@jamiryoo @Willsmithh gideceğim savcılığa. Adam sanırım silah kaçakcılığı da yapıyor, onu da söyleyeceğim. Sadece bana değil, aileme bir şey olmasından endişe ediyorum.
Zaten böyle bir adiliğe gerekçem ne olursa olsun bulaşmış olmaktan ötürü pişmanım, temizlemek için de her şeyi yapmaya hazırım...

Arkadaşlar, öncelikle, anlatacaklarımdan ötürü, yaptığım adilikten ötürü hepinizden özür dilerim. Amcamı da beni de suçlayacaksınız, haklısınız da ama ben ettim, siz etmeyin, siz o duruma düşmeyin diye bir adiliği size anlatmak ve hukuki olarak bana yardımcı olmanızı istiyorum.
Bu anlatacaklarıma aracı olan, 30 yıl öğretmenlik yapmış, ailece tanıdığımız bir adam, varın siz düşünün... Allahım da bu anlatacaklarımın tamamına şahittir:

Yozgat'ın bir ilçesinde yaşıyoruz, Antep'li, eski Fen Bilgisi Hocam, yıllardır burada yaşar, emekli olduktan sonra dondurmacı açmış, virüs günlerinde de amcam, sıkılmamak için, hem öğretmenlikten arkadaşı olduğundan hem de mekânı açık olduğu için gidip orada çay içiyor, muhabbet ediyor vs.

Önce amcama birkaç gün işsizlikten, memurluğun öneminden vs bahsediyor, amcam da beni kastederek "inş yeğenim de memur olur durumlar zorlaşıyor." vs diyor.

Neyse en son amcama tatlılar, kahveler ikram ediyor, para almıyor vs. ve sonunda dökülüyor. Diyor ki, X benim öğrencim, senin de yeğenin, gel biz bunu ASELSAN'a, HAVELSAN'a, ROKETSAN'a yerleştirelim. Amcam da diyor ki bu oralara giremez, çok zor, girebilse dâhi adamımız yok vs. diyor.

Bu namussuz Hoca da ağzındaki baklayı çıkarıyor, bu işi 160.000'a hallettirebileceğini söylüyor. Amcam başta şok oluyor ama diyor herhalde usûl bu, beni arıyor, yarına diplomanla, özgeçmişinle hazır ol, Ankara'ya gideceksin, şurada buluşalım, bir abinle emniyete, seyahat izni alaya gideceksin (tüm evraklar elimde.) diyor...

Neyse yine başka bir Devlet memuru!, yüzünde iğrenç bir tebessümle, beni tanımaya çalışıyor, (adamı çarşıda pazarda görürdüm de kim olduğunu bilmiyorum elbette.)

Neyse iznimizi alıyoruz, ben meraktan çatlıyorum, uyuyamamışım, içim içimi yiyor acaba iş mi buldu(m) diye...

Yola çıkıyoruz bu diğer memurla, en son dayanamayıp anlattırıyorum: adam, herkesle bağı olan bir abimiz, seni, ufak!! bir miktar karşılığında işe koyacak, ses etme diyor.
O an öğreniyorum fakat amcama güvenerek, biraz da çaresizlikten ses etmiyorum ve meblağı da 2-3 bindir diye önemsemiyorum. Kendimi de MAALESEF herkes yapıyor, senin de puanın var, kimse pak değil diye ikna ediyorum...

Çankaya'da, ortalama bir restoranta giriyoruz, üst katında tıknaz, kaba, tas koyulmuş da traş olmuş gibi bir saç stiliyle, klasik Ankara'lı bir adam, hoşgeldiniz beşgittiniz vs...

"Yeğenim, senin sicilin harika, süper temiz adamsın, mezun olduğun okul da güzel, biz seni !Devletimizin! en önemli kurumlarından birine alacağız ses etme."

