plansız tarafından gönderilen en iyi iletiler

@Aslan-Reyiz Efsane sahnenin bize unutulmaz armağanıdır bu şarkı...
Ve beynim, hafızam, içim bana meydan okudu, linki ilk açtığımda aklıma bir mısra geldi "ibrahim, gönlümü put sanıp kıran kim..." sonra filme döndüm ve birde ne göreyim:) 'ibrahim'...
https://youtu.be/rvdGpnCPAAU

@plansız, içinde söyledi: İl Göç Uzman Yardımcılığı Alım İlanı 2020

@mbguy O tamamen kalktı diye aklımda kalmış ama emin olamadım, teyit edip dönücem size.

@mbguy Şimdilik söylediğimin aksi hiçbir bilgiye rastlamadım. Bildiğiniz gibi Göç Danışma Kurulu Kanun'da zaten mülga, yukarıda konuştuğumuz CBK'lara da yeniden göz attım, hatırladığım gibi tekrar düzenlenmemiş. Zaten Genel Müdürlük sitesindeki teşkilat şemasında da yer almıyor. Şimdilik böyle aksi bir bilgi öğrenirsem paylaşırım.

Öldüğümde değil yaşarken anlayın beni dedin herkese olan sana da oldu ölünce badem gözlü oldun, 'asla ülkesini sevmiyordu demeyin' dedin, ülkeni sevdiğini biliyoruz merak etme, seve seve nasıl gidilir onu da ögrendik, öğreniyoruz, sorulacak soru mu tabi ki özledim orası benim ülkem dedin, o kadar şey söyledin, kim anlamaya çalıştı ki..haklıydın nerden bilecektiler sol yanındaki boşluğu...içimizdeki ölene çocuksu seslenmeyi, solmuş bir gül görünce sarılıp dallarına öpmeyi, bir bulutun seyrinde düşünmeyi, birazdan kuduracak denizi bilmeyi, yüzlerdeki anlık tebessümü yitirmemek için kendimizi paralamayı, inanca saygıyı, düşünceye özgürlüğü öğretmek sana düştü belki...yollara bakarken dinledik, yüreğimiz kanadı, gönlümüz yandı, dizelerimiz tutuştu ve artık öyle bir yerdeyiz ki bazen ölümüz bile üşüyor bu diyarda, olmasaydı sonumuz böyle...
"Hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar
Mutluluğu için dövüştüğüm insanlar...."

Hoşçakal ülkem...

@errayn Allah hayırlı ömür versin tabi bize dirisi lazım @Baelish

@LioN

@paretowilfredo, içinde söyledi: Sihir Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı Alımı 2020

@aroma Buna da bi tılsım vardır heralde Tılsımlarla @plansız dostumuzun arası iyi, bir fikir verebilir

Beni seçici kurula alın öyleyse, gelen çocuklara şöyle bir bakayım, nihai kararı ona göre verelim @aroma

“…ben kendime fazlasıyla ağırım, kimselere de yüklemenin manası yok demiş, her şeyi içine atmış. içinin günbegün kararacağını bilse de tüm bunları paylaşabileceği bir kuyuyu ancak kendisinin kazabileceğinin farkındaymış.

