Merhaba dostlar.

Yeni bir sabahı masa başında bir şeyler karalar, bir şeylerle uğraşır, yine bir şeyler çalışır iken karşıladım. Sırtımda beter bir ağrı, başımda yorgunluğun getirdiği hafif bir çakır-keyflik var. Çok çalıştığınız günlerin sonunda sizde de olan, hani o verdiğiniz emeği size en iyi hissettiren cinsten.

Biliyorum, hayatın gerçekleri karşısında edebi sözler bazılarınız için tutunacak bir dal iken bazılarınız içinse anlamsız birer kelime grubundan ibaret. Çünkü biliyorum ki herkesin yükü kendisine ağır. Herkes kendi çile-hanesinde aslında yapayalnız. Yastık beter yakıyor, duvarlar feci daraltıyor çoğunuzu, biliyorum. Biliyorum çünkü her birinizin sıkıntısını aslında ayrı ayrı hissediyor, gerçekten sizle birlikte yaşıyorum.
İlanların yokluğu, süreçlerin uzunluğu, gittikçe artan umutsuzluk, her yandan gelen belki ev, belki akraba, belki mahalle, belki çevre, belki de geçim baskısı.

Tam bu noktada @paretowilfredo tüm bunlara tepki olarak doğru desem aslında çok da yanlış olmaz. Daha evvel de söylemiştim, duyum mekanizması kamudaki bu şeffaflıktan uzaklığı bir nebze kırmak fikri üzerine kuruludur. İlk verdiğim duyumları tamamen bu saikle verdim. Ben duyuyorsam, daha eşit birileri de duyuyordur. O zaman tüm dostlarım duysun, herkes eşit oranda sınavlara hazır olsun. İşte o zaman en azından bu adaletsizlikle biraz savaşmaya başlarız belki diye düşünürken, yolum bu siteyi birlikte kurduğumuz kardeşlerimle kesişti. O vakit, Tercihini Yap fikri gerçek anlamda bir vücuda büründü ve bizi sizlerle buluşturdu.

Çok yorulduğum zamanlar olmuştur. Acı-tatlı anlarım olmuştur burada. Aldığım haberlerle burada gerçekten üzgün uyuduğum akşamlar, yine duyduğum güzel haberlerle çok güzel uyandığım sabahlar olmuştur. Çünkü buraya Dost Meclisi dedim hep. Dostun derdi, bizim de derdimiz olmuştur. Yine onun hüznü bizim hüznümüz, yaşadığı mutluluk da bizim mutluluğumuz olmuştur.

Ben kötü haberler verirken dahi hep umutlu oldum. Size de bu enerjiyi yansıtmaya çalıştım. Aslında karanlık tabloya, bazı olumsuzluklara, olana bitene sizden daha hakim olduğum noktalar var. Ama asla, hiçbirinize olmazlardan bahsetmedim. Hep yapılabilecek şeylerden bahsettim. Çünkü her zaman bir çıkış yolu olduğuna inandım. Ölmedikçe, nefes aldıkça, sağlıklı oldukça her zaman yapabilecek bir şeylerimiz olduğuna inandım. Bu inancım bâkidir. Bu inanç, beni ayakta tutan yegane şeydir.

Bunca işe, güce, insana, uğraşa nasıl yetiştiğimi soran dostlarım oluyor. Hepsine yanıtım aynıdır, daha güzel günler mümkün. Bu günler için kavga etmekten neden geri durayım?

Ben insana dokunmayı çok kıymetli bulurum. Hatta doğaya, bir hayvana, hatta bir bitkiye bile. Bir fesleğene verdiğiniz su, size güzel bir esinti olarak geri döner. Bir insan ruhuna verdiğiniz su, size dost gözesi olarak geri gelir. Bu yüzden sizlere güzel şeyler ile dokunmak bana her zaman çok büyük keyif vermiştir. Ben her zaman keyif aldım bu uğraştan, hiç şikayetçi değilim. Ne mutlu ki bana böyle bir uğraş içerisinde olmak nasip oldu. Dahası da olur, daha büyük kitlelere dokunuruz belki bir gün, kim bilir?

Gel gelelim bunları yazmaya beni iten şeylere. Dostlar, aranızda gerçekten umutsuz gördüğüm kişiler var. Ya da bir çok mecrada insanların olumsuzluklarından etkilenerek tükenmiş, belki bir adım ötesinde duran gayesine ulaşacak, uzanacak mecali kalmamış olanlar.
Sizlere her fırsatta
olmaz,
yapamazsın,
seni almazlar,
sen beceremezsin,
birileri kapmış zaten orayı,
zaten alınacaklar bellidir,
filanca yapmış,
falanca girmiş,
bu bölümü boşa okumuşsun,
bir daha fırsatım olsa şunu okurdum,
şunu yapamadım,
bu olmadı,
vs.
diyerek sürekli olarak sizden bir sonraki sabah masa başına geçme gücünüzü çalanlar var. Bunu yapan insanların bir kısmı kendileri pes ettikleri için, başkaları da etsin isteyenler. Bu insan fıtratıdır. Kendisinin ulaşamadığı bir noktaya bir başkasının ulaşmasını istemez. Vazgeçen insan, vazgeçmemişleri görmeye tahammül edemez.
Çünkü vazgeçmek bir bataklıktır. Çırpındıkça batarsınız. Tuttuğunuz herkesi de yanınızda bu bataklığa çekersiniz. Bu hayatınızda her noktada böyledir, sadece atanmak, iş sahibi olmak, ekmek kavganızda değil. O bataklıktan çıkmak için bugün bence çok güzel bir vakit. Bu sabah çok uygun bir sabah.

Bir diğer grup da, kendisi aslında güzel güzel çalışırken sizi yarıştan koparanlar. Belki de gerçekten sizin hakkınız olabilecek yeri sizden çalmaya çalışanlar. Sizi de nasip ve kader hücresine hapsedenlerdir. Siz elinizden geleni son âna kadar yapmadıkça, kader ve nasip diyerek çekilemezsiniz.
Çünkü Hak der ki; "Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık."
İnanmayan dostlar da bilirler ki, bir şey için verilen çabanın muhakkak karşılığı vardır. İlla teolojik noktadan bakmak gerekmez bunun için. Dünya bu düzen üzerine kuruludur. Çabalayan herkesin, ama az ama çok karşılığını aldığı bir mekanizmadır.
Bunu bile bile vazgeçerek, kimsenin sizi itmeye çalıştığı köşeye, kendinizi hapsetmeyin. Çünkü siz bunlardan etkilenerek bu noktaya evrildikçe inanın o tip kişiler bayram ediyorlar. Her bir vazgeçeniniz, haketmeden bir noktaya geldiğini düşündüğünüz kişiler için fazladan bir kadro daha demek.

