Mehmet Muzaffer tarafından gönderilen en iyi iletiler

Kardeşlerim bu seneki sınava 45 gün boyunca 12 saate yakın çalışıp 60 puan alarak kazanamayan bir kardeşiniz olarak kaynak dışında sizlere birkaç tavsiyem olacak. Öncelikle İnternet ortamında forumlara illaki göz atmışsınızdır. Bu forumlarda standart sapma olsun, puanlama yöntemi olsun çeşitli yanıltıcı yorumlara denk geleceksiniz. Bunların hiçbirine itibar etmeyiniz. Zira bu kardeşiniz Türkçe'den 3 doğru kabul ettiğimi varsayınca 20 doğru ile bu puanı aldı. Üstelik en fazla sağdan soldan ek puan takviyesi gelse 7 puanı geçmeyecek kadardı. Velhasılı alınan 60,4'ün standart sapma olarak içerisindeki pay maksimum 4 puandır. Siz işinizi sıkı tutunuz, ders çalışmaktan asla bıkmayınız ve kendinizi tembellik düşüncelerine yem etmeyiniz. İnşallah hakkını vererek çalışırsanız standart sapmayla, puanlamayla, yorumla vs. ilginiz kalmaz.
Gelelim kaynak noktasına. Ahmet Nohutçu'nun kaymakamlık kampı, Ramazan Yetgin'in geçen seneden izlediğim videolarıyla çıkardığım İnkılap notları, İktisat için dershanede not çıkaran bir arkadaştan aldığım notlar ve Türkiye ekonomisi için ise Cemal Eraslan'ın kitabından çalıştım. Öncelikle Ahmet hocanın kaymakamlık kampı kitabından idare, anayasa için üzerine tanımam muhakkak faydasını göreceksiniz. Ancak İnsan Hakları, İktisat konusunda ona bel bağlamayınız. Siz işinizi özellikle İktisat, İnsan Hakları ve Türkiye Ekonomisi için sağlam tutunuz. İdare ve Anayasa gözünüzü korkutmasın 18/18 yapmak mümkündür. Allah yar ve yardımcınız olsun inşallah.

Ferhat Paşa Antlaşması İran'la imzalanmış, böylece ülkemiz doğuda en geniş sınırlara ulaşmıştır.
3.Ahmet Çeşmesi Lale Devrinde yapılmış, sivil mimariye örnek bir eserdir.
Kırım Aynalıkavak Antlaşmasıyla özerk statüye geçmiş, Küçük Kaynarca ile bağımsız olmuş, Yaş ile Rusya'ya bağlanmıştır.
Napolyon'u Cezzar Ahmet Paşa komutasındaki Nizam-ı Cedit ordusu yerle yeksan etmiştir.
Paris'e 28 Mehmet Çelebi geçici olarak, Londra'ya Agah Efendi daimi olarak atanan ilk elçilerimizdir.
Ayrıca sevenler gece ölür.

@rayid seni sevemedim çocuk.

@atiba KPSS Alan Sınav Soruları Paylaşım Platformu 2017 içinde söyledi:

Ösym aradım bugün yada yarın açıklanacak dedi kadın buyuk ihtimalle bugün açıklanır.

Tam bir defansif ön liberosun, seni sevdim kavruk tenli çocuk.

Oldukça itici olan duyum kelimesinin yerine ''öngörü'' kelimesinin kullanılmasını öneriyorum. Ayrıca kurumda tanıdığının olması duyumcunun kabahati değil kardeşim. Senin kurumda tanıdığın var, torpillisin ithamı yakışıksız ve oldukça da ağırdır. Kötülük yapmaya imkanı olduğu halde elinin tersiyle itebilecek cengaverlerin hala içimizde var olduğuna inanıyorum.

Sevgisiz günlük,
Allah emeğimin karşılığını verir diyerekten emeğimin karşılığının hakkımda hayırlı olan olup olmadığını bilmeyerekten keza emeğimin karşılığını hak edip etmediğim düşüncesiyle yine bir cumartesi akşamı -ki kimilerine göre belki gecedir- ufaktan ufaktan çalışıyorum. Belki de yüksek dağların başı dumanlı olur mecazını yanlış anladık. Belki de dağ esasen hiç yoktur ve olmayacaktır. Başımızdaki de duman değil bir gençlik ağrısıdır kim bilir? İşsizim, bekarım, askerliğimi yapmadım ve GSS borçlusuyum. Çağdaşlarım iş sahibi, evli ve sigortalı...