bugün değil çok önceden öğrenmiş dertlerini paylaşabileceği, güvenebileceği kimsenin olmadığını, bir gün hiç tanımadığı birinin elinden, en beklemediği bir an da önüne saçılabilirdi hatıraları, susmayı tercih etti. zorunlu bir seçiş, mecbur kalış. anlatacakları bir şey ifade etmezdi bu kalabalık yığına, sesini duyuramayacağını çoktan anlamıştı. herkesin kendi gibi olmadığını da büyük üzüntülerle öğrendi; nerede masum bir bakış, kederli bir söz görse sorgusuz sualsiz sahibinin elini tutmak, sırtını sıvazlamak ister, koşar giderdi. ne zaman ki anladı kimse ona, kendisinin insanlara davrandığı gibi hesapsızca yaklaşmıyor, herkesin bir beklentisi var, kendi çıkarları doğrultusunda. işte öylece vazgeçti her şeyden, istediklerini verdi; yüzünü döndüğü hürmetine, karşılığını sadece ondan umarak. sevgiden ve saygıdan uzak, samimiyetsiz muhabbetleri bir kenara attı. yolun kalanına yalnız devam etmek zorundaydı, birlikte ama yalnız. etrafı çok kalabalıkken hakikatte nasıl yalnız kalır insan, öğrendi, merak etmemişti ama sorgulamıştı bir kere, Yaratan öğretti. yolunu gözleyip erişemediklerinden beklentisiz yaşamayı öğrendi, ummak çoğu zaman hayal kırıklığı demekti. en kötüsü gülüşünü bıraktı yolda, maskelerinden nefret ettiklerinden de yalandan gülmeyi öğrendi, yalandan hiç haz etmezdi oysa, onu da umuda ihtiyacı olanlar uğruna kabul etti. acılara göğüs germe hususunda herkes aynı derece güçlü değildi; yine birilerinin, diğer bazı kimselerin desteğine ihtiyacı vardı. nitekim palyaçoyu bile anladı.

boğazında düğümlenen hıçkırıklara, söyleyemediklerine, gün gibi ortada olduğu halde saklanmaya çalışılan hakikatlere, her şeye dayanmalıydı. kendine bile ağır gelen bir merhamet sinmişti üstüne, her duygusunun önüne geçen bir vazgeçişe eşlik eden acımasız bir merhamet…”

Biz, tarihe notumuzu düşelim, gerisi İİBFSBF li kardeşlerimize kalmış.

İlan her gün biraz daha yaklaşıyor, bu güzel bir gelişme, inşallah çok uzamaz prosedürler. 1500 GUY ise 500 Hazine ve Maliye ile ilgili denilenden kasıt ne acaba

https://youtu.be/dY-3ZBf0hhE

Sanıyorum bu hatayı üniversite yaptı çünkü sınava dair işler onlarda olduğuna göre listeyi hazırlayıp Göç'e vermiş olmalılar. Rezillik, gerçekten yazık, bir de 90 lira para aldılar, bu basit bir hata değil kim yaptıysa liyakatin yerle bir olduğu bir düzenin ispatıdır ne diyeyim! Şimdi yarın sistemsel hata, yazılım falan derseler daha çok sinirleneceğim!

@aroma Teşekkür ederim dostum, insanın içini ısıtan bir kayıt, Abdalımızı ilk kez dinledim senin vesilenle. Meczupvari tavrı ve gözlerinin içindeki sıcak gülümseme çok şey anlatıyor. @LioN dostumuzun dediği gibi Neşet Üstad tadı da var, bu yoruma katılmadan da edemeyeceğim Bununla birlikte genç arkadaşımızı denk geldikçe severek dinlerim, kabak kemaneye olan ilgimden dolayı @paretowilfredo dostum belki hatırlar
Bu da benden olsun
https://youtu.be/9Jqxi7pksrw
Zaten kabak kemane ve kemanın ses uyumundan dolayı ortaya çok güzel bir kayıt çıkmış. Tekrar teşekkür ederim. Bilmeden ince bir noktaya da temas ettiniz "dost mu sandın aman her yüze güleni"

Tekrar hayırlı olsun arkadaşlar, listeler de netleştiğine göre çalışmalar hızlanabilir artık, geçmiş başlıklar gibi soru paylaşımının ve faydalı muhabbetlerin yapıldığı bir süreç olur inşallah. Kolay gelsin

“Dostlar merhaba,
Yeni bir gün doğdu merhaba”

