Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
‘’İnsan, bir kere tek başına kalmaya görsün! Nerede olsa tek başınadır. Meydan savaşında bile.’’
...
"başbaşasın
başbaşasın 1914’ten beri şarapnelle" -
@plansız
"Çöküntü devirlerinde iki çeşit insan meydana çıkıyor. Namussuzlarla namuslular... İki tarafta da, boğuşma büyük bir şiddetle, açıktan yürüyor. Hele, önce vatandaş sonra insan olunması gereken dehşetli sıralarda faziletle, alçaklığın boğuşması kadar korkunç muharebe yok. Muharebede düşman karşıdadır. Ünifrormalıdır. Az da olsa, çok olsa da bir zaman sonra önemi kalmaz. Kaçarsın, kovalarsın... anında ölenler, yaralananlar olur. Ama hep ileriye bakmanın bir rahatlığı vardır. Oysa esir bir şehirde dost kim, düşman kim, bilinmez!" -
-
Dı bê dı bê
Sayîr va no
Dı bê , dı bê
Xeyrano dı bê -
-" Mış gibi "olmak / yaşamak
Kendimiz olamama
Kabullenme/kabul görme
Var olma noktasında yok olmaya giden yol
Bir "Winston" karakteri !
..
..
..!
-
Derman olacak sözün yoksa , derdimi meşgul etme !
-
Yar beni bırakmış el ilen oynar ;
Elin ilen oynuyan yari neyleyim . -
"Çok şey vardı anlatılacak .
O yüzden sustum .
Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı .
Sen duydun mu sustuklarımı ? " -
Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu. -
Yol arkadaşlarıma...
Başları göğe değen sıradağlar karlıdır
Dağların yamacında geçitler rüzgarlıdır
Bu rüzgarda savrulan karlara gömülürsek
Bu güzel memlekete doyamadan ölürsek
Dünyaya açık olan gözlerimiz kapanmaz
Ruhumuzda ölümün şifalı nuru yanmaz
Taşırız bir hortlağın tesellisiz ruhunu
Siz ey bizi sevenler istemezseniz bunu
İstemezseniz eğer böyle gam çekmemizi
Doymadan öldüğümüz Anadolu’da bizi
Evliyalar mezarı tepelere gömünüz
Bir şefaatçi bulur ahirette gönlünüz.Nazım Hikmet......
-
Öyle yıkma kendini
Öyle mahzun, öyle garip
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada
Yürü üstüne- üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırsatçının, fırsatçının ,hayının
Dayan kitap.ile
Dayan iş ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile sevda ile düş ile
Dayan rüsva etme beni -
-
Şair olup yazamadık,
Kul olup varamadık,
Her ne olduk ise çocuk olamadık. -
Yaşamayı bu gün ertelersen yarın ölürsün.
-
Bu dava aynı dertle dertlenenlerin davası
Bu sevda aynı deryalarda boğulanların sevdasıKolay yoldan değil
Zor yoldan olanıdır sevdayı üstün kılacak olan
Gerekirse cenk ederek...
Velhasıl sevdanın selameti için koşmaya devam
Yılmadan, usanmadan...Sen bilmesen de her koşuşturmacanın bir karşılığı bir göreni vardır...
-
Herkes geçer diyor, geçer mi Olric?
Herkes ne bilir acımı,
Herkes ne bilsin acımızı!…
Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan,
İyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan,
O nefeste boğulmaktan sıkıldım.
Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz Olric…
– evet efendimiz.
– Bana katıldığını bilmek güzel. Arada ses vermen güzel; içimin sesi de olmasa ölürüm yalnızlıktan. -
ilona,
Düşlerinde bir başkası olursun
Benden uzak, kendinden uzak
Bir yaralı kanat mıdır kumlarda sürüklediğin
Yoksa dalgalar mı gizlice arkandan vuran
Yolunu mu şaşırdın kardan bir dünyada
Çelikten çanı vururken sessizligin
Bir başka balığın yuttuğu balık mısın
Karnına yavaş yavaş kayıp
Öldüresiye tıkayan
Yoksa rüzgarın o korkunç diline karşın
Taş üstünde biten çiçek misin
Yoksa kendi içine kapanan
Ve Uyanışı olmayan bir düşte
Salt düşen, durmaksızın düşen
Herhangi bir özdek misin
Kime gülüyorsun böyle
çocuksu yüzünle çıkınca ortaya,
Kiminle savaştasın
Olgun yüzün altındaArtur Lundkvist
-
Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor.