Sözü uzattığımın farkındayım, aslında bunlar epey zamandır söylemek istediğim şeyler her birinize. Çünkü artık bu karanlığı yırtmak zamanının geldiğini düşünüyorum. Artık her birinizin ayağa kalkması ve ömrünün geri kalan belki de 40 yılında yaşayacağı hayat için kavgasını en ön safta vermesi gerekiğini söylemenin zamanının geldiğini.
Bu yüzden dostlar, başlığa adını vermiş olan İsmet Özel'in kelamı ile diyorum ki, bugünden tezi yok;

Toparlanın, gitmiyoruz!

Her biriniz için duacıyım dostlar, elimden geldiğince, gücüm elverdikçe sizlere yol gösterecek işleri üretmeye, sizlere dostluk etmeye, yeri geldiğinde derttaşlık ve haldaşlık, yeri geldiğinde yoldaşlık etmeye devam edeceğim.
Her birinizin bahtı açık olsun, hep birlikte daha güzel günlerimiz olsun.
Saygı ve muhabbetle hepinizi selamlıyorum.

Adaylardan ÖSYM'ye Çağrı!

2017 Kamu Personeli Seçme Sınavı'nın gerçekleştirilmesi ile birlikte bir çok sorun ayyuka çıkmış durumdadır ve artık dile getirilmesi elzemdir.

Anayasamızın 2.Maddesi der ki; Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve SOSYAL bir hukuk devletidir.

ÖSYM özel bir işletme gibi kendisini idame ettirebilme hesabı yaparak, sınav ücretlerini de aynı hassasiyetle yükseltiyor.Her yıl ortalama 20 TL yükselen sınav ücretleri ancak Kâr amacı güden bir kuruluş nezdinde kabul edilebilir. Sosyal bir devletin kurumunda bunun açıklanabilir tarafı yoktur.

Fırsat Eşitliği olgusuna tamamen aykırı uygulamalar:

Öyle bir durum düşünün ki, bir aday sınava bir saat kala uyanıp, rahat rahat kahvaltısını edip, en fazla bir vasıta ile ulaşabileceği okuluna rahat rahat ulaşırken, diğer bir aday en az 4 saat evvelden ayaklanıyor. Alelacele belki bir kahvaltı edip düşüyor yollara. 2 saat, 3 saat araba kullanıyor veya diğer imkanlarla ulaşmaya çalışıyor sınav merkezine. Kimisi yollarda kaza geçirip hayatından dâhi oluyor bir sınav uğruna. İşte biz buna ÖSYM'nin Fırsat Eşitliği(!) diyoruz.

Sınava ödenen ücretlerin yanında, haftalara yayılan ve adayların farklı illerde girmek zorunda bırakıldığı sınavlar için Seyahat ve/veya konaklama maliyetlerinin de ödenmesi söz konusu iken; adayların kimle nasıl eşit şartlarda yarışması mümkündür?

İşte herkesi eşit şartlarda sınamayı vaad eden, emeğimizin emanet edildiği kurum olduğunu her sene kalitesi biraz daha düşen kalemlerin üzerinde taahhüt eden kurum; ÖSYM'nin Eşitlik Olgusuna yaklaşımının kısa öyküsü.

Eşitlik herkese aynı tarifeyi uygulamak demek değildir. Ödeme gücü oranında tarife uygulamaktır. Bunun mümkün olmadığı bu sınavlarda yapılması gereken; En düşük gelirli ailelerin evlatlarının da devletine hizmet arzusu ile gireceği bu sınavlara zorlanmadan katılımını sağlayacak bir fiyat belirlemektir. Sosyal Devletin kurumu bunu yapmalıdır.

Abartılı Uygulamalar Artık Son Bulmalı;

ÖSYM'nin değiştirmesi gereken bir durum daha varsa, o da; kopya şüphesinin adaylara bu denli zulümle yansımaya başlamış olmasıdır. Tüm adaylara potansiyel kopyacı ve harami muamelesi yapılması adayları yormaktan, üzmekten başka bir şeye yaramamaktadır. Cebindeki yol parası bile içeri alınmayan adaylar uçmayı yahut ışınlanmayı henüz keşfedebilmiş değildirler. Başka bir şehirden gelmeye zorlanan bu adayların yol parasını, otobüs biletini bile sınav salonuna sokmayarak uygulamaların artık zulme dayandığının farkına varılmalıdır. Bu şekilde devam etmesi durumunda devlete hizmet saikiyle yola çıkmış on binlerce adayın daha şimdiden şevkini kırmaktan başka yol açacağı bir durum bulunmamaktadır. Asıl çözüm kaynağın iyi korunmasıdır. ÖSYM soruların hazırlanış, basım, dağıtım aşamasında en ciddi güvenlik önlemlerini almaktadır. Bu nedenle adayların bu kadar bunaltılması ve bir anlamda itham edilmesi anlamsızdır.

Oturum içerikleri ve saatlerinde adayların sesine kulak verilmelidir. Bu noktada karşımıza ikisorun çıkmaktadır;

1. Alan Bilgisi Sınavı'nda Cumartesi Öğleden sonra oturumunda, Adayların puanlarındaki en belirleyici 3 dersin gerçekleştirilmesi adaylar açısından ciddi bir dezavantaj oluşturmaktadır. Dinç kafa ile çözülebilecek testlerin zaten yol katederek gelmiş, yorulmuş adaylara öğleden sonra dayatılması doğru değildir. Bu konuda talep oturumun sabah gerçekleştirilmesidir.

2. Yine Alan Bilgisi Sınavı'nda Pazar Sabah oturumunda gerçekleştirilen ve Alan Bilgisi Adayları'nın neredeyse hiç bir işine yaramayan İstatistik testi seçmeli hale getirilmeli ve çözmek istemeyen aday sınav salonundan çıkabilmelidir. Ayrık kitapçık uygulaması buna fayda sağlamayacaksa lüzumsuz olmuştur. Buna dair düzenleme 2018 KPSS'ye kadar yapılmalıdır.

ÖSYM'nin acilen düzeltmesi gereken uygulamaları basit, kısa bir özet geçmek gerekirse;

1-) Her ilde KPSS Alan Sınavı gerçekleştirilmelidir. Sınavda dinç olması gereken kişiler gözetmenler değil, bir senesini bu sınavlara hazırlanarak geçiren adaylardır. Gözetmenlere verilecek ücretlerin hesap edilmesi şeklinde bir rasyo bunca adayın çektiği sıkıntının hakkaniyetli açıklaması değildir.

2-) Haftalara yayılan sınav oturumları yeniden birleştirilmeli ve tek celsede adaylar sıkıntıdan kurtarılmalıdır.Şayet bu şekilde devam edilecekse de oturumlar yukarıda belirttiğimiz şekilde,adayların taleplerine göre düzenlenmelidir.