“gönül ferman dinlemiyor bu ayrılık çok acı gönül ferman dinlemiyor yok mu bunun ilacı” yok değil mi Barış Abi, “ayrılık geldi başa katlanmak gerek”. Bilgeliği tanımla deseler aklıma gelen ilk isimlerden olursun, insana dair neler söylemedin ki şarkılarında: “benim derdim vurdu beni yola” dedin yollara düştün, yolda “hemşerim memleket nire” dediler toplumla yüzleştin, yüzleştiğin topluma sırtını dönmedin, aydın bir sanatçı tavrı ile onları oldukları gibi kabul edip nasihat etmeyi seçtin, olur ya bir güzel söz dedin… “komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen/kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen/bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama/gün gelir sapın ucuna olursun kazma”… “dünya ahret keyif sürmek için, en önemlisi helal alın teri”… “halat gibi bileğiyle yayla gibi yüreğiyle/çoluk çocuk geçindirip haram nedir bilmeyenler”i çağırdın sofraya.

“yaz dostum” ile verdiğin öğütleri, çoğu anne baba çocuğuna vermiyor, gerçi onlarda var mı ki versinler, insan kendinde olmayanı başkasına nasıl versin. Öyle ki “nane limon kabuğu” diye şarkı yazdın, soğuk algınlığı ile mücadele reçetesi verdiğin gibi bilgeliğin bize yine fısıldıyordu “sen tedbirini al, önünü kış tut, bırak yine de yaz gelsin”.

Bir sofradan bahsettin, herkesin yerli yerine oturacağı bir sofra hayali; gözü tokların, nefsine hakim olanların ve çalakaşık saldıran ile kula kulluk edenlerin yerlerinin belli olduğu bir sofra… Gel gör ki gerçekler başkaydı “bazen durur bakarım bu ibret tablosuna/kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok”.

Barış Abi, dedin ki “her bir yanın altın gümüş taş olsa/dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa/sapa kulpa kapağa itibar etme dostum/içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok”. Kul Ahmet’in erken kalkıp “ya nasip” demesi, mahallelinin bir ceketten ibreti alem etmesi, yine söylesen Barış Abi “ya nasip ya kısmet” ne demekti!

Zor zamanımızda seninle birlikte “Allah’ım güç ver bana sığındım sana” dedik.

Kara sevda dedikleri sahi neymiş, “yollarında toprak oldum, sen bastıkça ben kavruldum”, “işte hendek işte deve” dedikleri “söğüdün dalı uzun, Barış’ın gönlü hüzün/elim eline değmedi varın anlayın gari” dediğin. Binboğa’nın kızına da “bir gün elbet biter vadem, çağırır Tanrım/artık mahşer gününde ararım seni…artık mahşer gününde bulurum seni” düştü.

40 yılda bir gelir Barış gibisi dedin ama gelmez Barış Abi, bir daha senin gibisi…
-“Barış demek toprak demek/ben kendimi verir miyim”
-Vermeyiz Barış Abi.
https://www.youtube.com/watch?v=vEPhXteeLOQ
...
https://www.youtube.com/watch?v=UaY-JDa_rJ4
...
https://www.youtube.com/watch?v=JztjcoP6bUY
...
https://www.youtube.com/watch?v=pdDdIt9DYps
...
https://www.youtube.com/watch?v=uS2Lrecvdaw

İnsan ticareti mağduru ikamet izni valiliklerce otuz gün süreli olarak düzenlenir. Bu ikamet izninde diğer ikamet izinlerinin verilmesindeki şartlar aranmaz. En fazla altışar aylık sürelerle uzatılabilir ve toplamda üç yılı geçemez.

İnsan ticareti mağduru olduğu veya olabileceği yönünde kuvvetli şüphe bulunan yabancıların, kendi girişimleriyle suçun failleriyle yeniden bağ kurduklarının belirlendiği durumlarda ikamet izinleri iptal edilir.