Ben de eyvallah diyorum, olur ya ayağıma sıkılır diye de sakin kalmaya çalışıyorum, adamın tırt olduğunu, birkaç soruyla anlamaya başlayınca, ayıkmaya başlıyorum. Bu arada amcam, 60 bin lirayı, Hocanın hesabına atmış, Hoca denen namussuz da söylemeden yarısını, benimle seyahat eden aracıya atmış. Aracı da, parayı, vurguncuya vermesine ramak kala, benim sorularımdan ürküp, parayı, bu namussuza vermekten vazgeçiyor.

Adam, benim, iş kanunu, DMK vs. bildiğimi anlayınca, rehberinde, profesör olarak kayıtlı olan birini arıyor, hoparlörü açıyor, ben adama adrenalinin etkisiyle mantıklı ve yalan söyleyemeyeceği sorular soruyorum, prof. işin içinden çıkamayınca hoparlörü kapatmasını söylüyor ve bir süre vatsaptan yazışıp, tekrar arayıp "seni mayıs 11'e kadar o büyük kurumlardan birine yerleştiririz, ben seni başkasıyla karıştırdım." diyor ve bu gerizekalılar, bu dolandırmayı dâhi beceremeyenler, bir kişinin sözleşmeyle işe başladıklarını dâhi bilmeden, tek kalemde 160 bin lira almanın derdine düşüyorlar... Ben de, sağlı sollu sıkıştırınca, masadan kalkıyor ve hızlı adımlarla çıkıyor.

Bu aracı denen, Yozgat AFAD'ta memur olan yamuk da, o yolu bilen bilir, Kırıkkale Balışeyh'e kadar paranın yarısını vermemeye çalışıyor ve en son ben de amca vs dinlemeyip, adamı, korkutarak, Balışeyh'te ilgili bankaya, zorla götürüp, paramı alıyorum. (Banka kamerası bizi çekiyor bu esnada.)

Memlekete geldiğimizde hâla ısrar ediyorlar ve Allah'tan korkmaz namussuzlar, -ikisini de sabaha kadar döverim normalde ama arada amcam var diye susuyorum- hâla ısrar ediyorlar, (bir kere amcam paranın kokusunu vermiş ya) ben de dayanamayıp biraz azarlayınca, geri çekiliyorlar...

Allah için, benim yaptığım hatayı yapmayın, oradayken ben, bir baba geldi zavallı, oğlu, malum yapıdan, er olarak cezaevine girmiş, adamdan 400 bin lira istediler, kendinizi koruyun, ben ettim siz etmeyin.

Bir de ben bu namussuzları şikayet etmek istiyorum, anam, babam, amcam için korkuyorum kendim için değil, bana bir akıl verin Allah rızası için...

@HaniYaKi Mahkemeye gelince Hocam, nasıl gideceğim? Ya aileme zarar verirlerse? Ya gerçekten siyasi bağları/güçleri varsa?
Elimde:
birlikte seyahat izin evrakı,
60.000 TL'nin transfer dekontu,
Balışeyh kasabası Ziraat Bankası kamera görüntüleri,
Dinlenme tesisinde yemek yeme görüntüleri (şerefsize bir de yemek yedirdik),
4.5 saatlik ses kaydı
var. Acaba bunlar yeter mi? Önce iktidara mı şikayet etmeli yoksa savcılığa mı? Bilenler yazsın da geleceğimiz çalınmasın...

@HaniYaKi Allah razı olsun Hocam. Vicdanlı olmaya çalıştım hep. Bugüne kadar da kendi kendime "bize kimse yamuk yapamaz." vs. deyip, güya dik duruyordum.
Ama işim olsaydı önce sizlerin hakkına girecektim sonra haram lokma yiyecektim. İçim içimi yiyor...
Ayrıca dedim ya ben ettim siz etmeyin, kendinizi, paranızı muhafaza edin..
Bu işlere bulaşmayın. Bu işlerle uğraşanlar, iş bağlayanlar varmış, belki bu salaklar da 2 kritik soruyla afallayınca yollarından sapıttılar fakat böyle haksızlıklar da olmuyor değil.
Devlet bizlere ilan vermeyip, bizleri çaresiz bıraktıkça, liyakati oturtmadığı müddetçe çok can yanacak.
Hepiniz hakkınızı helâl edin, ben acizlik ettim...

