@odtüsbky hocam teslim ettiğimiz belgenin altında bir satırlık şifre var ik personeli zahmet edip önündeki sisteme girse gerçek puanı görür zaten ...
aliveli tarafından gönderilen en iyi iletiler
-
RE: Sahte Belgeyle Denetmen Yardımcısı Olmak
-
RE: 3 HAZİRAN 2017 Hakimlik Sınavı
HAKİMLİK SINAV SORU VE CEVAPLARI
-
Destanlarda hangisinden söz edilmez? - HAÇLILARLA MÜCADELE ( haçlılarla mücadele islam sonrası bir kavramdır.)
-
Nizamiye Medreselerinin özelliği değildir? - İLK MEDRESE OLMASI ( islam tarihinden beri medreseler vardır. Ancak Nizamiye dünyanın ilk üniversitesidir. )
-
Firdevsi Şehnameyi kime sunmuştur? - GAZNELİ MAHMUD
-
- Mahmud ıslahatı değildir? - MÜHENDİSHANEİ BERRİ HÜMAYUN ( bu okul 3. Selim dönemidir.)
-
Osmalının batıdan etkilenmesinin sonucu değildir? - KAPİTÜLASYONLAR ( ilk kapitülasyonlar 1535'de Kanuni Fransaya vermiştir.)
-
Hangisi Atatürk dönemi değildir? - SANAYİİ NEFİSE MEKTEBİ ( Bu okul 1883'te Osman Hamdi Bey tarafından açılmış ilk güzel sanatlar fakültesidir.)
-
Paraya yön veren kurum hangisidir? - MERKEZ BANKASI ( merkez bankası 1930'da diğer bankalara kredi vermek, Türk parasının değerini korumak ve devlet adına para basmak amacıyla kurulmuştur.)
-
Amasya görüşmelerinde hangisi konuşulmamıştır? - MECLİS BAŞKANLIĞI ( Bu konuyu Mustafa kemal mebusan meclisi seçimlerinden sonra istanbula gidecek vekillere tembihlemiştir.)
-
Osmanlının iskan politikasıyla ilgili değildir? - İSTEĞE GÖRE YERLEŞTİRME ( iskan politikadında öncelikle göçebe yörük Türkmenler tercih edilir.)
-
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduğu sırada dış politikada yaşanan sorun hangisidir? - MUSUL SORUNU ( terakkiperver 1924'te kurulmuştur. Bu sıralarda musul için ingilizlerle haliç konferansı yapılmış ve ingilizler anadoluda nasturi isyanını çıkartmışlardır.)
-
İtilaf Devletleri ve İstanbul Hükümetinin saltanat ve hilafetin tehlikede olduğu şeklindeki kışkırtmalarıyla Anadoluda hangisi olmuştur? - TBMM'YE KARŞI AYAKLANMALAR ÇIKMIŞTIR.
-
Milli mücadele döneminde İtalya ile ilgili hangisi doğru değildir? - BÜYÜK TAARRUZDAN SONRA ÇANAKKALE BOĞAZINA SALDIRMIŞTIR. ( italya 2. İnönüden sonra Anadoludan çekilmeye başlamış, sakarya savaşından sonra tamamen çekilmiştir. Çanakkale boğazına saldırması trablusgarb savaşı sırasında bizi uşiye mecbur bırakmak içindir.)
-
-
RE: Zabıt Katipliği
Merhaba kardeşim öncelikle foruma hoşgeldin yakında meslek tanıtımı olarak yayınlayacağız katipliği , 80 üzeri bir kpss varsa ve klavyen iyiyse gerisi pek zor değil.
-
RE: Pek bilinmeyen tarihi olaylar
Link atmak yerine birazdeğinmek daha sağlıklı olabilir diye düşünüyorum.
-
RE: İİBF/SBF 'liler için şikayet, sitem, öfke; talep, istek, beklenti ve BİRLİK başlığı!
