Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
Bir daha mahalleye gelmedi Müjgan gelemedi,
bizim dar ve eski sokaklara arabası sığmıyormuş dediler.#Sadri Alışık
-
Adalet
*İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsunÖzdemir ASAF
-
...
Bir yalancının maskesi ancak gerçek bir masumun yanında iken düşer. O zaman anlarsınız gerçek masumiyet nedir. İçten pazarlığın yansıdığı çarpık bir tebessüm, hem-hâlleri kadar şerlenmiş bir bakış. En büyük realist ressamların bile çizemeyeceği bir gerçeklik tablosu, gerçek olmayan bir hikayenin tam ortası.
-
Ne diyeyim ,
Dilerim ihtiyacı olan birine gidiyordur
Bizden çaldıkları umut.. -
"Ama artık gitmek geliyor içimden.
Bir sabah masmavi bir bulutun peşinden,
dönüşü olmayan yerlere.”(Ataol Behramoğlu) -
Çaresiz misin? Hadi ordan. Çaresiz falan değilsin sen. Şımarıksın sadece. Çaresizlik nedir gerçekte biliyor musun? Kimdir biliyor musun aslında çaresiz? 800 lira maaş alıp 300 liralık gaz faturasını ödeyemediği için kendini asan babadır çaresiz. Öpe koklaya askere uğurladığı oğlunun bayrağa sarılı tabutuna sarılıp aklını kaybeden annedir çaresiz. On yaşından beri kendi evinde her gece tecavüze uğrayan ve daha fazla dayanamadığı için evden kaçmaya yeltendiğinin gecesi otogarda ‘namus’ cinayetine kurban giden kızdır çaresiz. Koca dayağından bunalıp baba evine sığındığında babası ve abileri tarafından çocuklarının gözü önünde öldüresiye dövülen kadındır çaresiz. Torunu yaşında çocuklara titrek elleriyle kağıt mendil satmaya çalışırken kalp krizi geçiren ve bir saat ambulans gelmesini bekledikten sonra ağzı köpürerek ölen seksen yaşındaki dededir çaresiz. Çaresizmiş. Bi siktir git başımdan.
Ali Lidar -Tesirsiz Parçalar
-
@onuktekin, içinde söyledi: Geceye bir söz bir şiir bırak
Çaresiz misin? Hadi ordan. Çaresiz falan değilsin sen. Şımarıksın sadece. Çaresizlik nedir gerçekte biliyor musun? Kimdir biliyor musun aslında çaresiz? 800 lira maaş alıp 300 liralık gaz faturasını ödeyemediği için kendini asan babadır çaresiz. Öpe koklaya askere uğurladığı oğlunun bayrağa sarılı tabutuna sarılıp aklını kaybeden annedir çaresiz. On yaşından beri kendi evinde her gece tecavüze uğrayan ve daha fazla dayanamadığı için evden kaçmaya yeltendiğinin gecesi otogarda ‘namus’ cinayetine kurban giden kızdır çaresiz. Koca dayağından bunalıp baba evine sığındığında babası ve abileri tarafından çocuklarının gözü önünde öldüresiye dövülen kadındır çaresiz. Torunu yaşında çocuklara titrek elleriyle kağıt mendil satmaya çalışırken kalp krizi geçiren ve bir saat ambulans gelmesini bekledikten sonra ağzı köpürerek ölen seksen yaşındaki dededir çaresiz. Çaresizmiş. Bi siktir git başımdan.
Ali Lidar -Tesirsiz Parçalar
Okurken boğazımda bi şey düğümlendi.her halimize şükürler olsun..
-
''İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri ? Yoksa insan, büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?''
-
Yirmi Üçüncü Kural: Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz. Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadır ne tefritte. Sufi daima orta yerde…
Şems-i Tebrizi
-
...
Düşmanını uzakta arama.
Her gün etrafında olan ve sana umutsuzluktan başka bir şey katmayan senin düşmanındır.
Hiçbir işin olurunu değil, sadece bu işlerin olmazlarını anlatan kişi senin düşmanındır.
Sen bir şey yapmak istediğinde, bir güzele adım atmak istediğinde ya da bir karar aldığında alttan alta neden yapmaman gerektiğini sana anlatan, bilmediğin, görünmez, psikolojik bir mahpusa seni kapatıp da açtığı bir küçük gedikten sana nan ve su uzatan kişi senin düşmanındır.
Ve sen,
Vazgeçtiklerinsin,
Pes ettiklerin kadarsın,
Yapmak istediğin iş,
Olmak istediğin yer,
Düşlerin ve dahi
Ümitlerin kadarsın.
