budageceryahu tarafından gönderilen iletiler

@refik-soydam dava İYUK md 20/b ye göre daha kısa sürede sonuçlanabiliyor. Ama iş sadece yazılı sınavla bitmiyor ki :))) Sürecin de ucu açık. Sınava hazırlığın, sınava gitmenin, sonuca itirazın, kitapçık görmenin, davanın vs vs maddi külfeti ile de uğraşmak lazım. İncelemelerde maddi hatanın yapılıp yapılmadığı yani eksik bir puanlama olup olmadığına daha çok önem veriyorlar. @eksi-ikibucuk Bilimsel olarak cevaplamanın, cevap anahtarının doğruluğunun tespiti o aşamada ihtimal dahilinde bile değil.

@bf24 aylardır cevapları tartışıyoruz, mevzuata bakıp doğruyu/yanlışı konuşuyoruz. Benim cevaplarım tartışmasız doğrudur. En son geçen hafta kitapçık inceleyen arkadaşlar da gördüklerini bizlerle paylaştı. Bazı arkadaşlarımız, gözetmenlerin bile bu konuda çaresiz kaldığını söyledi. Gerek görmedim kitapçık incelemeye gitmeye. Şurada hatanız var deseniz bile size idari yönden bir çözüm yolu sunmuyorlar. İdari yargı yolunu gösteriyorlar.
Çok da umurumda değil artık. Olan oldu, ileriye bakmak lazım. Benim burada vurgulamak istediğim husus, adayların sadece biribiri ile değil ayrıca böyle saçma sapan bir uygulama ile de yarışmak zorunda kalmalarıdır. O yüzden bunlar hepimize iyi bir tecrübe oldu. Biz daha dikkatli olursak, ÖSYM de bizimle birlikte kaliteyi arttırmak zorunda kalacaktır. Sürece katkı sağlama adına bizler bedel ödedik, sonradan gelenlere helal hoş olsun. En azından atacakları adımlarda yol göstermiş olduk hep birlikte.

Az önce ÖSYM çağrı merkezini aradım. Yeniden inceleme sonucu belli olmuş. Posta ile yazılı olacak tarafıma tebliğ edilecekmiş. Sonuç olarak herhangi bir hata olmadığı söylendi. Kesin olarak eminim 31 doğru cevabım var. 29-30 doğru ile mülakata katılmaya hak kazanan arkadaşlarımız var. Yanlış anlaşılmasın, o arkadaşlarımızın hak etmediğini söylemiyorum. Hepimiz fazlasıyla emek verdik. Yakında mülakatlar başlayacak. Hem yargılamanın vakit alması hem adalete güvenimin azalması hem de artık yıpranmamak adına bu defteri kapatmak istiyorum. Tek dileğim, dediğim dedik mantığı ile gerekli incelemeyi yapmayanlar, bu kadar insanın hakkına girenler Allahından bulsunlar.

@refik-soydam @Antimülakat esnek olup olmadığı tartışılır. Ama, bilgi ölçme adına adil bir standart oluşmadığı NET ve KESİN
Günlerdir üzerinde tartıştığımız konunun özü BELLİ BİR STANDARTIN SAĞLANAMAMIŞ OLMASI.
Yoksa herkesin az çok başarıyı hak ettiğine inanıyorum.

@ayran kazanan kazansın, sorun değil. Düzeltme ile bir kaç kişi daha gider mülakata. Zaten komisyon kimi alacağını daha iyi bilir ya :)))
En azından mülakatta elendik deriz. Mağlubiyette çıtayı yükseltmek bizim de hakkımız.

Kurumsal olmayan nüfus/kurumsal olmayan sivil nüfus/kurumsallaşmamıs nüfus vs şekilde tam olarak oturmamış kavramlar hakkında bunlara benzer bir cevabın doğru kabul edilmesine kimsenin diyeceği yok. Keza Türkçe sorunlarında da az çok aynı anlama gelecek cevapların da doğru kabul edilmesinde sıkıntı yok. Zaten açık uçlu soru tipinin mantığı bunu gerektirir. Yeter ki anlam esaslı bir şekilde bozulmasın. Ama "kurum=kurul" nasıl bir mantıktır anlam veremedik hep birlikte.
Biz burada günlerdir olması gerekeni ifade ediyoruz da ÖSYM bunu görmüyor mu? Belli ki görememiş.
Ama bunca tartışma üzerine bir şeylerin düzelebileceğini ümit etmek istiyorum. Sonucu yakında göreceğiz. Az daha sabredelim.

