arkadaşlar size hem kendi düşüncelerimi anlatmak (biraz doldum sanırım) hem de küçük bir hesap çıkarmak isterim, sizlerin de çok iyi bildiği, birçoğumuzun içinde olduğu bir durumun hesabı... (2015 yılında mezun oldum. 3300 tl verip dershaneye kaydoldum (2015 1 ekimden 2016 mayısın sonuna kadar). ilçede oturuyorum ve il merkezindeki dershaneye gidip gelmek için günde 15 tl yol parası verdim. (haftada 4 gün) yol parası 1920 tl tutuyor. kaynak için harcadığım paranın net hesabını inanın bilmiyorum o yüzden yuvarlama yapacağım. (iktisat için 200 tl hukuk için 200 tl muhasebe ve maliye için 200 tl) 600 tl civarı bir meblağ. toplamda 5820 tl yapıyor. bir işte çalışmadım, sınavı etkilememesi için, babam sağolsun karşıladı bu masrafı ve kendisi asgari ücretle çalışıyor. bu sürecin başında bu hesaplamayı üç aşağı beş yukarı yaptım. tamam ben bunun altından kalkarım, bu para da benim aileme borcum olsun dedim bismillah dedim başladım çalışmaya.
hepinizin bildiği gibi önce sınav tarihi öne çekildi, vardır bir hayır dedik yola devam ettik. sonra sınav geçerliliği 1 yıla indirildi az biraz sallandık ama vardır bir hayır dedik yola devam ettik. mayısın sonunda yapılan sınav temmuzun ortasında açıklandı olsun dedik. p35den 84 aldım daha iyisi olabilirdi ama olsun buna da şükür dedim(k). temmuz sonundan itibaren guy için tıkadım kulağımı (hatırlayın 15 temmuz sonrası dolaşan spekülasyonları) başladım çalışmaya. o günden bugüne bu süreçte sadece kaymakamlık sınavına girdim onda da bir iki yanlış cevap yüzünden az bir farkla mülakata kalamadım. babama söylerken dün akşam sonucu boğazım düğümlendi çünkü çok umutluydu benden, babam yine sağolsun ki canın sağolsun oğlum dedi. ben de üzüldüm tabi az bir farkla kaçırdığım için ama yine olsun en azından mayısa kadar elimizde bir puan var belki kullanacağımız bir ilan gelir dedim. az önce cnn türk'te 2015 2016 kpss kopyalandı başlıklı haberi dinledim. sonra bu siteye baktım nedir ne değildir diye ve bunları yazma ihtiyacı duydum. atanmam veya atanamamam değil derdim, ilan gelmesi gelmemesi de değil. umudumu yitirdim diye de sızlanmıyorum hala umutluyum. ancak ben güvenimi yitirdim.
kime olan güvenimi? (ösym yada bir başka kurumu söylemeye gerek dahi duymuyorum) kendime ve sizlere olan güvenimi; yukarıda anlattıklarımı benimle birlikte neredeyse hepimiz yaptık, her gelen kötü habere, haksızlık ve mağduriyet yaratabilecek gelişmeye eyvallah dedik, hayırlısı dedik. hiç tedbiri alıp takdiri Allah'a bırakmadık. tedbiri nasılsa birisi kendisi için alırken bizim için de alır dedik. sonuç? geçen ve asla geri gelemeyecek zaman.
arkadaşlar diyeceğim o ki, kimse kusura bakmasın ancak hak verilmez hak alınır diye bir söz var. pc başında oturup sürekli şikayet ediyoruz. (kaldı ki 72 73 alan öğrenci dahi buraya gelip, karalar bağlayıp umut kırıcı şeyler yazabiliyor ve bu yorumlar herkesi etkiliyor.) dershanelerin, hocaların umut dağıtması ile bu iş olmaz onlar kendi kazançlarına bakıyorlar. (edit: yazdıktan sonra aklıma geldi. geçen sene gittiğim dershanede çalışan bir hoca bu hafta demiş ki; "şubatta 5000 kişilik guy ilanı gelecek" bana da bunu bir arkadaşım söyledi. ilkten düşündüm 5bin büyük rakam 4 katı çağırsa 20 bin kişiyi mi sınava sokacak bunlar dedim. hocayla arası iyi olan başka bir arkadaşa sordurdum işin aslını öğrensin diye. hoca; guy ve vmy ilanı gelebilir demiş, 5 bini de gaz olsun! diye söyledim demiş. düşünün işte insanları nasıl umutlandırdıklarını. muhakkak içlerinde çok saygı değer insanlar vardır ancak, özür dileyerek söylüyorum, kan emicilerin daha fazla olduğu aşikar.)
x puan aldık diye atanacağız diye bir kural yok bunu hepimiz biliyoruz. bu bağlamda belki "hak" kelimesini kullanmak yanlış olabilir. ancak en azından geleceğe daha umutla ve güvenle bakabilmek için bir tepki, bir duruş sergilemeliyiz. bence bunu tartışmalı artık. bir avuç adam! soruları çalacak kopya çekecek bunun ceremesini ben, sen, biz, hepimiz çekeceğiz öyle mi?
guy ilanı şubatta mı gelir martta mı gelir kahinlik yapacağımıza bunun gelmesi için ne yapabiliriz bunu konuşalım. kaldı ki gelmek zorunda da değil, devletin ihtiyacı yoktur almaz bunu anlarım ancak belirsizliği gidermek zorundalar çünkü burda bekleyen insanlar yani vatandaşlar maddi ve manevi olarak sömürülüyor ve belirsizlik giderilmedikçe de sömürülmeye devam edecek. alım yapmak zorunda değiller ancak vatandaşlarının sömürülmesini engellemek zorundalar. en azından bunu daha etkili bir şekilde hatırlatmamız lazım diye düşünüyorum. (twitter'da hashtag açmak maalesef yetmiyor.)
dağınık anlatmış olabilirim kusuruma bakmayın ve sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.