TercihiniYap Forum
    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kamu Rehber
    • Kategoriler
    • Okunmamış
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar

    Geceye bir söz bir şiir bırak :)

    DİĞER
    498
    7050
    1523947
    Daha fazla ileti
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
    • P
      paretowilfredo Son düzenleyen:

      ...

      Çocukken... Yani daha insanı tanımamış, henüz kavgaya başlamamışken uyanırdı insan ansızın bir pazar sabahı. Gamsız gaylesiz süren uykudan ani bir kopuş, eve kabartılan bir kulak ve aniden içini saran evde kimse yok hissi. Çocuksu bir korku, herkes gitmiş çekincesi. Çocukluk der güler geçeriz belki şimdi çoğumuz. Ama yaşadıkça, yaşlandıkça sanki tüm yaşanmışlıklar boşunaymış gibi aynı tanıdık his avlar insanı zaman zaman. İnsanı korkutan yalnız kalmak mıdır, yalnız bırakılmak mı? Bunun yanıtını arayacak kadar çok yaşamak istemediğimi düşünüyorum bazen. İnsanlar görüyorum. Yılları sessiz bir devrimin domino taşı gibi devirmiş, saçları - sakalları ağarmış adamlar, beli eriyen kemiğine teslim bükülmüş kadınlar görüyorum. Neleri geride bırakmış, neleri özlemişler belki yıllarca. Bir an, bir anıya çakılıp yüksek irtifadan öylece donup kaldıklarını görüyorum. Yaşanmışlıklar mi özlenir yoksa yarım kalanlar mı? İnsan yaşadığını yaşamıştır. Taşır içinde acısını da, bıraktığı sıcaklığı da. Artık yaşayamayacaklarını anlar hepsi o çakılmalarında. Her gidenin mirası, yalnızlığın tam ortasında. Sahi özlemek mi ağırdı yoksa yalnızlık mı? Soruyorum sonra kendime, çok yaşayıp yalnız ölmekten mi korkun ey herif? diye. Yoksa bir gün elden ayaktan düşüp de, mahkum olmak mı döşekten zincirlere? Yanıt veremeden bakıyorum aynaya bazen bin yıllık dehrin içinde.

      Aynada gülüşü solmuş bir yüz,
      yaprakları savrulan yorgun bir güz.
      Ayna gülüyor, ayna susuyor, susuyorum.

      ...

      https://www.youtube.com/watch?v=3PTW-oAYIC4

      Kimliksiz ve Hükümsüz. -
      ...

      ...her dem taze doğarız,
      bizden kim usanası?..

      ...

      "bizi durduran, yürütür."

      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 3
      • C
        cima Yasaklı Son düzenleyen: paretowilfredo

        . . . . . . . .

        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
        • S
          sametuzeyir Son düzenleyen:

          İyiliğinde kötülüğünde en büyüğü en son gelir.

          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
          • P
            plansız Yasaklı Son düzenleyen:

            …
            insanlar,
            karanlık ruhlu diyorlar
            acısı içine coşkun bir ırmak gibi akanlara.
            kendi üzerlerine bıraksa hüznünü
            kim bilir, ilk kim tetiği çekip ortadan kaldırmak, rahatlamak isteyecekti.
            yalan hüzünler için.
            güzel rüyalar görmek ister halkımız
            kabusla uyanacak olsa
            hiç olmamış gibi tekrar dalar uykuya sorgusuzca
            gördüğü ilk hoş rüyada uyanmaya ayarlıdır saati
            -istediği gibi uyanmaya-
            onun sırtına inmez hançerler
            -sırtından vurulan birini görse uzaklaşır-
            acelesi vardır herkesin yaralı ruhlar yanında
            biri yardım isteyecek olsa
            sesi kısılanlar olur nedensiz.
            birde el uzatanlar
            en dertliler, derman için seferber olur
            onların da gücü yetmez ama
            buna hayat derler bizim burda.

            (eski bir zamandan)

            https://www.youtube.com/watch?v=68ZeEuU29f4

            https://www.youtube.com/watch?v=HtVj7S7FpZA

            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
            • C
              cima Yasaklı Son düzenleyen: paretowilfredo

              . . . . . . . .

              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
              • O
                ozge7316 Son düzenleyen:

                https://www.youtube.com/watch?v=exhwT23S4rA olmuş !

