@mantıkuttayyr Bak bu 6701 sayılı kanunun Ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği hâller başlıklı 7. maddesinin d bendi:
d) Bir dine ait kurumda, din hizmeti veya o dine ilişkin eğitim ve öğretim vermek üzere sadece o dine mensup kişilerin istihdamı
@blueberry Sabaha kadar da kanun ve uluslararası sözleşmelerden böyle hükümler yazarım buraya. Maalesef hukuk ve insan hakları hususunda boyunu fersah fersah aşan bir kişiyle tartışmaya girdin.
@blueberry etiket yanlış oldu 
Daha fazla uzatmayacağım herkes aynı yolun yolcusu bize bir gram bile katkı sağlamayacak tartışmalarla kimsenin birbirine laf söylemesine gerek yoktur. Fikirlerimi toparlamak gerekirse bir özel hukuk tüzel kişisi olarak vakfın böyle bir ilan açmasında kanun, uluslararası sözleşme gibi her türlü kuralı barındıracak şekilde hiçbir sakınca yoktur. Ancak bu ülkede içinde imam hatip lisesi geçen her cümle, her beyan, her fikir siyasidir. Bu ilanda da siyasi hareket edilmiştir. Benim karşı olduğum tek şey budur.
@keynesinvarisi
yani imam hatip mezunu kesinlikle o dine mensup ve müslümandır diyorsunuz.
ben diyorum ki diyanet tamam arkadaş ben dini eğitim ağırlıklı bir eğitim kurumundan mezun olmayı kabul ediyorum diyor. ben böyle adam almak istiyorum benim için karinedir diyor.
ya hocam allah aşkına teftiş denetçilik kadrolarında ortaöğretim-lise- bilgilerini mi referans alacağız ya. o zaman direkt ilahiyat şartı koyulsun en azından tutarlılar derim. lisesi imam hatip olsun da okulu çeko olabilir diyor 
@duha Demiyorum ve öyle düşünmediğimi de ifade ettim hocam. Sadece böyle kabul edilmesinde hukuken bir sakınca yok diyorum
@keynesinvarisi
hukuk yalnızca lafza dökülmüş kanun cümlelerinden ibaret değildir hocam. kusura bakmayın birilerine hukuk dersi vermeye çalışmışsınız ancak hukuku kanunlardan ibaret görüyorsunuz anladığım kadarıyla.
fırsat bulursanız ve ilgili iseniz hukuk doktrini ve hukuk felsefesi hakkında da okumalar yapabilirsiniz. kaldı ki lafza dökülmüş dediklerimi destekleyen kanun maddeleri de sunabilirim ben de.
hukuk ... sayılı kanun ve yönetmeliklerden ibaret değildir.
ben de daha fazla yorum belirtmeyeceğim.
herkesin hak ettiği yere ulaşması dileğiyle..
@onuktekin Burası p48le alıyor orası p3le ve aç bak bakalım onların mülakatında hangi konular varmış bunda hangileri var? Her şeyi bilir gibi yazmanız yok mu şuralara ölüp ölüp diriliyorum..
@mutlakbutlan Benim hatam dedim zaten Kolay gelsin.
küçükken kuran kursuna gittim kabul olur mu imam hatip yerine
@duha Hukuk meşruiyetini lafza dökülmüş kanun cümlelerinden alır. Ötesi kendini diğer insanlardan üstün gören herkes için doğruyu kendilerinin bildiğini iddia eden zihinlerin fikirlerinden ibarettir. Mevzu hukuk ise bizzat hukuku yaşayan insanlar yahut temsilcileri tarafından üzerinde anlaşmaya varılmış hukuktur ve benim için önemli olan doğru olan üstün olan da budur. Size bu hususta okumalar yapmanızı tavsiye ederim. Emin olun sizin hukuk doktrini ve felsefesi tartışacağınız kişi de ben değilim. Zira siz bir görüşe sahipsiniz ben de bir görüşe sahibim. her ikisi de hukuk doktrini içinde yüzlerce yıldır tartışılan hususlardır. Mutlak bir doğru yoktur.
