@beratkarahanlı 6 yıl tıpla ilgili bir eğitim almadan TUS a girsem ve öyle yada böyle sınavı kazansam sence birinin hakkını yemiş olur muyum olmaz mıyım ?

Bu sınav son olsun da benden sonrası beni ilgilendirmez diyenleri hayretle izliyorum. En üzücü olanı da bu arkadaşların kaynakamlık gibi adelet tesisi ve taksimatı üzerine inşâ edilen bir mesleğe talip olmaları.
Bakın arkadaşlar bu millet benden sonrası isterse viran olsun ben işime bakayım anlayışıyla mahvoldu. 5 yıl memuriyet yapanların dışardan atanabiliyor olması zaten kontenjanları yerlere düşürecek . Üstüne bir de her bölüm eklenirse perişan olacak. Bu sadece bizim değil kardeşimizin yeğenimizin hatta çocuklarımızın meselesi. O zaman bana da sınav hakkı versin TUS a girip dr. olayım , DUS a girip diş hekimi olayım. Durumlar hala böyleyken neyse bu sınav yapılıyor ya ohh yeter diye sevinmek en hafif tabiriyle bencilliktir.

Normalde sınavda başarılı olabilmek için gereken şartlardan biri " sınav şansı" dediğimiz olaydı. İnşallah çalıştığım yerlerden sorarlar deriz ya işte öyle.
Bundan sonra Ösym nin sınavlarında bir de "sınav cevap anahtarı şansı"na sahip olmamız gerekecek. Kanundaki tam ifadeyi bile genişletip "imar ve bayındırlık" veya Kişisel verileri koruma sevenler derneği bile yazsak kabul ediyorlar. (bu sorunun cevap anahtarında "kişisel verileri koruma" söz öbeği aranacaktır yazmışlardı.)
Açıkcası ben zerre ikna olmadım değerlendirmeden.

Neye, kime, hangi kaynağa göre değerlendirme yaptıkları tam bir saçmalık. İktisattaki cevabı tam dışlama olan soruda "crowding out" u kabul etmemişler ancak belediyenin zorunlu komisyonlarında "İmar komisyonu" yerine "İmar ve Bayındırlık komisyonu" İmar ve İskan Komisyonu" gibi cevapları kabul etmişler.
Kanundaki cevaplar aranıyorsa bunların ne işi var ?
Soru soramıyorsunuz cevap alamıyorsunuz muhatap bulamıyorsunuz vs.

Yine bir saçmalık daha aklıma geldi onu da ilave edeyim.
Kişisel verileri koruma kuruMu veya Kişisel verileri koruma kuruLu doğru kabul edilmiş.
Açıklamada da doğru cevap için "Kişisel verileri koruma " söz öbeği aranacaktır denmiş.
Cevap anahtarı kanunlardan bağımsız kafasına göre takılmış.

Sanırım hepimizin hemfikir olduğu ÖSYM nin bariz hata yaptığı durumlar

1. İmar komisyonu yerine İmar ve Bayındırlık Komisyonunu kabul etmesi
2. Kişisel Verileri Koruma Kurumu yerine Kişisel Verileri Koruma Kurulunu kabul etmesi

Şaibeli olan durum ; İptal edilen soruyu , Ösym ye göre doğru yapan adayların da puanının puantaj tablosunda gösterilmesidir.

1 puan aralığına yaklaşık 100 kişinin düştüğü bir sınavda bunun açıklaması olamaz.

Arkadaşlar, buradaki yazılanları okuyunca sizlere göre biraz daha tecrübeli olan bir kardeşiniz olarak bu konuda açıklama yapmak istedim. Öncelikle sizlerin umutlarını kıracağımı peşinen söyleyeyim ki şimdiden hazırlıklı olunuz.
En sonda söyleyeceğimi en başta söylemem gerekirse : Daha hangi üniversitenin hangi bölümünü bitirdiğinize, işinize gücünüze referansınıza bakılmaksızın eğer sınava başvurduğunuz diplomada Anadolu Üni. İşletme veya İktisat Fak. yazıyorsa yani nam-ı diğer Açıköğretim mezunuysanız "teamülen" dezavantajlısınız.
Daha önce Tıp Fak. bitirmiş olun , Yüksek lisansınız , doktoranız olsun bunların hiçbir önemi yok maalesef.

Bu devran değişir mi ? Sonuçta kanunen bir engel olmadığı için Allah ın izniyle elbet bir gün değişecek.
Peki bu değişim kısa sürede yaşanır mı ? Mevcut kadro ve yönetici düzeylerinde maalesef pek sanmıyorum.

