Bizim topluluğumuzda genel bir sorun var: Doğru olanı değil işine geleni savunmak. Guy yedekler alınsın diyenler yedekler asil alınırsa sonraki alımı düşünmez. Guy,duy kazanıp denetmen kadrolarına başvuranlara kızanlar onlar denetmenliğe hak kazanırsa yerlerine gelecek işsiz ve yedek kişileri değil hiç bir yeri kazanamayanı düşünürler. Bir de sgdy, ticaret dnt yard duy ve guy'a göre çok daha iyi meslekler. Bunların tercih edilmesinin doğal karşılanması gerekir. Herkes konumuna göre düşünüyor ve doğruyu söyleyeni de linçliyorlar.
Tanıdığım biri var daha önce bayağı referans aradı uğraştı ama olmadı. Guy sınavında yazılıyı geçemedi. Şimdi tivitlerini kazananlara hakka girdiniz falan yazdığı tivitleri görüyorum. Örnekleri çoğaltmak mümkün tabi...
Topluluk olarak kolektif bilince sahip olamıyoruz. Bunun sebebi de yüksek ve ortak bir ahlakta, idealde birleşmeyip mücadeleyi menfaatlerden üzerinden yapmamız. Hangisi hangisinin nedeni ya da sonucu tartışılır fakat bana göre bu ikisi ilerlememize engel oluyor.
Yazılı sınav birincilerinin yedeğe bile alınmamasına; kurumların kütüğü belli belli memleketlerdekilerle doldurulmasına; bazı tarikatların,cemaatlerin,vakıfların ve derneklerin mülakatlarda kolayca "iş" yapmasına yeterince ses çıkarmıyoruz. Bunlara 3-5 kişi ses çıkarınca olmuyor. Hep birlikte ses çıkarmamız gerekiyor. Fakat yıllardır bu duruma sessiz kalıyoruz. Düzenin bu halde olmasının sebebi de yine biziz. Sahte sağlık raporuyla renk körü eleman gidip gümrük muhafaza oluyor oradan devlet gelir uzman yardımcısı oluyor. Kaymakamlık mülakatlarında herkes elinde telefon bir daire başkanıyla görüşüyor ya da odasına çıkıp yüz yüze görüşüyor, üstelik mülakat günü. Babası bir kurumda başkan olanlar ilk mülakatlarında hakim savcı oluyor ama sıradan anadolu çocukları 10 kez girse bu torpillileri aşamayabiliyor. Bunlara kızanların da eline fırsat geçtiğinde aynısını yapma konusunda istekli olmaları normalleşiyor. Açlık, işsizlik, muhtaç olmak haksızlığa uğramanın motivasyonuyla birleşince bu sefer hemen herkes bu yollara başvuruyor. Oy konusunda partiler; iş yaptırma konusunda da hem bürokratlar hem de partiler nüfus elde etmiş oluyor.
Bu ahlaki yozlaşmadan hepimiz sorumluyuz. Birlikte sesimizi yükseltmezsek herkesin hakkı bir yerde mutlaka çiğnenecek.
İnşallah bir gün aydınlığa çıkar ülkemiz.

"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."
Rahmetle,sevgiyle ve özlemle anıyorum.

Yeni Gün yazarına demeç:
“23 Nisan Türkiye millî tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayaklanan Türk halkının, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni oluşturmak konusunda gösterdiği olağanüstülüğü anlatır.”
Mustafa Kemal Atatürk
Vakit: 25.4.1922, s.1

"Ve en büyük acının kendininki olduğunu düşünüyorsun. Dünyadan habersiz tüm gerizekalılar gibi."
Hakan Günday-Kinyas ve Kayra

Ulu önder Atatürk'ün Samsun'a çıkarak milli mücadele ateşini yakmasının 100. yılı kutlu olsun!

Ben, 1919 senesi mayısı içinde Samsun’a çıktığım gün elimde, maddî hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevî bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım. Ben Türk ufuklarından birgün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağını o kadar emindim ki, bunu âdeta gözlerimle görüyordum.
Atatürk

Merhaba arkadaşlar sonuçlar herkes için hayırlı olsun. İSKİ müfettiş yard. sınavına gitmeyecekseniz başvurunuzu geri çekebilirseniz başkaları için de şans doğmuş olur. KOSGEB, İSKİ başvurularını çeken ve çekecek arkadaşlara teşekkür ederim.

