Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
@kussesi esas yazacağımı unuttum, tenks
-
.........
Yapraklarım yok artık kuşlarım yok
Büsbütün viran oldu dağlarım
Ezberimdeki türküler de savrulup gitti
Ömrümün karşılığı kalmadı sesimde
Sesimde yalnız ormanların gümbürtüsü
Yanlış, daha baştan yanlış bir şiirdi bu, biliyorum
Ve belki ömrümüzün yakın geçmişi bu kadar doğruydu ancak, kimbilir
Kalbim unut bu şiiriA.Telli
-
"Aradılar, bir tenhada buldular
Yaslandılar, şıvgalarım kırdılar
Yaz bahar ayında bir od verdiler
Yandım gittim, ala karlı dağ iken" -
...
Küstah; yolu bilmez ve yola da girmez asla. Kendi kötü yolunu çizer ve oraya çeker dokunan kim varsa hayatına. Bunu da bir parlak ambalaj ile övünç kaynağı olarak sunar hem de. Bu dokunuşla yolundan çıkmış ve benliksiz kalmış kim varsa, kişiliğini tekrar kazanmak yerine o yola yamanmak adına çabalar durur. Kovulduğu dar çevreye yeniden dahil olmak için çırpınır, geniş göklere bir zakkum kuyusunu tercih eder. Ne gariptir, tuzağa çekmeye çalıştıklarına şikayetçi, yamandığı yere de öylesine bağlı bir kölelik sergiler. Özgürlüğünü haysiyet hırsızlarına ipoteklemiş olanlara, kim ne katabilir? Herkes nihayetinde dengine döner. İyiler iyilere, kötüler kötülere teslim olur. Bu teslimiyet iyiler için özgürlük, kötüler içinse tutsaklıktır. Tutsaklığından mutlu olanlara sakın ha dokunmayın. Yoksa onca kötünün içinde kötü olan siz olur, masumiyetinizi bir fütursuz dile yargılatırsınız.
-
Unutmadım aramızdaki beceriksiz dili.
Dünya yordu bizi. Benim de söyleyemediklerim
var. Hiç söyleyemeyeceğim onları belki de.
Uzun bir yolu geliyoruz seninle, yolu,
geldikçe anlıyorum ki, biz,
bu dünya üzerinde yürüyemiyoruz bile.B.Keskin
-
"Korkuyorum..
Düşenlerle böbürlenen bir dünyada yaşıyoruz. Atamıyorum adımımı, ürküyorum, onun için yere basamıyorum. Evet.. Belki yorgun değilim, korkağım yalnız. Beni altüst edecek bir serüvenin ardından gelecek o büyük yorgunluktan korkuyorum.
Sen benim için ayrıca, içinden sokakları seyredebildiğim bir pencereydin. Bunu tek başıma yapamıyordum. Terk edilmiş biri olarak yaşayan kişi, böyle bir kişi, sokağa bakan bir pencereden sonsuza dek vazgeçemez."
F.Kafka -
...
O farkında sanki bizim gibi,
Bu batışın doğuşunun ne zaman olacağının belirsizliğinin.
Karanlığın ve o karanlık içerisinde olacakların.
Peki ya siz,
Farkında mısınız?...
-
@paretowilfredo daha fazla karanlık cokecek. Hiçbir şey iyi olmadı ve olmayacak. Ve hersey daha da kötü olacak:)
-
@elisa Ama biz her gün sırf sadece gülümseyerek bile güneş doğuracağız. Ta ki hepsini toplayıp da karanlığı ışıtıncaya dek.
-
@paretowilfredo hocam kendimizi doğacak güneşe inandirmaktn cigerimiz soldu ama neyse dediginiz gibi olsun:)
-
@elisa Ama hala bir yüreğimiz var dostum. Biz çağdan yanıp tuzlu-suladıkça onu, solmaz. Aksine daha direngen bir şekilde inanır âtiye.
-
...
“Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kenâre”
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz...
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorumSeninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor....
Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi bir sızı var
Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan...
Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimiz de ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
O şehirde sırılsıklam gezerdim
Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni...
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
daha çok işimiz var” diyorumBu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum.Dilaver Cebeci
...
-
bütün saatleri öylece dondurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun! -
"John Maynard Keynes'ten nefretimin yirmi sebebi"
-
“Çok şükür kötü günleri geride bıraktık.
Şimdi sırada daha kötü günler var.” -
Hayat ilginç.
Gün gelir, iç oğlanlar, padişah olur..
Hırsızlar zengin,
Metresler eş,
Eşekler adam olur.
Odundan kapı, taştan saray olur..
Gün gelir, kezbanlar destan,
Onları destan yapanlar, mestan olur.
