Agor tarafından gönderilen iletiler

@Antimülakat Biz rahatlayalim dedik sen bizi darladin yemin ederim, kafa dagitayim isteyerek geldim bilimsel makale okumuscasina yorgunum

@AbuZiTTin Dostum birbirimizi sakin yanlis anlamayalim. Ben senin sahsina bir sey demiyorum, oyle anlasildiysam da kusuruma bakma. Guzel bakalim istiyoruz hayata, sismeden, kizmadan, anlayisla. Sikintili bir ulkedeyiz iste insanlar ofke ile dolu geziyor, issiz olmak zor, belki evlenmeyi bekleyenler var, belki ailesi zor durumda olan fakat bunlara verecegimiz tepkiler sert olmasin diye oyle dedim. Herkes kendine gore hakli fakat bizi anlayis ve iyilik kurtarir. Tekrar kusura bakma kendimi iyi anlatamadiysam.

@AbuZiTTin Neyi hakedip etmedigin konusunda bir yorum yapmadim arkadasim, dedigim gibi Allah yolunu acik etsin ama kizginlikla veya bardagin dolu tarafina odaklanmadan hic birimiz kazancli cikamayiz.

@AbuZiTTin Sen zaten o yav he he uslubunla bile neleri hak etmedigini gosteriyorsun arkadasim. Ben derdimi anlatmaya calisiyorum sen beni itham edip saldiriya geciyorsun. Ne diyeyim Allah yardimcin olsun.

@AbuZiTTin Oturmayalim oturmayalim da ulkenin icinde bulundugu durumu da goz ardi edip her sey normalmis gibi de davranmayalim bu konularda. Zor zamanlardan geciyoruz, metanetli olmak, mucadeleye devam etmek lazim fakat dogru tavir ve disiplinle.

@AbuZiTTin Kimse elini taşın altına koymuyor, maalesef yeni düzen bu. Biz ses duyurmaya çalışıyoruz fakat etki alanımız belli dostum. İlan beklemek yerine ilan yaratmak da lazım, sınav varmış gibi çalışmaya devam etmek de.

Pazartesi gunu herkese baska cagrisimlar yapar, tembeller icin huzursuzluk, caliskanlar icin yeni hafta ve yapilacak isler, kimine gore bikkinlik kimine gore umut. Pazartesi gunu benim icin bunlarin hepsinin karmasi, bazen sifirdan baslatan, bazen baslayamadigim isler dolayisiyla beni bogan bir gun. Pazartesi gunu ise, okula, arkadaslarla bulusmaya vs gidebilecegimiz bir gun, bunlardan hangisini yaparsak yapalim aksam acip bi 30 sayfa kitap okuyalim veya degerli bir film, dizi ya da belgesel izleyelim. Bu is haftanin son gunlerine kalkdikca beyin yorgun dusuyor zannimca.

Biz niye oturup kalkıp GUY gelecek mi, gelir mi, GUY nerede kaldı diye tartışıp duruyoruz. GUY gelirse gelir gelince de herkesin haberi olur, diyelim ki gelmedi zaten gelmeyecek bir sınav olduğu ortaya çıkar ve olmayacak bir şey olacakmış gibi davranıp umut beslememiş olanlar bir şey kaybetmez. Bu GUY' un üstüne bu kadar düşmeyelim hayatta başka güzellikler de var onların da farkına varalım. Mesela "fırsatınız varsa" İİBF mezunu olarak sınav beklemek yerine hali hazırda var olan sınavlardan YGS' ye ve LYS' ye girip bir daha üniversite okuyabilirsiniz. Bunun dışında yüksek lisansa başlayabilir veya başlamışsanız çalışmaları hızlandırarak araştırma görevlisi olma yolunda ilerleyebilirsiniz. Hayat çeşitli alternatiflerle dolu. Evet zor zamanlar yaşayan bir ülkenin vatandaşlarıyız ve özellikle belirsizliğin içinde kalmış insanlar gelecekten ışık alamıyor ve her şeyi karanlık görüyorlar fakat yapmamız gereken tam olarak bu değil. Kendimize gerçek umutlar edinelim arkadaşlar, dünyayı aydınlık görmemizi sağlayacak parlak umutlar ve her ne yapıyorsak veya yapmak istiyorsak onu daha iyi yapmak için çabalayalım. Ben inanıyorum ki her şey güzel olacak.