@aycan sizin çalışacağınız yok, tarihi ayaklarınıza getirdik. birazcık da gülelim istedik, soruyorum: çok mu?

herhalde yakalandık...

kardeşim ortada bir tartışma varsa neden hemen taraf seçme ihtiyacı hissediyorsunuz? ulan barıştıran olun kızıştıran değil be! yükseldim yine abdulkadir bana çay ver.

Yazacaklarım kendim hariç diğer şahısları bağlamamaktadır.
Duyum konusundan ben de rahatsızım. Normal bir vatandaş olarak devletimizden, bürokrasimizden yahut her kim tarafından yaşanıyor ve yaşatılıyorsa şu personel alımları konusundaki belirsizliğin giderilmesini bekliyoruz. Tercihlerin, mülakatların açıklanma tarihlerinin ve süreçlerinin şeffaflık arz etmesi gerekir. Eğer böyle olmazsa da duyumculara bel bağlanır haliyle. Duyumdan ve duyumculardan da memnun oluyoruz çünkü umut fakirin ekmeği ve biz birkaç fırın ekmek daha yemeliyiz. Duyumculara tavsiyem duyumlarının çıkmamaları halinde iki elleri arasında telefonunu saatlerce izleyen yığınla umutseverlerin olduğunu unutmamalarıdır.
Duyum bekleyenlere tavsiyem umut bağladıkları duyumlar çıkmayınca bu sınavı geçemedikleri, ölüm kalım meselesine dönüştürülebilecek bir mevzu değildir.
Herkese tavsiyem biraz sessiz olun çocuk uyuyor!

Listede bir kardeşimin ismi var ve bu kardeşim torpilsiz girdi. Birkaç sınavdan yazılıları geçememişti, bunda başarılı olmuş şükürler olsun.

Şu efsane olmayan Cemal Şan filmi Ali'nin 8 Günü'ndeki efsane tiradı da buraya bırakıyorum.

– özür dilerim. size bir şey sorabilir miyim ?

• .........
  – hayat neden bu kadar zalim. insanlar.. insanlar neden bu kadar zalim. yaşamak neden bu kadar zor ve bu kadar güzel, ve vazgeçilmez. peki insanların birbirlerini anlamamak için bu büyük çabası neden. karım, karım bana çok kızıyor. ona istediği gibi bir hayat sunamadığım için. istediği gibi bir adam olamadığım için. çocuklarımda bana kızıyor. onlara elbise , bilgisayar , ayakkabı alamadığım için. patronum sürekli alaycı bakışlarla beni izleyerek ne kadar işe yaramaz bir adam oldugumu bana hatırlatıyor. o da bana cok kızıyor. çünkü ona çok para kazandıramadığım için. dostlarım arkadaşlarım akrabalarım beni adam yerine koymuyorlar. onlar da bana kızıyor, onların istediği gibi bir adam olmadığım için. onları yemege goturmedigim icin, onlara borç vermedigim icin, onlara ayak bagı olmadıgım icin. devlet, devlette bana kızıyor. daha cok vergi veremediğim için. arada bir ne oluyor diye sordugum icin. yanlış partiye oy verdiğim için. biliyor musun her tarafım kanıyor, acılar içindeyim. çürüyorum. onların istediği gibi bir adam olmak istiyorum, ama beceremiyorum. dostlarıma, akrabalarıma, patronuma, karıma, cocuklarıma üzgünüm diyorum, sizin istediğiniz gibi bir adam olamadığım için üzgünüm diyorum duymuyorlar. dertlerimi anlatıyorum dinlemiyorlar. ben, ben. bana yardım edin diyorum kacıyorlar, gelin biraz konusalım diyorum masayı terkediyorlar. ölüyorum ben diyorum ne zaman ölüceksin diye soruyorlar. lütfen bana söyler misiniz ne oldu ? bize ne oldu ? eskiden böyle değildi şimdi ne oldu ? neden insanların artık bir takım duygulara ve düşüncelere prim verecek zamanı yok. neden bu kadar hızla koşuyorlar. neden bir an bile olup insanın evrenin anlamı üzerine düşünmüyorlar. ben acılarımı sıkıntılarımı kederlerimi onlara anlatırken neden beni dinlemiyorlar. benim bu düşlerim, arzularım, hayata dair bu imdat çığlığım neden onlara samimi gelmiyor. neden, neden.. neden söyle bana ? ne olur bana yardım et. yardım et bana.. lütfen.. lütfen.. neden beni bu halimle kabul edip aralarına almıyorlar. neden beni sevmeleri için sürekli inanmadığım halde onların ilgisini çekip onlarla konuşmak zorundayım. neden egom olmak zorunda ? nden onların arasında bencil olmak durumundayım. neden varolabilmek için rekabet etmek zorundayım. lütfen, lütfen bana yardım et. bana hayatta yaşamanın sırrını söyle. bak biliyorsan eğer, bana o yolu göster, lütfen. çünkü ben artık yalnız yaşamak istemiyorum. bana hayatta yaşayabilmem için güç ver. neden ben hayatta yaşamayı beceremiyorum, lütfen bana yardım et.. lütfen….. özür dilerim, özür dilerim, beni bağışlayın kendi derdimle sizi üzdüm.. "