@ofa @refik-soydam hayırlısı olsun arkadaşlar.
Muhtemelen incelemeler daha dikkatli olacak gibi. Sonuçta cevap kâğıtları kontrol edilince, adaylar bu hususa dikkat çekmiş olmalı. ÖSYM en azından bundan sonra daha dikkatli olur.
Nasipten ötesi yok.

İmar Komisyonu / İmar ve Bayındırlık Komisyonu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu/Kurulu vs bunların herhangi birini kabul edebiliyorlar. Bu soruları doğru yaptığımız halde yanlış yapanların cevapları kabul edilerek mülakata girdiği halde biz giremiyorsak, ÖSYM bu vebalin altından nasıl kalkacak?
79.73633 ile 455. sıradayım.
İnşallah hatadan dönerler.

İİBFlilerin ne kötü kaderi varmış arkadaş.
Bir hukuk fakültesi mezunu, bir eğitim fakültesi mezunu ülkemiz için ne kadar değerli ise bir İİBF mezunu da en az onlar kadar değerlidir. İİBFlilerin hafife alınmasına da anlam veremiyorum. Okuldan mezun olduğunda hukuk bilgisine sahip oluyorsun, siyaset bilgisine sahip oluyorsun, ekonomi bilgisine sahip oluyorsun, pek çok fakülte mezununa kıyasla daha sosyal bir öğrencilik hayatın olduğundan hayatın içerisine daha kolay karışıyorsun ki, çok yönlüsündür artık. Ama gel gör ki, elini sallasan İİBFliye çarpacak kadar çok mezun var. Üstelik kamu istihdamında en kritik alanlarda en az kadro yine İİBFlilere veriliyor. Pek çok yıl sınavlar açılmıyor. Açılsa bile alım sayısının az oluşu, İİBFli kotası vs sebeplerle yaş 35 oluyor. İmkânlar kısıtlı, zaman dar. Bununla birlikte, artan rekabetin etkisiyle son yıllarda kalite de artmış durumda. Kimse İİBFlileri hafife almasın.
BİMER, CİMER, sosyal medya, TBMM'ye dilekçe, vs. yollarla taleplerimizi iletelim ki, karar mercilerinin dikkatini çekebilelim.
İdari Yargı Hakimliği ve Kaymakamlık hepimizin en önemli hedeflerinden. Yaş haddi ve İİBF kotası gibi iki garabet, önümüzdeki en büyük engellerdir. Hukuk mezunları gibi, öğretmenler gibi organize olup haklı taleplerimizi gündeme getirmenin yollarını bulmamız şart.

@refik-soydam ben itiraz dilekçedemde bu hususlara işaret ettim. Okurlar mı, yoksa kopyala-yapıştır kolaycılığı ile içeriğe bakmadan, kendilerince bir çalışma mı yaparlar bilmiyorum.
Ama tecrübe ile sabittir, pek çok kurumda durumdan vazife çıkaracak ve inisiyatif kullanarak üst makamlara durumu rapor edebilecek yetenekte çalışan bulmak talih meselesi. :)))
Şahsen itirazımın yerinde ve haklı olduğuna inancım tam. Sonuç olumsuz çıkarsa üzülürüm, ama vicdanım da rahat olur.
Hayırlısı olsun arkadaşlar. Allah'a emanet olun. İyi geceler...

@refik-soydam değindiniz husus doğru. Soruların kurgulanışı ve adaylarca ekseriyetle nasıl algılandığı hususundaki bir anlayışla sorular hazırlanmalı. Mesele biraz da bu.

ÖSYM kendilerine emanet ettiğimiz emeklerimize ciddiyetle riayet edeydi, o vakit cevap kağıdının incelenmesinden evvel kendilerine gönderilen itiraz dilekçelerinde bahsedilen hususlar hakkında ne tür bir yaklaşımda bulunacağına dair ön hazırlık yapardı ve cevap kağıtları kontrol edilirken, adayların kafalarındaki soru işaretleri ile alakalı mantıklı açıklamalarda bulunulması için gözetmenleri de bilgilendirirdi ki, bizler de böyle olasılıklar üzerine kafa yormazdık. Bunların ciddiyeti de bu kadar.
Tabi ki süreç devam ediyor. Enseyi karartmayalım, umalım ki hakkaniyet uygun bir çözüm bulunur.