Pazar gunune ozel olmasa da her pazar yapilabilecek bir etkinlik. Sakinlesmek ve mutlu olmak

Arkadaslar guzel yorumlar yapmissiniz ama var olan pratikler uzerine konusarak insanlari umutsuzluga suruklemeyelim. Aksine umutlu olmak ve insanlarin da gelecege umutla bakmasi adina nasil daha iyisi yapiliri konusalim, var olan bozukluklari degil. Rica ediyorum sizden

@Phoenix insanlara karsi degil kendine karsi rahatlayabilmelisin vicdanen

@arsenlupen güzel kardeşim bi oku istersen elimizden geldiğince derdimizi anlatmaya derdinizi anlamaya çalışıyoruz
http://forum.tercihiniyap.net/topic/175/sınav-sürecinde-motivasyon-motivasyon-nedir-nasıl-motive-olunur

Temet Nosce

MOTİVASYON NEDİR, NE İŞE YARAR, NASIL KULLANILIR?

Türkçe karşılığı güdüleme, isteklendirme olan motivasyon buradan da anlaşılacağı üzere herhangi bir konuda bireyi yapacağı işler konusunda heveslendiren, destek olan şeylerin bütünüdür. Motivasyon her ne yaparsanız yapın sizi mutlu ve istekli kılacaktır. Peki motivasyon nerede bulunur, nasıl motive olunur?

Herkesin motivasyon biçimleri farklıdır. Size motive olmanız için kesin şunları yapın diyemeyiz çünkü her insanın kendine özgü motivasyon yöntemleri bulunur. Kimi Rocky filmini izler ve hırslanır, kimi annesine veya babasına bakar ve onlar gibi olmak için çabalar, kimi sevgilisi için mücadele eder. İşte biz de size yazımızda motivasyonunuzu nasıl sağlayacağınızı, bu hevesi nasıl sağlıklı bir biçimde kullanacağınıza değineceğiz.

1. Filmlerden etkilenen ve film izledikçe heyecanlanan, motive olan biri olabilirsiniz. Bu güzel bir özellik, sizin hayal gücünüzün iyi çalıştığını ve geniş bir hayal dünyanız olduğunun işaretidir. Örneğin bir süper kahraman filmi izleyip kendinizi Captain America veya Iron Man yerine koyabilirsiniz. Dediğimiz gibi bu kötü bir şey değil fakat unutmamanız gereken bunun “sadece bir film” olduğu ve filmlerle gerçek dünyanın birbiriyle örtüşmediği. İzlediğiniz film sonucu edindiğiniz enerjiyi, heyecanı doğru yerlere kanalize ederseniz bu sizi daha başarılı ve mutlu yapacaktır. Aksi takdirde bir hayalperest olmaktan öteye geçemezsiniz.

2. Girmeyi düşündüğünüz iş veya okul sizin için motivasyon kaynağı olabilir. Fakat girmeyi düşündüğünüz okulun posterini duvara asmak veya okulu gidip sık sık görmenin pozitif yanları olduğu gibi negatif yanları da var. Bunlar sizi motive edebilir fakat poster bir süre sonra sizin için alışılmış gelmeye başlar. Bunun yerine onları iç dünyanızdaki gizli sandıkta saklar ve zaman zaman o sandıktan çıkarıp kendinizi o konumda veya okulda olarak hayal ederseniz daha etkili olacaktır. Gözlerinizi kapatın ve kendinizi olmak istediğiniz yerde hayal edin, sonra gözlerini açın ve oraya varmanın ne kadar zor olduğunu düşünüp mücadeleye başlayın.

