Halihazırda 69,50 nette kalan aday soru iptali olmadığı takdirde baraj altı kalırken, örneğin eğer 1 soru iptali olursa ve aday da o soruyu mevcut ÖSYM cevap anahtarına göre yanlış işaretlemişse 70,45 puana yükselecek ve barajı aşacak. Ancak tersi durumda iptal edilen soruyu mevcut ÖSYM cevap anahtarına göre doğru işaretleyerek 70,25 neti olan aday ise 69,94 puana düşecek ve baraj altı kalacak. Hele 2 soru için buna benzer hesaplama yaparsak daha da farklı sonuçlar ortaya çıkıyor.

Değişik bir psikoloji yaşanacak. Özellikle 70 altında veya üstünde sınırda olup da hangi soruların iptal edileceğini bilmemek... 4 Aralık tarihine kadar beklemek...

"Kaderin üstünde bir kader vardır!" Hepimiz için en hayırlısı olsun.

@ryu753 Geçen sene tarih 1 yanlış, insan hakları yanlış yok, Türkiye ekonomisi 2 yanlış, Türkçe 4 yanlış olarak gelmişti... Toplam 7 yanlışım vardı genel yetenekten.

Bu sene ise; tarih 3 yanlış, insan hakları 2 yanlış, Türkiye ekonomisi 5 yanlış, Türkçe 1 yanlış olarak gelmesini bekliyorum. Yani toplam 11 yanlış.

Çalışıp çalışmamakla da alakalı bir durum değil bu bence.. Yani bütün insan hakları belgelerini okumak zorunda mıyız mesela? Veya ay itibariyle ekonomi verilerini takip etmek mi gerekiyor? Tarih benim hatam, kabul ediyorum ama tek doğrum da tarih tetkik cemiyeti olan soru... Peki tedvin edilmemiş ve daha çok içtihadi bir hukuk dalı olduğu üstüne basa basa ifade edilen idare hukuku için nerelere bakmalıyız ayrıca? Mesela her bakanlığın bağlı, ilgili veya ilişkili olduğu kurumları ismen bilmek ile birlikte bunların kurumsal yapılarını da mı hafızamıza işlemeliyiz idari yapıda?

Buradan da şunu çok açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki, geçen yıla kıyasla doğru işaretlenmesi tevafuki bir buluşmaya mazhar fazlaca soru mevcut idi...

Sınav Ankara dışında da yapıldığı ve sınava giren aday sayısı fazla olduğu için netlerin yükselebileceği belirtiliyor. Ama ben bu durumun herhangi bir fark yaratacağına inanmıyorum. Şöyle ki, Ankara dışında da sınava girilebileceği kılavuz yayımlanmadan önce belli değildi. Başvuru ile sınav arasında da 2 aylık bir süreç var. Daha önce çalışmayıp da, "sınav hazır ayağıma gelmiş, gireyim de kaymakam olayım" diyerek sınava girilmesinin puanları yükseltebileceğini düşünmüyorum.

Bununla birlikte, 2018 ve 2019 sınavlarına girip de, mülakata kalıp ilk 100'e giremeyen veya sınırdan mülakata kalamayan; pandemi nedeniyle üniversite son sınıfı online tamamlayıp mezun olan ve krizi adeta fırsata çevirerek eve kapanıp kendini sınavlara hazırlanmaya adayan arkadaşlar olduysa ortalama pekala yükselebilir. Bu noktadaki genel duruma baktığımızda da, gerek kurs hocalarının, gerekse burada yorum yapan arkadaşların söylediklerine göre, önceki sınavlarda iyi dereceler elde etmiş arkadaşların bu sınavdaki netleri düşük kalmış.

Velhasıl-ı kelam, tüm bu değerlendirmelerin ardından şahsen bir kere daha ifade etmek isterim ki, (-1) 73 (+1) net ile mülakata kalınabileceğini düşünüyorum.

Küçük(!) bir yorum da ben yapayım istedim.

