Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
Acıyla, geçtiğim yoldan geçiyorsun
İzlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma,
O yolda çekmiştim ruhumu patlatan fitili, orada
Benden savrulan parçalar kurusa da
İzleri var hala, yolun kenarında.İzini sür yolun, acının ormanı büyütür insanı
Vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın.
Acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun
Ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
Hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle büyür bir aşk,
Hangi sesle ölür, bileceksin.
...Birhan Keskin
-
Mecnun değilim dost; lakin çağırırsan çöllere gelirim!
Sana yalan halde gelmem, toplarım özümü yalın halde gelirim.
Kapıyı çaldığında "kim o?" dersen ben olmam kapında, sen olur gelirim.
Sen gel de yeter ki yola yük olmam, yol olur gelirimAma yine de sen Ankara'ya gelsen daha kolay olur hani bekletmesen diyorum @1umut
-
"Çok şey vardı anlatılacak.
O yüzden sustum.
Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı.
Sen duydun mu sustuklarımı?"Oğuz Atay
-
kenar mahallede bir pazar günü
buğulanır toprak yol ve damlar
sabah güneşinin ilk akıntılarında
göğü turuncu bir ağ kaplar.konuşmalar, küfürler, çocuk çığlıkları
öper yüzünü yeni bir sabahın
çamaşırlar hışırdar avlularda
bayrakları gibi fukaralığın...Ahmet Erhan
-
@cinnamon Geldi Yenibey gözümün önüne bir an cancağzım.
-
Sustum
Susarak zehirlendim
Kasıldım sanrılar sancısında
Yüreğimde ölü ceninlerim.. -
@paretowilfredo Yolları toprak yerine delik deşik asfalttan olsa da şiirde bir Yenibey betimlemesi görebiliriz tabi :))
Özlemişsindir şimdi buraları. Yapraklar sararmadan gel sen en iyisi.. -
Kutsal Gök
Süzülmesi bir yağmurun, göğün ıslak yüzünden
Hüznümüze gelinlik duvağı asılır o an.
Hangi yüzünü dönse bize göğün ihtişamı
Bir mavi asılıdır askıdaki ahımıza
O an; katran karası gözlerin misafir olurya
İçinde saklıca sallanır salıncagımız
Ve Beytullah'a davet edilir bir somun ekmeğe muhtaç açlığımız.
Şu modern zaman bitkilerine gelince
En dolu dizgin en şaşaalı ve en deli mevsimlere bile toz kondurmayan
Bi papatya dozajındaki umutlarımız
Seviyor-sevmiyor oyunlarımız
ve hepsi ve delice ve reenkarnatif aşk şemamız:
Bu papatya diziliminin şanlı hüviyetindedir işte
Şimdi gökteki maviyle sınırlı ve sonsuz sırrımız.
Desem ki
Desen ki
Sana varana kadar geçtiğim tüm güzergahların,
Yüreğinde daha amentüsü okunmamış masum yaşanmışlıkların
Bu parabolik sarmal yazgıların, kadere kurban ettiğimiz insanların
Bir anlamı olmalıydı.
Hatta çocukluğumuzun masumiyet vesikalıklarının da.
Olmalıydı çünkü,
Oldu
Gökte yeni bir yıldız çifti doğdu.
Diyorlar ki semada asılı bu yıldızlar
"Ey 2 ayaklı iki canlı
Birinizden biri bizleri bilmeliydi"
İkisi de bildi
Ve rahmetinle
Ve kudretinle
ve gökten meleklerinle indi.
di.Gresham T.
-
Eril zihniyetin tahakkumu altında ezilen toplumlar mutluluğa yalnızca düslerinde ulaşabilirler. Bu zihniyet gelenek ve kültür gibi kavramlarla hayatlarimizi sekillendirir. Insani boynuna geçirdiği yaşamın yasalariyla hergün asar. Kendi zihniyetin esiri yaptığı toplumlara mutluluğu duvarda asılı bir tablo gibi gelecek duslerde yaşanması gerektiğine inandirir. O yüzden acı ve kederi kader olarak sunar. Ruhlarimizi bizden kendi kutsallastirilmis yasalarını korumak adına satın alır. Yıkımin eşiğine getirdiği toplumlardan bozuk düzeni için sadakat bekler. Çoğunluk kitleyi genellikle kendi tarafina alır. Ve kendi ideolojisini benimsetir. Toplumu Maddi çıkarlarına uyumlu ahlaki değerlerle kontrol eder. Ornegin Cinsiyet esitsizligini gorunmez eliyle bireylere empoze ettirir. Kadını sırf duygusal addederek, mantık dışı konumlandirarak uyumsuzlugunu kendi devamlılığı için tehdit olarak görür. O yüzden kadın bilincini yok ederek, uysallastirarak bir taraftan iki yuzlulukle anneligi kutsallastirarak ve yan gorevlerle kadının toplumdaki rolünü pekiştirir. Böylece bağımlı ve asalak haline getirilen kadın korku ve kölelik arasında bir çizgide yaşamak zorunda kalır. Doğuştan olumsuzlanan kadın cinsiyetini olumlamak bütün bireylerin görevidir. Kadın özgürlüğüne kavuştuğu gün toplum özgür kalacaktır. Ve toplum atalar kültürü adı altında tepemize inmiş evde, sokakta, okulda kurduğu zehirli hiyerarsiye tabi olmak durumunda kalmayacaktır.
Sevgiye duyulan nefretle yaşamak zorunda bırakılmış ve bu nefret ağının ortasında aç susuz kaldık.. -
@paretowilfredo Bu dediğiniz Yenibey bizim buraların Yenibey'i gibi geldi?
-
gecenin saat biri,
lambayı söndürmedik.masanın örtüsü mavi basma
üstünde yalansız,güleryüzlü,
kitaplarımız durur.Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet'in Ran soyadını almasının bir iki hikayesi var. Hangisi doğrudur bilmiyorum. Bunlardan birine göre önce Nar koymayı düşünürler. O dönemde kırmızı ayakkabı,kıyafet giyenlerin bile tutuklandığı söylenir. Nar da kırmızı olduğu için yine komünizmi çağrıştırır sorun olur diye tersi olan Ran'ı tercih etmiş.
Bir diğer rivayete göreyse olduran,yaptıran,oluşturan anlamında yani uretkenlik ve çalıskanlık ifade etmesinden dolayı Ran soyadını aldığı söylenir. -
Tembelliği bırakıp veremediğim dersleri verip en kısa zamanda tez için çalışmalarıma başlayacağım. Kendime söz.
Geceye bir 'söz' bırak. -
@buseneatanıyorum yaaaa🧚️️
Benden de sana bu şarkı gelsiin
https://youtu.be/wHGVz5iEY_Q
yollar ayırsa bileee biz ayrılamayızz -
@mminervaa 01?
-
...
İki şehri var gecenin, biri gözümde
tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim :
Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrindeKimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye?
Haydar Ergülen
-
@paretowilfredo Evet
-
...
Duvarlarımızı çatlatıp da o çatlaklardan sızanların niyetinin içeri girmek değil, yanlarındaki kötü ve kötülükleri içeri sokmak olduğunu çok geç anladık.
-
Şu Yenibey'e ben de bi dahil olayım Adana'dan mı bahsediyo herkes?
-
"İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim."
Çok sevdiğim bir cümle, keşke ülkece bunu motto edinebilsek.
-
@harun-resid Evet dostum Adana Yenibey. Bilir misiniz?