3. Ailenizde onlar gibi olmak istediğiniz insanlar olabilir. Bu dönüşme isteğinin sağlıklı olması için önce olmayı düşündüğünüz insanı artı ve eksileri ile iyi inceleyin. Eğer gerçekten onun gibi olmak istiyorsanız onunla daha sık konuşun, zaman geçirin, gözlemleyin. Başarılı olurken nasıl yollar izlemiş. Bir yandan da olmaya çalıştığınız insandan daha iyi bir noktaya varabilir misiniz diye kendinize sorun. Eğer kendinizde bu ışığı görüyorsanız onu geçmek için mücadele edin ama bunu sakın bir yarış olarak algılamayın. Asıl mücadele insanın kendisi ile.

4. İnsanın kendisi ile mücadelesine değinmişken her gün kendinizi bir önceki günden daha iyi olmaya da odaklayabilirsiniz. Bir gün önce yaptıklarınızdan daha fazlasını yapmak da sizi motive edebilir. Yine belirtelim ki bunları sakın bir yarış olarak algılamayın. Yarışmak ve mücadele etmek aynı şeyler değildir. Siz başarıya giderken mücadele yolunu seçmelisiniz yarış yolunu değil.

5. Sevgili veya eş önemli bir motivasyon kaynağıdır. Onu mutlu etmek için hevesli olabilirsiniz. Ya da bir sevgiliniz yoksa sevgiliniz olması için çaba sarf edebilirsiniz. Bu motivasyonu tetiklemek için sevgiliniz varsa onun gülüşünü gözünüzün önüne getirin ve onu hep böyle görmek için mücadele edin eğer sevgiliniz yoksa elinizi tutan veya size sarılan birinin hayalini kurun. Böyle birini hak etmek için daima daha iyiye gitmek için çabalayın.

6. Gelelim hem çok önemli hem de aslında bir o kadar değersiz olması gereken motivasyon aracına, maddi güç. Bu sizin motivasyon kaynağınız olabilir. Geleceğinizin güzel ve refah içinde geçmesini isteyebilirsiniz fakat burada da yarış ve mücadele gibi ayırmanız gereken iki konu var, motivasyon ve hırs. Para sizin güzel yaşama hayalinizde bir araç olmalıdır, elde etmek için çıldırdığınız ve hırsa büründüğünüz bir amaç değil. Hayatınızda ne yaparsanız yapın bunu daima hatırlayın. Çünkü bu konuda yapılacak hırs diğer motivasyon kaynaklarınızı zedeleyebilir.

Bunların dışında size söyleyebileceğimiz iki konu daha var. Birincisi yapamayacağınızı düşünmek gibi kendi enerjinizi düşürebilecek fikirleri aklınızdan atın, size yapamayacağınızı söyleyenlere, yeteneğinizin olmadığı konusunda telkinde bulunanlara kulak asmayın. Siz kendinizi doğru yere iterseniz ve kendinizi heyecanlandıran şeyleri bulup mücadele ederseniz istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz. İkinci konu ise herkes toplumun önemli görüp sandığı meslekleri yapmak, böyle okullarda okumak zorunda değil. Herkes üniversite okumak zorunda değil. Siz kendinizi nasıl mutlu hissedeceğinizi, nerede olmak istediğinizi, kim veya ne olmak istediğinizi detaylıca düşünür ve gerçekten kararlı olursanız başkalarının söylediklerinin bir önemi olmaz. Lütfen neyi niye yaptığınızı ve gerçekten isteyerek yapıp yapmadığınızı kendinize sık sık sorun. Bu soruların cevabı netleşirse varmak istediğiniz yere varabilirsiniz.
Her şey istediğiniz gibi olsun, istediklerinizden eminseniz.

Tercihini Yap Ekibi

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS); Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme Sınavlarını (LYS) içinde barındıran sisteme verilen isimdir. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezine (ÖSYM) bağlı bu sistemde LYS ve YGS Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) belirlediği usul ve esaslar doğrultusunda uygulanmaktadır.

Merkezi yerleştirme ile veya ilgili kurumların yaptıkları özel yetenek sınavlarına başvurarak bir yükseköğretim kurumuna girmek isteyen tüm adaylar o yıl yapılan ÖSYS’ye başvuru yapmak zorundadır.

Yukarıdaki genel bilgilerden de anlaşılacağı üzere öncelikle YGS, sonrasında LYS; meslek yüksekokulunda, ön lisans, fakültede ve lisans okumak için adayların girmek zorunda olduğu iki sınav. Şimdi bu iki sınavın genel olarak neler olduğunu biraz açalım.

