Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
Konfüçyüs sordu: "Ahlak konusunda ne diyorsun? "
Lao tzu yüksek sesle bir kahkaha attı ve "Ahlaksızsan, ancak o zaman ahlak meselesi gündeme gelir" dedi. Karaktersizsen, ancak o zaman karakteri düşünürsün. Karakterli insan, karakter diye bir şeyin var olduğu gerçeğine kayıtsızdır. Ahlaklı bir insan ahlak sözcüğünün ne anlama geldiğini bilmez."OSHO
-
...
Bu kış çetin geçecek,
Sıcak kışlar artık çok uzakta.
Tenimiz üşüse de içimizin
sımsıcak bir nehir gibi aktığı o kış
yaşanmayacak bir daha.
İlk yazdan belliydi kışın gelişi
Hasrete teslimdi çünkü geçen vakit.
Ve biz baharın tadını almayı umutla
gelecek güze ertelemiştik üstelik.
Şimdi kış,
Kirli mavilere teslim cellat önünde boynumuz.
Bir yolculuktu çıktığımız ayaz bir gecede
Gün ışığına öykünen "bulvar ışıklarının" altında
Hala gidiyoruz.
Hep gideceğiz,
Uzanana dek soğuk
beyaz taşa
uzanana dek....
-
Bir gün gelecek ve keşke gönlüm dünyaya bu kadar değmeseydi diyeceğiz.
-
Kim istemez mutlu olmayı
Ama mutsuzluğa da var mısın? -
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, ışıksız ruhumu sallar da durur.
-
Yüzün geçmişten kalan
Aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün
Yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzur
Çocukluğumun sesi
Senden bana
Şimdi zamanı sızdıranŞımartılmamış aşkın
Sessizliğe yakın
Kimbilir kaç yüzyıldır
Sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin
Ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun
Hakkını almış yıllarınElfida
Bir belalı başımsın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın .. -
@keciburcu "vay be" dedirtecek kadar güzelmiş.
-
"Hayata dair yazılarımdaki genel muhtevanın sözgelimi Dale Carnegie’in “Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak” kitabına uygun şekilde değil de insan ruhunun sancılarına ve sıkıntılarına parmak basıyor olması temelde fıtrî yapım ve hayata pesimist bakışımla alakalıdır. Aslında insanoğlunun hayata gözlerini açmaya ve yaşamaya mecbur/mahkûm kılınmış bir varlık olması, varoluş hikâyemizi en başından sorgulamaya açık hâle getiriyor ve tam bu noktada derin anlam arayışı baş gösteriyor. Şayet varlık ve hayat konusunda anlam boşluğu oluşmuş ve bu boşluk doldurulamamışsa, nihilist savrulmalar kaçınılmaz hâle geliyor. Sanırım sayısız insan varlık ve hayat konusunda bu tür savrulmalarla ömür tüketiyor. Ne yazık ki din dilimiz ve dinî söylemlerimiz varoluşsal savrulmaları bertaraf edebilecek bir mahiyet ve muhteva arz etmiyor. Bu konuda kendisinden istimdatta bulunacağımız kelam ilminde ise hâlen zat-sıfat gibi konularla meşgul olunuyor. Bütün bunların yanı sıra dinî söylem ile gerçek hayattaki eylem arasındaki uyuşmazlık (mübayenet) çok can yakıcı bir sorun olarak karşımızda duruyor. Din üzerine konuşmak ne yazık ki ahlâkî değer üretmiyor."
Mustafa Öztürk
-
-
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden,
kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım,
ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna"
bir çocuk demiş.Nilgün Marmara (Zihnindeki kavga seni yeneli 30 sene oldu. Umarım rahatlamışsındır. - 13 Ekim 1987)
-
Hasret kalmışız,
Yüreği güzel insanlara.Cemal Süreya
-
**Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?
-Fuzûlî**
-
@keciburcu kazancı bedih güzel okuyor bu beyti
-
Kusur bulmаk için bаkmа birine, bulmаk için bаkаrsаn bulursun, kusuru örtmeyi mаrifet edin kendine. İşte o zаmаn kusursuz olursun.
Hz. Mevlana -
**Tükendi nakdi ömrüm,
Dilde sermayem bir ah kaldı,
Sanırım derdimi lokmana gösterdim,
Dedi eyvah eyvah,
Bu derdinden öle bi çare,
Hakiki bir ilah kaldı.Ne kara günlerde bizi halk etmiş Allah,
Ne kara günlerde bizi doğurdun zavallı anam,
Tutulmuş hepsi bahtım gonca güllerim,
Hepsi simsiyah kaldı.**Kazancı Bedih denince aklıma ilk gelen kadife sesinden duyduğum bu gazel sanırım.
-
@keciburcu elhak. O kadife sesiyle Fuzûlî'nin kaside ve gazellerini başarıyla seslendiriyor. Tükendi naktı ömrüm'ü bir başka okuyor üstad
-
"Sen dağ gibi kurul. Ben ise zerre bir yer tutayım."
C. Zarifoğlu
-
Uçmayı öğrenemeden göçmeye mecbur kalmış bir kuş gibi kalbimiz...
Cahit Zarifoğlu -
tabiata çıkıyorum,
göğsüm bir müzikle
vuruyor ritmini.
dinliyorum hüznünü sendeki güzelliğinbaşımda fırtına bir taç,
unutulmuş padişahlıklaripiri gözleriyle uyanıyor
şu gündüzden kalan mesele.
bir hatip bir kuruntu,
rutubet ve ukalalıklarla dolu bir debdebe,
başını koyduğun yastık..
bir yılan sürünerek geçmiş gece
hadi bir sonuç yaz bir teselli uzat
göğüs ağrılarına, çırpınışlara,
korkulara..
ve bir çıngırak gibi öten zamanakolye gibi taşıyorum boynumda,
varlığını onun..
bir ceylan tutuyor ağzında
kuşlara takılıp gidiyor aklım,
her gün kaçıyorum.
yoksa gülüşün,gelip siyasetten, kozmatikten sözedişin,
bakıyorum aleve dönüşüyor bir çırpıdadost,
bu eli sıkı tut,
çarşıda evmizden uzakta
bir pazu güreşi varsa, kaybolmayalım.geçecektir daha daha
günler,
bilmeden kavramak nasıl?zirvesine göz koyduğum dağlara bak,
koşup takıldığım çitlere bak.A.C.Z.
-
...Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!M.Akif/Birlik şiiri