Gözlerini kapatırsın, gece inmek üzeredir. Nakış nakış işlenir bir ses, hücrelerine. Özlersin iliklerine kadar, yaşayamadığın her ne varsa...

fiscaldrag tarafından gönderilen iletiler
-
RE: Geceye Bir Şarkı Bırak
-
RE: Vergi Müfettiş Yardımcılığı Sınavı(2017)
@vmy Evet, yoktu. Sermaye taahhüdünün yerine getirilmesi vardı ve o da yevmiye kaydıydı.
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Ruhunda bu denli güzelliği barındırmayı, istiridye kabuklarında saklanan incilerden mi öğrendin?
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
...
Çölde savrulmak için rüzgâr uman kum gibiyim.
Her seher sönmek için Şems gözeten mum gibiyim.
Savrulursam, ya sönersem bana hiç ağlamayın;
Çünkü ben hâl-i hayatta daha ‘merhûm’ gibiyim.-Uluğ Kızılkeçili
-
RE: Türkiye Suriyelilerin vatanıdır
Kimi savunup, kimi yeriyorsunuz? Kim için, ne için birbirinize kırıcı ithamlarda bulunuyorsunuz? Bedenlerden ziyade, yaşayan ruhlar köhneleşip, ölüyor farkında mısınız? Ah be güzel kardeşlerim, kardeşinizin üzerine hiciv okları atmadan önce dönüp kendinizi sorguluyor musunuz, açıp bir satır okuyor musunuz? Fitne tohumlarına su dökmeye neden bu kadar meyillisiniz?
-
RE: Geceye Bir Şarkı Bırak
'Nedir Mihriban'ın gerçek hikâyesi?', diye soruluyor Abdurrahim Karakoç'a:
-Bazıları gerçek mi diyor, gerçek diyorum ama adı Mihriban değil. O, gençliğimde yaşanmış bir aşktı. Ama şimdi adını deşifre etmem, ayıp olur. Benim takmış olduğum sembol bir isimdir Mihriban. Masa başında yazılmış, hayal bir aşk bu tadı ve lezzeti vermez. Yaşayacaksın ki yazacaksın.
O zamanlar elektrik yoktu. Lamba ışığı altında yazıyordum. Şiire başladığımda lambadaki alev titremeye başladı. 'Lambada titreyen alev üşüyor' çıktı.Türküde yer almayan dörtlüklerden birinde şöyle diyor Karakoç:
/Önce naz, sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban/Şöyle devam ediyor sözlerine:
-Seviyordum, olmadı. Ayıp olur, şimdi adını söylemem. Törelerimize aykırı. İkinci bir Mihriban şiirim var, biliyorsunuz. 'Unutmak kolay mı deme, unutursun Mihribanım' diye...O da öyledir, bunlar hep gerçeğe dayalıdır. Güzel, tertemiz bir sevgiydi; tertemiz de bir ayrılma oldu...
/Düzen böyle bu gemide
Eskiler yiter yenide.
Beni değil, sen seni de
Unutursun Mihriban’ım.// oysa ne adı Mihriban'dı ne de saçının rengi sarıydı/
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
...
'Kûfe'de babamın alnını yaran kılıç benim de başımdaydı. Kardeşim Hasan'ı şehit eden zehir hâlâ boğazımı yakar. Gözlerimde diken, dilimde kemik olduğu hâlde bugüne kadar sabrettim. Ama Dedemin sünnetinin ayaklar altına alınmasına ortak olmayacağım. Resûlullah; 'İçinizden en hayırlısı kim ise onu seçin' demişti. 'Kılıcı hatip edinenlere biât edin' demedi.
Ahmet Turgut-Aşkın Şehidi
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Geceydi, rüzgarı tenime değdiğinde. Bir kapı açıldı, sır yüklü kelimeler içinde. Uykusuz gecelerimin yâreniydi gelen. Elleri buram buram şiir kokuyordu, geceyi andıran gözleri yorgundu. Gülümsedi, tüm kederleri alıp götürecek bir içtenlikle. Tesadüf müydü onu bana getiren yoksa tevâfuk muydu? Sahi, kalbinde kurutulmuş bir çiçek var mıydı, yok muydu?
/geceye dökülen inciler/
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
...
Öyle büyük umutlarım olmadı benim; büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu, ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, var olmaya, 'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya...
Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni, kederli dalgınlığımdan her döndüğümde...Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim sessizce, yapay yakınlıklarına insanların. Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım?
