...
Bütün ağaçlarla uyumuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama ağaçlar şöyleymiş
Ama sokaklar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim dizboyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle döğüşemem
Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Ben tam dünyaya göre
Ben tam kendime göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
Turgut Uyar
Hayatım Sınav tarafından gönderilen en iyi iletiler
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
RE: Sevgili Günlük📝
Sevgili Günlük,
Çınarının sonbaharı kadar insana zamanın ne kadar lüks olduğunu hatırlatan zor bir durum yok bu dünyada. Düşünüyorum da rolleri değişecek yaşa ne çabuk geldik. Onun yaprak dökümüyle düşsem de yine onun gölgesinde nefesleniyorum.
Bana dediği gibi her gece hayal kurarsın, sabah olur gerçeklere uyanırsın. Güneş doğar, elini yüzünü yıkarsın.
Günaydın... -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Canımdan usandım da bir gün
ateş olayım dedim
düştüğüm yeri yakamazken
tutuşturdum kurunun yanında yaşı
alevimden utandım
...
Bir su damlasıydı büyüklüğüm
bulut olsam dedim
güneşi atlatıp
gökyüzüne tırmandım
yıldızlar savaşıyordu
kıran kırana
kuyruklular öndeydi parlaklardan
gökkuşağı teselli edecekti
renklerimden utandım.Toprak oldum
can suyu düştü üzerime
“tohum fidana,fidan ağaca
ağaç ormana”
buğday filize, filiz başağa
başak ekmeğe dönüştü.
sakladılar sineme
cinnetin
cinayetin
artçıların mazlumlarını
kürüdüler üstlerini
kürek ile kepçe ile.
örtümden utandım
...
Dur dedim deli gönlüme
in yüreğinin derinliğine
ateş,su bulutla toprak
karıştırmadı mı yaradan bedenine?
aklın dili söz oldu
gitme uzaklara!
kılıcınız boynuma dostlar!
büyük laflar ettim
Sözden utandım. -
RE: 2016 Aralık GUY Sınavı
@urfa63__ Açıklıyorum hemen:
Gib'in ihtiyacı ortada bizzat kendi memuru tarafından dile getirilmiş. Yani sınav er ya da geç gelecek. Buraya içini dökmek insanları rahatlatıyor olabilir, saygı duyarım, ama benim tarzım değil. Askerliğimi 7sene kyk kız yurdunda bordo bereli yapmış biri olarak benim tecrübem; beklenilen süreyi sabırla, sonuca yönelik ilerleme sağlayan düşünce ve hareketle geçirmek başarı getiriyor. Hı buraya içini döken arkadaşları kesinlikle kınamıyorum, sadece kendi kontrollerinde olmayan şeyler için isyan tehlikeli bir sabote edici oluyor. Bunun farkına varmalarını dilerim. -
RE: Sevgili Günlük📝
Sevgili Günlük,
Fail-Suç Belli İlliyet Bağı Kurulamıyor.
Yapılan bir sokak röportajında sarhoşken kullanılması en tehlikeli şey nedir diye sorulmuş. Bilmem kaç cevapla telefon ilk sırada, ikinci sırayı da araba almış. Düşününce haksız değiller.
Son dönemde ara ara bir dizi bulup sıkı takipçisi olmaya niyetleniyorum. Yarımlar varken yenisine başlayasım yok. Yarımlar final yapmadıkça devam etmek gelmiyor içimden. İnsan böyle işte bir makine olsaydı mazeret makinesi koyabilirdik adını ama konu bu değil. Reklamdan reklama takip ettiğim bir dizi var. Ne anlatıyor sorsan inan anlamadım, sadece şu ara ismi manidar geliyor: ufak tefek cinayetler o.O bu dursun burda.
Yapılan bir araştırmaya göre öfke, beynin karar merkezini sarhoş bir insanınkiyle eş değer hale getirebiliyormuymuş neymiş. Şu yaşıma kadar bir elimin parmaklarını geçmez yaşadığım buhran dönemleri. Geçtiğimiz son çeyrekte böyle bir dönemi geride bırakıyorum. Dipten çıkmış olsam da henüz konjonktürel dalgalanmalar nedeniyle zirveyi göremedim, görebilecek miyim o da kuşkulu. Dolayısıyla hala neyin kafasını yaşıyordum, derdim neydi, insan ilişkilerimden ne istedim caniliğe soyundum soruyorum kendime. Cevabı biliyorum bilmesine de kararlarımdan etkilenen insanlara nasıl anlatılır bilemiyorum.
