İktisat Okuyanlara Tavsiyeleriniz Nelerdir ?
-
Merhaba, YTÜ'de iktisat 1.sınıfım. İdari yargı hakimliği veya vergi uzmanlığı istiyorum diye girdiğim bu yolda kafam oldukça karışmış durumda. Özel sektöre mi yoksa kamuya mı yönelmeliyim, kendimi nasıl geliştirmeliyim hiç bir şey bilmiyorum. Daha yolun başında olan birine tavsiyeleriniz nelerdir ? Yardımcı olursanız çok sevinirim.
-
@Shawol08 hocam 1.sınıf itibari ile hedef koymabiz ve hedef yönünde çalışmanız faydalı olur mesleki İngilizce ve genel ingilozvenizi mukemmel duruma getirip alan yani kendi iktisat bilginiz çok iyi olursa devlette her kuruma girebilçek potansiyelibiz var hazine cumhurbaşkanlgi ve düzenleyici denetleyici kurumlar hedefiniz olsun
-
İktisat mezunuyum.
Yine olsa yine iktisat seçerim. Önce pek sevemesem de iktisadın sadece mikro makro matematiksel iktisat ekonometri olmadığını gördükten sonra daha bi sevdim.
Öncelikle 1. sınıfta neler yapmalısınız onu konuşalım. Bu yıl daha çok işin temelini öğreneceğiniz yıl olacak. Giriş derslerinde her zaman işin özünü anlamanız sizin için yararınıza olacaktır. Dersi geçsem yeter mantığı iktisat öğrencilerini hep zorlar.
İktisat derslerinde grafikleri mümkün olan en ileri derecede öğrenmeye çalışın. Sürekli kendiniz grafikleri çizin sadece defterden, başkasının notundan bakıp ogrenmekle yetinmeyin. Bir konuyu öğrenmeden diğerine asla atlamayın.
İktisadın aslında bir toplum bilimi olduğunu sakın unutmayın. Sizlere öğrenmeniz için dayatılan şeylerin çoğu (mikro-makro-ekonometri-matematiksel iktisat-iktisadi büyüme gibi) geçerliliğini yitirmiş şeyler. Neden bize anlatılıyor derseniz 2 sebebi var: birincisi dunyadaki hakim iktisat anlayışı bunlar uzerine yani alternatif iktisat alanlarında çalışma yapmak isteyen araştırma görevlilerinin her zaman önü kesiliyor malesef. İkincisi ise anlatması kolay olduğundan. Yok canım diyeceksiniz belki ama marksist iktisat, yeni keynesyen, post-modern klasik gibi modeller oldukça karmaşıktır ve anlatması ile anlaşılması neo-klasik iktisata göre oldukça zordur. Sonuç olarak neo-klasik iktisatta gündelik yasam ile bağlantı kurmaya, mantık aramaya çalışmayın. Modeller üzerinden ilerleyin.
Toplumbilim(sosyoloji) dersine yerinizde olsam oldukça önem veriririm. Bu ders sizin kişisel gelisiminiz açısından oldukça önemlidir. Çok fazla okumaya gayret gösterin. Toplum sözleşmesini temel alan, yönetim-devlet-birey üzerine yapılan çalışmaları okumak oldukça önemlidir.Hukuka giriş derslerinden şimdilik sadece gecmeye bakın.
İlerleyen yıllarda mutlaka muhasebe dersiniz secmeli ya da zorunlu olacaktır. Çok büyük önem gösterin. Zira kpss kursunda fakültede hic muhasebe dersi görmemiş kisiler oldukça zorlandı. Sınavlarda iktisat-muhasebe bilen her zaman değerlidir bunu unutmayın.
Seçmeli derslerinizde her zaman hukuk dersleri almaya gayret gösterin. Ticari işletme, kıymetli evrak, şirketler gibi dersler kpss sürecinde çok işinize yarar. Kpss sürecinde benim en zorlandığım ders oldu çünkü fakültede almamıştım. Hukuktan 35 netim vardı gerçi ama onun da sebebi iktisat için harcanmasi gereken zamanın %70ini bu ders için ayirabilme şansım olmasından dolayıdır.