3-) Sınav salonuna girişlerdeki abartılı uygulamalar ya kaldırılmalı ya da ÖSYM Bina sorumluları ÜCRETSİZ Emanet mercii olarak hizmet vermelidir. Uygulama koşulları netleştirilmeli ve kolluk güçleri ile gözetmen/sorumlularının keyfiyetine bırakılmamalıdır.

4-) 15 Dakika kala bina kapatılması uygulamasına son verilmelidir. Onca yoldan gelmeye çalışan adayları bir de bunun stresi içerisine atmak, onlara iyilik değil kötülüktür.Koca bir yılın emeğini 15 dakikada yok etmeye kimsenin hakkı yoktur.

5-) Sınav ücretleri Toplumsal Adaleti ve Sosyal Devlet anlayışını tesis edecek düzeye indirilmelidir. Toplumun her kesimi bu masrafları kaldırabilecek gelire sahip değildir. Sosyal devlet anlayışı ve fırsat eşitliği ilkesi gereğince ÖSYM bir firma gibi değil bu ilkeleri haiz bir devlet kurumu bilinciyle hareket etmelidir.

Arkadaşlar hepinizden gelen şikayetlerden ve dile getirdiğiniz yaşadığınız sorunlardan yola çıkarak hazırladığımız bu manifesto hakkında sizlerin görüş ve katkılarını da bekliyoruz. Bu metni yayıp canlı tutarsak gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamak elimizde.

Merhaba dostlar.
Şöyle kısa bir toparlama yapayım ben de bugün bana gelen bilgilerden.
4 5 dostum, ahbabım ile ayrı ayrı yaptığım istişarelerden elde ettiğim bilgiler içerisinde en net olanları şunlar;

-Kuvvetle muhtemel iki alım birlikte neticelendirilecek.
-GUY ile alakalı çalışma çok daha sona yakın. Bugün ki çalışma ile zaten son kısımlarına gelindi, biraz daha sıkılırsa hafta sonu açıklanacak hale gelecektir.
-İkisinin birden açıklanması söz konusu olursa eğer süreci şu an için tıkayan Devlet Gelir Uzman Yardımcılığı listesi. Neden uzadığını bilmiyorum gerçekten. Ama daha iyi araştırıldığını düşünüyorum. Tabi ki referans olayının da DGUY için daha etkili olabileceği de bir fikir olabilir.

Net olmayan kısımlar şunlar.
-Bugün akşam çalışma bırakıldı diye biliyordum ben de. İki ayrı kaynak bana böyle söyledi. Anlık durumu bilmiyorum, @piyon dostumuz Kurumda birileri var diyor ki bence mümkün. Neden derseniz niyetli bir şekilde çalışmaktansa, gece açık ağız ile çalışmak tercih edilebilir bir durum. Yarın zaten haftasonu, gidilip evde yatılabilir. Ramazan koşullarında bence oldukça akla yatkın bu durum.
Ama bu bu gece açıklanır anlamına kesin olarak gelir diyemeyiz. Çünkü çalışma bitse dahi bunun yayımlanması için bir onay safhası olacak. İlgili yetkili orada mı bunu bilmek lazım yorum yapabilmek için.

Gelen olumlu duyum haftasonu ihtimalini dile getiriyor dostlar. Olumsuz duyumlar ise iki farklı kaynaktan özellikle gelecek haftaya ya da sonraki haftaya kalabileceği yönünde. Bunları da dikkate almak gerek neden derseniz bunu söyleyen dostlarım da dürüst arkadaşlarım.

Süreci bu denli ne uzatır diye düşününce aklıma şu geliyor. Her iki alım beraber yayımlanacaksa eğer, özellikle Devlet Gelir Uzman Yardımcılığı'nda Sayın Bakan bilgi istemiş olabilir. Olurumu bekleyin listeyi yollayıp gibi bir telkini olmuş olabilir. DGUY'u önemsiyor çünkü bunu en baştan beri biliyoruz. Nihai karar böyle bir gayri resmi prosedüre takılabilir dostlar.

Tüm bu bilgiler ışığında benim şahsi değerlendirmem nedir derseniz, ben bir ihtimal DGUY süreci sündürecek olursa GUY'u tamamlayarak kısa süre içinde, önceliği ona verebilirler. Boşa bekletmemek adına mantıklı da olur bu.

Şimdilik elimdeki tüm bilgi, belge ve veriler ve değerlendirmem bu şekilde dostlar. Haftasonu için de bir beklenti oluşturmak istemem ama ben de ufak da olsa bir beklenti içindeyim. Bakalım yeni bilgiler elbet gelecektir. Yeniden bir değerlendirme yaparız.

Merhaba dostlar.
Öncelikle sözlerime her an etkileşimde olduğum ve çabalarına birinci gözden şahitlik ettiğim @Aslan-Reyiz 'e herkes adına teşekkür ederek başlamak istiyorum. Gerçekten insan üstü bir çaba harcıyor sizler için. Herhalde bir çok kişiye ilham olması gereken bir çaba ve emek koydu ortaya. İsteyince oluyor, bunu herkese gösterdiğini umuyorum. İnşallah bu emeğinin, güzel mücadelesinin karşılığını başarı olarak alır.
Gelelim gelişmelere. Yine @Aslan-Reyiz ile istişare ettiğimiz gelişmeler var. Ancak olgunlaşmasını bekliyorum haliyle. Ancak benim duyduklarım ile onun haber aldığı hususlar uyumlu hale geliyor işin açığı. Bu nedenle ben de işittiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Çalışmaların yansımalarını soruyorsunuz, yansımaları olduğuna fazlasıyla eminim. Çünkü süreci bir noktaya taşıdı ve hızlandırdı bu kadar ses getirilmesi, bürokraside ve siyasette çok fazla noktaya bu konu başlığı ile temas edilmesi.
Benim toplam 3 kaynaktan duyduğum şey listelerin tamamlandığı noktasında. Yani Bakanlığın göndermesi ile artık bu işin biteceğini söylüyor konuştuğum herkes. Yıl bitmeden bu işin biteceği noktasında da herkes fazlasıyla beklenti içinde.

Bu yönüyle artık şu günden sonra;

-Liste geri çağrılmazsa,
-Bakanlık listeyi göndermemezlik yapmazsa,
-Yukarıdan açıklanması hususunda bir mani olmazsa,

Bugünden sonra her an sonuç bekleyebiliriz dostlar. Bugüne dek hiçbir vakit bunu söylemedim biliyorsunuz. 30 gün içerisinde dahi bi bitsin soruşturalım dedim. Soruşturmalarımda ise hiçbir müspet eğilim ya da haber almadım.

Bu kez hava çok olumlu. Bunda da dediğim gibi bu konuda çabalayan dostlarımızın emeği yadsınamaz. Belki daha da sürüncemede kalacak olan süreçte en azından bir fitil ateşlediler. İnşallah bu fitil yolda sönmeden bizi neticeye ulaştırır. Takibe devam edeceğim. Bir gelişme duyarsam yine paylaşacağım dostlar.
Çünkü burası Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, dünden yarına çok karar değişir, çok liste geri döner.
Temkinliyim ama Umutluyum.
İnşallah artık nihayete erer şu süreç bu rüzgarla.