@HaniYaKi Hocam gözümü kararttım, makbuz, seyahat izin belgesi, kronolojik sıralama yaptığım şema ile bulunduğum ilçenin savcılığına gidiyorum.
Savcının üzerine siyasi baskı olmaması için de fox tv'yi arayıp, şikayet olur olmaz haber yaptırıp, siyasi baskıyı kırmaya çalışacağım. Yine de burayı okuyan, bana içinden hırslanan vs. kim varsa haklarını helâl etsinler. Gariban adamın, ırzından gayrı muhafaza edeceği hiçbir değer bıraktırmayana kadar üstüne gidiyorlar, bu düzen böyle sürmez ama hayırlısı...

Arkadaşlar herkese hayırlı ramazanlar bol sabırlar dilerim. Geçenlerde bahsettiğim olayda Hocayı ve memuru rezil edecek bir şikayet dilekçesi yazdım lakin Belediye Başkanını devreye soktular. Maalesef Başkan da yoğun ısrarlar ve özürlerle meseleyi kapattırdı haber edeyim dedim.
Bu namussuzlar yüzünden 1 aydır ders çalışamıyorum: iktisatların tamamını, idareyi, medeniyi, maliyeyi, vergiyi, muhasebeyi bitirmiştim geriye diğer hukuk dersleri kalmıştı. Allah rızası için şimdiden tekrar başlasam yetişir mi? Beni bilgilendirin kurban olayım...

@HaniYaKi Hocam gözümü kararttım, makbuz, seyahat izin belgesi, kronolojik sıralama yaptığım şema ile bulunduğum ilçenin savcılığına gidiyorum.
Savcının üzerine siyasi baskı olmaması için de fox tv'yi arayıp, şikayet olur olmaz haber yaptırıp, siyasi baskıyı kırmaya çalışacağım. Yine de burayı okuyan, bana içinden hırslanan vs. kim varsa haklarını helâl etsinler. Gariban adamın, ırzından gayrı muhafaza edeceği hiçbir değer bıraktırmayana kadar üstüne gidiyorlar, bu düzen böyle sürmez ama hayırlısı...

@jamiryoo @Willsmithh gideceğim savcılığa. Adam sanırım silah kaçakcılığı da yapıyor, onu da söyleyeceğim. Sadece bana değil, aileme bir şey olmasından endişe ediyorum.
Zaten böyle bir adiliğe gerekçem ne olursa olsun bulaşmış olmaktan ötürü pişmanım, temizlemek için de her şeyi yapmaya hazırım...

@HaniYaKi Mahkemeye gelince Hocam, nasıl gideceğim? Ya aileme zarar verirlerse? Ya gerçekten siyasi bağları/güçleri varsa?
Elimde:
birlikte seyahat izin evrakı,
60.000 TL'nin transfer dekontu,
Balışeyh kasabası Ziraat Bankası kamera görüntüleri,
Dinlenme tesisinde yemek yeme görüntüleri (şerefsize bir de yemek yedirdik),
4.5 saatlik ses kaydı
var. Acaba bunlar yeter mi? Önce iktidara mı şikayet etmeli yoksa savcılığa mı? Bilenler yazsın da geleceğimiz çalınmasın...