@ayran
@kaymakamadayı arkadaşımızın ve diğer arkadaşlarımızın vermiş oldukları değerli bilgiler ile ÖSYM'nin hakkaniyete uygun bir ölçme yapmadığı hususunda hepimiz hemfikiriz. Kanunda, Anayasada vs. bariz bir şekilde tanımı olan kavramlar hakkında alternatif cevabın kabul edilerek başarı listesi oluşturulması ciddi anlamda haksızlığa sebep oldu. Kabul etmek gerekir ki, herkes bu sınavda sorumlu olduğumuz konulara az ya da çok hakim konumda. Ufak tefek harf ya da kavramsal hataların olması bu gerçeği değiştirmez. Ancak, bir kavram kanuni tanımında kesin bir şekilde belirtildiyse bunun üzerine söz söylenmez. Bu hususta yapılacak şey, türkçe soruları dışında alternatif cevapları olabilecek soruların bu sınavda adayların karşısına çıkarılmaması olmalıdır. Yoksa ÖSYM'nin "Ö" sündeki ÖLÇME nin bir anlam ifade etmediği sonucu çıkar.

Mesele şu ki @kaymakamadayı kardeşim, ÖSYM açık uçlu sınav formatını kendisi kavrayamamış. Misal, kurum/kurul ayrımı bariz netken her ikisini kabul edebiliyor. Türkçede sayısız alternatif cevabın olması mümkünken bazı arkadaşlarımız puan alamıyor. Ayrıca, gidip cevap kağıdını görmeye lüzum görmememin sebebi, cevaplardan emin olmamdır. Zaten yeniden inceleme dilekçesi verdim. Tabi baştan savma iş yapmazlarsa sonuç değişecektir. Kuruma güvenmek lazım. Ama şunu da söyleyeyim; kimseyi kırmak istemem, herkesin emeğine saygım var, müsterih olun.
Süreç devam ediyor. Ama ÖSYM de artık kendine bir çeki düzen vermeli.

Kitapçıklarını inceleyen kardeşlerimizin vermiş oldukları bilgilere dayanarak şunu kesin bir şekilde söyleyebilirim; hemen hemen her şeye puan vermeye çalışmışlar diyen arkadaşlar var, öyleyse 30 tane kesin cevabım var, iptal edilen soruyu puansız saydım, türkçeden noktalama işaretleri sorusundan en az 1 puanım var kaydırma yapmıştım, idare hukukundan yokluk sorusunu eksik yazdığımdan 1.25 puan almam lazım onu da saymadım, avans veriyorum ösyme ye
Puanım 79.73633???

Belli ki ÖSYM baştan savma iş yapmış. Mülakatta dönen dolapları anlarım da yazılı sınavda haksızlık yapılıyorsa, kurumun güvenilirliği kalır mı?
Emeğimizi emanet ettiğimiz kuruma bak!
Bu arada yeniden inceleme dilekçesi verenler için ne zaman açıklama olacakmış, bir şey öğrenen oldu mu?

Taşeron için bir açıklama yapamadılar daha. Biz biraz daha bekleriz. Sonu hayırlı olur inşallah bu bekleyişimizin.

SGK bu kadar bekliyorsa, muhtemelen alımlar için titiz davranıyor olmalı. Değilse de şaşırmamak lazım. Her şeye hazırlıklı olmak gerek. İyi şeyler düşünüp, güzel sonuçlar umut edelim yine.

@antimülakat, içinde söyledi: Polislikten Guy a Geciş

Ek göstergeye göre verilmemesi gerekiyor. Polislerde ek gösterge 3000 iken, guy da ek gösterge 2200. DMK'ya göre bir memuriyetten daha alt gostergede başka bir memuriyete geçişlerde kurum muvaffakat vermiyor. Dava açarak geçilme imkanı mümkün.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı ek gösterge memurlar için hâlâ 2200. Kurum muvafakat vermede pek istekli olmadığından, diğer kurumlar copy-past mantığı ile herkese aynı olumsuz cevabı veriyor.

TEOG bile kalktı. Artık anlamsız olan bu sınırlama da kalksın. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz, olağanüstü kararlar uygulanıyor. Tepeden tırnağa değiştirilmesi düşünülen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu yakında tekrar gündeme gelecek muhtemelen. Bu sınırlama kaldırılsın, hiç olmazsa biraz daha esnetilsin.