Sabahki oturumun bitmesini böyle bekledim.
buseneatanıyorum tarafından gönderilen en iyi iletiler
-
RE: 22 - 28/29 Temmuz 2018 KPSS A Grubu Sınavı
-
RE: PTT Personel Alımı 2018
İyi bari Türk vatandaşı olmak, kamu haklarından mahrum olmamak ve 35 yaşından gün almamış olmak şartlarını taşıyorum bu da bir şeydir :))
Onun dışındakiler uymuyor.harika bir ilan mikemmell. -
RE: Sevgili Günlük📝
Dün sınava girdiğim okul çocukluğumun geçtiği mahalleye çok yakındı.çıkısta bir uğrayayım dedim.
Tam on dokuz sene sonra yürüdüm geçmişe. Sokağa doğru attığım her adım da boyum ufaldı, yaşım küçüldü zıplayarak, koşarak gittiğimi fark ettim. Zamanlar arası seyehat ediyormuşum gibi, geçmişten bir gündeymişim gibiydi.
Dar sokakları arasında, evlerin bahçelerinden geçerek gezdim.on dokuz sene önce bastığım yerlere tekrar bastım, dokunduğum yerlere dokundum yeniden.
Çocukken kocaman olan evler, bahçeler ve tüm alanlar minnacık kaldı gözümde. "amma boy atmışım." dedim içimden.Sonra oyun oynadığımız çocuk parkının bahçe duvarının önüne geldim.en büyük şaşkınlığı burda yaşadım zaten.ben o duvarın üstüne çıkar defalarca atlardım. O zamanlar o kadar yüksek gelirdi ki bana, aşşağı bakmadan atlardım çoğu zaman. Gözlerimi kapayarak atlar, uçtuğumu hissederdim. Sanki uzaydan dünyaya bakıyormuşum gibiydi öyle uzak gelirdi tepeden bakınca yer. Bacaklarım sızım sızım sızlayana kadar atlardım, deli gibi... nedenini bilmiyorum.
Şimdi yüksekliğinden korkup gözümü kapayarak zıpladığım duvarın yüksekliği belime kadar bile kavuşmuyor. Sanırım bugünlerde gözümde büyüttüğüm bana kocaman gelen sorunlar, olaylar, yaşananlar ve insanlar üstünden zaman geçince o bahçe duvarı gibi küçülecekler, ufacık kalacaklar. Öyle bir serinlik geldi yüzüme.
Atlamayı yine deneyeyim dedim de utandım "şimdi bu koca kız ne diye zıplıyor burdan." derler diye
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...Bu, namustur
Künyemize kazılmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü...Ahmed Arif
-
RE: Batıyor Muyuz?
@agor Öncelikle Merkez Bankası tam bağımsız olmalı.Ama kağıt üzerinde değil.Ben de on sekiz yaşımı doldurduğumda artık özgür, her istediğini yapabilecek biri olacağımı zannediyordum.Kendimce ilk radikal kararımı aldığımda annemin fırlattığı terliği yiyince anladım ki ben özgür, bağımsız değilim.Merkez Bankası'nın bağımsızlığı da kağıt üzerinde olmamalı, her an terlik yerim korkusuyla cesaretsiz adımlar atmamalı.
Ve yine kağıt üzerinde olan demokrasi ve adalet kavramları iyice anlaşılmalı ve kabul edilmeli.İç ve dış yatırımcı korkmamalı.Bu ülkede yarın ne olacağı belli değil imajı bir an önce silinmeli.Güven olmayan hiçbir ortama yatırımcı çekemeyiz.
Borç alınabilir buna karşı değilim.Sade vatandaş bile aldığı borcu kendi için faydalı gördüğü yatırımlarda kullanır.Yahu en kötü arkadaşından borç alır bir iddaa kuponuyla üçü beşe katlar vallahi bu bile mantıklı.Ama alınan bu borç bana faizinden daha fazla gelir getircek yatırımlara değil de park bahçeye gidecekse olmaz.
Çiftçi desteklenmeli, tarım üretken bir alan haline getirilmeli.Mesela bugün markette yaş incirin fiyatının 16 lira olduğunu gördüm.Alamadım, elim gitmedi.İncirden bahsediyorum.Fındık Borsası örneğin Almanya'da değil bizde olmalı.Bunun için gerçekten milli ve yerli bir duruş şart.Tarım demişken üçüncü sınıf ülkeler gibi tek kaynak olarak buna bel bağlamaktan bahsetmiyorum.Bu ürünleri ham madde olarak ihraç edip nihai mal olarak almak da değil.Planlı bir tarım ve hayvancılık politikası şart aksi halde köyden kente önlenemez bir göç yaşanacak.
Ve yatırımlar artık betondan daha çok insana ve teknolojiye yönelmeli.TOKİ halka ucuz konut sunma amacının dışına çıkıp lüks konut yapıp rant kapılarını açmamalı.
Sırtımızı Batı'ya tamamen dönmeden bir yüzümüzü de Asya, Avrasya ve Orta Doğu'ya çevirmeliyiz.Onlarla ekonomik iş birliği şart.
Ve sağlık, eğitim, ekonomi v.s hepsi işin ehli insanlara teslim edilmeli.
Bunlar sanırım uzun vadede yapılacak şeyler.Ama mutlaka yapılması gereken şeyler.Kıbrıs harekatına gitmeye gerek yok.Dünya savaşı sonrası kurulan yeni cumhuriyet düzenlediği iktisat kongrelerinde yeni bir yol çizilmişti zaten, sırlar orada mevcut.Sadece zamana uyarlamak gerekiyor.
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Söz ağızdan çıkmadan evvel üç kapıdan geçmelidir: iyilik, lüzum ve nezaket.