@HaniYaKi Allah razı olsun Hocam. Vicdanlı olmaya çalıştım hep. Bugüne kadar da kendi kendime "bize kimse yamuk yapamaz." vs. deyip, güya dik duruyordum.
Ama işim olsaydı önce sizlerin hakkına girecektim sonra haram lokma yiyecektim. İçim içimi yiyor...
Ayrıca dedim ya ben ettim siz etmeyin, kendinizi, paranızı muhafaza edin..
Bu işlere bulaşmayın. Bu işlerle uğraşanlar, iş bağlayanlar varmış, belki bu salaklar da 2 kritik soruyla afallayınca yollarından sapıttılar fakat böyle haksızlıklar da olmuyor değil.
Devlet bizlere ilan vermeyip, bizleri çaresiz bıraktıkça, liyakati oturtmadığı müddetçe çok can yanacak.
Hepiniz hakkınızı helâl edin, ben acizlik ettim...

Arkadaşlar, öncelikle, anlatacaklarımdan ötürü, yaptığım adilikten ötürü hepinizden özür dilerim. Amcamı da beni de suçlayacaksınız, haklısınız da ama ben ettim, siz etmeyin, siz o duruma düşmeyin diye bir adiliği size anlatmak ve hukuki olarak bana yardımcı olmanızı istiyorum.
Bu anlatacaklarıma aracı olan, 30 yıl öğretmenlik yapmış, ailece tanıdığımız bir adam, varın siz düşünün... Allahım da bu anlatacaklarımın tamamına şahittir:

Yozgat'ın bir ilçesinde yaşıyoruz, Antep'li, eski Fen Bilgisi Hocam, yıllardır burada yaşar, emekli olduktan sonra dondurmacı açmış, virüs günlerinde de amcam, sıkılmamak için, hem öğretmenlikten arkadaşı olduğundan hem de mekânı açık olduğu için gidip orada çay içiyor, muhabbet ediyor vs.

Önce amcama birkaç gün işsizlikten, memurluğun öneminden vs bahsediyor, amcam da beni kastederek "inş yeğenim de memur olur durumlar zorlaşıyor." vs diyor.

Neyse en son amcama tatlılar, kahveler ikram ediyor, para almıyor vs. ve sonunda dökülüyor. Diyor ki, X benim öğrencim, senin de yeğenin, gel biz bunu ASELSAN'a, HAVELSAN'a, ROKETSAN'a yerleştirelim. Amcam da diyor ki bu oralara giremez, çok zor, girebilse dâhi adamımız yok vs. diyor.

Bu namussuz Hoca da ağzındaki baklayı çıkarıyor, bu işi 160.000'a hallettirebileceğini söylüyor. Amcam başta şok oluyor ama diyor herhalde usûl bu, beni arıyor, yarına diplomanla, özgeçmişinle hazır ol, Ankara'ya gideceksin, şurada buluşalım, bir abinle emniyete, seyahat izni alaya gideceksin (tüm evraklar elimde.) diyor...

Neyse yine başka bir Devlet memuru!, yüzünde iğrenç bir tebessümle, beni tanımaya çalışıyor, (adamı çarşıda pazarda görürdüm de kim olduğunu bilmiyorum elbette.)

Neyse iznimizi alıyoruz, ben meraktan çatlıyorum, uyuyamamışım, içim içimi yiyor acaba iş mi buldu(m) diye...

Yola çıkıyoruz bu diğer memurla, en son dayanamayıp anlattırıyorum: adam, herkesle bağı olan bir abimiz, seni, ufak!! bir miktar karşılığında işe koyacak, ses etme diyor.
O an öğreniyorum fakat amcama güvenerek, biraz da çaresizlikten ses etmiyorum ve meblağı da 2-3 bindir diye önemsemiyorum. Kendimi de MAALESEF herkes yapıyor, senin de puanın var, kimse pak değil diye ikna ediyorum...

Çankaya'da, ortalama bir restoranta giriyoruz, üst katında tıknaz, kaba, tas koyulmuş da traş olmuş gibi bir saç stiliyle, klasik Ankara'lı bir adam, hoşgeldiniz beşgittiniz vs...

"Yeğenim, senin sicilin harika, süper temiz adamsın, mezun olduğun okul da güzel, biz seni !Devletimizin! en önemli kurumlarından birine alacağız ses etme."