                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                • Harun Resid
                  Harun Resid Son düzenleyen:

                  Ekmek, şarap
                  Sen ve Ben
                  Bir de sabahın dördü

                  https://www.youtube.com/watch?v=hqUMZV2WvIw

                  Allah has better for me.

                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                  • P
                    plansız Yasaklı Son düzenleyen:

                    "Ben sen de benim kadar
                    çıkmaza girmeyesin diye girdim çıkmaza.
                    Şimdi senin felaketini istemedikçe
                    kendimi felâketten kurtaramayacağımı görüyorum.
                    Anladım ki benim felâketimi tatmamış olan benim
                    hangi felâkete uğradığımı bilemez. Benim
                    kurtuluşum ancak benim gibi, benim kadar
                    kurtuluşu özleyenin bana el vermesiyle mümkün.

                    Senin felâkete uğramanı istemem. Çünkü seni
                    öldürürsem (seni kendi duygu ve düşüncelerim
                    içinde eritip, kendime benzetirsem) bana yardım
                    edemezsin. Sen ölmezsen (benim alter ego’m
                    olmazsan), benim ölümümün sona ermesi
                    gerektiğini anlayamaz, bana yardım için bir şey
                    yapamazsın.
                    Seni öldürürsem kendi kurtuluş yolumdaki ışığı
                    söndürmüş olurum.

                    Seni öldürmezsem kendi kurtuluşuma
                    açılan yolu tamamen tıkamış olurum. "

                    İsmet Özel / Tahrir Vazifeleri (İnternetten alıntıdır)

                    https://www.youtube.com/watch?v=lIOgvXrZkto

                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                    • A
                      accosator Yasaklı Son düzenleyen:

                      Ve birazdan,
                      Ben,kendim ve Accos
                      Üçümüz
                      Gece nöbetini devralacağız yine gönüllü.
                      Bir fincan kahvede
                      Üç küçük kırmızı balık olarak
                      Nice sonra
                      Uykuya yenik düşeceğiz :):):)

                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                      • A
                        accosator Yasaklı Son düzenleyen:

                        Güneş eteklerindeki son ışıklarını da toplayarak uzaklaşırken herkes kendi hikâyesine dönmek üzere yola koyuldu...

                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                        • H
                          Hayatım Sınav Son düzenleyen:

                          Ümitlerin kaderi, biri yok olduğunda diğerinin ortaya çıkmasıdır, işte bu yüzden bunca hayal kırıklığına rağmen dünyadan silinip gitmemişlerdir.
                          Jose Saramago
                          https://youtu.be/YuR-ukXgpZw

                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                          • P
                            paretowilfredo Son düzenleyen: paretowilfredo

                            ...

                            Ne garip şey insanın ruhunun acıması, acıyabilmesi. Ruhundaki boşluğu farketmek için nelerin boş kaldığını keşfetmek gerekmiş bildim. Gidecek yön bulamayıp, kendi içinden geçmek yedi kez ve takılmak her boşluğa, hallaca takılıp yırtılan bir pamuk gibi, hep aynı günün akşamında. Ruhundan düşen damlalar belki vuslata ırmak olur kim bilir? Demini aldıkça ruhun, daha derin iç çekersin. Her iç çekişin doldurmaktır gediklerini ve doğarcasına aldığın o nefesi ölürcesine boşa vermek istemezsin. Izdırabını anlayacak bir ses, bir nefes gerek belki. Kamış hasret sazlığına, var edenden kendisine yansıyan ne varsa ona meftundur üstelik.
                            Yanıt arar çoğu vakit bu yarım kalmışlığa ve sessizce haykırır içindeki Kenan kuyusuna;

                            Nerdesin bahçelerden taşarak dolduğun bedenimde hasreti doğuran?
                            Ey! nerdesin Hak'tan harç olmuş his ile yüreğimi, naif elleriyle yoğuran?
                            Nerdesin karanlığın ortasında sesiyle ruhumu Aşk'a çağıran?
                            Nerdesin?

                            Sorular yankılanır aklın duvarında, çarpa çarpa düşer yüreğine insanın. Hani o bir lahza içinde çekilir ya yürek çeperin. Hani sökülür ya için içinden daha içre bir yerden. Orada anlarsın işte neyin eksik. Teslim ve mütevekkil. Suskun ve sitemsiz, derin bir nefes ile üflersin.

                            Nice sorular yanıtını kendi kelamında arar
                            Damlayamayan alev fitilinde asılarak yanar
                            Karanlığın celladı Şems, Ay Şems'in düştüğü yâr
                            Tutulduklarında birbirlerine bin senede bir kez
                            Zaman geçer de kendinden, kendini durdu sanar.

