Daha gidecek yolumuz var...
( içim bir dünya )
https://www.youtube.com/watch?v=hpogbiz-wVg
...
https://www.youtube.com/watch?v=-mHSuu4Q7vk
Daha gidecek yolumuz var...
( içim bir dünya )
https://www.youtube.com/watch?v=hpogbiz-wVg
...
https://www.youtube.com/watch?v=-mHSuu4Q7vk
Böyle şeylere gerek yok bence. Haddim olmayarak başlığın kapatılmasını talep ediyorum. Zaten bu konular yüzünden hepimiz gerginiz, öğretmenler sadece KPSS'ye girsin yeter diyecekler yakında, herkes farkında. Biz kendi mücadelemizi aklı selim bir şekilde sürdürmeye çalışalım.
“Biz koşuyu kaybettikten sonra da koşan atlarız.”
Cemal Süreya
…………
“Seninle yıkasaydım acılar dehlizini,
Ne kaderi suçlamak kalırdı, ne intihar.”
Nurullah Genç
……………
“Güzel yine de güzel solarken bile
Çünkü her soluş merhamet uyandırıyor
Çünkü merhametti ona önceden rengi veren de.”
İsmet Özel
Hayırlı kandiller dostlar. Gecenin yüreğimizi ferahlatacak, geleceğimize şifa olacak dualarla dolması temennisiyle. Allah yolumuzu hayırlı eylesin.
...
Fotoğraflar genelde hüzünlendirir beni, en mutlu anı yakalasanız da gerçekte o anın bir kez yaşandığı hakikatini kim değiştirebilir. Hiçbir an tekrarlamaz, üzüntüler ve sevinçler kendine özgüdür, kendimize özgü. Ne çok kendi var çünkü her birimiz farklı yaşıyor ve hissediyoruz. Yalnızlığa şaşmamalı mı öyleyse.
Bir canlının bir başka canlıyı yalnız fotoğraflarda anabilmesi kadar hüzünlü hangi duygu var? Bir gün elimde sadece fotoğraflar kalır diye belki fotoğrafları sevemedim. Yaşayabildiğim kadar, benimle yaşayabildikleri kadar bana tutunsun istedim anılar hatta ben onlara… Sevdiklerimizin hala nefes alıyor olduğunu bilmek ve öylece durup nefes almalarını izlemek…
////////////////////////////////////
Eski, yırtık önlüklü çocuklardı; rahatsız tahta sıra ve masalarda otururlardı, kalabalıktı sınıflar. Akıllı sıfatını layık gördüğümüz nesneler, kara tahta ve tebeşirin yerini almamıştı henüz.
…
Kim bilir belki yapabilirdi insanoğlu; ruhunu köleleştirmeksizin bu maddi alemi yine de kurardı.
…
Betonlar döktük çiçeklerin üstüne, kuşlara kafesi layık gördük.
…
Şimdi sıralarımız rahat ama biz değiliz.
////////////////////////////
Biraz film izleyeyim dedim, film izlerken kalem durmadı, karaladı, biraz da buraya bırakalım.
İlk maaş...
Öyle borçlandım ki değil ilk maaş ödemeyi ilk birkaç maaşa yaymak gerekiyor Zaten okurken de borçla okuduk -krediler- oradan da vardı; başlıyoruz bakalım ödemeye:) Tüm bunlar bir tarafa elbette bugüne kadar desteğini hiç esirgemeyen aileme ufak tefek de olsa hediyeler almayı ihmal etmedim, dostlarımızın tatlı tatlı talepleri oluyor
hala onlara yetişmeye çalışıyorum. "Kesene bereket" sözünü her işittiğimde bir gün bana da söylenecek mi acaba diye düşünürdüm. İnsanlarla paylaşabileceğin yeni imkanlara kapı aralaması anlamında, araçsal olarak yaklaşıyorum tabi ki konuya.
Güzel bir duygu, henüz yaşamamış olanlarımızın tez vakitte yaşayabilmesi dileğiyle.
3 salon görevlisinin ikisine yüksek sesle tepki gösterdim, tabi ki yapacağım benim muhatabım orada başka kim ösym yi temsilen? Bazı PC'ler açıldı, soruları görenler oldu, geliyorlar yeni bir paket devreye girecek diye ben nerden bileceğim açılan sorulardan farklı olduğunu? Bu saatten sonra bizi kim ikna edecek - öyle bir dertleri olmasa da - bu sınavların adaletli yapıldığına!! Bu sınav İPTAL edilmelidir.
"Dünyayı güzellik kurtaracak,
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey"
? ? ?
"Hazırdan yiyor adalet Ömer-ül Faruk'tan beri..."