Eğer kısa sürede değişim yaşanacak olsaydı, bu durumu değiştirmek isteselerdi ; İçişleri Bakanlığının elinde geçen sene güçlü bir fırsat vardı. Geçen sene de hiçbir aöf lü aday alınmadı. Hazır konusu açılmışken bu forumda da bahsi geçen Burak Saçal ı şahsen tanıdığımı söyleyebilirim. Kendisinden izin almadığım için aramızdaki konuşmaları söylemem uygun olmaz ancak durumunu özetlemek gerekirse de kendisi iyi bir üniversitenin Matematik Bölümünden mezun , Gazi İİBF den tezli yüksek lisansı var ve bir üst kurulda yönetici kadrosunda hali hazırda memur olarak görev yapıyor.
Ayrıca geçen sene soy ismi ERDOĞAN olan Güneysu'lu bir arkadaşımız daha vardı o da başka bir örgün eğitimden mezun sonrasında Yüksek Lisansa sahip bir AÖF lüydü. O arkadaşımız da maalesef mülakatı geçemedi.

Önümüzdeki örnekler ve teamüller bunlar. Bunları yazmamdaki amaç da emek verip gecesini gündüzüne katan Aöf lü arkadaşlarımızın süreç hakkında biraz daha bilgi sahibi olmaları. Bu haksızlık karşısında susup dilsiz şeytanlardan olmak istememem. Rabbim hepimizin hakkında hayırlısını versin.

Müsadenizle nacizane bir kaç düşüncemi de ben paylaşmak isterim.

1. Kaymakamlık artık bir istisnai memuriyet olmuştur. Seçimlerden önce gazete ve internet haber sitelerinde yayımlananlar gerçek oldu yani. Ayrıca Sayın Başkan , Ramazanda bir sahur programında gençleri külliyede kabul ettiğinde gençlerden biri bu soruyu sormuştu. Kaymakamlığın istisnai memuriyete dönüp dönmeyeceği şeklinde. Sayın Başkan da şu anda öyle bir çalışmamız yok demişti. Youtube da hala vardır dileyen bakabilir.

2. 5 yıl kamuda çalışmış olma şartının sınav yapma amacıyla getirildiğini düşünmek de abes olur. Hem mezun olunacak bölüm şartı yok hem de sınav mı yapılacak ? Kime ne sorulabilir ki envai çeşit bölüm mezunu var. Genel kültür, Genel yetenek desek onun için Tü Kaka denilen KPSS var zaten.
   Yeni sistemde yazılı sınav olmaz arkadaşlar. Cb insan kaynakları ofisine cv ler yollanır. Onlar mülakata çağırır.
   Ayrıca yeni sistemle mesleğin garantisinin olmadığını da unutmamak lazım. Yani emeklilik hakkı bile kazanamadan işsiz kalabilirsiniz. Yada 2 yıl kaymakamlık sonrasında başınıza bir sıkıntı yada ters işler gelmesiyle kendinizi 25 yıl nüfus müdürlüğünde çalışırken bulabilirsiniz.

3. Sonuçta bu sistem değişsin diye oy verdik. Lehte yada aleyhte. Bize sadece şu yada bu maddeler değişecek denilmedi. Biz de sormadık. Değişiyor. Bu niye değişti deme hakkımız olduğunu düşünmüyorum.

4. Son olarak bu sınav için içimde milyonda bir de olsa umut ışığı var. Kanunla çelişmesi , yeni sistemin oturmaması , başvuruların başlaması vs. nedenlerle sürecin gidişatına göz yumulabilir. Ama dediğim gibi göz yumulabilir bir durum olur çünkü cb kararnamesi ile uygun olanı yazılı+sözlü formatı değil. Artık büyüklerimizden haber bekleyeceğiz.

Binaenaleyh yazdıklarım sadece birer tasavvurdur. Kimsenin ders çalışma azmine, saatine etki edip vebal almak istemem. Finansta dedikleri gibi : Yatırım tavsiyesi değildir.

Bu kitapçık inceleme olayını bile o kadar amatörce yapmışlar ki ilkokulda yazılı kağıtlarımıza itiraz edip öğretmen tekrar incelettiğinde bile daha kaliteli ortam vardı.

Sen sınavında çalışan ile çalışmayanı ayırt edecek bir cevap havuzu dahi oluşturamıyorsan neden açık uçlu sınav yapmaya çalışıyorsun ki. Bu saçma cevapları hazırlamak için mi 40 günde açıkladılar sınavı.

Bu yazdıklarımdan da yenilgiyi hazmedememiş gibi bir sonuç çıkmasın. Kazanan arkadaşları tebrik ediyorum elbette haklarının karşılığıdır ancak seçicilik bu düzeyde olmamalıydı. Bizim dikkat edelim de aman harf - takı hatası yapmayalım diye üstüne basa basa çalıştığımız her şeyi doğru kabul etmişler. Böyle olunca da sınav 80 ile de kapatır 90 la da.