Yanlış kararlar, yapısal sorunlar…
Sarhoştum hatırlamıyorum desem
Bakın küstürdüğüm, bozduğum şeyler için gamzem dar ağacında sallanıyor yetmez mi ki…
Olmuşla ölmüş karşısında çabalarımızın bir anlamı olmuyor bazen. Kim demişse sadece hukuk kurallarının yaptırımı var diye, ona itirazım var: vicdanın varsa adım attığın her yer azap olabiliyor ve üstelik zaman karşısında tahrikin hiçbir indirimi yok aksine bileklerini kanatırcasına ağırlığı oluyor insanın.
Kapım ısrarla çalınıyor kimine kapı duvar kimine de böyle işte…affet sevgili günlük affet, affetmek huzur getirir. -
RE: Hayırlı Kandiller Tercihini Yap Ailesi
Kandiliniz mübarek olsun arkadaşlar. Her kandil bizde bişey dağıtılır. Bu kandilde de bir avuç çekirdeği benim için çitleyin, muhabbetimiz daim olsun.
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
"Çalış, genç arkadaşım çalış!
Namerde muhtaç olmak, ölmekten beterdir." Ali Fuat Başgil-Gençlerle Başbaşa
Muhtaç olmak kelimesi ödümü koparıyor, iyi geceler dilerim -
RE: Sevgili Günlük📝
Sevgili Günlük,
bugün iyiki doğmuşum dememe sebep olan ailem için şükrediyorum -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Liesel'e Max'ten,
Benim dinimde her canlının, her yaprağın, her kuşun hayatın gizli bir kelimesi içinde olduğu için yaşadığını öğreniriz. Bizim ve bir parça çamurun arasındaki tek fark bu. Bir kelime. Kelimeler hayat demektir Liesel. O boş sayfalar sen doldur diye varlar.
"Yaz"
-
RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
Bir edebiyatçı otuz yıl yazar, sonra bunca yıl neden yazdığını kendisi de bilmez. Ben edebiyatçı değilim. Olmak da istemiyorum. Ruhumun derinliklerini, ruhumun güzel anlatımını edebiyat pazarına sürmeyi de uygunsuz, çirkin bir heves sayıyorum. Ama üzülerek şunu da sezinliyorum, duyguları hiç anlatmadan, düşünceleri (belki en bayağılarını bile) söylemeden de olmayacak: Kişi yalnızca kendi için bile yazmış olsa, edebiyatın onun üzerinde ne kötü etkisi olduğunu görün işte... Düşünceler pek düşük bayağı bile olabilirler. Birinin değerli saydığı şey başkalarınca son derece değersiz sayılabilir de ondan. Ama bırakalım bütün bunları şimdi... Başlayalım artık. Dünyada bir işe,(ne çeşit olursa olsun başlamaktan akıllıca şey yoktur.
Delikanlı- Dostoyevski sf6
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
İnsanoğlu, evren denilen bir bütünün parçasıdır. Uzay ve zamanla sınırlanmış bir parçanın.
Kişiliğini, düşüncelerini, duygularını, geri kalandan ayrıymış gibi algılar. Ortada söz konusu olan bilincini etkileyen bir çeşit optik yanılsamadır. Bizim için optik yanılsama, bize yakın bazı kişilere karşı olan sevgimiz kadar, kişisel arzularımızı da sınırlayan bir hapis gibidir. Görevimiz, bütün canlıları ve tüm güzellikliğiyle doğayı içine alacak kadar merhamet çemberimizi genişleterek bu hapishaneden çıkmak olmalıdır. Kimse bu noktaya gelmeyebilir ama böyle bir amacın peşinden koşmak, içinde yine de kısmen bir özgürlük ve temelde iç huzuru barındırır.
Albert Einstein