TercihiniYap Forum
    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kamu Rehber
    • Kategoriler
    • Okunmamış
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar

    Geceye bir söz bir şiir bırak :)

    DİĞER
    498
    7050
    1372852
    Daha fazla ileti
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
    • J
      jamiryoo @accosator Son düzenleyen:

      @accosator sansa ihtiyacım var cünku kıza derdimi anlatamadım ki

      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
      • E
        elbetbirgün Son düzenleyen:

        “Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz. İnsan yerine bir yığın kuklalar yaratıyoruz.”

        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 3
        • M
          mertmert Son düzenleyen:

          mesel bu işte : yanlış insanlara güvendik ........................ötesi yok

          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
          • 1
            1903bjk Son düzenleyen:

            Geri gelir mi bir daha kaygıyla, stresle geçen yaşayamadığım bu güzel gençlik yıllarım ?

            "Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun."

            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 3
            • M
              mertmert Son düzenleyen:

              https://youtu.be/fDj7LUj-UwA dinle dinlede efkara gel

              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
              • T
                tuketiciranti Son düzenleyen:

                "...Ve kendine soruyorsun: nerede hayallerin? Ve başını sallıyor, şöyle diyor: Yıllar ne çabuk geçiyor! Ve yine soruyor kendine: Ne yaptın bunca yılı? En iyi zamanlarını nereye sakladın? Yaşadın mı yaşamadın mı? Baksana, diyor kendine, baksana, yeryüzü nasıl soğuyor. Daha yıllar geçecek ve peşinden kasvetli yalnızlık gelecek, bastonlu, titrek yaşlılık gelecek, peşinden de sıkıntı ve bunaltı. Fantastik dünyan ağaracak, donacak, hayallerin kaybolacak ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dökülecek… Sonuçta hüzünle yalnız kalır insan, tam anlamıyla yalnız ve hatta yazıklanacak bir şey bile olmaz- hiç tam olarak hiç. Çünkü kaybolup giden her şey, her şey hiçtir, aptalca, yuvarlak sıfır, yalnızca hayaldir!"

                Dostoyevski/Beyaz Geceler

                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 9
                • cinnamon
                  cinnamon Son düzenleyen:

                  Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş, Akşam gelip konan sabah göç imiş

                  Pir Sultan Abdal

                  Be where you are!

                  Vi veri veniversum vivus vici.

                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                  • walrass06
                    walrass06 Son düzenleyen:

                    “Öyle yıkma kendini,
                    Öyle mahzun, öyle garip…
                    Nerede olursan ol,
                    İçerde, dışarda, derste, sırada,
                    Yürü üstüne üstüne,
                    Tükür yüzüne celladın,
                    Fırsatçının, fesatçının, hayının…
                    Dayan kitap ile
                    Dayan iş ile.
                    Tırnak ile, diş ile,
                    Umut ile, sevda ile, düş ile
                    Dayan rüsva etme beni.“

                    Beni Allah Tutmuş,Kim Eder Azat?

                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 7
                    • cinnamon
                      cinnamon Son düzenleyen:

                      Biz bu şafak vaktinin neresindeyiz
                      öyle bir umut gibi gelip geçecek
                      yalnızım, yalnızsın, bize kim gülümseyecek?

                      EDIP CANSEVER

                      Be where you are!

                      Vi veri veniversum vivus vici.

                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                      • 1
                        1903bjk Son düzenleyen:

                        " İnsan, bir damla kan ve bin endişe. "

                        Sadi Şirazi

                        "Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun."

                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 6
                        • P
                          paretowilfredo Son düzenleyen: paretowilfredo

                          ...