@rhadamanthus Atanır hocam çok da güzel atanır. 100 değil 300 de atanır 500 de atanır. Yarın sabah bir uyanırsın tüm kaymakamlar merkezde içişleri merkez personel havuzunda , hepsinin de yerine yenileri dışardan atanıvermiş. Bugün eğer Cumhurbaşkanı Başkan Yardımcısı olmasaydı , Başbakanlık müsteşarı DPB nın personel havuzuna düşüyordu. Başbakanlık müsteşarı diyorum. En yüksek 1 tane devlet memuru diyorum. 800 tane kaymakam ne olur yanında.
Ayrıca bu kural değişikliğinin 3-5 kaymakam atamak için olmadığını da sezmek lazım. Velev ki yine sınav olacak her sene ayırdığı taş çatlasın 100 kontenjan. Hadi 50 sini açıktan alarak kapattı. Kalanlar ne için yarışacak. Taban puan 95 falan olur artık.

Arkadaşlar, buradaki yazılanları okuyunca sizlere göre biraz daha tecrübeli olan bir kardeşiniz olarak bu konuda açıklama yapmak istedim. Öncelikle sizlerin umutlarını kıracağımı peşinen söyleyeyim ki şimdiden hazırlıklı olunuz.
En sonda söyleyeceğimi en başta söylemem gerekirse : Daha hangi üniversitenin hangi bölümünü bitirdiğinize, işinize gücünüze referansınıza bakılmaksızın eğer sınava başvurduğunuz diplomada Anadolu Üni. İşletme veya İktisat Fak. yazıyorsa yani nam-ı diğer Açıköğretim mezunuysanız "teamülen" dezavantajlısınız.
Daha önce Tıp Fak. bitirmiş olun , Yüksek lisansınız , doktoranız olsun bunların hiçbir önemi yok maalesef.

Bu devran değişir mi ? Sonuçta kanunen bir engel olmadığı için Allah ın izniyle elbet bir gün değişecek.
Peki bu değişim kısa sürede yaşanır mı ? Mevcut kadro ve yönetici düzeylerinde maalesef pek sanmıyorum.

Eğer kısa sürede değişim yaşanacak olsaydı, bu durumu değiştirmek isteselerdi ; İçişleri Bakanlığının elinde geçen sene güçlü bir fırsat vardı. Geçen sene de hiçbir aöf lü aday alınmadı. Hazır konusu açılmışken bu forumda da bahsi geçen Burak Saçal ı şahsen tanıdığımı söyleyebilirim. Kendisinden izin almadığım için aramızdaki konuşmaları söylemem uygun olmaz ancak durumunu özetlemek gerekirse de kendisi iyi bir üniversitenin Matematik Bölümünden mezun , Gazi İİBF den tezli yüksek lisansı var ve bir üst kurulda yönetici kadrosunda hali hazırda memur olarak görev yapıyor.
Ayrıca geçen sene soy ismi ERDOĞAN olan Güneysu'lu bir arkadaşımız daha vardı o da başka bir örgün eğitimden mezun sonrasında Yüksek Lisansa sahip bir AÖF lüydü. O arkadaşımız da maalesef mülakatı geçemedi.

Önümüzdeki örnekler ve teamüller bunlar. Bunları yazmamdaki amaç da emek verip gecesini gündüzüne katan Aöf lü arkadaşlarımızın süreç hakkında biraz daha bilgi sahibi olmaları. Bu haksızlık karşısında susup dilsiz şeytanlardan olmak istememem. Rabbim hepimizin hakkında hayırlısını versin.

Geliyor.. hayırlı olsun

Rahat rahat uyuyun arkadaşlar. Haftasonunu güzel geçirin. Pzt kaldığımız yerden devam.

@hasbayburtlu siz gerçekten bir dahisiniz. Öncelikle espri anlayışınızın daha üst seviyelerde olmasını naçizane tavsiye ederim. Ben sizin yazdıklarınızın hiçbirini kontrol etmedim mesela. Size de daha güzel uğraşlar diliyorum. Bu tartışma bana bir şey katmadığından kendi adıma kapatıyorum. Sağlıcakla.

@k-k Gayet kendimdeyim. Bilincim açık, şuurum yerinde, nabzım normal seyrinde, göz bebeklerim normal büyüklükte.
Sizin kullandığınız ifadenin doğurduğu cevap hakkımı kullandım. Siz şahsıma ait hükümde bulunurken sorun yok ancak ona cevap alınca sonu ünlem (!) ile biten ifadeler mi kullanıyorsunuz. Bu mudur yani.
Terbiyemi takınmak için öncelikle onu bırakmış olmam gerekir ki bunu kullandığım bir kelime ile ispat ederseniz özür dileyeceğim. Yok edemezseniz bu ifadenizden dolayı siz özür dilemelisiniz.