                            ...

                            https://www.youtube.com/watch?v=f_7MQ0pQNXw

                            Kimliksiz ve Hükümsüz. -
                            ...

                            ...her dem taze doğarız,
                            bizden kim usanası?..

                            ...

                            "bizi durduran, yürütür."

                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                            • Gök Kız
                              Gök Kız Son düzenleyen:

                              “Amansız sıkar karanlık
                              Üzerine üzerine gelir bulutlar.
                              Sarar seni çaresizlik
                              Ne uzaktan ne yakından
                              Duyulmaz çığlıkların.
                              İçinde çalkalanır isyanların.
                              Hayallerinin dışında yaşarsın.
                              Rol çalıp başkalarından
                              Başkalarını oynarsın.
                              Ben kimdim?
                              Sorusu belirir de
                              Dökülemez… dudaklarından“

                              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                              • 1
                                1umut Son düzenleyen:

                                “Etrafındaki her şeyi güzelleştiriyorsun be Leyla. Bırak ben de biraz güzelleşeyim.”

                                “Her çabanın nasibine düşen, yalnızca Allah’ın takdir ettiği kadardır.”

                                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                • Oligopol
                                  Oligopol Son düzenleyen:

                                  Ben geceye değil, gündüze bırakmak isterim.
                                  "Hak bu ya; bir gün senin elinde ertesi gün onun. Hak bu ya; mühim olan ona sahip çıkmak."
                                  Hakkınız olana sahip çıkmanız dileğiyle..

                                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                  • P
                                    paretowilfredo Son düzenleyen: paretowilfredo

                                    alt metni

                                    ...

                                    Ansızın hatırlatır sana doğa, nelerin bir arada güzel olduğunu, hangi güzelliklerden uzak kaldığını ve bir sır gibi nasıl saklandığını o güzelliklerin. Doğa acımasız bir dost gibi vurur içine içine, güzelliklerin nasıl nadir yakalandığını ve bir daha ne zaman ortaya çıkacağını bilmeden beklemek zorunda olduğunu.

                                    Kimliksiz ve Hükümsüz. -
                                    ...

                                    ...her dem taze doğarız,
                                    bizden kim usanası?..

                                    ...

                                    "bizi durduran, yürütür."

                                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                                    • P
                                      plansız Yasaklı Son düzenleyen:

                                      Benim penceremden iki bölümlük bir hikaye

                                      1.bölüm

                                      “sende noksan bulmadım şu yerle gök yanarken
                                      attığımda o oku ben atmadım sen attın
                                      Rab bu nasıl denizdir yüzme bilen kuşu yok
                                      içimde acır bir şey bu göğsüme ne kattın” Süleyman Çobanoğlu

                                      -ne yazılmışsa başa gelen odur-

                                      -biri sağ ayağından biri sol ayağından yaralı iki kuşun kiraz ağacına anlattığıdır.

                                      Sağ ayağından yaralı kuş, konmuş kirazın dalına. Başlamış anlatmaya. Ey ağaç, güzel çiçekli, güzel meyveli, çocukluk arkadaşım. Dinle beni. Şimdilik sadece dinle.

                                      Yolda ağır aksak giderken benim gibi yaralı bir kuş gördüm, o da diğer ayağından yaralı. Acılarımız benziyor diye galiba başladım anlatmaya, bak niye anlattığımı bilmiyorum. O da ötüyordu kendi kendine ama sesleniyordu, ben işittim, duymazlıktan gelemedim. Belki kuş dilini unuttum, yanlış anladım. Sesine ses vermek istedim. Anlattıkça muhabbetim arttı, öyle sandım. Bu muhabbet baştan varmış. Vaktini bilmediğim bir başlangıç.

                                      Gönül bu ya anlayınca kafese sığmadı. Kuşun aklı zaten neye yetmiş ki buna yetsin. O ilk başta terk etti beni. Büyük bir çekimle beni içine çeken bir akıntı gibi karşı duramadım. Bir rüya gibi, her rüya gibi içinde uzun dışında kısa. Sonra gerçekliğin duvarına çarpıp uyandım. Uyandığımı sandığım bir rüyada kaldım.