Sürekli okuyun. "İktisat ve toplum" dergisinin her sayısını özenle okumaya gayret gösterin. İktisadi düşünceler tarihinden sürekli okuma yapın. İktisadı size sevdiren bir dal olacaktır.
- sınıfta "Edebiyattaki iktisat" ve "Hepsi Aynı Şeyi Söyleyecekse Bu Kadar Çok İktisatçıya Ne Gerek Var?" kitaplarını okuyun. Daha erken de okuyabilirsiniz tabi bilgi durumunuza göre değişir. Edebiyattaki iktisat kitabinin içinde incelemesi yapılan eserleri tek tek okumanızı tavsiye ederim. Edebiyata ilgi duyan iktisatçılar icin müthiş bir eserdir.
Sonuç olarak mikro ve makro dersi sizin için 4 yıl boyunca hayati dersler olacak. Bunları çok çok çok iyi öğrenin. Bol bol büyüme, kalkınma alanında okuma yapın. Eğer okudugunuz bolume yabancı kalırsanız, iktisattan sogursaniz okulu bitirmede, dersleri vermede çok zorluk cekersiniz. Çalışkan olmayan iktisatçılar 2. sınıfta bölüm degistirmeyi hep düşünür (ben de düşündüm).
Özel sektör mü kpss mi onu da açıklayalım, bir iktisatçı için özel sektörde yeteri kadar iş imkanı yok malesef. Önceden söylediğim gibi aldığımız derslerin çoğu 1970lerde geçerliliğini yitirmiş şeyler. Tavsiyem kpss olur. İktisat her zaman sınav kazandırır bunu tüm kpss alan grubu öğrencileri bilir.
Umarım faydalı olmuştur.
"Batak(özellikle eşlisi), Pis 7li, Cod2, Fifa, Pes, Nba2k, LoL, Cs gibi oyunlara gerektiğinden fazla bulaşma. O arkadaşlar hayatınızı emer haberin olmaz." Bilge, ak sakallı, 7 çakra kapısını açmış bir keşişten "Okulu bitirmenin sırrı nedir" sorusuna aldığım cevaptır bu.
Hayatta başarılar dilerim.
-
@paraşütçü-walras ya hocam şakamısin Allah aşkınam millet aç işsiz sayilari milyonu buluyor mezunların alım yok.Gelmis iktisatı ovüyorsun.
-
@Shawol08
Kamu istiyorsanız mezun olmadan mutlaka YDS işini halletmenizi tavsiye ederim. 3-4 yılda 85 üzeri bir puan alabilecek duruma gayet gelinebilir. İmkanınız varsa ardından TOEFL veya IELTS için de hazırlanabilirsiniz. Genel olarak ilk tavsiyem okul bitmeden İngilizce düzeyinizi kanıtlayan bir sınavdan iyi bir puanınızın olması. İlerde çok faydasını görürsünüz.
İktisat konusunda ise işin teorisini, ezberini, hikayesini bolca anlatırlar okulda. Okul sonrası KPSS için kursa giderseniz orada da ya da kitaplarda da bolca bunlarla karşılaşırsınız. Bana kalırsa iktisat konusunda fark yaratmak isterseniz “iktisadi düşünmeyi” öğrenin. Bu bahsettiğim hemen olacak bir şey değil ancak önünüzde daha uzun zaman var ve zamanınızı bunlara da ayırabilirseniz ancak fark yaratabilirsiniz. Mezun çok ve iş az. Bu nedenle fark yaratmak gerekiyor. İktisadi düşünebilmenin yolu ise farklı kişilerden farklı konularda ekonomi kitapları okumaktır. Aynı zamanda tabiki ekonomiye ilgi de duyuyor olmanız lazım. Bu alanda mümkünse özellikle yabancı yazarların kitaplarını da takip etmenizi öneririm. Şu an aklıma gelenler arasında bizden Mahfi Eğilmez’in blogunu ve kitaplarını okuyabilirsiniz. Günümüzde “Davranışsal İktisat” da popülerliği olan ve benim de ilgimi çeken bir konu. Ayşe Buğra’nın (Tarık Buğra’nın kızıdır) “İktisatçılar ve İnsanlar” kitabını okuyabilirsiniz. Amartya Sen’i duymuşsunuzdur belki. “Development as Freedom” ı okuyabilirsiniz. Aklıma ilk gelenler bunlar. En kötü ihtimalle ekonomi konusunda bir sohbet olduğunda entellektüel düzeyde söyleyecek birkaç sözünüz olur.