Dostlar hepinize merhaba.

Koşturmacalı bir Ramazan'ın ardından bayrama eriştik hep birlikte.

Zor dönemden geçiyoruz hep birlikte. İlanların kıt olduğu, çoğu dostumuzun işsiz girdiği bir bayram daha oldu malesef. Bir çok müjdeli haber verebilmekle birlikte, asıl beklediğimiz ilanları henüz net bir şekilde müjdeleyemedik. İnşallah bayram sonrasına nasip olur bu da dostlar.

O veya bu şekilde hepimizin hayatında zorluklar var. Bizi bunaltan çok farklı gerekçelerimiz var. Ama unutmayın ki Hak kimseye taşıyabileceğinden fazlasını yüklemez. Ondandır ki sarsılsak da, devrilsek de zaman zaman yıkılmıyor ya da yeniden ayağa kalkmayı biliyoruz.

Herkesin bolca umutsuzluklar ürettiği ve karşısındakine de yansıttığı bir zamandayız. Malesef kabul edilmiş bir çaresizlik içinde debeleniyor çoğumuz. Halbuki dostlar yaşıyoruz. O veya bu şekilde yeni imkanların habercisi bu. Sağlıği yerinde olanlar için özellikle. Vazgeçmek için erken değil mi? Ve asıl vazgeçince bitmez mi kavganız? Yenilgi vazgeçmekle başlar dostlar her şeyden önce.

Ondandır ki UMUTlu olun. Umut kesmek size emeğinizin karşılığını vaad eden Hak'tan yüz çevirmek değil midir? Tevekkülden vazgeçmek bir noktada bu vaadi yok saymak değil midir? Ve topluma ve bireylere bunca umutsuzluk pompalayan bu sistem, bilin ki sizi vazgeçirmek için var. Çünkü siz vazgeçerseniz, hak etmeyen bir kişiye yer açılacak demektir.

O nedenle umutlu olmaktan, hakkınızı aramaktan, mücadele etmekten ve UMUT etmekten asla vazgeçmeyin.

İnşallah bu bayram işsiz geçirdiğiniz ya da başka bir derdiniz var ise o dert ile geçirdiğiniz son bayramınız olsun.

Allah hepinizin gönlüne göre versin dostlar.

Allah yâr ve yardımcınız olsun hepinizin.

Herkese mutlu ve umutlu bayramlar dostlar.

@Antimülakat @Agor @aliveli @Phoenix ve @genclerbirlikli

@kaldorhicks @redcrossbjk Merhaba dostlar. Sizlerin sormanız vesilesi ile bir kaç şey söyleyeyim ben de.
Öncelikle bu hafta açıklanır mı, ne olur bu konuda net bir şey demek bence son ana kadar olanaksız. Ancak işin geldiği aşamadan bir nebze bahsetmek istiyorum. Bu yönden şu şerhi düşme ihtiyacı hissediyorum yalnızca.
Hepiniz gerginsiniz ve haklısınız bu konuda. Aylar oldu, normalde bir iki haftada belirli hale gelen süreçte belirsizlik halen ortadan kalkmadı. Bugüne dek de sizlere boşa umut vermek gibi bir gayem asla olmadı biliyorsunuz beni tanıyanlarınız. Tam aksine sizlerin hayal kırıklığına uğraması beni gerçekten çok üzer. Bu yönden araştırma yaparken azami uğraş gösteriyorum ve paylaşırken de aynı şekilde temkinliyim. Halen vereceğim bilgilerin netliği konusunda şüpheliyim. Sebebi ise dönem içerisindeki belirsizliklerdir.
Misal, Kaymakamlık sınav sonucu için cuma günü dedik ki bunu sırf ben 4 kaynaktan bilgi alarak söyledim. Söyleyen 2 - 3 dostumuz daha vardı. Buna rağmen bir aksilik durumun ertelenmesine yol açtı. İşler bu şekilde işliyor.

Bu mülakat sürecini ileri atan temel gerekçe daha evvel de söylediğim gibi yapılanmadır. En azından bana gelen bilgi bu şekildedir. Başkan ile alakalı bir durum değil bu, bunu net bir şekilde biliyorum. Kurumda kimin başkan olacağı zaten üç aşağı beş yukarı belliydi çünkü iki aday vardı bu hususta. Birisi atandı ve halledildi. Yapılanma süreci gerçekten köklü değişimler içeriyor. VMY iptalinin yegane sebebi budur. Bu süreci de yine bu denli etkileyen temel gerekçe bu süreçtir. Dediğim gibi benim işittiğim bu, sizler farklı şeyler duymuş olabilirsiniz ve doğru da olabilir bu bilgiler tabi ki.

Geldiğimiz noktada yaklaşık 2 haftadır toparladığım bilgilere -net olmayarak- kısaca değineceğim, bu denli habersiz kalmanıza dayanamıyorum yine malesef. Umarım pişmanlık duymam bundan sonra

Yapılanma seçim sonrasına bırakıldı. Bir çok şey hazır ancak şu süreçte bununla alakadar olunamaması söz konusu. Bundan dolayı ciddi ihtimalle seçim sonrası yürütülecek süreç. Çok küçük bir ihtimal var yapılması için şu aşamada bence. Yapılacak elbet ama şu an değil gibi görünüyor.

Bunu müteakiben size dair evrak evvela Cumhurbaşkanlığı'ndan olur aldı. Akabinde Bakanlık nezdine geldi. Yani son işittiğim şey şu an Bakan Bey'in oluru bekleniyor.

Mülakat için belirlenmiş olan dönem Mart dönemi. Mart ayında yapılıp tamamlanması planlanıyor.

Buna dair duyuru ne zaman gelir, bu hafta gelir mi bu plan harfiyen uygulanır mı bunları inanın ki bilmiyorum. Ama son işittiğim, birden fazla kaynaktan duyduğum ama yüzde yüz teyit alamadığım bilgiler bu şekilde dostlar. Umarım olumsuz bir durumda bana tahammülünüz kalmıştır.

Her biriniz için duacıyım. İnşallah bu çile tez zamanda biter sizler de iş sahibi olursunuz en kısa zamanda. Bahtınız açık olsun dostlar. Güzel günlere hep birlikte inşallah.