@kamu657 işsizliğin en pis yanı o kafa ağrıtmaktan başka bir işe yaramayan eş dost
-
RE: Forum Üyeleri Hakkında Düşüncelerimiz
Maşallah daha sene-i devriyesini doldurmadan taş gibi forum olduk, üyelerden bilgi akıyor nazar değmesin.
-
RE: gümrük ve ticaret bakanlığı personel alımı
@akkygsz bir puanla ve civarında baya sınav kaçıran biri olarak diyorum sabır hocam bunlarda geçiyor sabır.
-
RE: Hangi roman karakterisiniz?
Raskolnikov okurken sanırım beni yazmış dedim hatta önceki hayatımda raskolnikov olup reankarnasyon ile uyanmış olabilirim. Hala okumamış olan varsa suç ve ceza-dostoyevski.
-
RE: Rekabet Kurumu 2016 Uzman Yardımcısı alımı.
@ekon hocam yetiştirebilirler mi bilemiyorum bana perşembe denmişti bende en erken perşembe dedim nolur nolmaz diye ama beklentiyi düşük tutup az üzülmek mantıklı bence gelirse de süpriz olur
-
Yeni kamu personel rejimi
Malumunuz kamu baştan ayağa yeniden dizayn edilecek, bugünlerde daire başkanı ve altı kadroların durumu ve şartları görüşülüyor. Seçim sonrası yani 2019’da 657 mülga edilip yerine yeni kamu personel rejimi kurulacağı biliniyor. Bu süreçte hangi kurumlar kapatılır? Hangi bakanlıklar birleştirilir? Hangi kadroların şartları iyileştirilir? Gelişmeleri oldukça bu başlıktan yazalım.
-
RE: PTT Personel Alımı 2018
@marycr ptt uzmanı sözleşmeli olduğu için merkez uzmanların ve uzman yardımcılarının tabi olduğu sınırlamalara tabi değil. Ptt uzman yardımcısı 2018 maaşı 5 bin tl üzerinde ancak vergi dilimi sebebiyle sene sonuna doğru tekrar 4.800 tl civarına düşüyor.
-
RE: Forumda Neden Kavga Etmemeliyiz?
@paretowilfredo ilkokul yıllarıma döndüm. Şu an dağılan yakalığımı toplarken bir yandan öğretmenimin verdiği ancak dinlemediğim öğütleri alıyorum o zaman dinlesek işte hiç bunlara gerek olmayacak
-
RE: Rekabet Kurumu 2016 Uzman Yardımcısı alımı.
@arafta kuruma dönünce hemmen düşcem peşine yani cuma günü
-
RE: YSK seçim müdürü alımı 2018
@ys2018 hocam kötü niyetle yazdığını sanmıyorum ama ilginç bir cümle olmuş
-
İdari para cezaları
Arkadaşlar forumdaki herkesi uyarmayı borç bilirim. Bugünlerde her yerden idari para cezaları kesildiğine dair duyumlar geliyor. Yasadışı bahis oynayana, oynatana değil, 5 bin tl, evinin içinde izinsiz tadilat yapan 22.000 TL gibi fahiş paralarla yaptırım uygulanmış. Bir de bugün üçün trafik cezası dilimi haberi çıktı hız limitinin %50 üzerine çıkan 1.002 TL ceza ödeyecek. Yani 50 hız limiti olan yerde 75'le giden ayvayı yedi.
Dikkatli olun sevdiklerinizi uyarın. Anladığım kadarıyla 2019 yılında artarak devam edecek. -
RE: Rekabet Kurumu 2016 Uzman Yardımcısı alımı.
Arkadaşlar güvenlik soruşturması süreci henüz sonlanmamış. Konuya ilişkin kurumun elinde olan birşey yok malesef
-
RE: DHMİ Asistan-Stajyer Hava Trafik Kontrolörü Alımı
@atc kusura bakmayın lakin burası bir reklam mecrası değil. Bizler gidip gruplara link bırakmıyorsak sizin link atmamanızı rica ediyoruz. Kimse gelsin burada zorla yazsın çizsin diyen elbette yok ama temiz ve kaliteli bir içerik anlayışı gereği link çöplüğü olmamak için bu şekilde bir içerik politikamız mevcut.