Ben de eyvallah diyorum, olur ya ayağıma sıkılır diye de sakin kalmaya çalışıyorum, adamın tırt olduğunu, birkaç soruyla anlamaya başlayınca, ayıkmaya başlıyorum. Bu arada amcam, 60 bin lirayı, Hocanın hesabına atmış, Hoca denen namussuz da söylemeden yarısını, benimle seyahat eden aracıya atmış. Aracı da, parayı, vurguncuya vermesine ramak kala, benim sorularımdan ürküp, parayı, bu namussuza vermekten vazgeçiyor.

Adam, benim, iş kanunu, DMK vs. bildiğimi anlayınca, rehberinde, profesör olarak kayıtlı olan birini arıyor, hoparlörü açıyor, ben adama adrenalinin etkisiyle mantıklı ve yalan söyleyemeyeceği sorular soruyorum, prof. işin içinden çıkamayınca hoparlörü kapatmasını söylüyor ve bir süre vatsaptan yazışıp, tekrar arayıp "seni mayıs 11'e kadar o büyük kurumlardan birine yerleştiririz, ben seni başkasıyla karıştırdım." diyor ve bu gerizekalılar, bu dolandırmayı dâhi beceremeyenler, bir kişinin sözleşmeyle işe başladıklarını dâhi bilmeden, tek kalemde 160 bin lira almanın derdine düşüyorlar... Ben de, sağlı sollu sıkıştırınca, masadan kalkıyor ve hızlı adımlarla çıkıyor.

Bu aracı denen, Yozgat AFAD'ta memur olan yamuk da, o yolu bilen bilir, Kırıkkale Balışeyh'e kadar paranın yarısını vermemeye çalışıyor ve en son ben de amca vs dinlemeyip, adamı, korkutarak, Balışeyh'te ilgili bankaya, zorla götürüp, paramı alıyorum. (Banka kamerası bizi çekiyor bu esnada.)

Memlekete geldiğimizde hâla ısrar ediyorlar ve Allah'tan korkmaz namussuzlar, -ikisini de sabaha kadar döverim normalde ama arada amcam var diye susuyorum- hâla ısrar ediyorlar, (bir kere amcam paranın kokusunu vermiş ya) ben de dayanamayıp biraz azarlayınca, geri çekiliyorlar...

Allah için, benim yaptığım hatayı yapmayın, oradayken ben, bir baba geldi zavallı, oğlu, malum yapıdan, er olarak cezaevine girmiş, adamdan 400 bin lira istediler, kendinizi koruyun, ben ettim siz etmeyin.

Bir de ben bu namussuzları şikayet etmek istiyorum, anam, babam, amcam için korkuyorum kendim için değil, bana bir akıl verin Allah rızası için...

@genclerbirlikli çok sağol

@genclerbirlikli hepsi tamam eline sağlık da 2. soruda şunu ifade etmek istedim: onca uğraşa ve zaman geçmesine rağmen, kazandığın/yerleştiğin yıl nasıl çalıştın ki yıllar sonra BİLE sana ortalama puanları aldırdı?
Yine uzattım sanki +90 puanları almak için çalıştığın o senendeki 1 gününü anlatıver.
Son sorumdu

@genclerbirlikli Hocam sen bu ara aktifken soruları hepten tümden sormuş olalım.
1- Sende YDS var mıydı? (Girdiğin kurumu biliyor olsam da sorayım.)

2- aktif iş hayatı + hukuk fakültesi + hiç çalışamamaya rağmen bu yıl ortalamanın üzerinde puanlar aldıran, ilk HAŞİN çalışmanda mesela, planın nasıldı? 1 gün içerisinde ne yapıyordun?

3- KPSS bitti, puanı aldın, sıra geldi kurum sınavlarına, ona özgü bir çalışma programın var mıydı?

4- en korktuğun ve YAPAMADIĞIN branş hangisiydi ve üzerine nasıl gittin?

Saygılar.