@hasbayburtlu tebrikler boncukları teker teker bulmuşunuz. Neyse ki aynı yazımda kullandığım “dostumları” gibi bir ifadeyi boş geçmişiniz. Sanırım iyi niyetime sayıp kanaat kullandınız. Berhudar olun.
Orda-orada , burda -burada , şurda-şurada gibi ifadelerde TDK ikilemini birkaç akademik makale okursanız anlayabilirsiniz. Vakti zamanında yaşanan postane-posthane, hastane-hastahane örneklemini göreceksiniz.
Ayrıca trafikte o kadar yazabilmişim önce içinde bulunduğum şartları bilmeniz gerekirdi. Ancak yazımda yerine yazım da veya ünlü daralmasının yanlış kullanmak için pilot yada f1 sürücüsü olmam gerekir. Son sınavda Türkçenin tamamını doğru yapan biri olarak ders almaya ihtiyacım yok. Siz de boncuklarımı saymayı bırakıp yaşamınıza daha kaliteli devam edebilirsiniz.

@k-k nefretiniz idrak yollarınızı kör etmiş. “Yanlış hatırlamıyorsam” ifadesini kullanan bir kişi söylediğinin tam doğruluğundan emin değildir öyle değil mi ? En nihayetinde 100 200 300 400 hatta 2017 sınavındaki sonuncuyla aynı puana sahip olduğu için çağrılan 410. kişinin mülakatı geçtiğini de biliyorsunuzdur sanırım. Eğer cevabınız evetse saplantılarınızdan kurtulmalısınız.

@merasim34 yazdıklarımdan beşik ulemalığını savunduğum anlaşılmamalı. Tam aksine herkes her mesleği seçebilmeli, istediği her işi yapabilmeli. Annesinin, babasının yada herhangi bir yakının ne yaptığına bakılmaksızın.
Referans sistemine belki sizden daha çok karşıyımdır. Türk Devletine veya Milletine ihanet, bölücü faaliyetler harici kimsenin elenmemesini savunuyorum. Lakin halihazırda sistem buyken aradan birinin cımbızla çekilmesini insaflı bulmadım. Benim gibi birini bile hiç tanımadan bu sisteme adapte olmakla suçluyorsunuz. Önyargılargılarınızdan kurtulmanızı tavsiye ederim.

@merasim34, içinde söyledi: 2018 kaymakamlik mulakat sureci

eskiler bilir iki önceki alım da vali kızı vardı.
neyse yazmıyayım daha.
nasıl olsa silecekler

Alım da yerine “alımda”
Yazmıyayım yerine “yazmayayım”
gibi temel ilk öğretim Türkçe yazım kurallarından sonra yorumuma geçeyim.
Beni bilen bilir, profilimi de inceleyin, burdaki çok sayıda dostumlarıma da sorun kimseyi savunmak gibi bir zorunluluğum yok. Bahsi geçen hanımefendi aynı kursa gittiğim, gerçekten bu işe emek vermiş, mesleğe idealist olarak yaklaşmış birisi. Yani bizden ayrı sınava girmeden istisnai olarak girmiş değil. Hatta yanlış hatırlamıyorsam yazılı sınav sonucu da ilk 100 deydi yani mülakat olmasa zaten mesleğe direk kabul edilmişti.
Diğer taraftan mülakat dediğmiz olay zaten birinin tanıdığı, referansı, bu kişiyi özel hayatında da tanırım doğru biridir demek değil midir? Bunu amcası mahallenin muhtarı olan biri yazsa ne farkeder, babası bakan olan biri yazsa ne farkeder. Hem bu suç mu. Babası doktor olan doktor olmasın mı? Ayrıca mülakat sonuçlarını iyice incelerseniz 1. Yada 2. Dereceden bakan, milletvekili, vali, kaymakam yakını bir çok kişi bulabilirsiniz. Referans sistemine karşı olsanız anlaşılabilir bir durum olabilir ancak burda olmayanlar hakkında atıp tutmak insafsızca. Madem bu kadar araştırıyorsunuz adını soyadını bildiğiniz birine sosyal medyadan ulaşabilirsiniz.
Gereksiz bir tartışmanın ortasında buldum kendimi kusura bakmayın. Mülakatta görüşmek üzere.

@mia_1071 Törehan Bey sınavdan umudunu kesip kitap yazmaya başlamış.
KHK Kaymakamlık grubunda Sn. Nohutçunun kitaplarından başka kitap tanıtımı yasak derler ama kendisine serbest sanırım. Özgün soruları olanlar bana yollasınlar demişti. Tezgahı çok güzel kurmuşlar o grupta. Tam bir ortadoğu kafası.