@aristotales Merhabalar, öncelikle hemen söze niyet beyanımla başlamak istiyorum ki sanal ortamdayız birbirimizi yanlış anlamayalım. Derdim kısır bir tartışmaya yol açmak değil söylediklerinizle ilgili kendi düşüncelerimi beyan etmektir ve bunun İİBF/SBF liler arasında bir ayrılığa sebep olduğunu düşünmediğim gibi verimli bir tartışmaya vesile olduğu kanısındayım. Bu yorumu yaparken benim öncelikli derdim gazete ilanında ne yazacağı değildir, ileriye yönelik bakış açımızın netleşmesi için yorumlarda bulunacağım.
"Çözüm üreticiler" dediğiniz kişiler sorunlardan haberdar değil diye anlıyorum. Çünkü İİBF/SBF mezunlarının ne istediğinin belli olmadığını söyleyebilmek için bu ülkede yaşamıyor olmak ya da gözünü, kulağını bu gençlere kapatmış olmak gerekir. Anlamak istenildiğinde sadece şu cümle bile yeter : İşsizler, iş istiyorlar.
Tepkilerin ancak göreve başlayana kadar olduğunu söylemişler. Örneğin bu foruma şuan yorum yapan bir sürü dostumuz halihazırda kamu görevlisidir. Sosyal medyada çaba gösteren birçok arkadaş da aynı şekilde. Eğer taraflı yaklaşılmıyorsa, çözüm üreticiler bunu görebilmeliler diye düşünüyorum. Mesela dert olarak anlatmasak dahi gelmiş olan 500 kişilik VMY ilanının listeler açıklandıktan sonra hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edilmesindeki haksızlığı fark etmemek mümkün mü?
Kesinlikle haklı olduğunuz birçok nokta var ve bunların çoğumuz farkındayız. KPSS A grubu alımlarda bir sistem, plan, program söz konusu değil. Dolayısıyla herhangi bir kamusal tasarruf durumunda ilk vazgeçilen kadrolar bunlar oluyor.
Evet, her ilde üniversitelere İİBF/SBF açmak sorunları artırmıştır. Acilen sayısı azaltılmalıdır.
Bahsettiğiniz gibi Diyanet, MEB ve son zamanlarda sayısı gittikçe artan alımlara çıkan kolluk kuvvetlerinin yanında A grubu kadrolar azalmaktadır.
Bunların yanında sistemsel bir değişiklik olacaksa bölüm ayrımından ziyade fakülte bazlı değerlendirmeler yapılmalıdır. Tartışılacaksa ilanların Hukuk, İİBF/SBF şeklinde açılıyor olması da tartışılmalıdır. Bir İİBF/SBF mezunu Hukuk Fakültesi mezununun girdiği her kadroya giremezken, Hukuk Fak.mezunu başta Kaymakamlık, Sayıştay sınavları olmak üzere hemen hemen tüm uzmanlık kadrolarına başvurabiliyor. Dolayısıyla bu konular yüzeysel konuşulamayacak kadar derindir.
Sizin de söylediğiniz gibi sistemsel revizyon şart. Puan türlerinde dahi kurumsal teamüllerin oluşmamış olması, bazı kurumların yıldan yıla alan puanı ve gk-gy ağırlıklı puan tercihlerinin değişiyor olması adayları tamamen belirsizliğe sürüklüyor. Eğer bir programa bağlanacaksa bu işi kesinlikle bilen, bu sürecin içinden gelen insanlar görevlendirilmelidir. Aksi halde hayatında hukuk, iktisat, maliye, muhasebe vs. dersleri almamış, hatta belki KPSS'ye hiç girmemiş insanlardan sağlıklı bir çözüm üretmelerini beklememiz yanlış olur.
Elbette sizin belirttiğiniz gibi günlük sorun, günlük çözüm gibi bir durumun kimseye faydası olmaz. Bunun da buradaki tüm arkadaşlarımızın farkında olduğu bir konu olduğunu umuyorum. GUY ve DGUY'un mülakat tarihlerinin biran önce açıklanmasını istemek aslında günlük bir çözüm değildir. Bu süreçteki her arkadaş bu sonuçlansın ve diğer ilan gelsin ve süreçler kısalsın diye çaba gösteriyor.
Hiçbir üniversite mezunu ki buna öğretmen vs.herkes dahil sosyal medyadan ilan, kadro,sınav tarihi,mülakat tarihi vs.talep etmek zorunda değildir. İnsanları bu işleyişe mecbur bırakanlar çözüm üretmesi gerekirken, sorunları bilerek veya bilmeyerek artıranlardır.
Söz konusu kadrolar özel sektör istihdamı nevinden kadrolar değildir. "Talebe göre arz" diye düşünülmemelidir. Kamusal hizmet ve görevlerin standardının olması gerekir, sizin de belirttiğiniz gibi. Dolayısıyla adaylardan talep, program beklenilmeksizin kamusal kadroların belirli olması, ilanların gelişinin bir düzeninin olması gerekir. Bu bizzat çözüm üreticilerin görevidir.