Merhaba dostlar.
Öncelikle güzel sözlerinize, hislerinize teşekkür ederek başlamak istiyorum söze. Çünkü çok kıymetliler, kıymetlisiniz.
@birgaripiibflii dostum söylediğiniz şeyi ben şu perspektifle değerlendiriyorum biraz, Hasan Hüseyin'in Acıyı Bal Eylemek ya da Tunay Bozyiğit'in Acıya Gülmek dediği gibi biraz. Çok naif biri miyim buna dair bir şey diyemem hatta çoğu zaman sinirli bir insanım da gerçekten. Ama benim için gönül kıymetlidir. Bir insan gönlünü kırdığınız kadar sizden uzak, gönlüne dokunduğunuz kadar sizinledir. Bu yüzden kızsak da, kırılsak da, gücensek de dilimiz tatlı söylemeye çalışır. Hayata karşı da böyle olmaya çalışırız. Hayat ne söyletmeye çalışırsa çalışsın, acıyı bal edip yaşamaya devam ederiz.
İnsana dost gerek, dost da gönlü ile gerek. Düşmanımız oluyor istesek de istemesek de malesef. Kimse ile bir sorunumuz, sıkıntımız olmasa da şahsi olarak, çatal diller uzanıyor muhakkak. Allah herkese gönlündeki kadarını verecektir amenna. Biz sükûtu muhafaza edeceğiz.

Biraz içimi dökmek niyetine de sözü uzattım dostlar. Gelelim durumlara.

Bakın anımsarsınız belki, geçtiğimiz alımda da bu alımda da son ana kadar, durum gerçekten daha net görünene, bir şeyler ciddileşene kadar tek kelime etmedim dostlar. Defalarca sordunuz, kaç kez yokladınız yine de emin olmadığım hiçbir bilgiyi dile getirmedim.
Yazılı sınav ve mülakat tarihleri konusunda çok şükür hareket var dediğimizde gerçekten gelişmeler oldu ve açıklamalar geldi peşinden. Bu süreçte de günlerdir doğru/yanlış onlarca bilgi geldi. Hepsini süzdük değerlendirdik, güven vermediği noktada da kendimize sakladık.

Bugüne dek kendimden çok bahsetmedim, bunu da çok sevmem. Kendimi övmek, milyarlarca insan içerisinde bir zerre iken haddim de değildir. Ancak bir kaç söz etmek istiyorum ki bazı insanlar duracağı yeri bilsinler. Onlarca insan ile istişare halindeyim. Bu istişarelerime elbet sizler için danıştığım ilanlar, alım süreçleri vs. dahil oluyor ister istemez. Bu bilgi verebildiğim her kurum için geçerlidir.
Yıllardır boşuna dost biriktirmedik. Bizzat Kurumlarda görevli büyüklerimiz var. Hepsi de kıymetli devlet büyükleridir. Bize devlet adabını veren onlardır. Devlet terbiyesi ile bizi pişiren onlardır. 15 - 16 yaşımdan beri Kurumlara gider gelirim. Çok devlet adamı ile Kurumlarda yemiş içmişliğimiz, hasbihal etmişliğimiz olmuştur. Ankara'da her bulunduğumda büyüklerimizin çaylarını içer, tavsiyelerini dinlerim halen. Çocukluğumdan itibaren de ciddi bir devlet adabı ile devlete hizmet etmek için yetiştirildim. Bu saikle okuduğum alanı seçtim, üniversite ve fakülte tercihimi buna göre yaptım. O nedenle devlete dair fikri yeni yeni oluşmuş insanlar değiliz. Söylenecek sözde, verilecek bilgide seçici olmamızın sebebi de budur. Bu adabı bilip, her gün bir şeyler dile getirmiyor olmamız bundandır.

Dün de yine süreç içerisindeki haberlerden daha farklı gördüğüm bir hareketlilik haberi aldım. Bunu da teyit ettim ve sizinle paylaşma kararı aldım. Emin olun ki boşa değildi bu. Bugün de çalışmalar devam ediyor. Kısa süre içerisinde sonuçlanacağını düşündüğümü söyledim dün, bu fikrim halen geçerli. Son nokta koyulur koyulmaz yayımlanmaması için hiçbir sebep yok dostlar.

Yeni haber alırsam elbet paylaşırım ancak durum şu an için bu.

Dostlar tekrar merhaba. Ciddi bir telefon trafiğindeydim yeniden buradayım. Öncelikle şunu söyleyeyim bu ilan gelirse tekrar ediyorum TWITTER etkinliğinin çok ciddi payı var bunda. Öncelikle bu etkinliklere ön ayak olan @Oligopol @Duryy @Mahlaki @uA1905 @Hamidiye gibi daha adını sayamadığım tüm dostların hakkını bi teslim etmek gerek. Biz de gerek haberlerle gerek twitlerle elimizden gelen desteği sağladık ve bugün bu mutlu anı yaşıyoruz. İnşallah bu yükselilşin karşılığı artık ilan olur.

Dediğim gibi kaynak çok ciddi, haberler oldukça müspet. Ben de duyurdum arkadaşların gizlilik ricasına riayet ederek. Gel gelelim şunu da söyleyeyim sayı konusunda net bir bilgi yok ancak benim bilgi aldığım 2000 rakamı kurumda talebi ifade eden bu konuda yetkili bir kişidendi. Bu sayıda o nedenle oldukça umutluyum. Bakalım bekleyip göreceğiz dostlar. İlan yakın inşallah artık. İnşallah bir aksilik ile karşılaşmadan ilanı hep beraber kucaklarız

Hepiniz var olun. Buraları böyle şenlik havasında görmek ne kadar güzel gerçekten. İnşallah hepinizi meslekte görmek de nasip olur dostlar.

Dostlar hepinize Merhaba. Bir koca yılı daha birlikte geride bırakıyoruz. O veya bu şekilde hepimiz bir yolun farklı yerlerinden girerek bu noktada buluştuk ve bir çok şeyi birlikte idrak ediyoruz.
Zaman geliyor başarısına sevindiğimiz dostlarımız oluyor, kimi zaman başarısızlığı ile üzüldüğümüz, onlarla birlikte kızdığımız dostlarımız oluyor. Kimi hasretini döküyor buraya, kimi dertlerini, kimisi sadece uzaktan takip ediyor veya sessiz sessiz olanları seyrediyor.
Şunu söyleyeyim ki hepiniz iyi ki varsınız. Sizlerle bu ortamda vakit geçirmek, bir şeyler paylaşmak şahsım adına gerçekten bir keyif. An geliyor kızdığımız dostlarımız olabiliyor. Ya da bazen yoğunluktan unuttuğumuz, dönüş yapamadığımız dostlarımız. Her birinden haklarını helal etmelerini istiyorum. Kimsenin gönlünü kırmak istemedik, üzmek istemedik kimseleri. Biz de darılsak da bunlar geçicidir, gönlü kolay kırılan ama kolay da alınabilen insanlarız.

Bazı günlerin, saatlerin, dakikaların nasıl geçtiğini anlayamayacak kadar mutlu oluyoruz, bazen de akrep ile yelkovanın inadı ile çakılıp kalan anlara mahkumuz. Masa başına geçmek zor geliyor, kitap kapağını kaldırmak, bir güler yüz gösterebilmek insanlara, umutla yanıtlayabilmek bize sorulan gelecek sorularını. Ama kolaylaşacak, inandıkça, sarıldıkça, dua ettikçe ve anladıkça.