A) Yükseköğretime Geçiş Sınavı yani YGS; adayın lisans eğitimi veren bir fakülteye girmek için gireceği sınavlardan ilki ve aynı zamanda YGS puan türleri ile öğrenci alan meslek yüksekokullarının ön lisans bölümlerine girmek isteyen adayların gireceği belirleyici sınav.

Bu sınavın içeriğinde 4 ana test grubu bulunmakta ve her ana test grubunda 40 olmak üzere toplam 160 soru bulunmaktadır. Bunlar; Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri. 160 dakika sürmektedir.

• Türkçe Testinin 40 sorusunu Türkçeyi kullanma gücü ile ilgili sorular;
• Sosyal Bilimler Testinin 40 sorusunu 15 Tarih bilgisi, 12 Coğrafya bilgisi, 8 Felsefe bilgisi, (eğer aday ortaöğretimde zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi aldım seçeneğini işaretlemişse) 5 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, (eğer işaretlememişse) ilave 5 Felsefe bilgisi ile ilgili sorular;
• Temel Matematik Testinin 40 sorusunu matematiksel ilişkilerden yararlanma gücü ile ilgili sorular;
• Fen Bilimleri Testinin 40 sorusunu 14 Fizik bilgisi, 13 Kimya bilgisi, 13 Biyoloji bilgisi ile ilgili sorular oluşturmakta.

B ) Lisans Yerleştirme Sınavı yani LYS bir fakültede Lisans eğitimi almak için adayın girmesi gereken sınav. LYS’ lere başvurabilmek için adayın YGS’ nin herhangi bir puan türünden 180 ve üzeri puan alması gerekmektedir.
LYS’ ler 5 farklı alanda yapılmaktadır. Matematik Sınavı (LYS-1), Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2), Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3), Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4), Yabancı Dil Sınavı (LYS-5).

• LYS-1 Matematik Sınavı toplamda 80 sorudan oluşmaktadır ve 50 soruluk Matematik testi ile 30 soruluk Geometri testi bu 80 soruyu oluşturmaktadır. 135 dakika sürmektedir.
• LYS-2 Fen Bilimleri Sınavı 90 sorudan oluşmaktadır. Bu 90 soruyu 30 Fizik Testi, 30 Kimya Testi, 30 da Biyoloji Testi oluşturmaktadır. 135 dakika sürmektedir.
• 80 soruluk Edebiyat- Coğrafya Sınavının 56’ sını Türk Dili ve Edebiyat Testi, 24’ ünü de Coğrafya-1 Testi oluşturmaktadır. Coğrafya-1 Testinde adayların sorumlu olduğu müfredat 9. sınıf kazanımlarının tamamıyla 10, 11 ve 12. sınıflarda haftada 2 saat okutulan ortak coğrafya dersi kazanımlarıyla sınırlıdır. 120 dakika sürmektedir.
• Sosyal Bilimler Sınavı LYS-4; 44 soruluk Tarih Testi, 14 soruluk Coğrafya-2 Testi, 8 Psikoloji, 8 Sosyoloji, 8 Mantık ve (aday zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi aldım’ ı işaretlemişse) 8 Din Kültürü ve Ahlak bilgisi, (işaretlememişse) ilave 8 Felsefe Grubu sorularıyla toplamda 32 soruluk Felsefe Grubu Testi ile 90 sorudan oluşmaktadır. 135 dakika sürmektedir.
• LYS-5 Yabancı Dil Sınavı 80 sorudan oluşmaktadır ve bu 80 sorunun 20’si sözcük bilgisi ve dil bilgisinden, 12’ si çeviriden, 48’ i de okuduğunu anlamadan gelmektedir. 120 dakika sürmektedir. Yabancı Dil Sınavı İngilizce, Almanca ve Fransızca olmak üzere üç dilde yapılmaktadır. Adaya LYS başvurusu sırasında bildirdiği yabancı dile ait soru kitapçığı verilmektedir.

