Phoenix tarafından gönderilen iletiler

https://www.youtube.com/watch?v=f0-fPwuPpAk

Khooneye Ma - Marjan Farsad خونه ی ما - مرجان فرساد

"bizim ev uzakta uzakta
sabır dağlarının ardında
altın ovalar’in
boş çöllerin ardında
suyun obur tarafında
yorgun dalgaların
sedir ormanlarının ardında
uykudaki bir rüyada
mavi okyanusun ardında, armut bahçelerinin
üzüm bağlarının obur tarafında
arı kovanlarının arkasında
bulutların ötesinde
özlemimizin
ıslak caddelerin
ve yağmurun
ve denizin ardında

evimizde hikayeler var
vişne ve antep fıstığı var
sıcak kahkahaların arkasında
yorgun insanları var
evimizde mutluluk
havuzunda balıklar var
sokaklarında top oyunu
ve güzel kedileri var
bizim ev sıcak ve samimi,
duvarlarında eski fotoğraflar var
yazın balkonda oynarken deniz kenarında çekilmiş
ve yağmurun altında
elde bir bavul boğazlar düğümlenmiş
güzel ve samimi insanlardan ayrılırken var."

Sevgili Mary

Gönderdiğim Noblet koleksiyonumu seni affettiğime dair bir işaret olarak gör.Kitabını aldığımda,aklımdaki duygular sanki çamaşır kurutma makinesinin içindelermiş, çarpışıyorlarmış gibi hissettirdi.Acı, dudaklarımı birbirine kazara zımbaladığım zamanki gibiydi.Seni affetmemin nedeni mükemmel olmamandandır.Sen mükemmel değilsin, ben de öyle.Hiçbir insan mükemmel değildir...hatta apartmanımın dışındaki darmadağın olan adam bile. Gençken, kendimin dışında kimse olmak istemezdim.Dr Bernard Hazelhof,eğer bir ıssız adaya düşseymişim ancak o zaman kendi arkadaş çevreme alışabileceğimi söylemişti yalnızca ben ve hindistan cevizleri.Dediğine göre kendimi ve kendi detaylarımızı seçemeyeceğimizi kabullenmem gerekiyormuş,hem de her şeyimle.Onlar bizim birer parçamız ve onlarla yaşamak zorundayız.Neyse ki arkadaşlarımızı seçebiliyoruz...ve seni seçmekten çok mutluyum. Dr Bernard Hazelhof çok uzun bir yola benzer bir yerde yaşadığımızı da söylemişti.Bazıları iyi asfaltlanmıştır.Diğerleri ise benim gibi çatlaklara, muz kabuklarına ve izmaritlere sahiptir.Senin yolun da benim gibi, ancak muhtemelen benim ki kadar çatlak değildir.Umuyorum ki, bir gün yollarımız kesişecek ve bir kap konsantre sütü paylaşabileceğiz.

Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Sen benim tek arkadaşımsın.
Amerikalı mektup arkadaşın,
Max Jerry Horowitz

Hocam 21. yüzyılda gözlerimizi kapatarak, kulaklarımızı kapatarak, kendimizi sakınarak temiz kalabileceğimize inanmıyorum. Temiz kalabilsek bile bu durumun başta kendimize ve ailemize daha sonra ise müslüman alemine bir fayda sağlayacağını zannetmiyorum. Müslümanların bilgiye, sanata, kültüre, bilime, ekonomiye hakim olmaları, içine girmeleri ve değiştirmeleri gerekir.

Düşünsenize peygamberi tüccar olan bir dine mensup milyonlarca insan var fakat hiçbirinin dünyayı etkilediği, dünyayla etkileşime girdiği bir ürünü yok.

Gene de oldukça haklısınız. Oldukça rahatsız edici şekilde işlenmiş müslümanlık öğeleri.

@extraordinary Geceye bir söz bir şiir bırak içinde söyledi:

Değişmek, hiç de zor değil. Yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. Anlaşılmak istiyorum. Sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. Evet, tıpkı bu..

Sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. Birlikte dans edebilmek gibi.

Cümleten hayırlı olsun arkadaşlar Dönüp bakınca ''huh'' ne uzun bir süreçti diyorum!

Anneme sordum dizimin haftaya olan bölümünü aratırım dedi şok oldum.

Hocam genellikle diğer internet sitelerinde çalışan, görev yapan arkadaşlar burada özellikle tatsızlık çıkartıyor. Açıkçası sadece buna yormak istiyorum. Ben böyle bir mesleği yapmak isteyen ve bu kadar kırıcı, olumsuz, kışkırtıcı konuşan insanların olduğuna inanmak istemiyorum.

