Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
5/55. (Elçiler İbrahim’e:) “Sana gerçeği müjdeliyoruz. Umutsuzlardan olma” dediler. 56. İbrahim: “Rabbinin rahmetinden sapıklar dışında kim ümidini keser ki?” dedi.
Kur'an'ı Kerim/ayet meali
-
”İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü hiç kimse aklından şikayetçi değildir.”
Montaigne
-
...
Fanatizm ahmaklaştırmaz, ahmaklar fanatizmi doğurmuştur ve halen beslemektedirler. Tanımlama hastalığına, birbirini tanımlamak gibi bir gayesi olmayan hayvanları, renkleri, doğaya ait herhangi bir imgeyi alet edenler, doğayı da kendi ahmaklıklarınca dönüştürmeye çalışanlardır. Kendisine ait bir kimliği inşa edememiş olanlar bir vahşet simgesi ile benzemeye çalıştıklarına yaranmak ve yamanmak mücadelesi içindedir. Kaldırdıkları pençeler; masum bir aklın değil, zalim bir ahmaklığın ürünüdür.
-
...
Onurlu biri, geçimsiz değil de geçimli mi olur böyle bir dünyada? Başkaları baksın sizinle iyi geçinmeye(!)
...
Çıkmaz sokakta, batağa saplanmış bir ekonomiyle, eli kolu bağlanmış Türkiye'nin; kıvranıp duruyor. Acıları da emekçi halklar çekiyor.
Vedat Türkali - Kayıp Romanlar
-
Sanmayasın ki; aşk akıl işidir.
Gül ki her gönlün mürşididir.
Kimini kokusuyla şâd eder.
Kimini de dikeniyle irşâd eder.Şems-i Tebrizi
-
...
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın
Bu şehir arkandan gelecektir
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın
Aynı mahallede kocayacaksın
Aynı evlerde kır düşecek saçlarına
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda
Başka bir şey umma
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
Öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü deKonstantinos Kavafis
-
''Nen var Zeze?”
”Hiç. Şarkı söylüyordum.”
”Şarkı mı söylüyordun?”
”Evet.”
”Öyleyse ben sağır olmalıyım.”İnsanın içinden de şarkı söyleyebildiğini bilmiyor muydu yoksa? Bir şey demedim. Bilmiyorsa bunu ona öğretmeyecektim.
~José Mauro De Vasconcelos
Şeker Portakalı -
Beklemek şimdiki zamandan gelecek zamanın şart kipine kadar çekilebilen bir fiildir, ama her zaman kaygının eş anlamlısıdır...
P.du Bouchet
-
Seni anlattığım duvarları boyadım, gelme.
-
Mevlana devrinin en bilgin, en eğitimli kişisi..Okumadığı kitap yok..Kütüphanesinde olmayan kitap yok..Sayfaların arasında dünyayı öğrenmiş, Ermiş bir adam..
Bu yeni adam Mevlana’nın karşısına geçmiş, demiş ki; ” Ben de öğrenmek istiyorum seninle, bana En önemli, En iyi üç kitabını Göster..” Mevlana kuşkulu işaret etmiş üç kitabını, Canı gibi Sevdiği Asırlık Üç Kitabı..Adam o üç kitabı şöyle bir gözden geçirmiş, sonra elinin tersiyle hepsini oradaki havuza atmış…Mevlana çılgın gibi kitaplarını kurtarmaya koşmuş..Kitaplar suda eriyor, mürekkepler suya karışmış, kapaklar bozulmuş, büzülmüş…Adam tutmuş Mevlana’yı:
” Aradığın Şey O Kitaplarda Değil, Aradığın Şeyi Okuyarak Bulamazsın. Sende Eksik Olan Şeyi Gözlerinle Tamamlayamazsın. Aradığın Şeyi Dünyada Arayacaksın. Aradığın Şeyi Yüreğinle Bulacaksın. Dünyadaki Tüm Kitaplar, Tüm Hesaplar, Akıl Oyunları, Sayfalarca Laflar, Sevginin Yerini Tutmaz. Okuyarak Öğreneceksin Ama Severek Anlayacaksın…!Ezel sevenlere selam olsun.
-
@agor, içinde söyledi: Geceye bir söz bir şiir bırak
Mevlana devrinin en bilgin, en eğitimli kişisi..Okumadığı kitap yok..Kütüphanesinde olmayan kitap yok..Sayfaların arasında dünyayı öğrenmiş, Ermiş bir adam..
