29 May 2018 20:35
@paretowilfredo
O'dur elbet insana yaraşan dostum..(yazdım, sildim, yazdım, sildim..şunu bırakayım dostum)
Dünya kadısından ben sorulmazam
Kalsın benim davam divana kalsın..
Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
@paretowilfredo
O'dur elbet insana yaraşan dostum..(yazdım, sildim, yazdım, sildim..şunu bırakayım dostum)Dünya kadısından ben sorulmazam
Kalsın benim davam divana kalsın.. -
@otuzyılsavaşı Hikayeyi biliyorsun. Bana içinde Şah geçmeyen üç deyiş söyle, seni bağışlayayıma karşılık üç deyiş.
"Açılın kapılar Şah'a gidelim."
"Katip arzuhâlim yaz Şah'a böyle."
"Ben de bu yayladan Şah'a giderim."
Duruş, sana farklı sorular sorulduğunda hepsine farklı yanıtlar vermek değil, her defa aynı yanıtı verecek kadar cüretkâr olabilmektir dostum.
Var olasın
Kimliksiz ve Hükümsüz. -
......her dem taze doğarız,
bizden kim usanası?..
..."bizi durduran, yürütür."
-
@paretowilfredo
eyvallah dostum Var olasın.. -
Benimde canım şiir yazmak istiyo ama aklıma işsizliğimden başka bişey gelmiyor köyden çıktım lisans mezunu oldum geri köyüme döndüm yetim olunca herkes bi laf söyler herkes iş bulurda sen neden bulamazsın derler üstüme çok gelirler
bigün işsizlik düzenini anlatan bir şiir yazıp paylaşcam belki bi işe yaramış olurum.,;:banka sınavı duyumu alan yok mu ziraat olur halkbank olur umudumuz yeşersin ki şiir yazalım -
Bu düzen böyle bu gemide
Eskiler yiter yeni de
Beni değil sen seni de
Unutursun mihriban...Haydi abbas vakit tamam
Aksam diyardun iste oldu akşam
Kur bakalım çilingir soframizi
Dinsin artık bu kalp ağrısı...Seni anlata bilmek seni iyi çocuklara kahramanlara
Seni anlata bilmek seni namussuza halden bilmez kahpe yalana
Ard arda kaç zemheri kurt uyur kuş uyur zindan uydurdu
Dışarda gürül gürül akan bir dünya
Bir ben uyum adim.. -
başın sağolsun hocam :(( mekanı cennet olsun..
ben de çıktım köyden..uğraşıyorum..sen onlara aldırma hocam.aldırma.seni çok iyi anlıyorum..sabret.dua et.çalışmaya devam et..bunları zaten biliyorsun.olsun.ben yine de yazayım.."...Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz..."bir duyumum yok hocam
-
@otuzyılsavaşı sabırdan ve şükretmekten başka hiçbişeyim yok.hiç güneşli gün görmedim belki bigün bana da nasip olur herkese de nasip olsun
-
@dream-on
çok şeyin var hocam..sabır ve şükür ayakta tutacaktır seni..amin dostum amin. -
@dream-on kardeşim başın sağolsun ben de bir işsiz ve yetim olarak seni çok iyi anlıyorum. Allahtan hayırlısını istiyorum sabretmekten başka yapacak birşey yok.
-
“İnsanın sığınabileceği tek bir yer vardır. Kendi içimizde bir yer.
Kendimizden başka kimsenin ulaşamayacağı ve tahrip edemeyeceği bir yer.
O yerde huzur, sükunet ve özgürlük bulursunuz.” -
....
-dağınık bir akşamın üstünde toplanan bulutlar gibi ağlamaklı gözlerin. göğsünü daraltan düşünceler içinde yola koyulduğun belli. düşlerin, çorak topraklara ekilmiş tohumlar misali kurumaya yüz tutmuş temelli.- dedi.
ve ekledi:
-sonra güz geçer, bahar görünür dalların arasından. gökyüzü alabildiğine mavi, yapraklar alabildiğine yeşil. pencerenin önünü süsleyen menekşeler çiçeğe durur. rüzgarın sesiyle buluşan yağmur taneleri neşeli bir türkünün melodisini mırıldanır. ve yıldızlar yeryüzüne iner, aydınlığın olur bir gece.-...
ellerini aç, semâdan dökülen incileri topla. başın her dara düştüğünde yüreğini yokla.
-
...
Bir ateş yakalım ki geçmesin hatta bir an
Ve sussun kurtlar, kuşlar bir gök gürültüsüyle;
Bir ateş yakalım ki, tutuşsun gökler bile
Ve Güneş içilsin o gün, kızıl çanaklardan!...Varsın eskisin sesim kaybetsin ahengini
Geceler kıskanmasın aydınlığa süsünü.
Donatsın sonsuzluklar gibi gurubun rengini
Söylesin ve uzaklar baharın türküsünü...Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden
Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden.
Selâm! Sonsuzluklara, hasretli gönüllerden,
Selâm, güneşi, göğü yakanlar bahçesinde!...İlhan Berk
-
Hiç kadın oldun mu?
Evet doğru anladın. Sen hiç kadın oldun mu?
