cemalicoşan tarafından gönderilen iletiler

@cemalicoşan powerpoint sunumda da mesela:
kurum içi bekleyen sayısı: X, etkilenecek olan toplam sayısı, bekleyenlerle beraber: X+Y
Kpss A bekleyen ve sadece kurum içi meselesinin bertaraf edilmesiyle gerçekten rahatlayacak kişi sayısı:Z, etkilenecek kişi sayısı: Z+T
Her hâlukarda Z+T>X+Y olacağından, bir de bunu change.org'ta oylanacak olan "kurum içi meselesi vereceğiniz oyu etkiler mi?" tarzındaki, sonucu olumlu bir anketle destekleyeceğimizden, en azından matematiksel karşılığını anlatırız.
Bir de işsizliğin içerisindeki iibf mezunu sayısıyla perçinledi mi tadından yenmez.
Ne dersiniz?

Cepheler eşit değil: Bir yanda sendikal ve siyasi olarak destek bulabilen kurum içi adayları ve diğer yanda tweet atmaktan gayrı, gazete ilanı vermekten gayrı çözüm üretemeyen kpss A adayları...
Bizim bu eşit olmayan mücadele biçimini eşitlememiz gerekiyor:
Mesela kafadan sendika desteğimiz elendi. Son büro-em.sen.'in bize 1 cümle ayırması da bunu ispatladı.
O zaman tek seçenek siyasi ayak kalıyor. Bunun için de parti genel merkezlerine, bizzat gidip, oy ve (işsizliğe etkisi) mağduriyet karşılıklarının, olumlu/olumsuz etkilerinin, her halukârda kurum içi bekleyenlerden fazla olduğunu dile getirmemiz gerekiyor.
Ben varım, bir kadın arkadaşla birlikte, nicelik ağırlıklı bir powerpoint sunumla, 2 gün içerisinde yetkin partilere meramımızı iletebiliriz. Hatta altına da change.org'tan oylanan bir anket çalışmasını ekleyerek, talebimizi güçlendirebiliriz.
Ne dersiniz?
(@LioN siyasi değildi, kendini, gönderiyi şikayet etmek ve üstüne de ilansızlık/işsizlik konularında kimsenin suçu olmadığına ilişkin antitez mesaj yazmakla yorma.)

@urfaspor63 +1

@strtmn

Ileti kaldirilmistir.

Aydınlık Gazetesine ilan verildi, gazetecinin detay soruları yanıtlandı, şimdilik değişen bir şey yok. Aramızdan kadınlı erkekli bir grubu, Bakanlığa göndermek gerekiyor. Birbirimizi ikna etmekten başka bir şey yapmıyoruz, buna alıştırıyoruz en acısı da bu...

Arkadaşlar tüm bu kovalamacadansa, doğrudan Bakanlığa, Başkanlığa gidip Bakanın söylemiyle haklı olarak alevlenen, bizleri de bekleyişe iten bu süreci sorsak? 5+5 Ankara, jilet gibi kuşansak çiçek+çikolata, desek ki söylenti düzeyinde kalan ilan nerede?

Genelde açık sözlü insanlar art niyetli olmazlar. Ben de hayatım boyunca "en azından" açık sözlü kalarak arkadan iş çevirmeme vasfımı hiç yitirmedim veya inş öyledir...
Naçizane bir önerim olacak; mesela genclerbirlikli, bir başlıkta, gönderiyi yazanı engellemektense, istenmeyen ve art arda, ona zahmet vermesine rağmen, onca gönderiyi sildi ve insanlar da ısrarcı olmadılar. Herzaman böyle olmalı demiyorum.
Nasıl ki gür bir şekilde "tartışmayı özele taşıyın" talebi oluyorsa örneğin, bence bir kişinin forumdaki ahlak ve etik sınırlarını aşmayan ve yanlış görülen davranışları da, talep edilen gürlükte kendisine özelden ifade edilebilir. Zira insanlar burada sadece bir nickle yoklar, bazen karakterleriyle de kişilikleriyle de varlar.

(Üstteki ifade edilen çerçevede kalanları kastediyorum) yanlış yapan engelleniyor, kalmıyor bazı durumlarda şahsileştirilip ağır eleştirilere maruz kalıyor, onunla yetinilmiyor insanı hataya teşvik edecek ifadeler sarfediliyor bazen de dalga geçiliyor...
Bunun yerine doğrudan iletinin silinmesi ya da kişiye özelden "fikir" verilmesi bence daha olgunca. Nasılsa reklam olan bir forum, Allah var hayra yapılan iş çok, fakat hiçbir şey de bedava değil...

