9 Tem 2018 20:46

@paretowilfredo
"...Lâkin tüm bu zarâfet ve vakâr içinde, Zeki Müren’e Kierkegaardyen bir parantez açmak da elzemdir: Zirâ Zeki Müren; başat bir kurum olarak “dil”in, incelikle ve ihtimamla örülmüş bir “melankoli”nin ve aşkın, coşkun ve yine de alabildiğine yalın bir “erotizm”in müziğini yapmış olmasıyla, Kierkegaard’ya spekülatif şekilde yaklaşır. Diyelim ki, Kierkegaard Regine Olsen için bir şarkı yapacak olsaydı (ve belki de hakikatte bir şeyler mırıldanmıştı), bu şarkı muhtemelen “Gitme Sana Muhtacım” olacaktı. Çünkü bu; hem saf bir kaygıyı besliyor, hem özdenetimli bir melankoliyi tetikliyor ve hem de derin bir erotizmi çağırıyor. Şarkının devamı ise şöyle diyor: “Beni öldür öyle git, yaşamak için senin sevgine muhtacım.” Bu da oldukça mânidar ve hayret uyandırıcıdır ki; Kierkegaard, Olsen’den ayrıldıktan sonra yaşam pratiğinden tümüyle vazgeçmiş ve adeta sokaklarda gezinen bir ruha dönüşerek yapayalnızlaşmıştır. Bu hâlde şüphe yok ki Kierkegaard, yaşamak için Olsen’in yüce (bu yücelik Kierkegaard’dan ileri gelir) sevgisine muhtaçtır…"

https://www.youtube.com/watch?v=QwK6HDk7Pgs

🙂