Eleştiri ve saygısızlık arasında çokta ince olmayan bir çizgi vardır. Lütfen sık sık geçip çizgiyi yok etmeyelim. Üyeler arası her türlü ikili diyalog amacından şaştığı zaman çoğu kez yorum düzeltiyor, özelden uyarıyor veya yorum siliyoruz. Yöneticilere karşı olan tavırlarda ise ikişer üçer kez rica ediyor, eleştirileri dikkate alacağımızı söylüyoruz. Fakat bu şekilde hitap etmeniz, tekrar tekrar saygısızlık yapmanız durumunda hesabınızı yasaklamak zorunda kalıyoruz. Siz değerli dostları tenzih ederek bu açıklamayı buraya bırakıyorum.

Allah yardımcımız olsun, hakkınızda hayırlısı olsun.

Neil Gaiman'ın 2000'li yılların başında yayımlayarak dünyada büyük bir beğeni toplamış romanından aynı isimle uyarlanan American Gods dizisinin ilk sezonunun 3. bölümü geçtiğimiz günlerde izleyicilerle buluştu. Of iyi cümle kurmamış mıyım ama? Dizi romanın şu an itibari ile güzel bir uyarlaması olmuş durumda. Bilmeyenler için birkaç cümle edelim. Mitolojik karakterlerin (zeus, annubis, annansi...) mücadelesini günümüz dünyasına taşıyan kitap ve dizi oldukça başarılı bir iş çıkarıyor. Mitolojik karakterler deyince çok sınırlı oldu daha açık ifade etmek gerekirse : yunan, britanya, iskandinavya, afrika, asya tanrıları, cinleri, mitleri, totemleri...

Ben ilk 3 bölümünü dün itibari ile izledim. Dürüst olmak gerekirse beklediğimden daha iyi bir iş çıkarmışlar. Diyaloglar güzel, hikaye örgüsü güzel, oyuncular güzel, yardımcı oyuncular mükemmel! Fakat uyarmam gerekir ki cüretkar sahneler içeriyor. Açıkçası epey cinsellik ve şiddet öğeleri içeriyor dizi. Bu nedenle duyarlılığı fazla olan siz değerli dostlarımın bunu dikkate alarak izlemesini isterim. Mesala Müslümanlar için tanıdık bir öğe olan ''cinler'' dizinin içerisinde ilginç(!) bir şekilde işlenmiş. (Müslüman izleyicilerin epey tepkisini çekti.)

Özetlersek: Dizi, eski ve yeni tanrıların güç mücadelesini anlatıyor. Peki kim bu eski tanrılar? Mr. Wednesday olarak Odin! Yeni Ahit'te ismi geçen Bilguis! Afrika'nın en eski tanrılarından Anansi! Peki ya yeni tanrılar? Ergen bir abimiz var sanırım o teknoloji tanrısı gibi bir şey. Televizyondan konuşan bir ablamız var o da medya tanrısı sanırsam. İsimlendirmeleri dizi üzerinden yaptığım için tahminlerimi yazdım.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Nedir? Ne İşe Yarar? Üye Ülkeler Hangileridir?

Soğukkanlılık nedir? Ne işe yarar? Polislerin soğukkanlı olması gerekli mi? Neden?

Bir kişi tarafından haksız yere suçlanıyorsanız, size haksız yere itiraf atılıyorsa bu duruma nasıl karşılık verirsiniz?

Türkiye'nin sınırlarına komşu olan ülkeler hangileridir?

Suriye, Yunanistan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak, Azerbaycan, Bulgaristan

@Antimülakat Abim benim be. Şu tabloların, analizlerin kaç kişinin işine yaradı var ya.. Allah razı olsun vallahi. Eline emeğine sağlık.

@Klay-Thompson O zaman efsane soruyu soruyorum. Bu sene de Clev-GSW finali görür müyüz?

@Klay-Thompson Hocam, hiçbir kelime kullanılması zorunlu değil. Fakat her ortamın, her kurumun oturmuş bir hitap şekli olur. Mesela özellikle ODTÜ'de herkes birbirine hocam diye hitap eder. Genel olarak oturmuş hitap şekline bağlı kalmanız sizi ve ortamdaki hitap ettiğiniz kişiyi daha rahat hissettirebilir. Ama bu tamamen sizin seçiminize bağlı.

@bombiksmori Yani forumda bir başlık açıp blog sayfası gibi tek tek konuları anlatsak, soruların üzerinden geçsek, videolu fotoğraflı anlatımlar felan olsa.. Bir nevi sınav günlüğü gibi bir şey. Aslında her sınav için yapılabilir.

@bombiksmori Aslında şöyle videolu fotoğraflı ales günlüğü yds günlüğü gibi bir paylaşım yapayım istiyorum. Bir yandan da hiç gözüm yemiyor. Dediğiniz gibi bekleyip görelim. Bakalım bakalım. Hakkımızda hayırlısı olsun.

@bombiksmori Açıkçası keyfim kaçtı sınavdan bu yana. Hoş YDS puanım henüz yok ama gene de üzüldüm

@bombiksmori Ben yetiştiremedim nedense ya.