TERCİHİNİ YAP EKİBİNİN YORUMU

Bizler ilkokula başladığımız andan iş hayatına atıldığımız güne kadar türlü sınavlardan geçiyoruz (kimileri iş hayatında da devam ediyor bu sınavlara). Bunlardan muhtemelen en önemlilerinden biri bizim geleceğimizi ve kariyerimizi temelden belirleyen üniversiteye giriş sınavları. Bu ilk yazımızda üniversiteye yerleşmek için başlangıç noktası olan sınavların genel bir tanımı ile içeriklerinde nelerin olduğundan bahsettik. Zaman geçtikçe sınavlara nasıl çalışabileceğinizden, nasıl motive olabileceğinizden, hangi bölümlere yönelmeniz gerektiğinden, sınavların daha detaylı içeriğinden ve bölümlerin içeriklerinden vs bahsedeceğiz. Hiç biriniz makine ya da herkesi rakip gibi görmek zorunda olduğunuz bir yarıştaki yarışmacılar değilsiniz. Sınavlara hazırlanırken ilk aklınızda tutmanızı önereceğimiz şey budur. Siz elinizden geleni yapın hak ettiğinizi alacaksınız. Her şey hak ettiğiniz gibi olsun.

https://www.tercihiniyap.net/universite-bolumleri/hukuk-bolumu-nedir-hukuk-fakultesi-tanitimi-hakkinda-bilgi-h5864.html

BÖLÜM NEDEN VAR, BÖLÜMÜN AMACI NEDİR?

Hukuk fakülteleri ve bölümleri; insanlar ve toplumlar arasındaki ilişkileri sağlıklı yürütebilmek amacıyla kurulan devlet sistemini ve yine bu ilişkiler sırasında çıkan sorunlar ve anlaşmazlıkları çözebilmek için konulan yasaları düzenleyecek, denetleyecek, geliştirecek ve çağa uygun hale getirecek bireyleri yetiştirmek ve bu amaçlarla araştırmalar yapmak üzere hizmet veren kurumlardır.

HUKUK BÖLÜMÜ DERSLERİ, OKUTULAN DERSLER

Hukuk fakültelerinde hukuk ile ilgili olarak temelde hukuka giriş, temel hukuk, roma hukuku, idare hukuku, ceza hukuku, anayasa hukuku, medeni hukuk, borçlar hukuku gibi dersler okutulmakla beraber; sosyal bilimler alanlarına ait felsefe, psikoloji, mantık, siyaset bilimi, siyasi tarih, iktisat, uygarlık tarihi gibi dersler okutulmaktadır. Hukuk öğrencileri özellikle 3. sınıfla birlikte yönelecekleri alana bağlı olarak kamu hukuku veya özel hukuk alanlarındaki derslere yoğunlaşabilirler.

HUKUK FAKÜLTESİNDE OKUYACAK BİREY İÇİN GEREKEN NİTELİKLER

Hukuk fakültesinde okuyan veya bu alanda çalışacak bireyin başarılı olması için bulundurması gereken en önemli iki nitelik iyi bir hafızaya ve çok çalışma iradesine sahip olmaktır diyebiliriz. Analitik düşünebilmek, sorun çözebilen bir yaklaşıma sahip olmak, soğukkanlı, mücadeleci ve sabırlı, araştırmacı ve dikkatli bir yapıda olmak bu alanda başarılı olmak isteyen bireylerde aranabilecek özelliklerdir.

HUKUK BÖLÜMÜ ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ İMKANLARI

Hukuk fakülteleri mezun olunduktan sonra en fazla iş alanına sahip fakültelerden biridir. Bu sizin kendinizi geliştirdiğiniz alanlara ve yapmak istediğiniz mesleğe göre şekillenebilecek bir süreçtir. Avukatlık, hakimlik, savcılık, hukuk müşavirliği, ve noterlik gibi meslekler bu alanda ilk akla gelen mesleklerdir. Bunların dışında iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden mezun olmuş bireylerin girdiği birçok sınava ve mesleğe girmeye de hak kazanırlar, bunlara örnek olarak kaymakamlık, farklı kamu kuruluşlarında uzmanlıklar, müfettişlikler gösterilebilir. Bunların yanı sıra son yıllarda popülaritesi artan farklı uzmanlık alanlarında danışmanlık da yapabilirler. Ayrıca her lisans mezununun yönelebileceği akademik çalışmalar yapmak ve akademik personel olmak da tercihlerden birisi olabilir.