-
RE: Beyin yakan filmler
Otomatik portakal kesinlikle beynimi yakan filmlerden biridir. Suç işleyen birini suç işleyemeyecek bir moda getiriyorlar akabinde suça maruz kalmaya başlıyor ama burda şair ne anlayıyor hiç bişey anlayamadım
-
RE: 17 Aralık Kaymakamlık Sınavı Mülakatları
gelişiyle gidişi bir oldu R.I.P
-
RE: Güncel Ekonomik Gelişmeler
Son 14 Yılda Türkiye Ekonomisi
2002 yılının sonundan itibaren geçen 14 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi AKP’nin tek parti olarak kesintisiz iktidar yönetimiyle biçimlendi. Bu 14 yılın makroekonomik göstergelerle kuşbakışı bir değerlendirmesini yapalım.Son 14 Yılda Türkiye’nin Borçlarında Olağanüstü Artışlar Ortaya Çıktı
Aşağıda sunduğum ilk tablo Türkiye’nin ele aldığımız 14 yılda borçluluğunun nereden nereye geldiğini gösteriyor. Bu tabloda Hazine borcu, KİT’lerin borçları, belediyelerin banka borçları, özel kesimin ve hanehalkının borçları yer alıyor (bu tabloyu değerli meslektaşım Hakan Özyıldız’dan aldım. Hakan Özyıldız’ın bu tabloyu da içeren analizi, diğer yazılarıyla birlikte kendi bloğunda yer alıyor: http ://www.hakanozyildiz.com/2017/02/borcluyum-kederliyim-her-ne-desen-haklsn.html)Tablonun anlattıkları şunlar: (1) Hazinenin dış borcu 14 yılda 3 kattan fazla artmış. (2) KİT borçları fazla değişim göstermemiş. (3) Belediyelerin bankalara borçları da 10 kattan fazla artmış (bununla birlikte miktar yüksek olmadığı için sorun oluşturmuyor.) (4) Toplam kamu borçlarındaki artış Hazine borçlarındaki hızlı artış nedeniyle yaklaşık 3 kat olmuş. (4) Bankalar haricinde kalan özel kesim kuruluşlarının banka kredi borçları yaklaşık 20 katlık bir artış sergileyerek 1,7 trilyon TL’ye ulaşmış (GSYH’nın yüzde 68’i.) (6) Hanehalkı 2002 yılında neredeyse borçsuz durumdayken 2016’da 440 milyar TL borçlu duruma gelmiş. (7) Türkiye toplam borcu bu 14 yıllık dönemde 8 kattan fazla artarak yaklaşık 3 trilyon TL’ye ulaşmış ve GSYH’nın yüzde 118’ini aşmış.
Son 14 Yılda Özelleştirmeden 60 milyar Dolar Gelir Elde Edildi
Türkiye, önceki yıllarda çeşitli yasal eksiklikler ve diğer nedenlerle yapamadığı özelleştirme faaliyetlerinin çoğunu son 14 yılda yaptı ve oldukça yüksek miktarlarda özelleştirme geliri elde ederek bu gelirlerle bir yandan bütçesini finanse ederken bir yandan da birçok altyapı projesini yaşama geçirdi.Aşağıdaki ikinci tablo son 14 yıldaki özelleştirme gelirlerini gösteriyor (Kaynak: ÖİB, 2016 Faaliyet Raporu, TL hesaplaması bana ait.)