                          Yirmi dört demirle çevrili bir kafeste almıştı ilk nefesi. Bir evin solunda buluvermişti kendisini bu dünyaya atıldığında ve orada söylemişti ilk türkülerini usulca. Cam kenarı konunca kafesi bakardı doyasıya maviliklere ve umudu daimdi bir gün izlediği diğerleri gibi semada kanat çırparak uçabileceğine. Her sabaha şen türkülerle başlar, her günü hüzünle uğurlardı sesinde sakladığı. Şen türküler kadar hüzünlü türküleri de vardı bülbülün ve ikisini de söylerken düşünmezdi kim ne der diye. Durduğu mavi eşikte bir dal uzandı penceresine bir gün. Dal kızıldı, dal yeşil. Dal umuttu ve inanç; özgür maviliklere dair. Sardı sonra dal kafesini çepeçevre. Sarmaşık gülüydü bu usulca uzanan pencereden bülbüle. Bazen ürkek pençesini uzatırdı güle daha dikenleri yok sandığı vakitlerde. Sanırdı ki acıtacak katı elleriyle tutunmaya çalışırken gülü. Sanırdı ki gagası dokundukça açılmayacak gonca döne döne ve evrilmeyecek yediverenlere. Acımazdı ki canı nereden bilsin ölümdür aslında meftun olmak dikene. Karanlığındaki goncayı gün sanar sevinirdi, artık gecelerim kapkara değil derdi kendi kendine. Yalnızlığına ortak bir yaren, batan günü uğurlamaya bir nefes olacak diye ummuştu o kadar. Gülün kızıllığını acısından bildi. Gülün yüreğinden sızar sandı rengi, ondan böyle kızıl zannetti. Bülbül şakıdıkça türkülerini, anlattıkça öykülerini açıldı gül, günlerle yarışırcasına. Biri kanat açmak isterdi maviliklere bu öykülerin sonunda, biri türkülere tutunup da uzanayım derdi düşpare maviliğe. Küserdi bazen gül. Solardı bazen hatta susuz kalırdı da. Bülbül gözünden akıttığı damlalarla sulardı toprağını gülün, yeniden açılana dek nida ederdi ikisini de yaratana. Açılsın da yeniden sürsün mavi düşleri diye. Gül uyur, bülbül dualar ederdi dili döndüğünce bu yolculuğu başlatana, muhabbet kapısını açmış olana. On sekiz bin kapı vardı birlikte geçeceklerdi elbet bunca güzellikler arasında. Gül açıldıkça yapraklarını taşıyamaz oldu sonra. Taşıyamadıkça girdi kafesin içine, sardı bülbülü çepeçevre. Sakınırdı dikenlerini bülbülden, derdi ki hissederim canının acısını dayanamam. Ne vakit acıtsam bilmeden canını, Hak'tan niyazım senden alıp bana vermesidir. Sen hep şen türkülerini söyleyesin ey bülbül! Ben seni nerede olsa dinlerim.

                          Birlikte açacak ve uçacaklardı kafesi yıkıp bir gün sonsuz maviliğe. Bülbül kararlı idi onunla çıkacaktı göklere. Gül olanca varlığı ile sarıldı bülbüle. Birlikte yükselirler iken göğe, dikenlerini batırdı bülbülün her zerresine. Bülbül kana boyalı, kızıldı artık en az gül kadar. Bir kez yıktılar kafesi, bir kez açtılar kanatlarını göğe. bir kez yara bere içinde, bin kez düştüler sanki yere.

                          Gül kopamamıştı dalından. Gül bırakamamıştı kendisine bile batan dikenlerini. Onu açtıran bülbülün damlaları olsa da, sandı ki onu var eden o dikenlerdi. Bülbül son mecali ile gülün yapraklarından dikenleri temizledi yaralı ağzı ile. Dayanamadı tek tek topladı ne varsa gülün yaralı yüreğinde. Diline batanları yuttu gömdü yüreğinin en derinine. Her nefes alışında batacak bir öykü sakladı içinde bir yerlerde ve ahını taşıyamayıp da kapadı kendisini kafesten de karanlık bir yere.
                          Gül; -düzenli bahçelerin gülü- baykuşa döndü yüzünü. Kemine aldırmadan dinledi şer sözünü. Düzeni uğruna karanlığa teslim etti özünü.
                          Bülbül'ün artık figanı yok. Sustu türküleri ve bıraktı düşlemeyi, umut etmeyi mavilikleri. Ölmedi belki ama aksak ritm ömründe karanlığa müebbet aldı. Kimliği yoksa da hüküm giydi mavilikler yerine ve türküleri yarım kaldı.
                          ...

                          / "Sarardı yeşil yaprak, dal koptu fidan düştü.
                          Baykuşa çifte yalı, bülbüle zindan düştü.
                          "

                          Nurullah Genç - Yağmur /
                          ...