Başarılar dilerim. -
@Shawol08 ytü olmanın kpss icin hicbir önemi yok.İkincisi burda insanlar yıllarıni veriyor arkadasin dedigi kamu sektörune atanmak icin.Bunlari göze alavaksan devam et.Cok sansliysan alimlar artar.Ben senin yerinde olsam giderim hemen meslek kazandıracak okurum.Bak meslek ama sayginligi olan meslekler avukatlik eczacilik v.s.Hayatın gerćejleri bu malesef.Acikogretimden tembel herifler iktisat okuyor ve belediyelrde suan memurlar.Hedefin varsa idealistsen ben mülakatlari tek kursunda tek sinavda kazanirim kaymakam olurum dersen devam et.Hatta hiç bırakma.Kaymakam olan bu forumda cok kisi tanıyorum
-
@Shawol08 ha iktisat mezunu olup bekçi olanda cok tanıdığim var.Ama eczacilik bitirip paraya para demeyen tanidiklarimda mevcut.
-
@zenginmemur
“Ve insan başkasının değil, sadece kendi çabasının karşılığını görecektir.”
(Necm, 39)
Emek verip hak ettikten sonra ve Allah da size o işi nasip etmeyi istedikten sonra değil milletvekili, parti başkanı, bakanı “dünya benim diyen” gelse yine o işe engel olamaz.
Emek verip hak edin gerisi kolaydır merak etmeyin. Hatta bazen istediklerinizin fazlasını bile elde edebiliyorsunuz emin olun. Çokça yaşadığım için söylüyorum.
İnsanları umutsuzluğa iletmenin bir anlamı yok. -
@SRPR amin hocam ama iibf mezunu olmak bu ülkede bilmiyorum artik cok sacma geliyor
-
Bir yerde haklısınız hocam. Okullarımızın genel kalitesi ortada. Üniversitelerin sadece İİBF anlamında değil her alanda bilime ne katabildikleri ortada. Niteliği arttırmak yerine sürekli üniversiteler açarak başarıyı yakalamaya çalışmak çok yanlış bir planlamadır. Bu kadar işsiz İİBF mezunu olmasının asıl sebebi budur. Düşük puanlarla her üniversitede yüksek kontenjanlı İİBF var. Bu da kaçınılmaz sonu doğuruyor.
Ama yine de bu alandaki gerçek anlamda rakiplerin sayısı da o kadar fazla değil emin olun. Binlerce İİBF mezunu arasından kendini geliştiren ve sınavlara ciddi hazırlanarak emek veren çok fazla insan yok. Her sene 1.000-1.500 civarı aday ile yarışırsınız aslında kamu için. Onbinlerce mezun var, 100 kişilik kadro var bakış açısı bu yüzden çok da gerçekçi değil. Çünkü gerçek anlamda o kadroya talip olabileceklerin sayısı zannedildiği kadar fazla değil. Yapılan sınavların kapattığı puanlara, bazı kurumlarda kontenjanların bile dolmamasına bakarsak biraz hak verirsiniz sanıyorum. -
@SRPR hocam bu gözler son yıllarda hakim olmanin guy olmaktan daha kolay oldugunu gordu adli hakimlikten bahsediyorum