Yeniden merhaba günlük.
Görüşmeyeli nasılsın?
Ben iyiyim, iyi olmak zorundayım belki de kötüyüm bu zorundalık yüzünden ama iyiyim iyi olmak zorundayım.
Derslere başladım tekrardan. 20 ayrı kitabım var şimdi. Çıtayı yükseltmek için kaskalın kitaplar arasında boğulmalıyım demiştim. Henüz boğulmadım, su çok soğuk ama boğulmak zorundayım belki de boğulmadım bu zorundalık yüzünden su soğuk ama boğulmalıyım boğulmak zorundayım.

hesaplarımızı en kötüsü için yapalım ki hayal kırıklığımız en az olsun diyenlerdenim

Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?

Hadi bakalım, bunlar da hiçbir donanım, destek, gib'de çalışan veya ensesi kalın tanıdık ve tecrübe olmadan çekyatta otururken yaptığım tahminlerim. İstanbul'a +3-3 mesafesindeyim.
İstanbul 77
Ankara 78
İzmir 77
Bursa 78
Antalya 76
Diğerleri: 72-76 arası

Polyannacılık yapmaya devam edin. Sayın Başbakanın söylediği sayıların toplamı 104.500 yapıyor. Geriye kalan ise 5.500 gibi bir sayı.
Şimdi size çok basit birkaç soru soracağım.
1- Bu sayının tamamı İİBF mi sanıyorsunuz?
2- Geçen sene 70-90 Bin izinden bahsetmişsiniz, peki 2017/1 ve 2017/2 tercihlerinde tercih edilebilir kadro sayısı toplamı kaçtı ki şimdi bu kadar umut dolu konuşuyorsunuz?
3- Bu 110.000 sayısının içerisinde kariyer grubunun yer almadığını biliyoruz. Bunlara yönelik, ne kadar alınacağına dair izahat neden yapılmıyor ve bu izahatın yapılmaması neden sorgulanmıyor?
4- Manipüle etmek deyimi tamamı ile şuanki siyasilerin, yönetenlerin söylemlerini ifade ediyor. Bunu sade bir vatandaş dile getirince neden olayı politize ediyormuş gibi hemen avukatlığa soyunuyorsunuz?
5- Kimse talepkâr olmasın, bununla yetinsin mi diyorsunuz?

Yarın hakkın divanına varınca, Sultan Süleyman'dan hakkın alır karınca vesselam.

beklemek.!

GİB uyuma konuşalım diyen sevgili gibi oldu iyice he!

Zeynel Dinler çıkmış sorularda 1370. sayfada GUY 2005 sorusunun cevap kısmında sübvansiyonlar tarife dışı araç kabul ediliyor. Nereden baktığınızı bilemedim. Kitaba itiraz edeni de ilk kez görüyorum. Gümrük Vergisi kardeşim direk ya cevap direk. Kurum ne yaparsa yapsın beni ilgilendirmez.