                          https://www.youtube.com/watch?v=uTAaKAVpOOM

                          https://www.youtube.com/watch?v=DTVBLbQ1wBQ

                          Kimliksiz ve Hükümsüz. -
                          ...

                          ...her dem taze doğarız,
                          bizden kim usanası?..

                          ...

                          "bizi durduran, yürütür."

                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 7
                          • 1
                            1903bjk Son düzenleyen:

                            Çocuktum. Anneme, "ağaca çıkacağım, yardım et" dedim. "Başkasının çıkardığı yerden inemezsin, düşersin" dedi.
                            Bunu hiç unutmadım.

                            A.Şeriati

                            "Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun."

                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                            • cinnamon
                              cinnamon Son düzenleyen:

                              Daha son sözü söylemedi hayat
                              Belki yarınlar, mutlu sonlar var
                              Yeniden başlamak yorar insanı ama
                              Sonunda kavuşmak mutlu olmak var...

                              Nazım Hikmet

                              Be where you are!

                              Vi veri veniversum vivus vici.

                              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                              • cinnamon
                                cinnamon Son düzenleyen:

                                Zambaklar en ıssız yerlerde açar
                                Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
                                Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
                                Işıksız ruhumu sallar da durur
                                Zambaklar en ıssız yerlerde açar

                                Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
                                Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
                                Bir gün gözlerimin ta içine bak
                                Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
                                Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

                                Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
                                Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
                                Martılar konuyor omuzlarıma,
                                Gözlerin İstanbul oluyor birden.

                                Ben bir şarkı, ben bir türküyüm
                                Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm
                                Beni bir azizin nefesi uçurur
                                İçimde Allah'ın elleri durur
                                Cici ayaklarım iplikle bağlı
                                Ben onun sılası kendimin gurbetiyim

                                Sineklerin kanadını ısıtan
                                Bir güneş toprağı yarıp çıkacak
                                Kadınlar sansa da yaşadığını
                                Şarkısız kaldıkça yaşayamayacak
                                Kadınları şarkılar, akrepler aydınlatır

                                Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
                                Şiirlerim rüzgardır uzak dağlarda esen
                                Durgun sular gibi azalacağım
                                Bir gün, birdenbire çıkıp gelmezsen.

                                Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık.
                                Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi…
                                Sana da Mona Roza, taş bebeği bıraktık;
                                Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi…
                                Senin hatıran kadar büyük, yeri karanlık;
                                Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi
                                Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık.

                                Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
                                Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
                                Ne güzel bineceğim vapuru kaçırmak
                                Yapayalnız kalmak iskelelerde.

                                Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara
                                Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi.
                                Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara;
                                Onlar tutacak bu dünyada yerimi.
                                Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara,
                                Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi
                                Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara…

                                Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
                                Saat on ikidir, söndü lambalar
                                Uyu da turnalar gelsin Rüyana
                                Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
                                Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.

                                https://www.youtube.com/watch?v=pb9MevH21Pk

                                Be where you are!

                                Vi veri veniversum vivus vici.

                                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                                • P
                                  paretowilfredo Son düzenleyen: paretowilfredo

                                  ...

                                  Geceler; yalnızlığı vahşi olanlar için daha karanlık. Yara aldıkça, dik durabilenler içinse daha vahşi. Vahşet ruh parçalandıkça artıyor. O yüzden barbar bir hayvan kavmi yok. O yüzden en vahşi canlı insan. Yaralayan ve yalnız bırakan. Gün geceye kolay varıyor da asfalt ile beraber saat de donuyor ağaçlar yapraklarını döktükçe. O ağaçlarda kalan son yaprak kadar direngen yalnızlığımız; mağrur ve kibirli. Ya da diken diken yaprak dökmeyen çamlar kadar katı ve saldırgan. Soğuk. Dal titremez lakin kök üşür. Karsız, parlak gecelerde yıldızları sayarız ve anlarız yalnız olan onlar değil, yalnızlığımız.

                                  ve böyle bir yalnız gecede, yalnız odana, yalnız bir sokak lambasının turuncu ışığı sızıyor. Belki güneşten daha anlamlı, belki masa lambanı damla damla nemlendiren kahvenin buğusu kadar anlamsız. Fısıldıyor usulca bir ses karanlığın içinde, sanki duvarın hemen dibinde, Sigara kokuyor odan. Dışardan gireni geri kaçıracak kadar dumana bürümüşsün, neden? O dumanın ardında neyi gizliyorsun? Gözyaşlarını, korkularını, bitip tükenmez umutlarını mı? Yak bir tane daha. O küllüğü boşalt, kahveni soğutmuşsun yine, iyi bakmıyorsun kendine.