Hep birlikte zor bir zamandan geçiyoruz. Alımlar az, emeklerin karşılığı malesef ki kıt. Ancak bizde çok olması gereken önemli bir şey var. Bizi güçlü kılacak, bizi geleceğe dört elle sarılmaya itecek; Umut. Her nolursa olsun yeni bir sene, yeni umutlar demektir. Yeni planlar yapılacak, yeniden düzen kurulacak, yeni insanlar tanınacak, hayat biraz daha öğrenilecek. Düşüyor kalkıyoruz, her defasında da daha katı, daha üzgün oluyoruz. Ama bir taraftan da kayalar ıslandıkça yosun bağlar üstü ve o katılığın sakladığı umutlardır onlar.

Mühim olan hayat size her sorulduğunda farklı yanıtlar vermek değildir dostlar. Mühim olan bu sorulara her defa aynı umutlu yanıtı verebilmek cüretini göstermektir. O nedenle yarın başka bir yıl, başka bir gün ve yeni bir kavgadır. Bir dostumuza nazire ile diyorum ki; güzel günler de bizleri görecektir.

Bizler gücümüz yettiğince, elimizden geldiğince burada yanı başınızda olmaya devam edeceğiz. Buraların hep dutluk olduğu günlerden, şen bir bahçe olduğu bugünlere dek bizimle olan ve daha güzel günlerinde de burada olacak tüm dostlarımızın tek tek yeni yıllarını kutluyorum.

Yeni yılda şansınız bahtınız açık olsun, her şey gönlünüzce olsun dostlar.

@Antimülakat @Agor @Phoenix @aliveli

Merhaba dostlar herkese.
Haklı olarak bilgi almak, ahvaliniz hakkında güzel şeyler işitmek istiyorsunuz. Bilgi yok yanıtını vermek başka bir insan için yük olmayabilir. Ancak ben beklenti, umut, heves ve düşleri ile bana bir şey soran bir insana olmazı söylemeyi hiç sevmiyorum. Bu bana yük oluyor gerçekten. O nedenle yanıt vermekten belli bir süre kaçıyorum işin açığı. Her birinizin görmediğim gözlerinde düşleri ve düş kırıklıklarını görebiliyorum çünkü. Görmesem de seziyorum.
Bilgi almak adına sorduğumuz kimse malesef net bir şey söylemiyor, net bir tarihe işaret etmiyor. Herkes topu Bakanlığa atıyor. Hatta Kurumdan girin kapıdan bir kaç kişiye sorun şu yanıtı alacağınızdan eminim. O iş bakanlığa kaldıysa .... ile başlayan cümleler. Herkes yılmış durumda bu konudan. Ancak gelin görün ki yine de biz tekrar tekrar soruyoruz yakaladığımız herkese.
Olumlu haber ya da bilgi yok ancak olumlu zannı olanlar var açıkçası. Yetkili de kişiler bunlar. O da şu, "geçen sefer ki kadar süreceğini sanmıyorum"
Bunun dışında kimse ne zaman açıklanacağını bilmiyor. Sayın Bakanın dahi bildiğini sanmıyorum. Çünkü Bakanlığın bu konuda hiçbir planlaması, bir programı, projeksiyonu ve personel rejimi vizyonu yok. Yarın da açıklanabilir, 2 ay sonra da. Can ne zaman isterse artık.
Yine de belki hani yakınsak açıklanmaya bir sesler çıkar diye kulağımız oralarda dostlar. Bir bilgi alırsak muhakkak paylaşırız.
İnşallah daha derin bir sorun haline gelmez bu süreç. İşsizlik gerçekten hiç bu kadar derinleşmemişti sizler için. Bir kelebek etkisi haline geldi sorunlar ve her geçen gün büyüyor bu etki. 88'e dayanan il göç taban puanı bunu anlatan kısa bir özet.
Maliye Bakanlığı'nın da alımları bir düzene koyamaması herkesin durumunu daha da kötüleştiriyor. Ancak ben yine de bir kaç şey söylemek istiyorum.
Daha evvel çok kez dedim. Süreçlerin bunca belirsizleşmesi, azalan imkanlar, ağırlaşan koşullar nihai raddeye gelindiğinde tek bir amacın ürünleri. Çoğu kişinin pes etme eşiğinde olduğunu görebiliyorum. Bu alım için değil, tamamen süreç için, hayatı için, geleceği için. Bunları sizden almak isteyenlere kendiniz terk edip gitmeyin. Daha fazla söylenmesi gereken sözler var. Ama ben az söyleyeyim, siz çok anlayın. Her devran bir gün döner, her âh elbet çıkar.
Gönüllerinizi ferah tutun. Tutunacak bir tek hayaliniz kaldıysa, ona tutunmaya devam edin. Allah kurduğunuz düşü kurmayı nasip ettiyse, o düşü yaşamayı da elbet size nasip edecek. Siz yeter ki yıkılmayın. Hepinize sabırlar diliyorum dostlar. Allah sizinle olsun.

@admin Yolunuz ve bahtınız açık olsun dostum Hepimiz için en güzel neticelere gebe olsun bu değişim.

Durum şöyle dostlar. Biz tamamiyle işi tamamen devrettik. Alıcı dostumuz süreci devam ettirebilir, tamamen kendi inisiyatifinde ama sürdürsün isterim tabii ki. Çünkü buranın sizlere faydasını biliyorum. Bunca senedir birikmiş bir külliyat var. Burası bi dost meclisi. O sebeple dilerim yeni dostumuz da güzel iş üretimini sürdürür. Hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum dostlar. Hepimizin bahtı açık olsun.

Merhaba dostlar.

2016 yılında Tercihiniyap.net sitemizi ve forum sayfamızı kurarak facebook grubu ile başlayan maceramızı farklı bir seviyeye taşımıştık. Sitemizin kurulduğu ilk günden itibaren pek çok şey katmaya çalıştık bu yolda. Kamu personeli olmak isteyen siz kıymetli dostlarımla da genel itibariyle ben yakından alakadar olmaya çalıştım. Haberler verdik, sınavlar konuştuk, kimi zaman tartıştık, kimi zaman dertleştik. Dolu dolu beş sene geçirdik hep birlikte.

Şimdi ise Tercihiniyap.net markası ile bugünden itibaren yollarımız ayrılmış bulunmaktadır.

Yüzlerce dostumuz gelip geçti. Kimisiyle muhabbetimiz bakidir. Kimisiyle ise belirli dönemleri paylaştık. Her birinizden bu noktada ben razıyım. Bana kattığınız her şey için çok mutluyum. Sizlerle birlikte biz de pek çok konuda geliştik, bu gelişimi de sizlere yansıtmaya çalıştık. Dilerim sizler de bizlerden razısınızdır.