-
Frida Kahlo şu sözlerle sanki beni anlatıyor; “Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.”
-
@plansız, içinde söyledi: Geceye bir söz bir şiir bırak
"bir yağmur bekliyorum, bizi bize anlatsın."
Sessizliğin çığlığını, susarak isyan etmeyi 'İsyanlı Sükut' ile anlattın. "Kâğıda yazılmayanı, lambada titreyen alevi üşüten"i ne güzel ifade ettin. 'Mihriban'ı yazan gönlünden 'Unutursun Mihriban' da döküldü. Sahi Mihriban'ı mı teselli ettin, kendi yanan yüreğini mi?
'Tut Ellerimden' dediğine 'Sevgi Yetmiyor' dedirtti belki hayat. Kırma, dökme diye değil 'İncitme' diye şiir yazacak kadar ince bir insanın haksızlık, adaletsizlik karşısında nasıl devleşebildiğini gösterdin bize.
"Mülkün temeliydi adalet hani?
Bizim hak temelde saklı mı yani?
Çıkartıp da versen kim olur mani?
Yoksa hırsızlar mı çaldı hakim beğ?!"İnandığın fikri anlatırken:
"Sinan'da estetik, Itrî'de ahenk
Sebillerde hayat, kubbelerde renk
Mevlana'da ilim, Barbarosta cenk" dedin.'Çarpık Çağ' dedin anlatmaktan geri durmadın: "Müdür ekmeğini çaldı çobanın/ Resmi dairede devlet babanın/ İpe un serdiği çağda yaşadık...Mürşidin, müridin günde beş defa/ Günaha girdiği çağda yaşadık."
Şairler hem toplumun hem de tek tek insanların sesidir, söylemek isteyip sustuklarıdır. İyi ki vardılar.
Rahmet olsun.
Mihriban'ı burada yazdım, dediğin sessizlikte; aşk zaten kalabalıklarda insanın başına gelmez, şiir de yazamaz, diyordun.
Dağları sevdiğinden, suyunun bile çağıl çağıl aktığından bahsettin. Pay alırız değil mi dağların yalnızlığından, heybetinden kuvvet buluruz ve gönlümüz feraha erer göğe yaklaştıkça... Senin gibiyiz, bıraktığın yerde; hastayız, susuzuz gurbet illerde, zaman kısa, biz yorgunuz, yol uzun. Belki bu yüzden umudunu yitiren kekliğin en güzel arzuları mahşere kaldı.
Türküler söylerdin kastı kapalı, mısralara yüklediğin kim ola: uykudayken, uyanıkken/uzakta ve yakında/sen olmazsan da farkında/gidip gidip arada bir/yokladığım sensin.
Sen dağlara baktın, bizler de sana: ıslanmadık, üşümedik, yandık oy.
Dilekçemizi seninle gökyüzüne verdik:
Gönül şahinimi yordum gerçeğe
Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe
Teselliden kanat kırdım gerçeğe
Tecellinin sinesine kondum oy.
...
durup durup Mihriban'ı sordular
aşkı akıl hesabıyla tarttılar
açığa ermediğindeyse akıl
yine senin soluğunda bittilerherkesin bir Mihriban'ı var dedin
gazeteden selamını verdiydin
her şey iyi, güzel, hoş amma
adını kızında saklamagünler değirmeninden takvimleri öğüttü
Mihriban'a unutursun nasihat idi
teselliye gönlün elverdi amma
hani ayrılık ölümden zor idi.Karakoç Üstad, geçer eyledi
her gelen dünyadan göçer söyledi
Bakîdir Yaradan, yoluna bak sen
bahtının sözünü dinle ey dedi...Rahmet olsun.