HUKUK BÖLÜMÜ PUAN TÜRÜ ( LYS) VE YÜZDESİ

Hukuk fakültesi TM-3 puan türünden alım yapmaktadır. TM-3 puan türünü de % 15 Türkçe, % 10 Sosyal Bilimler, % 10 Temel Matematik, % 5 Fen Bilimleri olmak üzere toplamda % 40’ ını YGS, kalan % 60’ lık kısmı da LYS-1 ve LYS-3 oluşturmaktadır. LYS’ lerin yüzdesi de % 18 Matematik, % 5 Geometri, % 28 Türk Dili ve Edebiyatı, % 9 Coğrafya’ dan oluşmaktadır.

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ VE GENEL KONTENJANLAR

2016 Yılı LYS sonuçları üzerinden ortaya çıkan verilere göre, LYS sonucuyla yerleştirme yapılabilecek 29 devlet üniversitesi ve bu 29 üniversitenin 5’ inin de ikinci öğretimi bulunmaktadır. Yine 2016 yerleştirme sonuçlarına göre LYS ile hukuk fakültesine yerleşen öğrenci sayısı 8763’ tür.

TERCİHİNİ YAP EKİBİNİN YORUMU

Üniversiteye hazırlanırken veya tercih yaparken hukuk bölümünü istemek için birçok neden var. Biz Tercihini Yap ekibi olarak sınava giren her adayın kendisi için en doğru bölümü seçmesini istiyoruz ve bu yüzden de bu bölüm tanıtımlarını hazırlıyoruz. Hukuk bölümünü tercih edecek adaylara sunabileceğimiz öneriler ise şöyle sıralanabilir.

HUKUK FAKÜLTESİ TERCİH EDECEKSENİZ ADALET DUYGUSU BARINDIRMALISINIZ.

Hukuk fakülteleri adalet sisteminin içinde yer alacak bireyler yetiştirmektedir. Dünyanın bir çok yerinde ve özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde adalet sistemi türlü aksaklıklarla dolu. Bu aksaklıkları çözmek adaleti, adil olmayı kendilerine amaç olarak edinmiş bireylerin yetişmesi ile mümkün olacaktır. Hukuk fakültesi tercih ederken derdiniz; çok para kazanırım, kariyer yaparım ve saygınlık kazanırım, yüksek puan aldım hukuk fakültesine gitmeliyim gibi yaklaşımlardan daha çok; bu bölümü okuyarak adalet sistemindeki aksaklıkları çözmeliyim, ülkemin ve adalet sisteminin gelişmesi için çalışmalar yapmalıyım ve adalet sağlamayı nihai bir amaç haline dönüştürmeliyim gibi yaklaşımlar olursa bölümü hem amacına uygun hem de keyifle okuyabilirsiniz.

HUKUK OKUMAK ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVINI KAZANMAKTAN ZORDUR

Gözünüzü korkutmak için demiyoruz fakat hukuk okumak gerçekten sınava hazırlanmak ve bu bölümü kazanmaktan daha zordur. 12 yıllık eğitim hayatınız boyunca öğrendiklerinizin pratiğini arttırarak girdiğiniz bir sınavla kıyaslayınca pek fazla bir şey bilmediğiniz hukuk sistemi, hukukun gelişimi, onlarca kavram ve oldukça kalın kitaplardaki bilgileri sindirerek öğrenme sizi oldukça zorlayacaktır. Bu yüzden gerçekten isteyerek bu bölümü okumak bu noktada önem kazanmaktadır. Sağlam hedeflerle ve doğru amaçlar için eğitim aldığınızı bilmek sizi hem zorlamayacak hem de başarıya götürecektir. Bölümü tercih ederken bunları göz önünde bulundurarak hukuk okumak istediğinizden emin olarak tercih yapmanızı öneriyoruz.