Çok güzel günlerim geçti burada. Çok yorulduğum zamanlarda dahi üretmiş olduğum faydanın mutluluk ve huzuru ile günü tamamlamışımdır.

Buraya benden sonra da gelecek olan dostlarımız olacaktır. Hepinize söylemek istediğim son bir kaç şey var. İşler zorlaşıyor evet. Süreçler, koşullar her anlamda 5 sene önceye göre kıyas ettiğimde çok daha ağır, farkındayım. Ama başından beri söylediğim gibi. Sizler idealleri olan, hedefleri bulunan kişilersiniz. Hiçbir rüzgarın sizi sarsmasına müsade etmeyin. Ben burada ilk sınavında / mülakatında atanan da gördüm. Pes etmeyip 16. mülakatında yerleşen de. O nasip düğümü ama geç ama erken çözülüyor, çözülecek.

Ben sosyal medya kanalından sizlerle iletişime devam edeceğim dostlar. Twitter, Instagram ve Telegram üzerinden yolculuğum devam ediyor. Ama artık burası için bir son istasyondayız.

Her birinizden ricam bana haklarınızı helal edin, kıymetli dost meclisim. Benden yana da varsa helali hoş olsun.

Her birinize başarılar diliyorum. Bahtınız açık olsun güzel dostlar.
Ez cümle, hoşçakalın.

@paretowilfredo, içinde söyledi: 2021 KPSS Sonrası Açılmasını Beklediğimiz Kurum Sınavları

Tablomuzu güncelledik dostlar.

https://www.tercihiniyap.net/kpss/2021-kpss-sonrasi-beklenen-a-grubu-ve-b-grubu-memur-personel-alimlari-h13358.html

Açıklamaları burada da paylaşacağım.

Gelen haberler neler, başlayalım açıklamaya.

Öncelikle dostlar en merak edilenden başlayayım. Dikkatinizi çekeceği üzere Gelir Uzman Yardımcılığı alımını 1250 - 1500'den 1500'e çevirdik.

Malumunuz Haziran ayı itibariyle 2021 Gelir Uzman Yardımcılığı alımına dair haberler vermeye başladık. İlk haberi almış olduğumuz büyüğümüz ile tekrar görüşme imkanımız oldu ve 2021 yılı bitmeden Gelir Uzman Yardımcılığı sınavını yapacaklarını, 1500 kişilik kadro onayının tamamen Gelir Uzman Yardımcılığı alımı için alındığını bize söyledi. Sınav tarihi henüz netleşmiş değil, ancak 2021 bitmeden sınavın yapılması yönünde çalışıldığını söyledi.

Bu yönüyle artık yukarıdan bir aksi talimat, çok ciddi bir aksi gelişme olmadıkça 2021 Gelir Uzman Yardımcılığı sınavının yıl bitmeden yapılacağı konusunda inancım had safhada. Dilerim yanılmayız dostlar.

Tabloya eklenen alımlarımız var, aslında daha evvel yarım düzenleme ile eklediğimiz Eğitim Müfettiş Yardımcılığı ve SGK Denetmen Yardımcılığı alımları yeni sayılmaz.
Bununla beraber EPDK Enerji Uzman Yardımcılığı alımını iki ayrı kaynaktan teyit ettik, KPSS sonuçlarını müteakiben alıma çıkılacak, sayı 20 kişi olacak. Onu da tablomuzda fiksledik.

Ayrıca Savunma Sanayii Uzman Yardımcılığı için daha önce tabloda yer ayırmamış, aşağıda yer alan paragrafta değinmiştik. Bununla alakalı da gelen teyit haberi üzerine tablomuzda yer verdik. 2021-2022 dönemi içerisinde, kuvvetle muhtemel sene bitmeden alım yapılacak.

Şimdi bizatihi açıklama yapmak istediğim iki konu var dostlar.

Öncelikle SGK hem A hem de B grubu alımları.

SGK'da duyduğumuza göre köklü değişimlerin eşiğindeyiz. Muhtemel bir Başkan Değişimi ve bürokrat kadrosu değişimi bunun başında geliyor. O sebeple pek çok şey bu durumlara bağlı olarak farklılaşabilir süreç içerisinde. Bu şerhi düşerek açıklamalarımıza başlamak isterim.

50 kişilik Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı alımının 12. dönem için, yani 2021 - 2022 KPSS dönemi için planlandığını, yani yeni bir alımın planı olduğunu işittim. Kuvvetli bir kaynaktan geldi bu teyit. O sebeple şu an için durumun bu olduğunu düşünüyorum. Ama dediğim gibi söz konusu değişimler, süreçleri etkileyebilir.

Gelelim çok merak ettiğiniz 300 kişilik HMB kadrosuna dostlar.

Yani iyi ya da kötü diye net olarak yorumlayamadığım gelişmeler var aslında. Şöyle ki; dostlar kadronun Defterdarlık Uzman Yardımcılığı alımı için olduğunu teyit edemedim. Yani belirli düzeyin altında idare bundan haberdar değil şu aşamada, burası kesin. Ya daha yukarıda alınan bir karar bana ulaşan haber. Ya da henüz böyle bir planlama yok.

Eğer ki 300 kişilik kadro Defterdarlık Uzman Yardımcılığı için değil ise, iki seçenek var karşımıza çıkan. Talebini net olarak bildiğimiz Mali Hizmetler Uzman Yardımcılığı alımı, ya da yine bu hafta işittiğim Bakanlığın taşra birimleri için B grubu düz memur alım planı.

Sorun şu ki dostlar bu üç seçenekten hiçbirisini ne teyit edebildim, ne de yanlışlayabildim. O sebeple tablomuzda bu kısım aynen durmaya devam ediyor. Kesin bir kanaate vardığımda, net bir teyit aldığımda buna dair paylaşım yapacağım.

Gelişmeler bu şekilde dostlar. İnşallah daha güzel, daha net, daha fazla haber alır, sizinle tekrar paylaşırız. Şu an herhangi bir soru-cevap yapmayacağım dostlar. Üzgünüm ama "Şundan haber yok mu?" diyeceğiniz her başlık için, açıklamalar içerisinde bilgi yok ise, maalesef yoktur.

Tablomuzu güncelledik dostlar.

https://www.tercihiniyap.net/kpss/2021-kpss-sonrasi-beklenen-a-grubu-ve-b-grubu-memur-personel-alimlari-h13358.html

Açıklamaları burada da paylaşacağım.

@gizem33 https://www.tercihiniyap.net/ozel-haber/sgk-denetmen-yardimciligi-sinavi-nasil-sinav-konulari-nelerdir-nasil-calisilir-h7394.html

Bu çalışmayı inceleyebilirsiniz dostum.

@1995gner Güncel gelişmeler paylaştıklarımdan ibaret dostum.