@keynesinvarisi valla fersah fersah aştın bizi ya nasıl olacak şimdi bak. Tartışmalı işte kardeşim, madde de yazıyor '' din hizmeti'' ve '' din eğitimi ve öğretimi'' amacıyla istihdamından bahsediyor. ha diyeceksin teftiş işini yapacak kişi o belirli bir dinin daha doğrusu dinin içindeki bir itikadın anlayışına uygun formasyona sahip olması gerekir. tartışma konusu bu zaten, teftiş personeli din hizmeti sunmayacak ama belki onu denetleyecek diye imam-hatip veya ilahiyat mezunu olması gerekir deniliyor bişey diyemem. ancak dinin kaidelerini imam-hatipten mezun olmayan bir çok kişi biliyor da. ona göre sınav yapılabilir. başvuru şartına koyulması gayri ahlakidir. ve İslam içinde farklı anlayışları dışlamış oluyorlar. yani imam atamasındaki şartlarla aynı şartların koyulması teftiş işi için ne kadar doğru? tartışma konusu bu.
@mantıkuttayyr Vakıf din hizmeti yürüten bir vakıf. İşlemlerinin de din hizmeti içerdiğinden kimsenin kuşkusu yoktur sanıyorum. Görüşümü de tekrar ifade ediyorum. Benim meselem müslüman kişilerin istihdam edilmesiyle değil. Benim karşı olduğum İmam hatip lisesi mezunlarının istihdam edilmesiyle. Bunu dini bir mesele olarak görmüyorum Bunu siyasi bir mesele olarak görüyorum o nedenle karşıyım.
@duha ya abicim zekat fitre sadaka verilmesi bir ibadet hatta birisi farz ibadettir. İbadetlerin yerine getirilmesinin şartları vardır. Kabe evet yeryüzünde ki en mühim bina ve Allah'ın evidir. Ve hazreti peygamber bir binanın "bakımı" konusunda işin ehli olan bir kimseye söz konusu işi teslim ederek bizlere pek önemli şeyler öğretmiştir. Ancak islamda farz olan ibadet ve bu ibadetin yerine getirilmesiyle ilgili hususlarla ister istemez alâkadar olacak kimsenin sadece muhasebe bilmesi yeterli midir? Zekat ne kadar süreye taalluk eder? Nerelerde nasıl kullanılabilir? hangi harcamalara konu olabilir ve hangi kiymetler zekat olabilir? Fitre ve sadaka nedir ? Bunları da bilmesi gerekmez mi? Ve bunları bildiği varsayılan bir okuldan mezuniyet olma şartı istemesi nasıl saçma bana anlatır mısın? Ayrıca halen ilânda var olan sınav konuları içinde (sözlü sınav) alan konuları mevcut diye hatırlıyorum. Ne yani bunu yok sayıp başvuran herkes layık değil zannı üzerinden insanları torpille mi suçlayalım? O zaman Hazine ve Maliye uzman yardımcılığı ilanı için de başvuranlar sadece ingilizce bildiği için işe girecek hepsi mi diyeceğiz? Ya da ihracatçı birlikleri ilanında niye böyle itirazlar görmüyoruz? Ki ihracatçı birlikleri genellikle sadece p3 ve yds puanı ile alıyor 
@lafz alnı secdeye değenleri de gördük hocam ankarada 15 temmuzda helikopterden ilim ve irfan dağıttılar milletin üzerine
@lafz
yukarıdaki iletimi okumadınız sanırım. madem ki dini bilgi isteniyor o halde ortaöğretim düzeyi teftiş görevi için referans olamaz, ilahiyat mezunu alın en azından tutarlı bir durum olsun diyorum. ifade ettim bunu.