Kaymakamlık mesleği benim için lise yıllarından itibaren bir tutkuydu. Çeşitli nedenlerle çalışma hayatına başlamak kendi açımdan bir zorunluluk teşkil ettiği (ve çalıştığım yerdeki birim amiri diyebileceğim yöneticimiz “ya okul, ya iş!” dediği) için örgün İİBF den ayrılarak eğitim hayatıma açıköğretimden devam etmek zorunda kaldım. Sonrasında açıköğretim fakültesinden mezun olmama rağmen sınava hazırlanmadım. Çünkü çevremdekilerin söylediklerinin ve yaptığım araştırmalar sonucunda (sadece) açıköğretim mezunu olarak kaymakamlık sınavının mülakatını geçen bir aday örneğine rastlamadım. Sırf bu negatif tutum nedeniyle, yarım bıraktığım okulumu aftan da yararlanarak örgün eğitimle 2017 yılında tamamladım. Söylenenlere göre genel kanı; açıköğretim mezunu arkadaşlarımızdan birinin kaymakam olmasının, mevcut diğer ve potansiyel sonraki açıköğretim mezunları açısından da emsal teşkil edecek olması.

Amacım örgün eğitim mezunu arkadaşlarımızla bir kıyas yapmak değil elbette ama kabul edilmelidir ki çeşitli mesleklerde çalışmakta olup da ister sadece açıköğretim mezunu olsun, isterse kaymakamlık sınavı için geçerli mezuniyet şartları dışında bir örgün eğitimden mezun olup da ikinci üniversite kapsamında açıköğretimden mezun olsun, oldukça başarılı fazlaca kişi mevcut. Kaymakamlık sınavında da pekala çok iyi dereceler yapabilirler. Buna şaşırmamak, özellikle bu durumu fevkalade bir durum gibi abartmamak da gerek.

Ayrıca önümüzdeki süreçte açıköğretim mezunu bir arkadaşımız yazılı sınavda birinci de olabilir. Belki o durumda her şey daha somut bir hal alabilir. Eğer yazılı sınavda birinci olan açıköğretim mezunu arkadaşımız elenir ve süreç medyanın gündemine gelir de bakanlık öyle veya böyle bir açıklama yaparsa o zaman durum nihayete erebilir.

Ama şunu söyleyebilirim, eğer açıköğretim mezunu arkadaşlarımızın da örgün mezunu arkadaşlarımız gibi kaymakam olabilme şansları olursa, (her yıl yapıldığı düşünülürse) bir sonraki sene sınava giren aday sayısı 50 Bin ve iki sene sonra (lisans tamamlama yaparak sınava girmeye hak kazananlar ile) sayı 100 Bin ve kaymakam olan en az %50 olur. Çalışmak zorunda kalıp da örgün okuyamayan veya yarıda bırakan arkadaşlarımız yanında, diğer mesleklerde çalışmakta olanlar açısından da cezbedici olacağı için açıköğretime yönelim artacaktır. Böyle olunca da, (halihazırda) gerçekten bu mesleğe olan arzusuyla özellikle belli bölümleri hedefleyip kazanan, okuyan ve bitirerek sınava hazırlanıp mülakata kalan arkadaşlarımız için durumun pek de adil olmayacağı bir gerçek. Bakanlığın engelleme sebeplerinden biri de bu olabilir. Bunu destekleyen bir örnek vermek istiyorum. Bundan 4 veya 5 sene önce Dikey Geçiş Sınavında açıköğretim adalet mezunu olan adaylar ile örgün adalet meslek yüksekokulu mezunlarının hukuk tercih kontenjanlarını dahi ayırmışlardı. Gerekçe olarak da örgün adalet mezunlarının açıköğretim mezunlarından (özellikle ÖBP anlamında) daha düşük puan aldıkları için yok denecek kadar az örgün mezununun hukuk fakültesine yerleşebilmesiydi. Sonrasında durum yargıya taşındı ve bu ayrım ortadan kalktı. Ancak kaymakamlık sınavı sadece çoktan seçmeli sınavdan ibaret olmadığı, akabinde sözlü sınava da girmek gerektiğinden, yargıya taşıdığınızda mevcut şartlarda bir sonuç alamıyorsunuz. Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurduğunuzda ise vereceği yanıt kısaca; “sözlü sınavların uygulanmasında Anayasanın eşitlik ilkesi uyarınca hakkaniyet, ehliyet ve liyakat niteliklerinin göz önünde bulundurulması, bununla birlikte adaylara yöneltilen soruların aday tarafından (zarf usulü benzeri) seçme yoluyla sorulması ve sözlü sınavların görüntü ile kayıt altına alınmasının yerindeliği” yönünde tavsiye kararı olacaktır. Daha önce de sözlü sınavların görüntü ile kayıt altına alınması gündeme gelmişti ama bir sonuç alınamamıştı.