@muzgor Dostum sordum bunu da İcrayı da. Ama soruşturmalardan ötürü dendi ve net tarih veremediklerini söylediler. O yüzden maalesef ben de tamamen belirsiz şekilde izliyorum süreci.

@maziyebirbakıver Evet dostum. İllerde Defterdarlıklarda görev yapıyorlardı, yine öyle olacaktır.

Merhaba dostlar.
Öncelikli olarak geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmeler ekseninde tablomuzda bazı düzenlemeler yaptık. Bu düzenlemeler sırasıyla, önce SGK ile sonrasında ise Milli Eğitim Bakanlığı ve Hazine Maliye Bakanlığı ile alakalı.
Şimdi sırasıyla bunlara değineceğim. Sonrasında ise dün akşamdan bu vakte değin bulunduğum temaslar neticesinde ortaya çıkan bazı durumlardan söz edeceğim.

Öncelikli olarak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 740 kişilik kadro dağılımına dair durum kısmen netleşmiş durumda. Bu 740 kişilik kadronun 50 kişilik kısmı Avukat alımı, 640 kişilik kısmı memur alımı, 50 kişilik kısmı ise Denetmen Yardımcılığı alımı için ayrılmış. Bu ayrımdaki 50 kişilik alımın devam eden 11. dönem alımı mı yoksa 12. dönem alımı için bir hazırlık mı olduğu konusunda şüphelerim var. Bu net olarak dile getirilmedi ancak şahsi düşüncem 11. dönem alımının izninin daha evvel alınmış olmasından dolayı bu 50 kişilik kısmın 12. dönem için yani yeni bir alım için olması daha muhtemel. Yine bu durumu netleştirdiğim zaman paylaşır, istişare ederiz dostlar.

İkinci konumuz Eğitim Müfettiş Yardımcılığı konusu. Geçtiğimiz gün kurumların dolu/boş kadro durumlarında düzenlemeler yapıldı ve bu düzenlemelerde Milli Eğitim Bakanlığı 750 kişilik Eğitim Müfettiş Yardımcılığı kadrosu ihdas etti. İhdas edilen bu 750 kişilik kadronun 650 tanesi 6, 100 tanesi ise 9. derece kadro. Hem meslek içinden hem de açıktan alım imkanı bulunulan meslek için 100 kişilik kısım açıktan alıma ayrılmış durumda.

Her ne kadar durum böyle olsa da dostlar ben bir miktar temkinliyim. Bu temkinliliğin temelinde bir iki sene evvel Maarif Müfettiş Yardımcılığı için de benzer adımların atılmış ancak hayata geçirilememiş olması yatıyor. Çünkü Bakanlıkta teftişin içeriden gelenlerce yapılması gerektiği kanısı hakim. Bu sebeple açıktan alıma bir mesafe var.

Bir diğer nokta da kadro düzenlemeleri yapılmış olsa da ilan konusunda halen somut bir şey olmaması. Yaptığımız soruşturmada Bakanlığın somut bir ilan adımının olmadığı durumunu da değerlendirerek biraz daha beklemekte yarar görüyorum.

Gelelim Hazine ve Maliye Bakanlığı'na dair gelişmelere dostlar. Öncelikli olarak 2010 yılında gerçekleştirilen tek çatı düzenlemeleri ile kaldırılan iki A grubu kariyer meslek geri döndü. Bunlardan ilki merkez teşkilatta denetim görevi bulunan Stajyer Muhasebat Kontrolörlüğü, diğeri ise taşra denetim kadrosu olan Muhasebat Denetmen Yardımcılığı.
Bu mesleklere dair detaylı açıklamaları meslek tanıtımına bırakıyorum dostlar. Gelelim gelişmelere.

Öncelikli olarak yapmış olduğumuz araştırmalar, bulunduğumuz temaslar neticesinde her iki meslek için de mümkün olursa yıl bitmeden, olmaz ise mümkün olan en kısa sürede alım yapılacağını öğrendik. Bu noktada Bakanlık yönetmelik çalışmasını tamamlayıp yayımladığı andan itibaren ilan bekleyebiliriz. Bu bilgiyi bugün ayrıca yaptığımız temaslarda yeniden teyit etme imkanı bulduk, kısacası alım yakın. Ancak sayı ve takvim netliği şu aşamada yok.

Gelelim bugün itibariyle olan gelişmelere. Şimdi dostlar ortada Bakanlığa tanınan 300 kişilik bir alım izni var. Bu iznin normal şartlarda biz Mali Hizmetler Uzman Yardımcılığı için olduğunu öğrendik. Ancak gelen bu iki unvan bir nebze kafa karıştırıcı oldu bizim nezdimizde de. Ancak yaptığımız soruşturmada bu sayının bu iki meslekle alakalı olmadığı sonucuna vardık. O yüzden halen Mali Hizmetler konusunda umutluyuz.

Ancak şöyle bir ihtimali de değerlendirmekte yarar var. Ola ki Bakanlık ek bir atama izni alamazsa bu kadroyu isterse yeni ihdas edilen iki kadro için kullanabilir. Bu eğilim neden olabilir?
Mali Hizmetler Uzman Yardımcıları alındıktan sonra tercih ettikleri kurumlara gönderilecekler. Ancak diğer iki meslek mensupları Bakanlığın personeli olacaklar. Bu yönden Bakanlık bir tercih yapmak durumunda kalırsa zannediyorum MHUY'u değil diğer iki mesleği seçecektir.
Bakalım bu konuda haber beklediğmiz yerler var halen. Gelişmeler oldukça sizlerle paylaşacağız.

Gelelim dostlar, çok sorulan alım Sayıştay Denetçi Yardımcılığı alımına.
Dostlar bu sene alım olması açıkçası biraz zor görünüyor. Gerek Başkan değişikliği ve eski alışkanlığın da ortadan kalkması gerek çok daha önemli bir sorun olan lojistik sorunu. Görüştüğüm dostlarım ve büyüklerimin bana aktardığı şey şu aşamada yeni bir Denetçi Yardımcılığı alımı ile gelecek olan personelin oturabileceği bir yerin kalmamış olduğu. Bu yüzden bina sıkıntısı çözülmeden alım konusuna biraz soğuk bakıldığı söylendi. Tabii bunun teyidi için de haber bekliyorum, bu şartlara rağmen alım belki yapılabilir, ek bina vb. bir düşünce vardır, alım yapılabilir. Bekliyoruz bakalım. Gelişmeleri istişare ederiz dostlar.

Son olarak dostlar işittiğime göre 2021 Hakimlik Sınavları için 25 Aralık tarihi netleşmiş durumda. Takvime bu hafta girmesi planlanıyor bir aksilik olmaz ise. Bekleyen dostlarımız da bu konuda artık tam tempo bir hazırlığa girebilir alımın takvime girmesi ile birlikte.

Hepinize başarılar diliyorum dostlar. Bahtınız açık olsun.