                                  Sonra bir kitap aldı eline, bir yaprak araladı ve okumaya başladı, biraz genzinden gelen, biraz çocuk, biraz buğulu sesiyle;

                                  Bir köy kadınının hikayesinden, ölmek üzere olan bir ananın öldüğünü bilmediği gelinine hediyesinden bahsetti. Uyumuşum. Belki de hiç uyanmamalıydım o andan sonra. Hiç yaşamamalıydım belki de, bilmiyorum.

                                  Sus dedim, sesini bir kez duymak istedim, Bir dolma kalemin bir kağıdı yırtarcasına çıkardığı ince hışırtılar gibi yazacağın herhangi bir satırda. Sustu. Dağlara mı çıktı? Pencereyi açmadan nasıl da kaçtı, kendi çevrelediği bahçem yüreğimden.

                                  En naif ellerde yitiyordu yüreklerimiz. En sevgililerde yok oluyorduk damla damla. Bilmeliydik oysa bulutlar yeniden bırakmak için yere, alırdı seni içine. Düşmekten miydi acımız, ayrılmaktan mı buluttan yoksa, bilemeden düştük. Düşünce sıçradık etrafımıza daha ufak damlalar olarak. Bir iken bin parça yalnız kaldık.

                                  Güneş sızmış bu kez, sabah olmuş. Uyanma vakti, herkesin içinde, herkesleşilen bir güne daha uyanma vakti. Günaydın maskeli balo, en fiyakalı lacivertimle ben geldim. En süslü, en açık tonlu siyahınla karşıla beni.
                                  Çünkü ben, çıktım benden yola. Benden geliyorum sana. Ben beni hatırlayamayacak kadar uzağa götüreceksen beni, haydi çıkalım yollara.

                                  ...

                                  https://www.youtube.com/watch?v=Be4-q2TMkDw

                                  Kimliksiz ve Hükümsüz. -
                                  ...

                                  ...her dem taze doğarız,
                                  bizden kim usanası?..

                                  ...

                                  "bizi durduran, yürütür."

                                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 5
                                  • 1
                                    1umut Son düzenleyen:

                                    “Bazen Allah kurtarır,
                                    sen ayrılık sanırsın.”

                                    “Her çabanın nasibine düşen, yalnızca Allah’ın takdir ettiği kadardır.”

                                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                                    • H
                                      Hayatım Sınav Son düzenleyen:

                                      ...
                                      Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç
                                      Özdemir Asaf
                                      https://youtu.be/GUVT1NZtZPo

                                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                                      • A
                                        accosator Yasaklı Son düzenleyen:

                                        Ben,kendim bir de Accos
                                        Üçümüz
                                        Heybemizde Ay, Güneş ve yığınla yıldızla
                                        Yollara düşeceğiz peşimiz sıra alaca
                                        Bulutlarla
                                        Bir gök bulacağız kendimize gönlümüzce
                                        Süsleyeceğimiz
                                        Bir gün...

                                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                        • 1
                                          1903bjk Son düzenleyen:

                                          Düşlerimi düşürdüm. Ne kötü ki şiir yazmak bile gelmiyor içimden. Öyle işte..

                                          "Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun."

                                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 4
                                          • otuzyılsavaşı
                                            otuzyılsavaşı Son düzenleyen:

                                            “Bir insanın bağışıklık sistemi iyi çalışıyorsa karoten denen bir pigment yaratıyor. Karoten havuçta ve domateste bulunan pigment. Karoten bizim yüzümüze havuç rengini veriyor. Eğer immün (bağışıklık) sisteminiz iyi çalışıyorsa o renge dönüşüyor. Havuç renk sağlıklı olmayı gösterir”

                                            Oytun Erbaş

                                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                                            • 1
                                            • 2
                                            • 100
                                            • 101
                                            • 102
                                            • 103
                                            • 104
                                            • 352
                                            • 353
                                            • 102 / 353
                                            • İlk ileti
                                              Son ileti