Size göre aşkın tanımı nedir?
-
@sbf11
ah be abicim. ''özetle sevmek sevilmek isterim. tanımak ve tanınmak isterim.'' kısmına şaka yollu takılmıştım.neyse madem konuya girmiş bulundum, ben de ufak bir ekleme yapayım.
hatta eklememi KamuAdayı arkadaşımızın söylediklerine ilave olarak yapayım;
hani mağaradaki en doğurgan kadınla, mağaraya en büyük avı getiren erkek çiftleşir ya.
işte ne zaman ki mağaradaki en doğurgan kadın en büyük avı getireni değil de başkasını isterse işte o aşka biraz daha yakındır.yani ideal eş seçimini günümüz ''hanım da 5 bin alsa'' gibi mantık evliliğine benzetebilirken
aşk biraz daha dertsiz kafa ister. özgürlük ister. -
@düdüklütencere
random bir teklif değil bir temenni idi hocam o
aşk dertsiz kafa yerine tam da dertlenmeye niyetlenmek değil midir hocam diyerek olayı yine romantik sulara çekeyim ve başlıktan çekileyim -
@onuktekin öyle olamayanlar nasıl olur peki
-
@kamuadayı 'evlenince değiştin' klişesi belkide vuslat bulan aşkın bitişidir.
-
@lithops aşk, sevdiğinin avuç içinden öpmektir.
-
@lithops hocam senin etikete yazmışım farketmeden
-
@ynsss4 sorun değil hocam
-
@lithops
vuslat bulunca bitecek şey neden kıymetli olsun ki hocam benim için? şimdi oralara girmek de istemiyorum yanlış anlaşılmamak için ama bazı dürtüler giderilmiş olacak yani vuslat buna indirgenmiş olacak. içgüdüleri tatmin etme aracıdır aşk teorisine katkı sağlar bu
yani ayrılıktan beslenen kavuşma arzusundan beslenen şey değil birlikteliği mutlu ve daim kılacak olan kıymetlidir benim için. sevgi
ama şunu da itiraf edeyim güzel bir heyecandır. evlilik gibi bir kararda kesinlikle aşkı referans almam ama yaşaması güzel olabilir tabi ki orası ayrı. sebebini ve tehlikelerini de bilmek kaydıyla -
@lithops eyvallah hocam
-
@kamuadayı hocam bu konuda bir vuslattan ne anladığın da önemli
-
@lithops
kastettiğim sadece üremenin başarılması değil
ayrı iken uzakta iken mevcut olan bir duygu kavuşulduğu zaman yok oluyorsa o halde bu duygunun amacı kavuşmanın sağlanmasıdır.bu kavuşmanın amacı yani vuslattan ne anladığımız kalplerin birleşmesi de olur hayatların fikirlerin birleşmesi de.
aşka karşı değilim bu güzel heyecanın işine aklı da katabilirsek harika olur diyorum. salt romantizme indirgenemez ancak elbette hayatın bir rengi olan bu duyguyu yok saymak da hödüklük olur salt aşka dayalı kararların tehlikeli olabileceğini vurgulamak istiyorum aslında.
yoksa aşk kültürel olarak da uygun genlere sahip eşin bulunmasına yardımcı olması açısından da bir araç olabilir. başlangıç için güzeldir ancak bu süreç uzatılıp müstakbel aday daha iyi tanınmalı ve bu duygu sevgiye evrilmeli diyeyim o zaman
bu heyecanı zamana yayıp aklı da önplana çıkarabilirsek güzel olur sanıyorum
yoksa hiçbir duygu amaçsız değildir dünyada. kötü sandığımız kıskançlık vb duyguların bile elbette amacı vardır.
benden dinlemek sıkıcıdır bunları kasmayayım hocam sizi daha fazla -
@kamuadayı estağfurullah
-
Ecza dolabına çarparak alnını kanatıyorsun dalgınlıkla.
Sonra elini aynı dolabın içine doğru uzatıyor;
Ve belki yara bandı kalmıştır diye umut ediyorsun.
Alınyazını kanrevan edenden medet umuyorsun yani bir bakıma.
Sanırım Aşk da tam böyle bir şey işte..!
Özgür Gümüşsoy. -
İnsan hissettiğinin aşk olduğunu nasıl anlayacak? Bilincimizi yaşadığımız dünya, maruz kaldığımız toplum ve şansa ya da kadere bağlı içinde doğduğumuz aile şekillendiriyor. Mamak'ta ki aşk ile Çay Yolu'ndaki aşk tanımı bir olmaz. Hatta bir dergaha gitsek bir allah dostuna sorsak o bize çok daha başka şeyler anlatır. Tabi temelde herkes için ortak bir takım hislerin olduğunu inkar edemeyiz.