Vatansızlığın tespitini Genel Müdürlük yapar, valilikler Genel Müdürlüğün uygun görüşünü alarak Vatansız Kişi Kimlik Belgesini düzenler. Yabancı kimlik numarası da bulunan bu belge iki yılda bir valiliklerce yenilenir ve ikamet izni yerine geçer. Bu belgeye sahip olarak Türkiye’de geçirilen süreler, ikamet sürelerinin toplanmasında hesaba katılır.

Vatansız kişilere tanınan haklar ve güvenceler: Vatansız Kişi Kimlik Belgesine sahip kişiler;
Kanundaki ikamet izinlerinden birini almak üzere talepte bulunabilirler,
Kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit oluşturmadıkları sürece sınır dışı edilmezler,
Yabancılarla ilgili işlemlerde aranan karşılıklılık şartından muaf tutulurlar,
Çalışma izniyle ilgili iş ve işlemlerde 4817 sayılı Kanun hükümlerine tabidirler,
5682 sayılı Kanunun 18 inci maddesi hükümlerinden yararlanabilirler. (yabancılara mahsus damgalı pasaport sahibi olabilmelerinden bahsediyor)

Sınır dışı etme: Yabancı; menşe ülkesine, transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebilir. Sınır dışı etme kararı Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınır. Sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde İDARE MAHKEMESİne başvurulabilir. Başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda verdiği karar kesindir.

Hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan Kanunda sayılan riskli grup içerisinde olmayanlara Türkiye’yi terke davet için 15-30 gün arasında süre tanınır. Süre tanınanlara Çıkış İzin Belgesi verilir. Sınır dışı etme kararı için değerlendirme süresi kırk sekiz saati geçemez.
Hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan Kanunda sayılan riskli grupta bulunanlar için valilik tarafından idari gözetim kararı alınır ya da Aralık ayında yeni gelen düzenlemeye göre idari gözetime alternatif yükümlülükler getirilir.

Hakkında idari gözetim kararı alınan yabancılar yakalamayı yapan kolluk birimince kırk sekiz saat içinde geri gönderme merkezine götürülürler. Geri gönderme merkezlerindeki idari gözetim süresi altı ayı geçemez, gerekmesi halinde en fazla altı ay daha uzatılabilir.
İdari gözetimin devamında zaruret olup olmadığı valilik tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilir. Gerek görüldüğünde bu süre beklenilmez, devamında zaruret yoksa idari gözetim sonlandırılır. Aralık ayında yeni getirilen düzenlemeye göre idari gözetimi kaldırılan yabancılara alternatif yükümlülükler getirilebilir.

İdari gözetim kararına karşı, SULH CEZA HAKİMİne başvurulabilir. Sulh ceza hakimi incelemeyi beş gün içinde sonuçlandırır. Sulh ceza hakiminin kararı kesindir. İdari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden sulh ceza hakimine başvurmak mümkündür.

Yabancıya uygulanan idari gözetime alternatif yükümlülüklerin süresi yirmi dört ayı geçemez. Hakkında sınır dışı etme kararı olup idari gözetim altına alınamayan yabancılara 57/A’daki alternatif yükümlülüklerden getirilmesi zorunludur.

İdari gözetime alınan yabancılar Geri Gönderme Merkezlerinde(GGM) tutulurlar. GGM’de kalan yabancılar sınır dışı edilirken kolluk birimi tarafından sınır kapılarına götürülür. GGM’ye sevk edilmesine gerek kalmadan sınır dışı edilecek yabancılar, Genel Müdürlük taşra teşkilatının koordinesinde kolluk birimlerince sınır kapılarına götürülür.

Gönüllü geri dönüş: Hakkında sınır dışı etme kararı alınmış ve menşe ülkesine gönüllü olarak geri dönmek isteyen düzensiz göçmenlerden Genel Müdürlüğün uygun gördüğü kişilere ayni veya nakdi destek sağlanabilir.

