Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
" Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla…
Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?
Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.
O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir." Kadir suresi meali
Kadir geceniz mübarek olsun. -
Edemedim bir türlü, şu nefsimi terbiye,
Ortalıkta ne görse; tutturuyor ver diye.
Ey Azrail! Bilirim, gelince beklemezsin,
Tükenen vadelere saniye eklemezsin. -
"İnancın yanında;
ilim varsa: hikmet
irfan varsa: rahmet
hüzün varsa: zarafet
neşe varsa: muhabbet
ama yoksa: şiddet
ortaya çıkar."
-
"Yılmadan yap.
Fırsatı kaçıracağın için değil, önünde yılgınlık göstereceğin her kimsenin bir zorba veya zorba adayı olması yüzünden.
Yılma ki sıcaktan kavrulana gölgen,
suda boğulana elin erişsin.
Önce yap, sonra açıklarsın.
Bilgece yap.
Yani koruyarak, yani için titreyerek, yani yıkılmasın diye.
Tutkuyla yap.
Sana verilen yaşama gücünü kullan.
Yılmadan, bilgece ve tutkuyla.
Önce yap, sonra açıklarsın." -
"Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!" -
Ey Sevgili
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakabılarımdan degil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden ve kuş sütünden geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkis'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alir sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Yıllar geçti sapan ölümsüz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da Emirgan'da Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çagdas Kudüs (Meryem)
Ey şiirini gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düsüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünüm benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çikar madem ki yar vardır
Yoktanda vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Gögsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili En sevgili Ey sevgili-Sezai Karakoç-
-
......
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
Bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
Oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
İpince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir günA.Telli
-
. . . . . . . .
-
Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte...Ahmet Telli
-
"Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını 'yaşanmaz'laştıranlardır."
Cemil Meriç
-
Annemin oyalı tülbenti..
-
...
Bir yanım gündelik şeyler
Evdir ekmektir
Yaşadığım kaskatı;
Bir yanım olmadık türküler söyler
Yoldur özlemdir
Benim en güzel düşlerim
İçimde kaldı.
...Ben süt mavilerde umarken günü
Aykırı sularda akşam oluyor.Ş.Erbaş
-
Ahtapotun anneliği hiçbir canlının anneliğine benzemez
Dişi Ahtapot çiftleşmeden sonra bir oyuk bularak oraya yerleşir.
Yumurtlamaya başlar ve yumurtlama işlemi bittikten sonra kuluçkaya yatar.
Yumurtalarını yuvanın tavanına çengelle asar gibi dizer.
Yumurtalara devamlı su pompalayarak onların temiz kalmalarını sağlar.
Her ne pahasına olursa olsun yuvasını terk etmez.
Yavrular yumurtadan çıkmadan açlığa dayanamazsa birkaç kolunu yer ve bu şekilde tüm yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar hayatta kalır ve yumurtaları korur...
Ancak uzun süren kuluçka dönemi onu aç ve bitkin bırakır tüm yavrular yumurtadan çıkınca o da yuvasında can verir.
Hayata yeni başlayan yavrular için anne ahtapotun cansız vücudu yaşama tutunmaları için iyi bir besin kaynağı olur.
Bu yüzdendir ki hiçbir dişi ahtapot yavrularının büyüdüğünü göremez... -
@cinnamon
"Ahtapotlar, 1000'den fazla vantuzu, 3 kalbi ve dünya dışı canlı benzeri morfolojisi ile denizde karşılaşmayı beklediğiniz en garip ve dış görünüşü en farklı canlı olabilirler. Dünya'daki canlıların %95'i omurgasızdır ve tahmin edin omurgasızlar arasındaki en zeki hayvan hangisidir? Evet, ahtapotlar! " -
...
Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
Onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
Kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
Tükürsek cinayet sayılıyor artık
Ama nerede kaldılar, özledim gülüşlerini onların..Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
Tek yaprak bile kıpırdamıyor nedense
Ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
Alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
Kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
Ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük.A.Telli
-
Bayram gelmiş neyime...
-
Sadece biraz sevgi, insanoğluna bu kadar ağır gelmemeliydi.
-
"Dağların ardı ova
Bulanığın sonu duru
Küfün altı meneviş
Etin nohudun zerdalinin tadı
Erkinlik barışıldık
Özlemler kavuşmalar
Ayışığı ishakkuşu Aynalıçarşı
Sen yaşarken
İbibikler sen yaşarken tüner üvezin dalına
Mavilik sen yaşarken o tavanda gezinir
Sen yaşarken pembeleşir ortancalar
İşte aşkın hürlüğün tutsaklığın
Koca beyazlık günbaşı serinliği
Sen henüz yaşarken ölmeden önce" -
...
"Siyahlar dolduruyor içimi benim,
uykumun karanlığı birikiyor
gövdemi taşımaz olmuş ruhumda
lâmbalar yerleştirdim heryere,sonuna kadar açtım perdeleri
ve pencereleri: Bütün sesler gelsin
içeri, her ışın buraya süzülsün,
yağmur varsın hızlansın, rüzgârgirsin ve köşe bucak dolaşsın ---
dokunuyorum cirit atan böceklere,
almıyorum birikmiş tozu.Gün batınca doğar korkum, daralır
etrafıma örülen kafes, odamda
geceyi istemiyorum ben artık."Enis Batur
-
Sevgili Dost,
Neşesi yağmalanmış bir bayramdan geriye ne kalır? Ellerden buharlaşıp, uçan limon kolonyaları, yenildikten sonra kağıdı buruşturulup atılan şekerler, caminin avlusunda kalan gazete ve mukavva parçaları, imamın her bayramda tarif edip, cemaatin her bayram şaşırdığı bayram namazı mı?Sevgili Dost,
Neşesi yağmalanmış ne bayramlar geçireceğiz daha… Kokucu dede, camiden çıkan herkesin eline gül yağı sür, mis gibi koksun şehir! İşportacı, sen de sat gülümsemeyi, öğrenemeyen dudaklarımıza! Çocuklar, bırakın biz öpelim ellerinizi, siz bize şeker verin!Sevgili Dost,
Bugün bayram… Ama parlamıyor gözlerin…A. Ural