@keynesinvarisi
hocam bunlar yüzyıllardır tartışılan meseleler değil emin olun hukuk meşruiyetini lafızlardan alır yorumu hayli yanlış ve temelsiz bir yorum. lafızlar meşruiyetin kaynağı değil tam tersi son noktası, neticesidir.
iibf mezunları olarak sadece mevzuata gömüldüğümüz için hukuku bunlardan ibaret sanmak heralde normal diyeyim.
birşey hukuka aykırıdır demekle kanuna aykırıdır demek arasında çok fark vardır. işi bilen bu konudaki kavramlara dikkat eder o nedenle. bu da yüzyıllardır tartışılan bir konu değildir emin olabilirsiniz.
Neyse arkadaşlar foruma yazmak için doğru bir dönemde değilim sanıyorum. Zira böyle meselelerle tek bir insanın dahi kalbini kırmamak gerektiğini zararlı çıkanın hep bizim gençliğimiz olduğunu yıllarca yaşayarak tecrübe edenlerdenim. Benim amacım kimseye üstten konuşmak, kimsenin kalbini kırmak değildi. Benim için foruma biraz ara vermek vakti gelmiş sanıyorum. Sizlere hayırlı geceler diliyorum.
@duha Ama tabi ki siz kendinizi üstün görenler gitmemize dahi müsaade etmezsiniz. Hukuk meşruiyetini yalnızca ve yalnızca lafızdan alır cümlesi son derece doğru ve temelli bir yorumdur. Benim için meşruiyet Ahmet'in Mehmet'in John'un Hans'ın üstün akıllarından çıkan fikirlerden gelmez. Ben bu fikirlere uyarak hayatımı yaşamam. Dünyada hukuki anlamda mutlak bir doğru yoktur olamaz da. Ben bizzat uyacağım kuralları asgari müşterekte kendim belirleyerek yaşarım. Bu nedenle hukuk meşruiyetini kanunlardan alır. Bu da yüzlerce yıldır tartışılan bir husustur. Taşra okullarından mezun olup buralarda hukukçuyum diye ahkam kesmeyin. Kimsenin fikirlerinize ihtiyacı yok. Biz hukuken fikirlerine değer verdiğimiz hocalardan öğreniriz hukuku. Ki öyle de yapıyoruz.
@keynesinvarisi
hocam
beni bayağı bir yanlış anlamışsınız. hukuk meşruiyetini birilerinin fikirlerinden alır demedim. modern hukukun temel çıkış noktası ve meşruiyet kaynağı temel insan hakları, insan onuru, eşitlik gibi evrensel kabul edilen kavramlardır. lafızlar ve kanunlar bunları tesis etmek için vardır. herkese duyurmak, güvenceye bağlamak, metodolojiyi sağlamak için vardır. bunlar birilerinin fikirleri değil
kendimi üstün gördüğümü nereden çıkardınız bilemiyorum açıkçası gayet üslubuma dikkat ederek karşı görüşümü dile getirmeye çalışıyorum kırmadan.
taşra okulundan mezun olarak kimseye hukuk öğretmiyorum bu konuda otorite elbette ben değilim. herkes inandığı doğruları ifade ediyor..
malesef bir süre sonra karşıt görüşü dönüştüremeyince sinirleniyor, asabileşiyoruz. hiç tahammülümüz yok değil mi ülkecek?
ortada herhangi bir hakaret, küçük görme, üstün görme yokken sadece fikirler aktarılıyorken neden asabileştiniz bilemedim, galiba bu bahsettiklerimden olsagerek. ne güzel de savunuyorduk doğru bildiklerimizi oysa ki sevinmiştim.
iyi akşamlar diliyorum hocam.
@keynesinvarisi ''Benim amacım kimseye üstten konuşmak, kimsenin kalbini kırmak değildi.'' SONRASINDA ''Taşra okullarından mezun olup buralarda hukukçuyum diye ahkam kesmeyin.'' İLE BİTEN YAZINIZLA 2021'E DAMGA VURDUNUZ. AMA BİR PANDEMİ KADAR KÖTÜ DEĞİLDİ. EN KÖTÜSÜ SİZİN YAZDIKLARINIZ OLMASI DİLEĞİYLE.