Uluslararası koruma nedir: Uluslararası koruma 3 çeşittir; mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma. Mülteci ve şartlı mülteci arasındaki fark; mültecinin Avrupa ülkelerinden gelen yabancılara verilen statü olması, şartlı mültecinin ise Avrupa ülkeleri dışından gelen yabancılara verilen statü olmasıdır. Bu statüler için aranan sebepler aynıdır. Bu bir coğrafi kısıttır. Türkiye, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Cenevre Sözleşmesini "coğrafi kısıt" ile kabul etmiştir. Yani Avrupadan gelenlere "mülteci" derken Avrupa dışından gelenlere "şartlı mülteci" demiştir. Burada Avrupa ülkelerinden kasıt, Avrupa Konseyi üyesi ülkeler ile Cumhurbaşkanınca belirlenecek diğer ülkelerdir. Avrupa ülkeleri dışından ülkemize gelen yabancılar çoğunlukla Avrupa’ya geçiş amacıyla ülkemizi kullanmak istediklerinden, böyle bir statü geliştirilmiş ve üçüncü ülkeye yerleştirilinceye kadar bu yabancılara “şartlı mülteci” denilmesi uygun görülmüş.

Üçüncü ülkeye yerleştirme ya da yeniden yerleştirme Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) (BMMYK) nın Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile yürüttüğü bir süreçtir. Bu süreçte Uluslararası Göç Örgütü (IOM) de rol alabilir. Ancak bu şekilde yeniden yerleştirilen mülteci/şartlı mülteci sayısı çok kısıtlıdır. Ülkelerin bu konuda sağladığı kontenjanlar oldukça azdır. Sığındığı ülkede risk altında bulunan ya da ailesi, akrabalarıyla vs. başka ülkede yaşaması daha uygun olan gibi gerekli şartları taşıyan ve menşe ülkesine de dönemeyen yabancılar yeniden yerleştirme kapsamında değerlendirilir.

İkincil koruma ise mülteci ve şartlı mülteci sayılamayan ancak Kanundaki şartları taşıyan kişilere tanınan statüdür. Bununla birlikte Kanunda sayılan gerekçeler mevcut ise yabancılar tüm bu uluslararası koruma statülerinin haricinde bırakılabilir.

Uluslararası koruma başvuruları valiliklere bizzat yapılır. Uluslararası koruma başvurusunda bulunan refakatsiz çocukların işlemlerinde çocuğun yüksek yararı gözetilir.18 yaşından küçükler Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı il müdürlüklerine teslim edilir. Özel ihtiyaç sahiplerine Kanundaki işlemler için öncelik tanınır. Kimdir özel ihtiyaç sahipleri; işkence, cinsel saldırı ya da diğer ciddi psikolojik, bedensel ya da cinsel şiddete maruz kalan kişiler.

Uluslararası koruma başvuru sahipleri sadece Kanunda yazan gerekçelerle idari gözetim altına alınabilir. İdari gözetim süreleri otuz günü geçemez. İdari gözetim altına alınanların işlemleri en kısa sürede sonuçlandırılır. İdari gözetime karşı yargı yolu burada da geçerlidir.

Kabul edilmeyen yolcu: (Inadmissible yolcu, ınad yolcu) (7.madde kapsamındakiler) Ülkeye giriş yapabilmek veya ülkeden transit geçebilmek için sınır kapılarına gelen ancak mevzuatta aranan koşulları taşımadığından ülkeye girişine veya ülkeden transit geçişine izin verilmeyen kişi.

Geri gönderme yasağı: Kanun kapsamındaki hiç kimse;
İşkenceye,
insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı,
ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.

Belge kontrolü: Bu maddenin uygulanmasında, kapsamlı kontrole tabi tutulması gerekli görülenler en fazla dört saat bekletilebilir.

Giriş yasağı: Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması hâlinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir.

Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı sebebiyle Genel Müdürlükçe; idari para cezaları ve kamu alacakları sebebiyle ise valiliklerce yabancıların ülkeye kabulü ön izin şartına bağlanabilir.