...
Hayal kuramayan ile yola çıkılmaz
Hayallerini satan ile hayat kurulmaz.
Bir köpeğin hikayesi anlatılagelir dilden dile. Nakledilesi bir hikayedir zira çevremiz bunlarla doludur. Kapadığımız kapıların ardında kalmış olsalar da sesleri uykumuzu aksatır, düşümüzü eskitir.
Bir ağanın sevdiği bir köpeği vardır. Köpek sadık görünmesine sadıktır da bir zaafa duçardır. Nerede bir davul sesi, bir zurna sesi duysa köpek kendisini tutan zinciri bile koparır oraya gider. Bir olur, iki olur. Gün olur köpek bir düğünden yükselen sese doğru aynı merak ile hareketlenir. Ağa bakar ki yine köpek gitmiştir. Ağa bilir ki bu düğün hasmının düğünüdür. Köpeğin anlayacağı dilden bir şey yapmaya karar verir. Köyün iki tepesine bir davulcu bir de zurnacı koyar. Emri üzerine bir davulcu davulunu, bir zurnacı zurnasını çalar. Köpek tam birine ulaştığında diğeri başlar çalmaya ve bırakıp diğerine koşar soluk soluğa. Derken yolun orta yerinde çatlayıp can verir köpek bu koşturmaca arasında.
Yolu olmayanların hikayesidir aslında bu. İstikameti belirsizlerin. Kim çağırsa oraya gidenlerin, sadakatsizlerin hikayesi.
İnsan böyle birisiyle muhatap olduğunu anladığında kendisine sorar, ben bu tepeden seslendiğimde gelen, kim bilir daha evvel kaç tepe gezdi, soluklanmak için çıktığı çukurdan geze dolaşa kaç nefesi kesti?
ve sonra anlarız.
Duçar sandıklarımızın tüccar olduğunu,
Satacak şeyler biriktirip, tezgahını açtığını
ve artık biliriz.
Bu pazarda evvelce telef edilmiş yüreklerden çalınanların
Süslü bir ambalajla sarmalanarak satıldığını.
...
https://www.youtube.com/watch?v=y2A-iyCqDW0