Münir ÜstünVe biz kapatmışız üç kapıyı da. İyilik toprağa atamadığınız bir tohum, nezaket ise doğmamış bir bebek sizin için.
Anlatsanıza biraz insan düşünmeden, hissetmeden nasıl konuşur, nasıl kendini doyurmadan büyür ve büyürken yalnızca yaşlanır. Böyle görünmez ve sıradan olmak, herkes gibi olmak güzel mi gerçekten? Neden rengarenk boyamıyorsunuz kendinizi? Şiirden bir renk, müzikten bir renk, yemeklerden, bilimden, ilimden, sanattan ve güzel olan şeylerden bir fırça sürüp vurmuyorsunuz kendinize? Neden bir çöp kovasından farkınız yok, öylece duruyorsunuz? Neden bir kitaba ruhunuzla dokunmuyorsunuz, yoksa sayılarla ilgili bir probleminiz mi var? Yoksa tek amacınız kitaplıkta kitap biriktirmek mi, cüzdanlarınızda biriktirdikleriniz gibi. Evet evet sadece biriktiriyorsunuz ve paylaşmıyorsunuz kimseyle ve dahi kendinizle. Parayı, sevgiyi, merhameti, hoşgörüyü ve saygıyı ve diğerlerini saklıyorsunuz, sadece tüketip şişmanlıyorsunuz. Ve öleceksiniz yakında şişmanlıktan.
Dobralığı kabalıkla karıştırıyorsunuz çoğu zaman ve alay etmeyi espriyle. Bir şey söyleyeyim mi siz ne dobra ne de espritüelsiniz. Nezaketten payını alamamış kaba ve zorba kişilersiniz. Lütfen konuşmadan önce o üç kapının da ardına kadar açık olduğuna emin olun. Ve bırakın dudaklarınızdan çıkan kelimeler ve cümleler bir kapıdan girip diğerinden çıksın, ezilsin, erisin ve şekillensin.
Kapalıysa kapılar, hiçbir kilit açmıyorsa...
Susun o halde. -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
@depresifkiz @Gresham-T
Katılıyorum dediklerinize ve ekliyorum:
İyi ki şiir seven güzel insanlar var! -
RE: İçini Dökmek İsteyenler...
Hayatın bu aralar bana karşı duruşu:
"Herkese benden çay.Şakire çay yok." -
RE: İyi Bayramlar! Tercihini Yap Ailesi
Bu bayram elimi ne bayram temizliğine sürerim ne eti dilimler komşuya dağıtırım. Ayaklarımı uzatıp dinlenicem.
dinlenemedi
-
RE: Okuyalım! Bol Bol Okuyalım! Vaktinde Okuyalım! Ama Ne Okuyalım? Kitap Öneri Tavsiye Başlığı
José Saramago- Körlük
Yuval Noah Harari - Hayvanlardan Tanrılara Sapiens
Samuel Noah Kramer - Tarih Sümer'de Başlar
John Steinbeck - Bitmeyen Kavga bugün aldığım kitaplar.Yaklaşık sekiz ay sonra soru kitabı dışında kitap almanın şaşkınlığı ve mutluluğu içindeyim.öyle mutluyum ki aldığım kitaplara kafa göz dalıcam.hangisini önce okumaya başlayacağıma karar vermedim henüz.bitirdikçe yorumlarımı buraya iliştiririm.
Şimdi bu zamana kadar okuyup etkisinde kaldığım kitapları bir iki cümleyle anlatmaya çalışayım.
Dünya klasiklerinden suç ve ceza: yazılmasının üzerinden yüz yılı aşkın zaman geçmesine rağmen hala başyapıt olma özelliğini kaybetmemiş zamansız, ölümsüz bir eser.hem edebi hem psikolijik bir roman.tüm ön yargıları, ahlak kurallarını arkada bırakarak sorgulamadan bir katile, Raskolnikov'a, hayran olmayı garanti ediyor kitap.Dostoyevski'nin müthiş betimlemeleri sayesinde kendinizi roman okuyor gibi değil de olaylara tanık biri gibi hissedeceksiniz.Raksolnikov'un elindeki baltayı yaşlı kadına sapladığı anda ılık kanı yüzünüze sıçramış gibi yakında ve canlı olacak her şey.
Yeraltından Notlar:Tek kelimeyle muhteşem!inanılmaz karakter çözümlemeleri var.acıma, aşağılama,kendini beğenme,çelişki ve nefret duygularını öyle doğal işlemiş ki karakterlerine, herbirinde bir tanıdık bulabilirsiniz ve hatta dürüstseniz kendinizi bile.insanı insan olmaktan utandıran öyle çarpıcı sözler var ki.altını çizmeden, bir yere not almadan okumak bu kitaba haksızlık olur. -
RE: Geceye Bir Şarkı Bırak
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar. -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. Bir insan bir yere hiç bakmıyorsa orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.
Sigmund Freud
-
RE: Haftasonuna özel indirim kodu!
Bir an için heycanlandım Zara'nın,Mango'nun indirim kodudur diye
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi baharNeydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşımBeni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlıkBaşım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylaraÜmit Yaşar Oğuzcan
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştıOysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydikOysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.Cemal Süreyya
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana.
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın,
yüzü güneşli bir ana gibi
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini.
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak.
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak.
Kadın sustu.
Sarıldılar.
Bir kitap düştü yere.
Kapandı bir pencere.
Ayrıldılar.Nazım Hikmet
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz"
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir gün ışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen - derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksuz
Halılar tozlu
Giysilerim gardropta ve şurda burda
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
Radyo desen sessiz
Tabure sandalyalardan çekiniyor
Küçük oda karanlık ve ıssız
Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
İçeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimiCemal Süreya