                                      Kiraz ağacı girmiş araya bu akıl meselesi ne ki? Kuş devam etmiş. Ruh bilmediği denizlere açılmış, yüzme bilmezken, yüreğe aynı türkü aynı yerden seslenmiş. Akıl bu durur mu, hemen savunmaya geçmiş. Derinlere atılan, en gizli çekmecelerden hiç yaşanmamış, yazılmamış bir hikayeyi koymuş yüreğin önüne. Yürek sussun belki suçlu hissetsin diye.

                                      Bitmemiş aklın oyunu. Bu seferde yağan yağmura takılmış. Başlamış düşünmeye “şimdi biz bu yağmurun altında kaç kişiyiz” diye sormuş durmuş. Sağa gitmiş ıslanmış, sola gitmiş ıslanmış. Bir gün “evet” dediğine sonraki gün “hayır” demiş. Yorulmuş, yormuş, kırılmış, kırmış; akıl işte kalp ve ruh zora girince tek başına neye yetmiş.

                                      Bu akıl meselesi böyle çocukluk arkadaşım, kiraz ağacım. Ben bu yağmurda dengemi kaybettim, kaç kez ayağım kaydı, düştüm kalktım. Bir de ben sol ayağı yaralı kuşu kalın duvarların ardında gördüm, öyle sandım. Duvarı yıkayım önce dedim, karanlıkta kalmasın. –boyumu aşan işler- duvar üstüme yıkıldı, hatta üstümüze, bir daha yaralandık. Ben karanlığı aydınlatayım derken öyle dalmışım ki anlamaya çalışmaya karanlıkta kayboldum, karanlık oldum, güzel şeyler olacaksa da sıra gelmeden hava çok karardı. İlk ışıkta kendimi dışarı attım –ama ne ışık! – dışardan bakmalıydım. Bir inziva, bir içe dönüş. Göç ettim bedenimle, kalp zaten nerde kaldıysa ordadır.

                                      https://www.youtube.com/watch?v=7zERdxxxrvA

                                      2.bölüm

                                      Ben göç ettim, kiraz ağacı. Kuşum ya. Bir de arada kaldım; hayaller, gerçekler, bilmediğim çok şey arasında. Sol ayağı yaralı kuş kızdı, kırıldı, haklıydı. Giderken aklımdaki sorulardan belki en önemlisi şuydu: sol ayağı yaralı kuş ne anladı, onun için anlaşılması gereken bir şey var mıydı, bıraktığım boşlukları doldurmalı mıydım?

                                      Kiraz ağacı girmiş devreye “sordu mu?”

                                      Ne ruhum rahat bıraktı ne sol ayağı yaralı kuş, söyledikçe söyledi, haklıydı. Şimdi geldim, dalına kondum, kiraz ağacım, çocukluk arkadaşım. Böyle yarım kalmasın, dilim döndüğünce anlatayım ne yaşadıysam dedim. Sol ayağı yaralı kuş hafiflesin belki bende, daha huzurlu uçsun istedim. – yüzüm yer oldu, yerim zaten yok, göçmen bir kuşum- Şimdi sen söyle kiraz ağacım ben cevap bulamıyorum, git dersen giderim, sus dersen susarım, yeter ki olmazları isteme benden, neyse onu da bilmem ya ben. Yeter ki sol ayağı yaralı kuşun gönlü daha fazla kırılmasın.

                                      https://www.youtube.com/watch?v=QT4wGPma-dI

                                      ( her sanatsal gayret gibi anlatma denemesi )

                                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                                      • otuzyılsavaşı
                                        otuzyılsavaşı Son düzenleyen:

                                        "Beni bu güzel havalar mahvetti,
                                        Böyle havada istifa ettim
                                        Evkaftaki memuriyetimden..."

                                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                                        • A
                                          accosator Yasaklı Son düzenleyen:

                                          Kanser olucam yeminlen kanserrr........

                                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                          • A
                                            accosator Yasaklı Son düzenleyen:

                                            Kırlangıcın kanadında gizli
                                            Maviyim ben,
                                            Gökyüzünü ilmek ilmek ben dokudum
                                            Denize damla damla ben aktım
                                            Kırmızı balonlu çocuğun yüreğindeki
                                            Mavi sevincim ben,
                                            Umut olup
                                            Yeryüzüne dokundum...

                                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                                            • 1
                                            • 2
                                            • 95
                                            • 96
                                            • 97
                                            • 98
                                            • 99
                                            • 352
                                            • 353
                                            • 97 / 353
                                            • İlk ileti
                                              Son ileti