Şükrü Erbaş-Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
@paretowilfredo
Çocukken büyüdük, büyütüldük sırtımızdan vurula vurula. En yakınlarımızdı bize bıçağı saplayan. Kan oldu her yanımız, renklendirildik kötülükle. Fitne tohumları ekildi bahçemize, saflığımızı almak istediler elimizden. Ya onlara uymayıp yok olacaktık ya onlar gibi olup yeri geldiğinde, bu bozuk düzeni yıkacaktık. Gelgelelim biz hâlâ o saf çocuklarız; bir parça ekmeğimiz olsa bölüşmeyi bırakın, kendimizi aç bırakmayı göze alarak o lokmayı kardeşimize verecek kadar güzel yürekli çocuklarız. Bütün renkler onların olsun, siyah-beyaz bizim dünyamız... -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Kirli düşüncelerinizi de alıp gidin, ben siyaset kapısından geçmem ki.
Şiir okur, yazarım en fazla; olmadı açar bir türkü mırıldanırım.
Yönüm Hak'tan yanadır, her yerde onu ararım.
İnsanlıktır benim görüşüm; ne sağa ne sola bakarım.
Düstursuz konuşmalarınız, ötekileştirme politikalarınız sizin olsun; yaratılanı Yaradan'dan ötürü severim.
Beşerim, elbet ben de şaşarım.
Dilim bıçak gibidir; az konuşur, çok susarım.
Perdelerim hep kapalıdır, aydınlıktan korkarım.
Bir kuşun kanadı düşse, öper başıma koyarım.../Özü ezgin olanın, yüzü keskin olurmuş/Yüreği hüzne dalanı, Hak her yerde bulurmuş/
-
RE: Geceye Bir Şarkı Bırak
merhaba demeden daha, bu gitmeler gitmek değil...
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Çukurdu gözlerinin altı ve gece kadar siyah. Kaç uykuyu yolcu etti, dinmeyen yağmurlarıyla. Kaç güneşi karşıladı kim bilir, görülmemiş rüyalarıyla. Yorgandan, yastıktan sor hâlini; Ankara ayazından sor çatlamış yüreğini, dile gelip söylemediklerini ve yaşanmamışlıkların bıraktığı yara izlerini...
/gece çöker, hüzün doğar hanemize/
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Çocukluğumdu. Kalbime düşen ilk sızım oldu; gitti bir gece apansız. Yarım kaldım. Mezar taşına şu sözler kazındı:
'incecikti, gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu'...gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o sedef çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme sonbahar oluyorum sonrası hiç...-Hasan Hüseyin Korkmazgil
-
RE: Geceye Bir Şarkı Bırak
İlkbahardım, hiç üşümezdim.
Buz kesiyor artık günlerim... -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
...
Biz ki bildikten sonra sevmeyi
Bütün sabahlar
Acı renginde olsa ne çıkar... -
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Gülüşümüzde dâhi keder barındırırdık her dem. Hüznün çocuklarıydık biz. Acıyı bilmeyen, yüreği yara bere içinde olmayan; mutluluğun değerini nasıl bilebilirdi? Gece çökünce başlardı muhabbetimiz, kim bilir kaç geceyi güneşe kavuşturduk türkülerimizle... Ateşin yaktığını bilmek değildi meziyet; aslolan ateşe atmaktı yüreği, köz ede ede. Suyaydı hasretimiz, nihayetinde gönül ırmağından süzülen bir damlayaydı aidiyetimiz...
/o şiirler, o türküler, o güzel yürekler her daim yanacak gönül bahçemizde/
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım
git dersen kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım
ve seninle yaşadığım
o iyi günleri, kötü günleri bırakırım.
aynı gökyüzü, aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip yağmurlara durayım.
söylenmemiş, sahipsiz
bir şarkıyım.
belki
sararmış eski resimlerde kalırım
belki
esmer bir çocuğun dilinde.
bütün derinlikler sığ,
sözcüklerin hepsi iğreti
değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.
aynı gökyüzü, aynı keder.~Behçet Aysan
-
RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)
Huzursuz bir ruhum var benim.
Bu dünyada yersiz, yurtsuz kalmak belki.
Hikayeler anlattıkça, ruhum sükûnet bulur sandım.
Olmadı..
Anlatmaya devam ediyorum.
Kulak veren içten bir kalp bulabilmek, hikayene bir ortak bulabilmek insanı umutlu kılıyor çünkü.
Yaşamak güzel şey.
Yaranı gösterdiğinde, birilerinin "Çok mu acıyor?” demesi yeter./Tarık Tufan/