Tabloya göre Türkiye son 14 yılda toplam 60,2 milyar USD tutarında bir özelleştirme faaliyeti geliri elde etmiş bulunuyor (TCMB ortalama yıllık USD/TL kurlarıyla TL’ye çevrilmiş hali son sütunda gösterildiği gibi yaklaşık 102 milyar TL olmaktadır.)Son 14 Yılda Sağlanan Ekonomik Gelişme Oldukça İyi
Bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik gelişmeye bir göz atalım. Bu değerlendirmeyi yapmak amacıyla aşağıda sunduğum tablo GSYH, kişi başına gelir, büyüme, enflasyon, işsizlik, bütçe açığı ve cari açık gibi başlıca makroekonomik göstergelerin yılsonu değerlerini karşılaştırmalı olarak veriyor (2016 yılına ilişkin GSYH, kişi başına gelir, büyüme oranı ve işsizlik oranı tahmindir.) (Kaynak: TÜİK ve IMF verileri.)Tablonun anlattıklarını şöyle özetleyebiliriz: (1) Türkiye bu 14 yılda GSYH’sını 3,6 kat, kişi başına gelirini yaklaşık 3 kat artırmış. (2) Ortalama olarak yüzde 4,8 oranında bir büyüme oranı yakalamış. Ki bu önceki 14 yıla göre 1,4 puan daha yüksek bir ortalamayı gösteriyor. (3) Enflasyonu ortalama yüzde 10,4’de tutmuş, bu da önce 14 yılın yaklaşık 6,5’da birine eşit. (4) İşsizlik oranı ortalaması yüzde 10,7 olmuş. Bu oran, önceki 14 yılın ortalaması olan yüzde 7,6’ya göre yüzde 40 daha yüksek oranda bir işsizliği işaret ediyor. (5) Bütçe dengesini yüzde 3,2 gibi düşük bir orana indirmiş ki bu önceki 14 yılın ortalamasının dörtte birine denk geliyor. (6) Cari açık ortalaması yüzde 5 olmuş. Bu ortalama önceki 14 yılın ortalamasının yaklaşık 10 kat üzerinde gerçekleşmiş.
Sonuç
Türkiye son 14 yılda borç stokunu 366 milyar TL’den 2,953 milyar TL’ye çıkarmış ve bunlara eldeki kamu mallarının satışıyla da 102 milyar TL’lik finansman eklemiştir. Bu durumda ortaya çıkan finansman imkânı 3 trilyon 55 milyar TL dolayında bir imkân olmuştur.Bu yaratılan finansmanın itici gücüyle Türkiye, son 14 yılda önceki 14 yıla göre GSYH’sını ve kişi başına gelirini ciddi biçimde artırmış, büyümede potansiyel büyüme oranını yakalamış, enflasyonu ve bütçe açığını önemli oranda düşürmüş, buna karşılık aynı dönemde işsizlik artışını ve cari açık yükselişini kontrolden kaçırmış görünüyor.
Borçlanmayı bu şekilde artırarak ve eldeki malları satarak bu büyümeyi sürekli kılmak mümkün değildir. Büyümenin hız kesmesi, işsizliğin artması ve enflasyonun yükselişine bakarsak ne özel kesimin ne de hanehalkının borçlarını artırarak yeni bir şeyler yapma veya alma gücü kalmamış, eldeki malların satışında da sona yaklaşılmış olduğu anlaşılıyor. Bu sonu erteleyebilmek için kurulan varlık fonu eldeki değerli varlıkları teminat göstererek borçlanmaya devam edebilmeyi hedefliyor.
Türkiye, Menderes ve Özal dönemlerinden sonra bu 14 yıllık dönemde de yine borçlanarak ve mevcut varlıkları satıp paraya çevirerek ivme yakalama politikasını denedi. Ne var ki tıpkı öncekilerde olduğu gibi bu kez de bu ivmeye süreklilik kazandıracak olan yapısal reformlara girişemedi. Bugün artık bu politikanın bir kez daha sonuna gelmek üzere olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor.
Yapısal reformları 2005’den bu yana niçin yapmadığımızı, yapısal reform adı altında kendimizi niçin kandırdığımızı, bilimle uğraşmak yerine niçin bilim dışı alanlara yöneldiğimizi sorgulamanın tam zamanı. Bu sorgulamayı yapabilir ve doğru yanıtları bulabilirsek en azından geleceğe dair yeni bir umut yaratabiliriz.
Mahfi Eğilmez