Sözün özü şu; bakanlık zımni olarak diyor ki, “günümüz şartlarında eğer kaymakamlık sözlü sınavında şansınız olmasını istiyorsanız, 81 ilimizin güzide üniversitelerinden veya denklik alabileceğiniz yurtdışındaki üniversitelerin (onlara da şans tanınmıyor olabilir) herhangi birinden mevzuatta belirtilen bölümlere ait diplomaları almak zorundasınız!” Çünkü bakanlık belli sebeplere dayanarak(!) kapıyı aralamak istemiyor. Ama bence sadece günümüz şartlarına dayanarak da düşünmüyor. Kapıyı aralarsa önünü alamayacağını biliyor. Bu durumda devlet ve kamu yönetiminin icrası ve disiplini açısından önemli bir geleneğe sahip (ayrıca şu durumda üst düzey bürokrasinin çoğunluğunu işgal eden yöneticilerin de mezunu olduğu) İİBF, SBF gibi fakültelere büyük darbe vurabileceğinin de farkında. “1987 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencileri Ankara’ya yürüyecek” başlıklı haber arşivine baktığınızda bunu görürsünüz. Çünkü 1991 yılında KHK ile değişse de, SBF veya hukuk mezunu olmayanlar o dönemde kaymakam veya vali olamıyordu.

2019 forum listesinde;

• 80 ve üstü; 36 kişi
• 75 ile 79,75 arası; 51 kişi
• 70 ile74,75 arası; 95 kişi
• 69,75 ve altı; 47 kişi

var iken;

bu yıl;

• 80 ve üstü; 7 kişi
• 75 ile 79,75 arası; 53 kişi
• 70 ile74,75 arası; 99 kişi
• 69,75 ve altı; 69 kişi

olarak görünüyor.

Bu verilere göre de sınavın geçen yıla göre daha zor olduğu, ancak 70 ile 80 net aralığında görece bir değişiklik olmadığı, geçen yıl soru iptali olmadan 75,5 net olarak belirtilen taban netinin bu sene biraz daha düşük olabileceği, (-1) 73 (+1) civarı bir net ile kapatabileceğini düşünüyorum.

Geçen yıl sınav sonucuna göre 81,117 puan alan arkadaş 111. olmuş. Soru iptali olmasaydı 80 puana tekabül ederdi. Yani 80 üstü 110 kişi varmış. Bu sene de 50-60 kişi olacaktır. Burada 10 arkadaşımız var, dışarıda da 40-50 kişi vardır pek tabi.

Ortamı bilerek germeye gayret gösterilmesine de anlam veremiyorum. Herkes hayalinin peşinden koşuyor. Hemfikirsek geçen yıla göre sıkıntılı bir sınav olduğunda, düşük kapatacağını da pekala söyleyebiliriz. O halde strese mahal yok arkadaşlar.

(-1) 73 (+1) kapatacağına olan inancımı koruyorum.

Yukarıdaki iletimde belirttiğim taban puan tahminime ilişkin 2018-2019 yılı karşılaştırma tablosunu da yüklemek istedim.

