Geceye bir söz bir şiir bırak :)

[paretowilfredo]

@buseneatanıyorum

Var olasın dostum. Bunu daha evvel paylaşmıştım lakin çok severim o nedenle paylaşımın vesilesi ile yeniden paylaşmak isterim. En umutsuz anlarımda kara bulutlar ötesinde doğan kızıl-mavi bi gün gibi umut demektir.

Soluk bir ay dolanıyor
kentin üstünde her gece
Her gece bilge bir gezgin
tavrıyla adımlıyor yolunu
Güz yanığı bir durgun
sessizlikle örtülü her şey
ve yırtılmış bir tül gibi
savrulup duruyor zaman
Suların sesini dinle şimdi
ormanın fısıldayışlarını
usulca yarılıyor dağların göğsü
bir aşkı dinlendirmek için
Ve gözleri uzak yamaçlarda
aranıp dururken bir şeyleri
sessiz ve sakin beklemekte
bekledikçe bileylenen yürek
Belli ki dağların, denizlerin
ve göllerin üzerinden
sıyrılıp gelmektedir seher
Belli ki yakındır
doğayı ve hayatı sarsacak saat

Ahmet TELLİ

https://youtu.be/cBev9XrgNfA

[buseneatanıyorum]

Kıskançlık yetersizlik duygusunun maskelenmiş halidir. "Seven insan kıskanır."alt seviye romantizm akımının size yutturmaya çalıştığı bayağı bir fikirdir. Seven insan kıskanmaz. Seven insan sever, merhamet eder, saygı duyar, sadakatle bağlanır ve ihanet etmez, dostluk kurar, akıl alır ve verir.

Kendinizi bu basit hastalıktan kurtarmanızı dilerim, bunun için çabalayın. Kendinize ve kurduğunuz ilişkilere dışardan bir gözle bakın ve yorumlayın. Doğru yorumlamak içinse kitap okuyun ve daha çok hayata dokunun. Bahsettiğim kitaplar tabiri caizse dandik, güya kişisel gelişim kitabı diye kitapçıların "bestseller" raflarında satılan kitaplardan değil onlardan bahsetmiyorum. Gerçek kitapları okuyup ruhunuzu doyurun. Daha sosyal olun, karşı cinsle daha çok konuşup sohbet edin böylelikle bunun normal bir tavır olduğunu özümsemeye başlarsınız. İçinizdeki eksikliğı yamamaya değil gerçekten kapatmaya bakın.

Zaman dinamiktir ve insanlar buna ayak uydurarak ilerler ve değişir. Kadın ve erkek günümüzde sosyal hayata ve iş hayatına eskisine oranla daha çok girmiştir. Bu girişim karşısında karşı cinsten iş arkadaşı, okul arkadaşı ya da komşusuyla ilişki kurması gayet insani ve olması gereken bir harekettir ama buna karşılık "o konuştuğun kimdi? Neden mesaj attın? Nereden arkadaşın oluyor?" gibi sorular sorup kadını ve erkeği adeta bir kafes içine almak zorbalıktır ve çağın çok gerisinde kalmıştır.

Hayatınızı paylaştığınız insanların kimlerle konuşacağına karar verip ve hatta bazı insanlarla olan ilişkisini sırf kıskançlık nedeniyle kısıtlarsanız onun sadece dışa karşı olan tavırlarını yönetebilirsiniz aklını ve ruhunu asla zapt edemezsiniz. Hayat gailesine dalıp gözlerini üstünden çektiğiniz ilk anda eğer ruhu kirlenmişse yapmak istediğini yapar ve gözlerinizi tekrar üzerine getirdiğinizde çirkin bir manzarayla karşılaşırsınız.

Fikrimce kıskançlık yenilmesi gereken bir hastalıktır ve bu hastalıktan bir an önce kurtulmaya bakın. Kendinizle konuşarak ve karşı tarafa güvenerek bunu aşmaya çalışın. Paylaşarak çoğaltacağınız zamanı manasız şeylerle harcamayın.

[1umut]

@buseneatanıyorum cok haklisin caniminici.
Ama ben kiskanirim,Bu hastaliksa hastayim. Seni de kiskanirim baskasiyla dost olursan. Psikopatlik guzel sey.
https://youtu.be/0JC_Y-wFLSA
Bu sarki da bana yazilmis sanki.

[buseneatanıyorum]

@1umut çok çaktırmamaya çalışsam da ben de seni kıskanıyorum
Sana pasta gönderen arkadaşa zehirli minnoş pastalar yollicam belki bir daha yapmaz, ayağını denk alır

[depresifkiz]

"Biliyor musun... İnsan gün batımını çok seviyor, içi üzgünken."

Küçük Prens

[paretowilfredo]

...

Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor
Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı
Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen
Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun.
Uzak dağ köylerine vuran ay ışığı
Kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa
Ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr
Sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun.

Şükrü Erbaş

[North remembers]

Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi,
Eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık.

Ahmet Telli

[Gresham T.]

Nasılsın diye sorulacaklara;

Nasılsın diye sorma
icimde bir nehir
dökülüyor ummana
Ve dalıp gidiyor gözlerim
Matemin renginin siyahlığına
İnsan aslında yalnızlıklara da alışıyormus
anladım
Alıştıklarının yalnız bırakmasından sonra..

[cinnamon]

"Sen yine de bana,
"nasılsın?" diye sorma.
"iyiyim"
desem yalan olur,

"kötüyüm"
desem inancıma dokunur
En güzeli,
şükre vurayım."