Yazdıklarınız da birçok haklı husus var, belirtmeye çalıştım. Beni özellikle rahatsız eden durum ise bürokrat, siyasetçi vs.çözüm üretenler dediğiniz kimselerin benim algıladığım şekliyle tavırlarıdır. Hiçbir kamu görevlisi, eğer durumları hiç bilmeyen bir insan değilse, oturduğu makama gelip sorunlar neymiş, talep nedir, söyleyin tavrı içine girmemelidir, bu benim düşüncem. Onlara "Nasıl bilmezsiniz?" diye sorarım.
Şükür ki bazı insanlarla aramızda siyahla beyaz kadar fark var.
"Zirvesine göz koyduğum dağlara bak
Koşup takıldığım çitlere bak"
Cahit Zarifoğlu
@Agor dostumuzdan rol çalmak gibi olmasın ama video yayınlanmış, izledim. Link de burda :
Gayet başarılı bir çekim olmuş, sorunların hemen hepsine değinmeye çalışmışsınız, elinize emeğinize sağlık. Şimdi sıra bizlerde bu videoyu en iyi şekilde kullanmak gerek. Şahsen benimle İİBF/SBF lilerin sorunları hakkında muhabbet edecek insanlara konuya hazırlık amaçlı öncelikle bu videoyu izletmeyi düşünüyorum Şu meselelerden haberdar olmayan biri ben sizin dertlerinizi biliyorum demesin. En kısa zamanda bu çalışmaların gelişerek devam etmesi dileğiyle.
'Şair Öldüren Rejim' dedi bir şair durumu bize anlatabilmek için çok geçmedi bir başkası 'Şairi Öldürdüler' diye seslendi. Ölümler ve Şairler eş anlamlı iki sözcük gibi. 'Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum' diyen bir Şairi dünyanın es geçmesi mümkün mü elbette değil. Dünya, Şairleri aramızda barındırmaz, biz barındırmayız, insanlığımız utandırır onları, zorunlu bir suskunluk olur yaşamak...
Bazen kelimelere sığmaz anlatılmak istenen, lisanın gücünün bittiği yerde, gönlümüzle anlatmak girer belki devreye.....
"Tozludur saçlarım, saçlarımdan
devrilmiş sarayların dumanları savrulur
yüzüm yanıktır
yüreğime bir karanfil sokuludur
ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı
benim göğsüme göğsüme vurup durur.
...
Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum
kökten dallara yürüyen sular gibi
yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne
yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir
dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye
torna tezgahlarında demir.
Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen
yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri
kanla dolar pazuları tarladakinin
hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki
gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm
yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri.
...
anladım neden yorgunluk
gülümserlik getiriyor insana
...
Yürüyorum
azarlanıyorum fışkıran başaklarla
iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu
hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından
gözlerim nemli değil.
gözlerim namlu. "
Gerilmeyin arkadaşlar, ne yazık ki en az puan kriteri kadar önemli bir diğer faktör de listede olduğu halde para yatırmayan adaylar! İnşallah bu yıl da geçen yıl gibi olmaz, kaç kişinin iş ihtimaline engel olundu. Herkes vicdanlı davranarak, hak gözeterek yaklaşırsa ortada bir sorun kalmaz, sınava girmeyeceği halde başvuran varsa muhtemelen onunda işleri bir yerlerde rast gitmeyecektir, ilahi adalet. Ama şu konuda da dikkatli olalım arkadaşlar, biz bu forumda neler gördük, kızdığı her şeyi sonra kendisi tekrarlayanlar oluyor, o yüzden sağduyumuzu, diğergamlığımızı kaybetmeyelim.
@North-remembers Allah, bir an önce hayırlı bir rızık kapısı açsın, dertleriniz bir nebze olsun azalsın inşallah
"Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istîâb.
"Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
....
Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber."
Mehmet Akif Ersoy
.......
Önce Vatan
@kemankeşş Aman diyim dostum sınavda ya da mülakatta gelir bu hataya düşmeyelim:) Suriyeliler şartlı mülteci değildir, şartlı mülteci 6458'in 62.maddesinde düzenlenir ancak ülkemize savaş dolayısıyla gelen Suriyeliler 6458'in 91.maddesi kapsamına dahildir yani geçici koruma statüsüne sahiplerdir.
...
Ey aşk !
Ateştir senin nesebin…
Dumandır niteliğin kaynağın ise rüzgar
Su tufana dönüştü toprak da küle
Senin kokunla ateş rüzgara karıştı
Şirin’siz her saray bisütûn gibi viranedir
Ferhat’sız her dağ bir saman çöpüdür rüzgarda
Yedi nesil öteye tüm atalarımız gâmdı
Bize miras kalan hep sonsuz keder oldu
Rüzgar esince toprağımızdan senin kokun geliyor
Sadece Sen kalacaksın;
Biz hepimiz gidince…
”Hâfız-ı Şirâzî”