GERÇEKTEN BAŞARILI HUKUKÇULAR GEVEZELERDEN DEĞİL, KETUM OLANLARDAN ÇIKAR

Bu söylediğimiz tabi ki kesinlik içermiyor fakat Türkiye’de yaygın olan sen çok gevezesin senden iyi avukat olur, senle başa çıkılmaz avukat olsan var ya hakimler illallah eder gibi cümleler yanlış bir kanıya kapılmanıza neden olmasın. Hukuk sükunet ve sabırla başarıya ulaşacağınız bir alandır. Özellikle hakimlik ve savcılık mesleğine yönelmeyi düşünebileceğiniz bu bölümde bu mesleklerden birini icra ederken kesinlikle sır tutmayı iyi bilmelisiniz. Bunun dışında gerçekten hukuk bölümünü tercih etmekte kararlıysanız size önerimiz adliyelere gidip birkaç tane dava izlemeniz, bu size sizi nasıl bir mesleğin beklediği hakkında bir ön bilgi verecektir. Geveze olmak veya ikna edici olmak Türkiye’de yerleşik olan hukuk sisteminde size doğrudan bir şey kazandırmayacaktır. Daha önce bir dava izlediyseniz veya gidip izlerseniz göreceksiniz ki Amerikan filmlerindeki gibi hakimle, savcıyla ya da jüriyle (kaldı ki Türkiye’de jüri sistemi yok) uzun uzun konuşmak ve onları ikna etmek gibi bir durum söz konusu değil. İkna edici olmanın size kazandıracağı avantaj; hukuk her zaman adliyelerde yürütülmek zorunda olan bir sistem olmadığı için müvekkiliniz ve karşısındaki davacı veya dava edilen kişiyle uzlaşma sağlamak olabilir.

HUKUK BÖLÜMÜ AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI

Hukuk bölümü geniş bir mesleki yelpazeye sahip olması sebebiyle avantaj sahibi bölümlerden biridir. Ayrıca ilk odaklanmanızı isteyeceğimiz şey olmasa da mezun olduktan sonra hangi alana yönelirseniz yönelin prestiji olan bir kariyer sizi beklemektedir. Hukuk fakültesini hakkını vererek okursanız okutulan dersler gereği hem güzel bir birikime hem de geniş bir ufka sahip olabilirsiniz. İnsanların size bakışları ve saygıları çoğunlukla size iyi hissettirecektir.
Avantajları bu kadar yüksek olan bir bölümün ve mesleğin tabi ki dezavantajları ve zorlukları da bir o kadar yer tutmaktadır. Sadece devlet üniversitelerinde yaklaşık 9 bin ve vakıf üniversiteleri ile birlikte 10 15 bin arası mezun veren bir alanda rekabet ettiğiniz insan sayısı fazladır. Üstelik bu rekabet içinde olacağınız insanlar sizinle aynı bilgi, birikim ve donanıma sahip olacağından işleriniz zorlaşmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi bölümü kazanmak ve sonrasında okumak da oldukça zor olduğu için bunu da bir dezavantaj sayabiliriz. Bunlarla birlikte Türkiye’de her geçen gün değişen sistemler de sizi zorlayacaktır. Mezun olduktan sonra sizi bekleyen stajlar sizi yoracaktır. Bunları göz önünde bulundurmadan tercih yapmamanızı rica ediyoruz.

HUKUK BÖLÜMÜ TERCİH EDERKEN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

Hukuk gerçekten iyi bir eğitim gerektirdiğinden dolayı hukuk bölümünü tercih ederken ilk incelemeniz gereken; hangi üniversiteyi tercih ediyorsanız orada hangi hocaların ders verdiğidir. Size aktarabileceği tecrübesi fazla, donanımı yerinde ve saygınlığı herkes tarafından kabul gören hocalardan ders almak gelişiminizi güçlendirecektir. Tercih ettiğiniz üniversitenin şehri de dikkat etmeniz gereken önemli hususlardan birisi. Büyük şehirlerde bu bölümü okumak hem eğitimsel imkanların fazlalığı hem de kişisel gelişiminize katkıda bulunacak kültürel etkileşimler sebebiyle hukuk fakültesini fırsatınız varsa büyük şehirlerden birinde okuyun.