Gün gelir, hadsizlik özgüven,
Saygı yalan, sevgi ise dolan olur..
Gün gelir, çivisi çıkar dünyanın.
Konuşamayanlar hatip,
Şifa veremeyenler tabip,
Yazamayanlar katip olur.
Ama yine öyle bir gün gelir ki
Verenler alır, gidenler uslanır, dönenler yalvarır.
Merdiveni koşarak çıkanların, gün gelir ayağı takılır.
Sevgisini vermeyen, gün gelir sevgisiz kalır.
Aldatan bir gün sadakat için, çalan bir gün adalet için, döven bir gün şefkat için yalvarır.
Piyon deyip geçme, gün gelir şah olur,
Şaha da fazla güvenme, gün gelir mat olur
Öyle bir gün gelir ki sen bakmazken her şey hallolur...N.Bodur
-
Çepeçevre kuşatılmışken
ölüm pusuya yatmışken
(kaçıp deliğe sığınmış fare gibi çaresiz)alevlendikçe ruhun
bir kadında çare arayacaksın,
onun eline, dizine kucağına sığınacaksın.Sadece sımsıcak kucak değil seni çağıran,
ürperten tutku değil,
çaresizliğin de ona iter seni.İşte bu yüzdendir ki,
ölümün soluk yüzü çıkıp gelene kadar
sarılır kadınına onu bulabilen talihli. Sevmelisin!Çifte yük ve
çifte hazine çünkü bu,
ama âşıksan, ve aşkında bile yalnızsankuytularda çişini yapan
vahşi bir hayvan kadar
acınası ve muhtaç olacaksın.Sığınacak liman yok başka.
Bıçağını ananın gırtlağına daya,
o kadar cesursan eğer.Bak işte, çığlığını
anlayan kadın da çıkar karşına.
Ama yine de iter seni, ıssızlığa.İnsanlar arasında
böyle yaşayamam ben
acıların doruğunda.Elindeki çıngırağını
sallayan terk edilmiş bir çocuk gibi
yapayalnız bir başına.Onunla ya da onsuz
ne yapmam gerek?
Bulmalıyım bunu utanılacak da olsaNasıl olsa dışlıyor bu dünya,
ışıkta kamaşan gözlerde
düşlerden duyulan dehşetli korkuyla..Kültür mü?
Aşıkların sevişirken çıkardıkları elbiseler gibi
saçılıyor üzerimden hızla.Peki ama o nerede?
Ölümün üzerime sıçrattıklarıyla
boğuşmamı nasıl seyrediyor?Ana doğururken,
bebek de acı duyar, ama,
çifte acıyı alçak gönüllülük dindirir, unutma.Bana gelince; para getiriyor
acı dolu türküm, avucunca elince.
Fakat gölgem olacak hep bu utanç.Yardım edin bana!
Siz çocuklar, gözleriniz
önünüze aksın onu gördüğünüzde!Siz masumlar!
Zalim çizmelerin altında çığlık çığlığa,
haykırın; acım tarifsiz!Siz sadık köpekler!
Ezilin tekerleklerin altında
inleyin; acım tarifsiz!Siz gebe kadınlar!
Düşürün bebeklerinizi kanlı gözyaşıyla
katıla katıla; acım tarifsiz!Siz insanlar!
Düşün, kırılsın kolunuz beliniz
sızıldanın; acım tarifsiz!Siz erkekler!
kan dökün kadın uğruna
ve bağırın; acım tarifsiz!Atlar, boğalar!
Yük taşımak için erkekliği burulanlar
böğürün: acım tarifsiz!Dilsiz balıklar!
Buzun altında oltaya takılanlar!
sessiz çığlığınızla; acım tarifsiz.Siz canlılar!
acıyla kıvranan canlar!
Alevlerle kavrulsun eviniz!Küller içinde
Cansız yatarken bedeniniz
mırıldanın son gayretle; acım tarifsiz!Son nefesine kadar duyacaksın!
Uzatmadığın elin neye yarar artık
Zalim nazınla bir başına kalacaksınÇepeçevre kuşatılmışken
hayat pusuya yatmışken
Sığınabileceğim son limanı da yaktın.Attila József
-
Ne zaman bir adım atmaya cüret etmek istesem
Yine önce ben bu cüretkarligima kızıyorum
sonra dönüp bakınıyorum
Ne var ne yok
Her şey aynı
Sanki değişikliği sevmeyen bir koruma kalkanı var çevremde
Ama herkes gibi bir gün
Kurtulmayı isterim -
...sonra herkes kendi hayatına döner yüzünü.
-
Yakalasam bakışlarını
Tutsam ellerini
Yüreğine yar
Düşüncelerine yoldaş olsam