Mesela akşamüstü sokakta yürürken takip edilme hissiyle koşar adımlarla yürüdün mü?
Taksiye bindiğinde plakayı arkadaşlarına atıp, "başıma bişey gelir mi acaba" tedirginliğini yaşadın mı?
Topuklu ayakkabı giydiğinde çevredekilerin taciz edici bakışlarına maruz kaldın mı?
Evde tek başınayken kapı çaldığında biriyle konuşuyo numarası yaptın mı korku içinde?
Sakız çiğnediğinde " kızlar sokakta öyle sakız çiğnemez" dendi mi sana da?
Erkek çocukların çapkınlıklarıyla övünülürken, "kız dediğin...." 'le başlayan cümleler kuruldu mu sana da en aşağılayıcı cinsten?
Hem, ev işi, kocaya hizmet de senin görevinmiş mesela!!
Elinin hamuruyla erkek işine karışamazmışsın!!
Üstelik "kadın" mı "kız" mı "bayan" mı olduğuna bile karar verilememiş!!
Bütün kararlar senin adına alınmış!!
Konuşacağın/susacağın zaman, gezeceğin yer, yapacağın meslek, evleneceğin adam.. Herşey senin için seçilmiş..
Susturulmuşsun.
Korkutulmuşsun.
Bastırılmış duyguların.
Hiç olmuşsun.
"Ana"ymışsın oysa sen, "yar"mışsın, sırdaşmıssın,
Yeri geldiğinde tutunacak dalmışsın,
Kadın gibi bir kadınmışsın,
Onlar yok saysa da sen hep varmışsın!!! -
Uğrunda milyonların can verdiği şu vatan toprağı üzerinde yaşayan herkes günlerin alış verişiyle öylesine meşgul, hırslarının pençesinde öylesine esir yaşıyor ki, yarının endişesi deyince çocuklarına bırakacağı mirastan başka bir şey düşünemiyor.
Nurettin Topçu - Yarınki Türkiye
-
Ah o herkese benzemek hırsı yok mu, insanı kendi kendine benzemekten alıkoyar.
Galip Erdem
-
. . . . . . . .
-
“Değerinin kaynağı hangisi? Şöhret: Halkın sana verdiği değer. İtibar: Seçkinlerin sana verdiği değer. Haysiyet: Senin sana verdiğin değer.”
“Ne zaman okumak için elime bir kitap alsam tüm sıkıntılarım birazdan sona erecekmiş gibi gelir.”
“Seni senden uzaklaştıran ne varsa ondan uzaklaş!”
“İnsan bazen kendisi olmaktan bile yorulur.”
“Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.”
Dücane Cündioğlu
-
"En akıllı kişiler, en cesurları da olmaları koşuluyla, genelde en acı verici trajedileri yaşayan kişilerdir; işte bu yüzden de yaşama saygı duyuyorlar, çünkü yaşam onlara en büyük muhalefeti oluşturuyor"
Friedrich Nietzsche
-
Yılların yorgunu olmuşsun sen, kalbini tüm kötülüklere rağmen temiz tutmaya çalışmış kalp yorgunu bir kadın..
Bazen dalıp gitmissin uzaklara, orada kalmak istercesine ve dönmenin korkusunu iliklerine kadar hissedercesine..
Dönsen yine kendine, kendinden kaçmak istercesine..
Gözlerinde hüzün, bakışlarında derinlik, yılların yükünü omuzlayan kamburlaşmış bir sırt..
Yüzündeki cizgiler, yürüdüğün yollar gibi cetin ve derin,
Yaralisin..
Dokunsalar bile ağlamazsin artik, hislerini göstermemeye yemin etmis gibi sakinsin..
Susmuşsun, susamışsın..
Susuzluğunu dindirmek istemiyorsun, Yağmurda açık artik şemsiyen, ıslanmıyorsun..
Sussun istiyorsun herkes, 1 saniyeligine sussun ve dursun hayat, sese bile tahammulun yok ki kuş civiltisi seni neselendirsin..
Soluk bir mavi gökyüzü,
Sevin biraz hadi, hala mavi..Sevgiyle kalın..
-
Benzersiz bir güle sahip olduğunu düşünen Küçük Prens, bahçede gördüğü binlerce gülü kendi gülüne benzetir ve büyük bir hayal kırıklığına uğrayarak ağlamaya başlar. Karşılaştığı Tilki’ye durumu anlatır. Tilki; “Gülünü senin için özel kılan..” der, “..onun için harcamış olduğun zamandır.”
Bunun üzerine Küçük Prens güllerin olduğu bahçeye gidip; "Güzelsiniz ama boşsunuz. Yoldan geçen herhangi biri, benim gülümün de size benzediğini söyleyebilir. Ama benim gülüm sizin her birinizden çok daha önemlidir. Çünkü ben onu suladım. Ve onu camdan bir fanusla korudum. Önüne bir perde gererek rüzgarın onu üşütmesini engelledim. Tırtılları onun için öldürdüm. Onun şikayetlerini ve övünmelerini dinledim. Ve bazen de suskunluklarına katlandım. Çünkü o benim gülüm.”