Bu şarkının içinde bulunduğu albüm ders çalışırken çok iyi gidiyor. AC-DC şarkıları için yaptıkları albüm de çok güzel. Gerçi bu grubun neredeyse bütün parçaları ders çalışırken iyi gidiyor
The Buddha Lounge - Metallica: http://www.youtube.com/watch?v=Y3rilMuH6OE&list=PLT_-kikpBXD0bDGNmcwXDFSmQEZB-FD9_

Bazen gökyüzünde siyah bulutlar olur; gökyüzü bu siyah bulutlar yüzünden değişmez. Ve bazen beyaz bulutlarda olur ve gökyüzü bu beyaz bulutlar yüzünden de değişmez. Bulutlar gelirler ve giderler gökyüzü baki kalır. Sen gökyüzüsün ve düşüncelerde bulutlardır. Eğer düşüncelerini titizlikle izlersen, eğer onları kaçırmazsan, eğer onlara doğrudan bakarsan ilk şey bunu anlamak olacaktır ve bu çok büyük bir anlayıştır. Bu senin aydınlanmanın başlangıcıdır. Artık sen uykuda değilsin, artık gelip giden bulutlarla özdeş değilsin, artık sonsuza dek baki kalacağını biliyorsun. Tüm kaygı yok olur.
Osho

@lamarjinal Estağfurullah hocam rica ederim. Kısır tartışmalara girmemek için kimseyi etiketlemedim sizin özelinizde de yazmadım yanlış anlamayın ama konunun en başından beri "şöyle kazandım,böyle iyiyim,yine olsa yine yaparım, tekrar kaybedeceksiniz vs" şeyleri şaşkınlıkla okuyorum. Tamam bir insan iyi puanlar alabilir,başarılı olabilir ama mütevazı olmak lazım. Kimsenin içini bilemem ama dışardan görünen hoş değil.

Eeyyy sevgili günlük!Sen kimsin ya? Sorarım sana! Sen kimsin!

@cemalicoşan Keşke yasaklı olmasaymışınız. Size de denecek şeyler varmış.

@gresham-t Milliyetçi muhafazakar kardeşin kim senin? Boş milliyetçilik derken kimden bahsediyorsun? Yazdıklarını şimdi gördüm. Bu savaşın tek sebebi Türkiye mi? Bom boş kafanla bom boş akılla ona buna boş milliyetçilik kasmayın deme. İnternet var ne var aç oku. Şu dönemde cahil kalmak bir seçimdir.

AB'nin fonladığı dernekler, akademisyenler, gazeteciler bu göç politikalarına karşı olanları cahillikle, ırkçılıkla suçluyor. Bayramda gidebiliyorlarsa dönmesin diyene de aynı tepki var. Şu başlığın üstünden 2 yıl geçmiş. Her şey o zamandan bu zamana daha da kötü duruma geldi. İran sınırındaki mayınlar da temizlendiğine göre yeni akım Afganlar olacak demek ki.

Romantizme, "dolu milliyetçiliğe" devam mı? Resmi verilerle Suriyeli sığınmacıların %65'i bizde. Türkler yurtdışına göçmen olarak gittiler. Göçmen ile sığınmacı farklı şeyler. Bununla birlikte ekşide paylaşılan fotoya yönelik bu kadar yükselmek cahilce. Yunanistan'da mı yaşıyoruz biz? Fonlanan kuruluşların ağzıyla konuşup burada "dolu dolu milliyetçilik" yapmışsınız. fikirleriniz değişti mi geçen zaman içinde?

@zenginmemur sınav 80 soruydu Siz sınava girdiniz mi?

