28 Kas 2018 21:03

@sbf1983 Creeping Death tam bir tarih şarkısıdır aslında. 1956 yapımı on emir filminden esinlenilmiştir.Filmde ölüm meleğinin yeşil bir bulut şeklinde temsil edilmesinden Cliff Burton ( RIP,27 Eylül 1986/trafik kazası) ,Creeping Death diye ifade etmiş bu hadiseyi.
Sürünen Ölüm, aynı zamanda Ölüm Meleği olarak da bilinen Mısırlılar'ın başına gelen veba olan ölümdür. Her ilk doğan çocuğu öldürmek için Tanrı tarafından gönderilmişti. Musa, Yahudilere ilk doğan oğullarını kuzu kanını kapılarına koyarak koruyacaklarını söyledi. Ancak Mısırlılar bunu yapmayı bilmiyordu. Şarkının hikayesi de bu :)) bazen böyle bilgiler çok itici olabiliyor kusuruma bakmayın Metallica şarkılarını ayrı seviyorum 🙂

https://youtu.be/lXWq3f01e2U

Slaves (Köleler)
Hebrews born to serve, to the pharaoh (İbraniler hizmet etmek için doğdular, firavuna)
Heed to his every word, live in fear (Kulak kabartılır her kelimesine, korku içinde yaşarlar)
Faith (İnanç)
Of the unknown one, the deliverer (Bilinmeyen kişiye, kurtarıcıya)
Wait (Bekle)
Something must be done, four hundred years (Bazı şeyler yapılmalı, dörtyüz sene)
So let it be written (Yazılsın öyleyse)
So let it be done (Yapılsın öyleyse)
I'm sent here by the chosen one (Ben buraya seçilmiş kişi tarafından gönderildim)
So let it be written (Yazılsın öyleyse)
So let it be done (Yapılsın öyleyse)
To kill the first born pharaoh son (Firavunun ilk doğan oğlunu öldürmek için)
I'm creeping death (Ben sürünen ölümüm)
Now (Şimdi)
Let my people go, land of Goshen (İzin verin insanlarımın gitmesine, Goshen ülkesine)
Go (Gidin)
I will be with thee, bush of fire (Sizinle birlikte olacağım, ateş çalısı)
Blood (Kan)
Running red and strong, down the nile (Akıyor kırmızı ve güçlü, Nil boyunca)
Plague (Salgın)
Darkness three days long, hail to fire (Karanlık üç gün boyunca, selamlayın ateşi)
So let it be written (Yazılsın öyleyse)
So let it be done (Yapılsın öyleyse)
I'm sent here by the chosen one (Ben buraya seçilmiş kişi tarafından gönderildim)
So let it be written (Yazılsın öyleyse)
So let it be done (Yapılsın öyleyse)
To kill the first born pharaoh son (Firavunun ilk doğan oğlunu öldürmek için)
I'm creeping death (Ben sürünen ölümüm)
Die by my hand (Benim elimle öl)
I creep across the land (Sürünüyorum tüm ülke boyunca)
Killing first born man (İlk doğan erkeği öldürüyorum)
I (Ben)
Rule the midnight air the destroyer (Yönetiyorum geceyarısı havasını, yok ediciyi)
Born (Doğmuş)
I shall soon be there, deadly mass (Yakında orada olacağım, ölümcül kitle)
I (Ben)
Creep the steps and floor final darkness (Sürünüyorum basamaklarda ve yerde, en son karanlık)
Blood (Kan)
Lambs blood painted door, i shall pass (Lambaların kanıyla boyalı kapı, ben geçeceğim)
So let it be written (Yazılsın öyleyse)
So let it be done (yapılsın öyleyse)
I'm sent here by the chosen one (Ben buraya seçilmiş kişi tarafından gönderildim)
So let it be written (Yazılsın öyleyse)
So let it be done (Yapılsın öyleyse)
To kill the first born pharaoh son (Firavunun ilk doğan oğlunu öldürmek için)
I'm creeping death (Ben sürünen ölümüm)