Bir münhasır örnek daha vereyim, arkadaşım buradan 3-4 kişiyle tanışmış, aldığı puanlardan çekindiğinden, onlar öğrenmesin diye de 2. bir hesap açmış, 2. hesabından aldığı puanları, ilk hesabından ise tabiri caizse prestijini konuşmuş.
Şimdi bu adamın I.P.'sine kadar engellenmesi ne kadar çözüm odaklı?
Ya da adamın niyetini bilmek gerekir mi? Özelden forum hssasiyetleri belirtilse ikna olunmaz mı? Durumu izah etmek daha mı fazla zaman istiyor?
Ez cümle ahlak ve etik dışı tutumlar, reklam, prestij, sarkıntılık vs. haricinde saçmalayan bile olsa özelden belirtilebilir ya da iletisi silinerek doğruya teşvik edilebilir.
I.P. engellemek, engellenenin arkasından da küçük düşürücü yorumlar yazmak kadar zaman almayacaktır. Buna kuşkum yok.
Sadece bir öneriydi. Olmazsa da ister demagoji deyin ister çelişki, bu forumdan çok şey öğrendim, daha da katkısı oluyor, yapacak bir şey yok...

@LioN Hocam iyiniyetinden şüphem yok sana, rahatsızlık verdiysem kusura bakma. Durumu izah etmek için elimden geldiğince objektif kalmaya çalıştım fakat planladığım gibi olmamış demek ki.
Ama bir de ricam var en ufak bir farklılıkta/olayda hamaset yapmayalım. Daha önce olmadı demek biraz sanki doğru değil, birçok gönderi ve gönderilere paralel tweetler var. Neyse doğru söze boynumuz kıldan ince.
Kolay gelsin.

İleti düzenlenmiştir.

Bakanlık yapmaz ülke ülke gezersin,
El pençe divan, protokol bilmezsin,
Ramazan demez, bayram bilmez,
Ahaliyi işsiz, mutsuz eylersin,
Takati kalmayandan bir de oy istersin...

Soran arkadaşa geçmiş olsun. Bilgim olsa da seve seve yanıtlasam... Durumdan istifade etmek, konunun öznesi olmak istemem de benim de başıma bir iş geldi.
Malum askerlik hizmetinin bir bedeli var artık, bedeli olmayan dönemlerde bakaya kaldım bir süre, davalık olduk. Hâkim beraat verdi ve para cezası bile vermedi.
İstinafa taşındı, İstinaf ertelemeli, 6 ay hapis cezası verdi. Gerekçe sadece 5-6 ay geç gitmemdi. Oradaki Savcı ve Hâkim, memuriyete engel teşkil etmeyeceğini, 5 yıl sorun çıkarmazsam silinip gideceğini ifade etti.
Sizce bu (galiba hüküm geriye bırakılmış oluyor) ertelemeli 6 ay hapis cezası memuriyete engel midir?
Bakanlık doğru düzgün cevap vermiyor yeminle

Özgür Demirtaş, bilim insanı elbette ama ardını dolduramadığı, İsveç'te yaşanıyormuşcasına ütopik bir Türkiye hayali pazarlayarak, dalga konusu dahi olmuş bir akademi personelidir.
Kendisi, sermayenin beşiğinde kaşarlanmış, yine sermayenin bir kurumunda, hem de ülkesine vergi ödememek için sermayesini Malta'ya kaçıracak kadar, Kanal İstanbul çevresinden arazi alacak kadar alçaklaşan bir kurumda görev yapmaktadır.
Gençler memur olmak istiyor diyerek tiye alır, öte yandan firmalara "az işçi çok çalıştırma" modelleriyle danışmanlık yapar, makroekonomik parametreden anladığı sadece firma kârıdır...
Hitler komutanları da kalifiye insanlardı fakat bu, iyi kariyere sahip olma meselesi, insanlık ve ahlak sahibi olunduğu anlamına gelmez.
İkide birde "Mustafa Kemal'in askerleriyiz." mesajları da beyaz yakaların içindeki kara vicdanları gizlemez!!

"Benim oğlum yüzme bilmez ki." diyor, ayağındaki lastik çarığı yırtık bir ana, bilmiyor ki oğlu yüzme bilse dahi yerin binlerce metre altında...

Diğeri "geceleri kapımı kilitlemiyorum, Cemil gelirse zorlanmasın girsin." diyor, oysa haberi yok, Cemil'in kolu bir, bacağı başka bir kuyuda...

Bir başkasının Metin'i, bir spor salonunda, dayakla öldürülmüş, uyandırmaya kıyamadığı evladının yüzüne, cenaze odasında bakacak, yüreği yetmez diye kolunda iki ahbabı, tanıyamıyor, öyle dayak yemiş... "ooğy ben ölim lov" diyor, hesap soracağı kimse yok, oldurmayan çok...

Bir anne daha var, nişanlamış oğlunu, evi sıvasız ama umutları rengarenk, evinin önünde bir tabut, kuzusu, oğlu paramparça, tabutun ağırlığından belli...
Feri sönmüş, bilmiyor herkes gibi konuşmayı, "ŞEHİD anası ağlamaz" diyemiyor, içi kan ağlıyor, susuyor o yüzden, yüzünü saklıyor, çünkü anne olmak da çok görülüyor bazen, herkes fazla, herkes eksik geliyor evlâdı yok çünkü, canı gitmiş hem de yaban ellerde...

Allahım ben isem de beni, bu gençlerin, bu hayatların, bu ana kuzularının, bu yavukluların hakkına girdiysem helâk et beni, canımı al, kahret beni!!

Devlet ola ki evladı anaya yar etmeye peeh!!

@hayırlısı035 haklısın Hocam da bir anlamda tepkiydi o talep. Anladılar, çekinirler sandım ama olmadı...

Büro Emekçileri Sendikası, 4 sayfalık vergi haftası broşüründe, sorunumuzdan, sadece 1 cümle ile bahsetmiş, nispet yaparcasına da o cümleyi kurum içi meselesini savunduğu paragrafın altına yazmış.
Genel sekreteri, gücüm yettiğince rezil ettim, telefonu kapattı, küfredemiyorum burada anladınız siz...
Bakmak isteyen sitelerinden, sağ tarafta afiş/broşür kısmı var oradan bakabilir.
Bugün Allah'in günü ya, olur da bürokratik ya da siyasi gücüm olursa, bu dalkavuklarla -üstelik bunlar güya muhaliflerdi- uğraşmazsam namerdim!!

Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip, tek başına kal, daha iyi...
Gandhi...

Galatasaray'ı kutlarım, hak ettikleri bir galibiyet aldılar. Dünden bu yana, güzellikle kutlayanlar hariç, hiç şaşmaz, birçok başlıkta olduğu gibi, bu başlıkta da ardışık, çok, hiçbir şey diyen 2'li velveleye vesile olmuşlar; Fenerbahçe'yi, Fenerbahçelileri ezmeye çalışmışlar. Yapmayın, forumda diğer güzide kulüp taraftarları olduğu gibi Fenerbahçeliler de var, ben 10 vurayım sen hiç vurma olmaz. Fenerbahçe'ye gelince:

Derbi kavramını sürklase eden ama sırf namı Fenerbahçe diye basitleştirilen bir kulüptür Fenerbahçe...
Şike yaptığı dillendirilen ama ne hikmetse kalan en büyük 5 kulübe karşı aleni üstün olan takımdır Fenerbahçe...
Uefa'da yarı final, Şampiyonlar Liginde çeyrek final oynamış bir takımdır Fenerbahçe...
Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütüdür, Başbakanların, mafyaların, semayenin el pençe divan durduğu Gülen Cemaatine karşı dik duruştur Fenerbahçe...
Ahmet Şık gibidir; nere güçlüyse oraya direnir, Rasim Ozan Kütahyalı gibi, nere güçlüyse oraya eğilmez Fenerbahçe...
O gün nasıl haksızlıklara karşı dik durmuş, bir kıvılcım olmuşlarsa bugün de adına Bakan, bürokrat denilen şahsiyetlerin aleni desteklerine rağmen dik duruştur Fenerbahçe...

Üstadlar, Çağlar Cilara, Nevşin Mengü, Medyascope, Yavuz Oğhan tarzı bağımsız haber kanalları/sunucuları, birçok gruba söz hakkı tanıdılar. Ben derim ki pazartesi yapılması planlanan etkinlikte onları da etiketleyip tweetler atalım; bize söz hakkı verilmesini talep edelim. Aramızdan bir temsilci, gider yarım saat de olsa mülakat verir. Gidecek olanı maddi/manevi destekler, talep edilirse de gider konuşurum.
Gündem asla ve asla ekonomi dolayısıyla işsizlik dışında bir şey değil. Anlayışla karşılayacakları kanaatindeyim.

@Hukuksever Kur'an'dan Sure paylaşılan forumun yasaklanmasını dile getiren hesap yasaklandı :).
İstibdat Dönemine döndük aman deyim. Allah kelâmı, kul kelâmı hepsi denetim altında :).