2018 yılı sıralamaları büyük oranda bu şekilde. Bazı puanlar mevcut olmadığı için alt-üst arasında kestirme usulüyle işledim.

2019 yılı tablosunu ise "iletimde yer verdiğim varsayımları göz önüne alarak" oluşturdum.

@Chapus
81-17 kardeşim

@safiTÜRK69 Başın sağolsun kardeşim. Amcamızın mekanı cennet olsun. Hakkında her şeyin en hayırlısı olur inşallah.

@discotheque, içinde söyledi: 2020 Kaymakamlık Sınavı.

@109-dönem 71-73 iptalsiz kesin aralik

@MiraKar Belgeyi vereceğimiz yer ile amacı aynı olduğu için ve belgeyi almak için göndereceğimiz transkript değişikliğe de uğramadığından, geçen yıl gönderdiğimiz yeterli olur sanırım. Ama yine de belli olmaz tabi. Aslında geçen yıl alınmış olan eşdeğerlikleri dikkate alarak üniversite ve bölüm bazında belge göndermesi gerekli olmayanları belirtseler güzel olur.

Senin hakkında da en hayırlısını diliyorum.

@MiraKar Belgeyi vereceğimiz yer ile amacı aynı olduğu için ve belgeyi almak için göndereceğimiz transkript değişikliğe de uğramadığından, geçen yıl gönderdiğimiz yeterli olur sanırım. Ama yine de belli olmaz tabi. Aslında geçen yıl alınmış olan eşdeğerlikleri dikkate alarak üniversite ve bölüm bazında belge göndermesi gerekli olmayanları belirtseler güzel olur.

Senin hakkında da en hayırlısını diliyorum.

@MiraKar İnşallah yarın bu konuda bilgi sahibi oluruz. Geçen yıl gönderilen eşdeğerlik belgelerinin geçerli ve yeterli olacağını düşünüyorum. Daha önce göndermeyeler için talep edilir sanırım. Belki de yeni bir uygulama yapıp, genel bir karar alırlar ve şu virüs döneminde kolaylık sağlarlar.

@Serkanme Geçen sene gönderenler için tekrar istemeyebilirler diye düşünüyorum. Duyuru yaptıklarında arayıp bakanlığa soracağım.

@müstağni Geçen yıl aradım kaymakam adayları şube müdürlüğünü, al gönder dediler. Bakanlık gönderilmesi gereken belgeleri duyurunca belki açıklama yaparlar bu sene küçük de olsa..

@samatta Bakanlık Personel Genel Müdürü başkanlığında, Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanı ve İller İdaresi Genel Müdüründen oluşan 3 kişilik komisyon yapıyor esas itibariyle. 3 ünde de görev değişikliği oldu. Öncekiler vali olarak gittiler.

@müezza Geçen yıl alıp göndermiştik. Benim de merak ettiğim, geçen yıl bakanlığa eşdeğerlik belgesi gönderenler bu yıl tekrar gönderecekler mi...

DUS ve STS Diş Geç Başvuru için olabilir açık olan linkler.

Arkadaşlar eşdeğerlik belgesini 2019 mülakatı için yüksekögretim kurulundan alarak gönderenler, 2020 mülakatı için tekrar alması mı gerekecek yoksa 2019 da gönderilen yeterli olacak mı? Mülakata kalacağımız bile belli değil evet ama geçen yıl Kaymakam Adayları Şb. Md.lüğünü sonuç açıklandıktan sonra aradığımda "şimdiye kadar niye talepte bulunmadın!" demişlerdi. Bu konu ile ilgili müdürlükten bilgi alan var mı acaba?

@Antimülakat "ÖSYM tarafından yapılan ilk açıklamada 67,5 ile 72,5 arasında net çıkaracağını düşünen adaylar ciddi şekilde diken üstünde beklemektedir." demişsiniz. ÖSYM nasıl bir açıklama yaptı?