Can Yücel

[yakuza]

Gün gelir , seni de vurur zaman
Zaman gelir , sen de tadarsın acıyı
Neden şimdi dersin ,
O zaman bak gecmise
Vurulmuş kalp zincire
Bedenim sensiz, ruhum sessiz
Gölgelerin içine çekilen yalnız
Yapa yalnız insan yığınları arasında

[cinnamon]

Eğitimime okul yüzünden uzunca bir süre ara vermek zorunda kaldım.

George Bernard Shaw

[kussesi]

"Rüya gibi bir yazdı.Yarattın hevesinle
Her anını,her rengini, her şi'rini hazdan
Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle
Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan

Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde
Mehtâb, iri güller ve senin en güzel aksin
Velhasıl o rüyâ duruyor yerli yerinde"

Yahya Kemal

[paretowilfredo]

...

Zihnimde hayal
Evimde hayalet
Sen beni bir de böyle hayal et!

[Agor]

Kula bela gelmez,
Hak yazmadıkça,
Hak bela yazmaz,
Kul azmadıkça...

Mevlana

[cinnamon]

Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüşüyoruz
Gökyüzünün o meşhur maviliğinde...

Cemal Süreya

[otuzyılsavaşı]

Bitti. Çağır beni
Su sesli. Hem tütsü hem zehir
Sararmış kitapların
Tozlu nesnelerin arasından
Uzak, ıssız bir yere
Lekesizliğe!

Dağlara dağlara bakma
İçimdeki dağ nergisi
Sensizliğe ısınamam üşürüm
Savur kara gözlü güvercinlerini
Savur bahar ile.

Ah küçük sevgili. Ah dili yok
Lekesiz bir resim gibi yapıştırdım
Yüreğimin defterine seni
Yüzünü kopardım kırlardan
Yeni açan çiçeklerden
Yüzüne bak!
Ağır çatısı altında güneşin
Al götür, eşsiz ve ebedi rüzgarınla
Al götür, eşsiz ve ebedi rüzgarınla
Al bu ruhu yorumla
Bu kımıltısız ruhu

İç çekişleri ve fısıltıları taze tut
Ruhunun
Işıldayan, güzel bahçesinde.

Seni seni
İçimdeki dağ nergisi
Lekesizliğe çağır beni
Anla ki ben ne çok yaralandım
Yaşamak denen bu dumanlı çalkantıda
Nasıl olsa ölümü seçeceğim bir gün
Hiçbir şey eskitmiyor ölümü....

İsmail Karakurt/Lekesiz Dağ Nergisi

[buseneatanıyorum]

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. 
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. 
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin 
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık 
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı 
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü 
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti 
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz 
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu 
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar 
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların 
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek 
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken 
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti 
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya 
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız 
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu 
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük 
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde 
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra 
Sonrası iyilik güzellik.

Cemal Süreyya

[Gresham T.]

Süregelen

pervaneleri dönüyor
bir saman ahırında
bir iğne batıyor
derken güneş doğuyor
neredesin ey sonsuz deniz
neminle bir garip doyacak
şehvetinle bir aşk.

üre kadın üre
rahminin hakkını ver
bu köşe bucak şehir demeden.
paldır küldür doğun bebekler.
sıra gelmez mazluma
o sıraya aşıktır
sıra gelse eli ayağına dolaşır
bebek popolu feryadı
mazlumdu mazlumdu
ince bir anlam makinesi
bir aynadan iki babadan saydı

Aklımın incesi, gönlümün şen sesi
gönül lafı kötüdür
şehirli bi şairin
sonsuz kudretli köyüdür

şeker var şeker gelin amcalar
odaya duman atmayın
serilmeyeli
sere serpe bu çime
kraliçesini görmez oldum
bir kaynaktan içme
Üreyen kadınlar bebek oldu.
bir dün daha doldu
bir çiçek daha soldu.
kafiyelerin canı cennete

Kelaynak ötüşü dağda duyuldu
bilahare kel kaldı
şairdi şahbaz oldu.
Şu'aramda bir ordu
anneler ablalar sehit oldu.

Gresham T.

[depresifkiz]

Bilmezdim bir kaç ay öncesine kadar bu derde düşmeden önce, şiirlerin bu kadar acıklı ve anlamlı, şarkı sözlerinin yürekten yazıldığını... Mutlu iken ya da üzgün olmadığım geçmiş zamanda kitaplar okurdum, şiirler pek ilgimi çekmezdi. "Klişe" der geçerdim çoğu zaman. Bilmezdim ama o klişelerin insanların başından neler geçtiğini anlattığını, o dizelerde kimlerin bam teline bastığını şairin. Şarkıları dinlerdim sözlerine hiç takılmadan.
Şimdi şairi de şiiri de nasıl anlıyorum! Nasıl canevimden vuruyor bazı dizeler, nasıl bam telime basıyor şarkıların sözleri. Anlıyorum artık, çok iyi anlıyorum...

[Gresham T.]

@depresifkiz boşuna dememiş şair "şiir yazanın değil, ihtiyacı olanındır" diye.
Şiirin bambaşka bir buyusu vardır. Tabi ona bambaşka yaklaşan için. İnsan şiirde ve yazında her şey olabilir çünkü, kendini hayal dahi etmediği bı dünyanın sahibi yapar veya başkasının sahiplendiği olur. Şiir ve yazında şairin anlatmak istediği çoğu zaman şair dışında kimse tarafından net anlaşılmaz bundandır ki bir gizemi vardır. İyi ki şiir var!