HUKUK BÖLÜMÜ OKURKEN YAPILMASI GEREKENLER VE YÖNELEBİLECEĞİNİZ ALANLAR

Hukuk bölümü derse gireyim, çıkayım, mezun olayım yeter gibi bir yaklaşımla okunmaması gereken bir bölümdür. Üniversite hayatınızı ne kadar aktif geçirdiğiniz sizin geleceğinizi inşa ederken artı olarak kullanacağınız bir yatırımdır.
Avukatlık yapmayı düşünüyorsanız bilmelisiniz ki avukat olurum, büromu açarım ve müşteriler birer birer kapıdan girer gibi bir şey söz konusu olamaz. Networkünüz yani kişisel ağınız, ilişkileriniz avukatlık yapacaksanız iş yapabilmenizi sağlayacaktır. Avukat olmayı düşünüyorsanız üniversite hayatınızı oldukça aktif ve geniş bir çevreye ulaşarak geçirmelisiniz.
Hakimlik ya da savcılık gibi veyahut farklı kamu işlerinde devlet için çalışacaksanız birinci sınıftan itibaren sıkı bir çalışma içine girmelisiniz. Birinci sınıf erken diye düşünmeyin üniversiteye girdiğiniz andan itibaren dört yılın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Bu yüzden daha baştan kontrolü elinizde tutmak size bir avantaj sağlayacaktır. Hakim, savcı ya da devletin farklı birimlerinde uzman olmak için neler gerektiğini araştırın ve altyapınızı bu şekilde kurun.
Fark yaratmak için farklı alanlara yönelebilirsiniz. Bunun için özel uzmanlık gerektiren alanlara göz gezdirebilirsiniz ve bunu yapmanın yollarından biri de bu alanlardaki uzmanlarla kontak kurarak nasıl bir yol çizeceğinizi öğrenmektir. Uzman hukukçuların, hocalarınızın tecrübelerinden mutlaka yararlanın.
Bunların dışında üniversite okurken genel olarak yapmanız gereken şeyler vardır. Bunlar size klişe olarak da gelebilir, hiç duymamış da olabilirsiniz ama iyi bir hukukçu olmak için en az iki dil bilmelisiniz. Bunlardan biri tabi ki İngilizce. Ortak dile dönüşen İngilizce her şekilde öğrenmek zorunda olduğunuz bir dil. Diğer dil olarak yöneleceğiniz alana bağlı olarak bir tercihte bulunabilirsiniz. İncelemek istediğiniz ülkenin hukukuna bağlı olarak o ülkenin dilini veya da örneğin deniz ticaret hukuku gibi bir alana yönelirseniz deniz ticaretinin aktif olduğu ülkelerin dillerini öğrenebilirsiniz.
Dersleri takip etmek ve hocalarla ilişki içinde olmak size onların deneyim ve birikimlerinden faydalanma fırsatı verir. Olabildiğince derslere katılın ve derslerde aktif olun. Bölüm derslerine bu ne işime yarayacak olarak bakmak yerine, iyi bir hukukçunun alanı geniş olmalıdır diye bakarak her alanda kendinizi geliştirmeye çalışın.
Girdiğiniz fakültelerde ve bölümlerde gerçekten aktif olarak bir şeyler üreten topluluklara, kulüplere katılın. Bu sizin ilişkilerinizi geliştirirken hem yeni bakış açıları kazanmanızı sağlayacak, hem de birikiminizi artıracaktır.

AKLINIZDA BULUNSUN

Bu bölümü kesinlikle okumak istediğinizden emin olun ve ayrıca hatırlayın üniversite herkesin okumak zorunda olduğu bir şey değil. Hele ki hukuk gibi bir alan sadece kişisel isteklerle (zengin olmak, prestij sahibi olmak, başarıyı yüksek puanlarla alan bölümlere girmek sanmak) okunmamalıdır. Gelinen noktada Türkiye insanları rekabetten çok yarışa sürüklese de siz yarışmaktan uzak durun. Bu bölümü tercih etmekte kararlıysanız adil olmak zorunda olduğunuzu ve kamuyu ya da insanları kişisel çıkarlarınızın üstünde tutmak zorunda olduğunuzu unutmayın. Her şey hak ettiğiniz gibi olsun.