Mülakat sektörüne yıllarını vermiş biri olarak buradaki bilgi kirliliğine ve birbirini gaza getirmeye çalışan arkadaşların üstündeki gaflet ve dalalet bulutlarını dağıtmak için üstümdeki pasifist gözlemci tişörtümü çıkarttım ve aktivist yazar pijamalarımı giydim.
Öncelikle sözlerime İstanbul ilini kazanan arkadaşlarla başlamak isterim. Hepinizi tebrik ederim. Fakat bankanın size konaklama imkanı tanımamasına öfke duymanız açıkçası saçma. Başvuru aşamasında sizlere "çalışmak istediğiniz il" (veya buna benzer bir ibare) yazan bir soru soruldu. Bu arkadaşlar -muhtemelen en az %60'ı- "la olm İstanbul çok adam alır ve düşük kapatır" diye bu tercihte bulundu. Gelgelelim, İstanbul ili 60,8214 gibi nispeten yüksek sayılabilecek bir puanla kapattı. Bunun en büyük nedeni seçimlerin bu ilde yoğunlaşmasıdır. Burayı tercih edip 1 günlük konaklamadan faydalanmayacak arkadaşlara şunu sormak isterim "1 gün bile kalamayacak durumdaysan niye burayı seçtin?". Bu tercihi yaparken gerçekten İstanbul'da çalışmak isteyen adayların elenmesine sebep olduklarının farkında değiller mi acaba? Ayrıca yine bu tercihi yapan arkadaşların kimisi doğu illerden... Hatta ikamet ettiği il Diyarbakır, Sivas, Erzurum, Bitlis, Muş vs. gibi olmasına rağmen burayı yazan arkadaşlardır. Bu illerin taban puanları da İstanbul'dan düşüktür. O yüzden bu durumdaki arkadaşlar mülakata kadar başını duvarlara vurabilirler. Sizler bu tercihi yaparak farkında olmasanız da bankaya "hacı ben bu şehirde yaşarım, sorun olmaz" demiş oldunuz. Hatta bir aday şöyle bir şey yazmış -ismini vermeyeceğim o kendisini biliyor- "Bakın zaten şu an haberlerde, sağda solda kötü intiba bırakmışsınız. Benim Hilton'a verecek param olsa servis görevlisine başvurmazdım." Bu arkadaşa tavsiyem henüz mülakatına girmediğin bir kurum hakkında böyle kelamlarda bulunmaması yönünde. Daha önce başka kurumların sınavına girenler bilirler, bir kurum kolay kolay mülakat aşamasında adayların konaklamasını karşılamaz. Yığınla mülakata girdim hiçbiri karşılanmadı. 1295 kişilik bir alımda mülakata çağrılan aday sayısını hepiniz tahmin edersiniz zaten. Hiçbir adayın konaklamasını karşılamamak da bankanın inisiyatifinde olan bir durumdu. İstanbul hariç geri kalan 80 il için hepsinin konaklamasını karşılıyor. Bu güzel bir şey... İstanbul'u karşılamamasının altındaki mantık da budur. Neyse... İstanbul ilini kazananlar hakkında yeterince açıklayıcı şeyler yazdığım düşüncesindeyim.
İstanbul dışını kazanan adaylar da konaklamanın neden 1 günle sınırlı tutulmasından şikayetçi. Sanırım bu arkadaşlar en az 3 günlük bir konaklamayı... Hatta mümkünse 1 hafta olmasını istiyorlardı. Gençler mülakata geliyorsunuz, Hilton'da kalıyorsunuz neden 1 gün diye şikayet ediyorsunuz. Çünkü 1 günlük konaklama hem bizim hem de bankanın işini görecek nitelikte. Bu mülakat olmasa acaba aramızdan kaçı hayatı boyunca Hilton'da konaklayabilecekti? Bankanın mülakata çağırma mantığına bakarsak mülakat günleri bir şehrin İstanbul'a olan uzaklığı baz alınmış. Bu yüzden Kırklareli (İstanbula uzaklığı 211 km) 19 20 şubatta mülakatta gelirken Kayseri (İstanbula uzaklığı 771 km) 7 8 martta mülakata geliyor. Onun dışında konaklama yapacak arkadaşlar üstünü otelde değiştirebilir -şahsen ben öyle yapmayı planlıyorum-. Otele ulaşım ise Sabiha Gökçen'den havabus'le -veya adı ne zıkkımsa artık Ankara'da havaş zira- otelin bulunduğu yere tek otobüste yaklaşık 40-50 dk ya gidebilir. Otobüsten indiğinizde Hiltonu yolun karşısında görmeniz çok da zor değil.
Diyeceklerim bu kadar arkadaşlar, yazıyı üşenmeyip buraya kadar okuduğunuz için hepinize teşekkürler. Malum Türk halkı olarak okumayı pek sevmiyoruz. Gerekli yazıları okusak -duyuru metni vs.- zaten böyle bilgi kirlilikleri oluşmaz. Mülakatta herkese başarılar. Sorusu olan arkadaşlara elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım.