@proust hocam beauvoir'u okuyan birini görmek beni de ayrıca mutlu etti:)
elisa tarafından gönderilen iletiler
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
kadın eyleme girişmediği için düşünce ve sanat alanlarında ayrıcalıklı bir yere sahiptir;oysa düşünce ve sanatın en canlı kaynakları eylemdedir. dünyayı yeniden yaratmak isteyen kişi için, onun dışında kalmak pek de iyi bir durum değildir: burda da eldeki verinin ötesine geçmek için önce onun dört bir yanına kök salmış olmak gerekir.
...Analar babalar kızlarının kişisel gelişmesini kolaylaştıracak yerde , onu evliliğe hazırlamaktadırlar, genç kız da bu evlilikte öyle büyük üstünlükler görür ki bir an önce evlendirilmeyi bekler; dolayısıyla erkek kardeşlerinden daha bilgisiz daha zayıf yetiştirilmiş olur; kendini bütünüyle uğraşına veremez; dolayısıyla hep geri kalır; böylece kısır döngü tamamlanır; çalışma yaşamındaki geriliği, koca arama arzusunu kamçılar. her nimetin bir külfeti vardır; külfetler cok ağırsa,nimet kölelik olmaya başlar; emekçilerin çoğu için, bugün, çalışma verimsiz bir angaryadır:kadın içinse, angaryanın sonunda toplumsal saygınlığını, töresel özgürlüğünü,iktisadi özerkliğini somut olarak ele geçirme ödünü bile yoktur.
Genç kızlık çağı/Simone de Beauvoir
-
RE: YSK seçim müdürü alımı 2018
@görünmez-el hocam forumdan kazanan var mı demek istediniz tam anlamadım kimse pek yazmadı kazandığını o zaman
-
RE: 2019 YDS / e-YDS Hazırlık Platformu
irem yayınlarının 3. kitabını aldım paragraf ve cumle tamamlama soruları özellikle hep kalp, akciğer, karaciğer nasıl çalışır, kan akışı nasıl olur. çok bilgilendim ama tıp okusam sanki işime daha çok yarıycak gibi
-
RE: YSK seçim müdürü alımı 2018
kaymakamlıkta bile geçen sene birçok kişi başarılı oldu burda. ancak hiç sınavına girmesem de takip ettiğim kadarıyla kimsenin bu sınavda başarılı olmaması forumdan bana biraz tuhaf geldi açıkçası.
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Zamanın üstünlüğü, hızla bireyin her anlamda zihni yok oluşa doğru adım atmasını sağlamakladır. Oluşturulup sınırlandırılan zamanın değerlerine birey kodlanıp kendini aidiyet hissettiği ölçüde var olabilmektedir. Sadece içinde bulunduğu zaman diliminde değerlendirilen bireyin dün ile bugün arasında ki bağlantısı kesilmiştir. Koparılan bu bağlantı sadece muhakeme gücünü değil, temel evrensel değer bağlantılarını da, kesmiştir. Oysa dün, inşa edilen bir yapı gibi gibidir. Varlığını devam ettirse de yıkılsa da içinde anılarını saklamaya devam eder. Dünü sayesinde varlığını koruyabilen, yaşamı hissedebilen bir yapı gibi insanın da dünü, bugün için kendini yeniden inşa etmesine, bugünün ötesine geçme gücüne erişmesini sağlar. Ancak bu durum düne bağlılığı gerektirmez. Böyle bir durumda birey yine kendini bir zaman da sıkıştırıp bu değerlerle hem kendini hem de başkalarını yargılama hakkını kendinde bulabilir. İşte bu ikilem den kurtulmanın yolu zamanın ötesine geçmeye cesaret etmekle başlar. Ne dünün kölesi ne de bugünün fedaisi (köle), karanlık sis perdesini, başkasının aydınlattığı yoldan geçebilmiştir zamanın ötesine. Yalnızca yolun sonunda pişmanlıklarıyla baş başa kalmışlardır. Eğer kişi içinde bulunduğu zaman diliminin değerlerinin parlak fedaisi konumuna gelirse yarının yeni değerleri karşısında dünün parlaklığı yerini bir saman alevi gibi yokluğa bırakabilir. Değerleri yaratanlar için de durum pek farklı değildir. Değerleri anlam yitirdikçe, yeni değerler karşısında, dünün en azılı savunucuları bugün karşısında yeni değerin fikri anlamda, birer karşı fikir tetikçisine dönüşebilirler. Sadece dün veya bugünün değerlerine sıkışıp ya da aradaki bütün bağlantıları kesip yaşarsanız, zaman sizi şekillendirir ancak zamanın ötesine geçtiğiniz an zaman, avuçlarınızın içinde şekil alacaktır..
https://youtu.be/Le9w2qYeWl4 -
RE: Mutlu Seneler!
2019>2018
hepimizin iş sahibi olduğu bi yıl olması dileğiyle.. get out 2018:)
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
...
Tarihin utancının kulübelerinden
Yükseliriz
Acıya kök salan bir geçmişten
Yükseliriz
Geniş ve atılgan siyah bir okyanusuz
Fışkırıp kabararak dalgalarda taşırız
Korku ve dehşet gecelerini arkamızda bırakarak
Yükseliriz
İnanılmaz berrak bir şafağa
Yükseliriz
Atalarımızın verdiği hediyeleri getiren
Kölelerin umudu ve hayaliyiz
Yükseliriz
Yükseliriz
YükselirizMaya Angelou
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Kendi yüzümü gördüm senin yüzünde
Kendi sesimi duydum senin dudağında
...Muhyiddin Arabi
-
RE: 2018 İl Göç Uzman Yardımcılığı Sınavı
@gkhn-gnr söylemek istediğimi tam anlamadınız hocam ben zaten destek oluyorumetkinliklerde demek istediğim niye bu kadar suskunlar
-
RE: 2018 İl Göç Uzman Yardımcılığı Sınavı
dguy guy bekleyen o kadar kişi var twitterda toplanıp bir etkinlik yapmıyorlar. onların mülakatları yapılsın diye de biz ilan bekleyenler mi uğraşalım yazık gerçekten..
-
RE: 2018 İl Göç Uzman Yardımcılığı Sınavı
90 altı puan almanın artık bi anlamı yok anlaşılan(
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
yazılmış en olumsuz metinler bile gelecekte yeşermeyi bekleyen sahipsiz bir umut barındırır içinde. o yüzden en kötümser yazarların bile anlam yataklarında bir nehir gibi akmayı bekleyen düşleri gizlidir. Dil ve beden edilgenleştikçe sözcükler sığınakları olmuştur.ancak gün gelmiş sığınakları olan sözcükler bile kötü ellerde bir düşmana dönüşüp karşılarına dikilmiştir. Belki de onlar gül bahçelerinde geçen bir yolculuğu düşlerken yol coğu zaman dikenli, taşlı ve sarp yamaçlara varmıştır. işte o zaman her biri kendini çitlerin dışında, uzak diyarlarda çalınan bir türkünün payına düşen acıyı sahiplenirken bulmuşlardır...
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Eğer mevcut gerçeklik hayatın doğal akışı ve oluşu ise ne diye kendimizi sabit form ve kavramlara hapsediyoruz . ne diye kendimizi tanıdık ve bilindik karanlığa mahkum ediyoruz. Zihinlerimizi neden hazır imgelerin ele geçirmesine izin veriyoruz. Düşünsel anlamda neden üretemiyor, sınırları aşıp çokluğun bulunduğu, sınıflandırılıp şekillendirilemeyen alanlara ulaşamıyoruz. Çokluk içinde farlılıkları barındırır. Çokluktan korkmayın. onlar ördüğümüz duvarları aşıp hala bize ve ötekiye dokunabilenlerdir. Maddi varlığın kölesi olmuş zihinlerin ötesinde düş yolculuğunu göğüslemiş zihinlerdir. Onlar dogmalarımızla kemikleştiremediklerimiz. Oluşturduğumuz sentezlerimizde eritemediklerimizdir. .