kararması yoksa ne mahcubiyete yer var burda ne de pişmanlıklara bir eşik. Belki de sona gelmişlik hissi, karayı bitirip de suya varınca insanı saran. Halbuki suya varmak özgürlüğün kıyısı değil de nedir? Özgürlük değil midir denizin ardı, dağların ardının deniz olması kadar en az. İnsan yorulur, insan bazen yol bulamaz gidecek bilirim. Ancak insanı asıl alıkoyan zincirleridir. Nasıl çepeçevre edildiğini görmez ise insan tükenmişliklerle ve bilmez ise koruduğu bu düzen kendisine ait değil, tutsak olur bileklerine geçirilmiş yargıdan prangalarla.

                                Tek bir kare fotoğraf anlatır bazen, sayfalarca cümlenin anlatamadığını. Bir sihirli parmağın dokunuşu deklanşöre, baktığı yerde güzellikleri büyüten kocaman gözlerin belirlediği tek bir ân için. Tek bir gülümsemeye sığar bazen koca bir ömür. Tek bir ses, bir kalbin atışı belki yılları aşan bir öykünün en can alıcı özetidir. Ellerin izi vardır. Gözyaşının tuzu yaraları iyi eder, yüreğe akıyorsa. Akmıyorsa göz yaşın güldüğün kadar özgür ve içten, insan olmak niye? Bomboş bir laf cambazlığı içimde fırtınalar var demek. Fırtına yürekte esiyorsa, bin yıllık zamanı da bin kilometrelik yolu da aşacak kudrettedir. Aşarak dolanır incecik bir ağacın yüreğine. Hiçbir bahane, durduramaz insanı, daha insan olacağı bu yerde.

                                Özgür olmak nedir?
                                Özgür olmak yolda olmaktır.
                                Yüreğinin götürdüğü herhangi bir yolda.
                                Yeter ki insan kulak kesilsin ona.

                                ...

                                https://www.youtube.com/watch?v=Ro8AqxJO_Y4

                                Kimliksiz ve Hükümsüz. -
                                ...

                                ...her dem taze doğarız,
                                bizden kim usanası?..

                                ...

                                "bizi durduran, yürütür."

                                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 6
                                • H
                                  Hayatım Sınav Son düzenleyen:

                                  alt metni

                                  Biz de hafif olsaydık bu rüzgardan
                                  Yer alsaydık şu bulut kervanında
                                  Güzele ve yeniye doğru koşan
                                  Bu sonrasız gidişin bir yanında !

                                  Dağlara, denizlere, ovalara
                                  Uzansaydık yağarak iplik iplik
                                  Tohumları susamış tarlalara
                                  Bahar, gölge ve yağmur götürseydik

                                  Bakıp imreniyorum akınına
                                  Şehrin üstünden geçen bulutların,
                                  Gidiyor, gidiyorlar yakınına
                                  Rüyamızı kuşatan hudutların
                                  Ahmet Muhip DRANAS

                                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                                  • P
                                    plansız Yasaklı Son düzenleyen:

                                    …
                                    sesler
                                    bazıları
                                    ritimsizi hizaya sokuyor
                                    alt üst ediyor bazısı tüm ezgiyi
                                    senfoni birlik gerektiriyor
                                    disiplin hep şart
                                    amirim ne yapsak
                                    senin zindanın gül bahçesi belki
                                    ben bir parmaklık yapmışım
                                    …
                                    usta hekim dediler sana
                                    önce iyice kanatır, boşaltırmışsın
                                    sonra akacak bir şey kalmayınca
                                    sen mi oldun şimdi şifa
                                    asilik adımıza eş
                                    öyle severiz işte
                                    kavga da etmezsek nasıl görürüz
                                    hem acımasa çıkar mı ses
                                    eh kısılmamışsa tabi
                                    kimi de kalemle dile gelir diyorlar
                                    o erbabın işi zor
                                    mesela su yolunu bulmazsa
                                    ziyan mı olur
                                    olur mu canım ihtiyacı olana gidemez belki
                                    daha az şifa olur
                                    yeşile de can, kuraklığa yazık işte
                                    …
                                    tamam yeter durdu kan
                                    bu türkü olmuş tamam.

                                    https://www.youtube.com/watch?v=wM3L03Ui4Rs

                                    (eski bir zamandan)

                                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                    • 1
                                      1903bjk Son düzenleyen:

                                      " İnsan her şeyi içine atmakla boğuluyor zamanla."

                                      Stefan Zweig

                                      "Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun."

                                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                                      • N
                                        Noyanna Son düzenleyen:

                                        Her sey sende gizli
                                        Yerin seni çektiği kadar ağırsın
                                        Kanatların çırpındığı kadar hafif..
                                        Kalbinin attığı kadar canlısın
                                        Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç..
                                        Sevdiklerin kadar iyisin
                                        Nefret ettiklerin kadar kötü..
                                        Ne renk olursa olsun kaşın gözün
                                        Karşındakinin gördüğüdür rengin..
                                        Yaşadıklarını kar sayma:
                                        Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
                                        Ne kadar yaşarsan yaşa,
                                        Sevdiğin kadardır ömrün..
                                        Gülebildiğin kadar mutlusun
                                        Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
                                        Sakın bitti sanma her şeyi,
                                        Sevdiğin kadar sevileceksin.
                                        Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
                                        Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
                                        Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
                                        Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
                                        Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
                                        Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
                                        Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
                                        Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
                                        Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
                                        Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
                                        Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
                                        İşte budur hayat!
                                        İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
                                        Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
                                        Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
                                        Çiçek sulandığı kadar güzeldir
                                        Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
                                        Bebek ağladığı kadar bebektir
                                        Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
                                        Sevdiğin kadar sevilirsin...

                                        H 1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                                        • H
                                          Hayatım Sınav @Noyanna Son düzenleyen:

                                          @noyanna "Sevdiğin kadar sevilirsin" Can Yücel'i karşıma alıp gerçekten öyle mi diye sorasım gelir her okuduğumda:)
                                          Şunu da ben eklemiş olayım kendisinden
                                          -Şunları bir araya toplayayım. Bir güzel muhabbet edelim- diye düşündüm.

                                          *Mutfak işinden de anlarım.
                                          Donattım sofrayı.
                                          Bayağı uğraştım.
                                          Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
                                          Bayağı da para gitti.

                                          Birinin yediğini öbürü yemez.
                                          Ötekinin içtiğini beriki içmez.
                                          Dört kişilik sofra kurdum.
                                          Mumları da yaktım.
                                          Bak hepsi, Erick Satie severdi.
                                          Hatırladım.
                                          Müziği de ayarladım.

                                          Geldiler.

                                          20 yaşında ben,
                                          35 yaşımda ben,
                                          40 yaşımda ben ve
                                          bugünkü ben dördümüz.

                                          Birden 20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum.
                                          40 yaşımın karşısına da, ben geçtim.
                                          yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
                                          Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.

                                          Yatıştırayım dedim.
                                          -Sen karışma moruk- dediler. Büyük hır çıktı.
                                          Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
                                          Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
                                          Evin de içine ettiler.
                                          Bende kabahat.
                                          Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine ...*

                                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                                          • O
                                            ozge7316 Son düzenleyen:

                                            “lanet olsun ne muazzam şey seni sevmek! sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden…”
                                            NAZIM HİKMET

                                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                                            • 1
                                            • 2
                                            • 94
                                            • 95
                                            • 96
                                            • 97
                                            • 98
                                            • 352
                                            • 353
                                            • 96 / 353
                                            • İlk ileti
                                              Son ileti