Bizim topluluğumuzda genel bir sorun var: Doğru olanı değil işine geleni savunmak. Guy yedekler alınsın diyenler yedekler asil alınırsa sonraki alımı düşünmez. Guy,duy kazanıp denetmen kadrolarına başvuranlara kızanlar onlar denetmenliğe hak kazanırsa yerlerine gelecek işsiz ve yedek kişileri değil hiç bir yeri kazanamayanı düşünürler. Bir de sgdy, ticaret dnt yard duy ve guy'a göre çok daha iyi meslekler. Bunların tercih edilmesinin doğal karşılanması gerekir. Herkes konumuna göre düşünüyor ve doğruyu söyleyeni de linçliyorlar.
Tanıdığım biri var daha önce bayağı referans aradı uğraştı ama olmadı. Guy sınavında yazılıyı geçemedi. Şimdi tivitlerini kazananlara hakka girdiniz falan yazdığı tivitleri görüyorum. Örnekleri çoğaltmak mümkün tabi...
Topluluk olarak kolektif bilince sahip olamıyoruz. Bunun sebebi de yüksek ve ortak bir ahlakta, idealde birleşmeyip mücadeleyi menfaatlerden üzerinden yapmamız. Hangisi hangisinin nedeni ya da sonucu tartışılır fakat bana göre bu ikisi ilerlememize engel oluyor.
Yazılı sınav birincilerinin yedeğe bile alınmamasına; kurumların kütüğü belli belli memleketlerdekilerle doldurulmasına; bazı tarikatların,cemaatlerin,vakıfların ve derneklerin mülakatlarda kolayca "iş" yapmasına yeterince ses çıkarmıyoruz. Bunlara 3-5 kişi ses çıkarınca olmuyor. Hep birlikte ses çıkarmamız gerekiyor. Fakat yıllardır bu duruma sessiz kalıyoruz. Düzenin bu halde olmasının sebebi de yine biziz. Sahte sağlık raporuyla renk körü eleman gidip gümrük muhafaza oluyor oradan devlet gelir uzman yardımcısı oluyor. Kaymakamlık mülakatlarında herkes elinde telefon bir daire başkanıyla görüşüyor ya da odasına çıkıp yüz yüze görüşüyor, üstelik mülakat günü. Babası bir kurumda başkan olanlar ilk mülakatlarında hakim savcı oluyor ama sıradan anadolu çocukları 10 kez girse bu torpillileri aşamayabiliyor. Bunlara kızanların da eline fırsat geçtiğinde aynısını yapma konusunda istekli olmaları normalleşiyor. Açlık, işsizlik, muhtaç olmak haksızlığa uğramanın motivasyonuyla birleşince bu sefer hemen herkes bu yollara başvuruyor. Oy konusunda partiler; iş yaptırma konusunda da hem bürokratlar hem de partiler nüfus elde etmiş oluyor.
Bu ahlaki yozlaşmadan hepimiz sorumluyuz. Birlikte sesimizi yükseltmezsek herkesin hakkı bir yerde mutlaka çiğnenecek.
İnşallah bir gün aydınlığa çıkar ülkemiz.

Allah belasını versin böyle düzenin...
Bir cemaat gelir önümüzü keser; o gider dernekçiler gelir; onlarla vakıfçıların yarışında ezilirsin yetmez partililer ve memleketçiler keser önünü. Sıradan anadolu çocuklarını kenara atıyorlar. Düzeniniz başınıza yıkılsın! Bu düzeni besleyen ne varsa kahrolsun. Hz Ömer adaletini anlatıp onun akrabacılığını örnek alırlar. Bir salın memleketi artık bir salın bizi be kardeşim!
Ayarını bozduğunuz terazi sizi de öyle bir tartsın ki altında kalın. Allah zalimlerin yaptığını yanına koymasın.

Ankara GUY'dan 90 üstü puanı olan çok fazla kişi çekildi ve çekilecek gibi duruyor. Çok yüksek kapatmayabilir. Yedekler Ankara için kurum sınavını geçenler ve yedekler fazladan şanlı olacak gibi duruyor.

Merhaba arkadaşlar sonuçlar herkes için hayırlı olsun. İSKİ müfettiş yard. sınavına gitmeyecekseniz başvurunuzu geri çekebilirseniz başkaları için de şans doğmuş olur. KOSGEB, İSKİ başvurularını çeken ve çekecek arkadaşlara teşekkür ederim.

2020-88,74-334
2019-88,61-127
(İki puan da ayrı kişilere ait)