Etimolojik kökeni hakkındaki bilgiler şöyle:
"Arapça “aşaka” , sarmaşmak, sıkıca sarılmak, sarmaşık anlamına geliyor. Bazı kaynaklarda ise Farsça’ da, avesta dilinden , ‘işka/işk’ kelimesinden geldiği ve anlamının “istemek, şiddetli muhabbet, candan sevmek” olduğu yer almaktadır. Fars edebiyatında aşkın etkileri yoğun olarak görülmektedir. Şiirlerde sevgi ve aşk sözcüğü yoğun olarak kullanılmıştır. Farsça aşk sözcüğü “Eşgh”olarak okunmaktadır. Türkçe’ ye de “Aşk ” olarak geçmiştir" Başka dillerdeki anlamlarıysa daha farklı gelişmiştir. Örneğin "love" kelimesine bakalım. Proto-Hint-Avrupa dilinde leubh "önemsemek" "değer vermek" ve "arzu" anlamına gelir. Daha sonra bu kelime lubet kelimesi olarak Latince'ye dönüştü ve daha sonra libet haline geldi. Libet kelimesi ayrıca aşkla sıkı sıkıya bağlı olan libido kelimesinin de babasıdır.Sevmek anlamına gelir. Romalılardan sonra bu kelime Almanca'ya yayıldı. Almancada dört form halini aldı: lubo, liube, liebe ve lob. Neşe, eğlence anlamını taşıyan liube dışındaki kelimeler modern anlamını taşıyordu. Bu kelime döndü dolaştı ve eski İgilizce'de lufu (aşk duygusu, romantik cinsel çekim, şefkat, dostluk, Tanrı sevgisi, soyutlama veya kişileştirme olarak aşk) günümüz İngilizce'sindeyse love oldu. Günlük yaşamda çok güçlü ve önemli bir kelime olmasından kaynaklı lovebird(aşk kuşu, aşk papağanı), lovesick(bizdeki ince hastalık gibi sanırım,aşk hastası), loveseat(iki kişilik koltuklar) ve make love( aslında en başta masumca kur yapmak anlamında kullanılsa da daha sonra seks yapmak anlamında kullanılmaya başlanmış) gibi kelimeler türedi. Şöyle güzel bir deyişleri var: "Love loves to love love." Aşk sevmeyi sevmeyi sever.
İspanyolca'daki gelişim daha başka. Amor kelimesinin kökü, Proto-Hint-Avrupa kökenli anne demek olan ve İspanyolca'da amigo(arkadaşlık), amistad(dostluk) kelimelerinin de kökü olan am kelimesidir.Bu yönden bu dilde aşk sadece çift olmak değil daha derin ilişki bağlarını da içeriyor denebilir.
Aşk deyip Eski Yunan'ı atlamak olmaz sanırım. Onlar aşkı tanımlamak için daha farklı kelimelere sahiptiler. Erotik ya da tutkulu aşk olan Eros vardı; saf ve koşulsuz sevgi olan Agape ve bazı şeylere karşı gösterdiğimiz sevgiye atıfta bulunan Filia.
Bu kadar şeyi neden yazdım çünkü bugün her zamankinden boşum. -
@onuktekin yazar bir arkadaşım aşk hakkında şu sözleri söylemişti. "Çokluğun içinde teki ve o tekin içinde ise çokluğu bulmak."
-
@lithops Herkese göre bunun farklı bir cevabı olsa da dünyada benzersiz değildir. Çok özel hissettiğimiz, herkesten daha farklı yaşadığımızı düşündüğümüz bir duyguyu şu an dünya üzerinde olan olmayan milyonlarca insan hatta canlı yaşamıştır sanırım. Kesin bir şekilde bir aşk kalıbımız vardır. Yaradan dünyayı sevgi üstüne yaratmış herkesin de bir sevme şekli var. Neyse yani kesin bir cevabı yok bunun bence. İnsan yaşayınca anlar. Bir insanın yaşadığı hiç bir aşk da birbirine benzemeyebilir. İnsan paraya da aşık olabilir insana da ata da Bunlardan birine aşık olsa o aşk da kendi içinde değişkenlik gösterebilir. Bilinç insanı kör edebilir ya da bir sonsuzluk kapısı açabilir. Bilemiyorum her an her şey olabilir
-
@onuktekin peki ben bu kadar şeyi niye okudum çünkü her zamankinden daha da boşum
-
@onuktekin bence de insan sadece bir şeye aşık olmaz, aşk herşeye duyulabilir.
-
@lithops çok haklısınız hocam.
-
@minastirith İşte bu yok olmak. Hiçliğin de kendi içinde bir kara deliği var. Kimi yok oluyor kimi sonsuzlaşıyor. Madde boyutunda aşk sınırlı bir şey olduğu için tüketiliyor. Sevgi ile beslenemezse sönüyor gidiyor.
"Aşk İbrahim'in bıçağı tutan elinde yakışıklıdır" diyo Murat Çelik. Aşk demek ki kanıt da istiyor. Ekliyor:
" Çok zordu Yusuf'u görmeyen gözün Züleyha'yı anlaması
Çok kolaydı Yusuf'u göremeyen gözün Züleyha'yı kınaması." Aşk gözü kara bir hal demek ki. Neyse kendi yazdııklarımı kendi içinde dağıtıyorum geç oldu demek ki.