Vazgeçtiğinde içine düştüğün yer, iki kelam edemediğin daracık çevren, senin gördüğün güzellik penceresinden bakıp da dünyayı görmekten aciz, yüzü güleç, için fesat, hesapları ucuz, kavgaları gündelik, hikayeleri sanal olanlarla çevrili ise,
Yaşarken terk etmişsin dünyanı sen çoktan,
Bedenini yük diye taşıyıp da menzile varacaksın
ve yıllar sonra ne çok yaşadım diye
başkalarından çaldığın hikayeleri anlatacaksın....
-
Bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa “siz” diyordu.
....
Yaşam hoş bir adettir,
Yaşamın ölüm genişliğinde kanatları vardır,
Aşk kadar sıçrayabilir,
Yaşam, alışkanlık rafına kaldırıp
Unutulacak bir şey değildir.
Yaşam elin çiçek koparma isteğidir.
Yaşam turfanda siyah incirdir,
Yazın ağzında buruk bir tat.
Yaşam böceğin gözünde ağacın boyutudur.
..
Yaşam sokakta bir metelik bulmaktır.
Yaşam aynanın “karesi”dir.
Yaşam çiçek “üstü” sonsuzdur.
Yaşam yer “çarpı” yüreğimizin çarpıntısıdır.
Yaşam basit ve eşit nefesler geometrisidir.
Nerede olursam olayım
Gökyüzü benimdir.
Pencere, fikir, hava, aşk, yeryüzü benimdir.
Ne önemi var
Bazen büyürse
Gurbetin mantarları?
Sohrab Sepehri -
akşamın acı su karanlığı içinden
soğuk kadife teması yalnızlığın
şuh bir kahkaha balkonun birinden
gizli işareti midir bir başlangıcınsevmek için geç ölmek için erken
başbaşa çay elele yürümek derken
boğaz vapurları mı iskele sancak
telefonda kaybolmak sesini beklerken
insan insanı yeniler doğrudur ancaksevmek için geç ölmek için erken
içimdeki gökkuşağı besbelli neden
bulutların içinden kuşlar yağıyor
bir şiire başlarsın birini bitirmeden
hiç kimse gözlerine inanamıyorsevmek için geç ölmek için erken
sevmek sevildiğini bile farketmeden
yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi
sevmek zehir zemberek ve yürekten
gecikerek de olsa vuruşur gibisevmek için geç ölmek için erken
°Attila İlhan°
-
Sabır sadece bekleme yeteneği değil, beklerken yaptığımız davranıştır.
Joyce Meyer
-
nuranî âlemlere giden yol kabirden geçer ve en büyük saadetler büyük ve acı felâketlerin neticesidir. Bediüzzaman
-
...
N'olursa olsun bir yanımız hala "böyle yağdığı gibi kara dönerse nasıl bembeyaz tutar sabaha" diye uykusu kaçan bir çocuk.
-
Yere düşen ekmeği, yerden hızla alıp telaşla üç kere öpüp, üç kere alınlarına koyan çocuklar nereye kayboldular? Güzeldi o çocuklar. İnsan o çocuklardan hep olsun istiyor. Ekmek öpen çocuk görmek istiyor. Çünkü ekmek öpen çocuk hala bir şeye inanmamızı sağlıyor. Bizim buna ihtiyacımız var. Geri dönsün o çocuklar. Çünkü bizim buna çok ihtiyacımız var…
Alpay Erdem-Uykusuz -
@onuktekin Çünkü hepimizin güzel bir şeyler olacağına inanmaya ihtiyacımız var. En karanlık vaktin yeniden fecre gebe olduğuna, karın altında kardelenleri sakladığına, dağların ardında denizin, denizin ardında özgürlüğün bizi beklediğine, merhamete, pazarlıksız bir şeylere, hesap kitap yapmadan, sırtımızı duvara vermeden geçirebileceğimiz günlere.
Ve ben inanıyorum. Bırakalım daha da kararsın gece ve biz zifiri karanlıkta savaşmaya ve umut etmeye devam edelim. En karanlık olduğu yerden sıyrılacak beyaz iplik gecenin siyahından. -
"Sizden farklı düşünen insanların savlarını da dinleyin. Yalnız dikkat edin, cümlenin içerisinde "düşünen" ibaresi var. Bu ayrımı iyi yapın.''
İlber Ortaylı
-
Hint felsefesinin 4 altın kuralı,
İlk kural : "Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda ...olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler."
İkinci kural : "Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiçbir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatimizda karşılastığımız her olay, mükemmeldir."
Üçüncü kural : "İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır."
Dördüncü kural: "Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir.""Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir." Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..!
-
Sevdiğinin nazını değil,
Kahrını çekmektir sevda…
Onunla bir ömür değil,
Onun için bir ömürdür sevda…
Eline el değmesini değil,
Gölgesine gölge değmesini kıskanmaktır sevda…
Yürürken dikenli yollardan darağacına,
Son dileğinde onu görebilmeyi istemektir sevda…
Yani demem o ki;
Herkesin Harcı Değildir Sevda…Hz. Mevlana