Bu yeni adam Mevlana’nın karşısına geçmiş, demiş ki; ” Ben de öğrenmek istiyorum seninle, bana En önemli, En iyi üç kitabını Göster..” Mevlana kuşkulu işaret etmiş üç kitabını, Canı gibi Sevdiği Asırlık Üç Kitabı..Adam o üç kitabı şöyle bir gözden geçirmiş, sonra elinin tersiyle hepsini oradaki havuza atmış…Mevlana çılgın gibi kitaplarını kurtarmaya koşmuş..Kitaplar suda eriyor, mürekkepler suya karışmış, kapaklar bozulmuş, büzülmüş…Adam tutmuş Mevlana’yı:
” Aradığın Şey O Kitaplarda Değil, Aradığın Şeyi Okuyarak Bulamazsın. Sende Eksik Olan Şeyi Gözlerinle Tamamlayamazsın. Aradığın Şeyi Dünyada Arayacaksın. Aradığın Şeyi Yüreğinle Bulacaksın. Dünyadaki Tüm Kitaplar, Tüm Hesaplar, Akıl Oyunları, Sayfalarca Laflar, Sevginin Yerini Tutmaz. Okuyarak Öğreneceksin Ama Severek Anlayacaksın…!Ezel sevenlere selam olsun.
Tuncel Kurtiz'in sesinden dinlemek gerektiğini fark ettim tekrar okurken.
-
@agor çok kısa zaman önce vefatının 5. yılı anısına bir başlık açacaktım. Unutursak kalbimiz kurusun.
-
...
Doğal bir akıştır;
Ahmak insanlar çevrelerinde zeki insan istemezler. Bundandır ki; çevreleri kendi düzeylerinde yığınlardan oluşmuştur. Onlarla dialogları asgari müştereklerde buluşmaktan ibarettir. Gündelik ve sıradan uğraşlar, birbirlerine dev aynası tutarak şişirilmiş egoları onları tanımak için temel göstergelerdir. Kaybolmuş ve arayıştaki boş levhaları ise yine basit aidiyetler ile avlayarak, kütük gibi yığın aidiyetlerinden yakalayarak, istedikleri biçimi verip, istedikleri şekilde işlerler.
Basit formda zincirler ile çevreledikleri avlarını, düşünme kabiliyetlerini de ellerinden alarak, hareket edemez hale getirirler. Bunu yaparken kendi basit zevklerini, gündelik isteklerini ve sığ çabalarını onlara da kazandırırlar ki yapay bir ortak nokta havuzu oluşsun, kişi aidiyet hissederek bir yere gitmek istediğinde kendi vicdanı ile mücadele etmek zorunda kalsın. Bunu bir anlamda yavru bir canlıyı sahiplenip, ona salt kendi istediğimiz belli alışkanlıkları kazandırmak eylemi de diyebiliriz. Çünkü dar çevrelerden, hayatın içine ilk kez adım atmış birisi henüz olgunlaşmamış haldedir, yavrudur.
Bu kişileri hayatı anlamadan, kendisini keşfedemeden kafeslemek için bahsettiğimiz kişilerin izlediği metodoloji tam olarak yukarıda anlattığımız yöntemlerdir. Sahipenilen canlıyı evden dışarı çıkarmadan, esaretle büyütmek, uzun bir zaman sonra ipini çözüp, özgürlüğü bir lütuf gibi sunduktan sonra, sokaktan korkarak geri döneceğinden emin bir şekilde beklemek, bu kişilerin en büyük zevkidir.Bahsettiğimiz ahmak insan tipi bunları zeki olduğundan değil, şark kurnazlığını iyi bilmesinden yapmaktadır. Herhangi bir kültürü, ufku ve ideali olmayan bu tipoloji aslında ilkel avcı - toplayıcı primatın, çağa uyarak giyinip kuşanmış halidir. En temel saiki avlamak ve sonrasında tüm aşamaların ardından düşmüş meyvesini toplamaktır. Basit gayesi türünü devam ettirmek olduğundan en temel zaafa da sahiptir, en zayıf noktasının içgüdüsel şehvet duygusu olması da bundandır.
Peki burada avlanan kişinin hiç mi suçu yoktur?
Eğer ki sığ suda iken, derini tanımış ve sonra nefesi kesildi diye kaçarak yeniden sığ sularda nefes nefese kalmaya koşmuş ise suç onundur.
Aydınlıği görünce gözü kamaştı diye bulduğu ilk mağaraya, yani zincirlerine geri döndüyse suç onundur.
Kişi olmak yerine yalnızca dişi(er kişi) olmaya saklanmış ve benliğinin tüm öźgünlüğünü üretilmiş bir sevgiye, özgürlüğünü ise karanlık bir maziye teslim etmişse suç onundur.
Müstehak yaşanacak olan her şeyin tek kelimelik özetidir. Çünkü herkes bir gün yüzünü muhakkak dengine döner.
...
-
**Çilesi çekilmeyen şeyin aşkı olmaz. Aşk olmayınca, çile olmaz. Çile olmayınca ibda, meydana getirme cehdi olmaz, şevk olmaz, hiçbir şey olmaz
Necip Fazıl Kısakürek**
Üstad bunu kpss A öğrencilerine yazmış olmalı
-
'Nasıl unuturum seni ben, vesikalı yarim.' Orhan Veli
-
Nereye böyle telaşlı?
Geven sordu rüzgara :
Gönlüm sıkıldı buralardan
Sende bu çölün toz ve dumanından gitmek istemez misin?
En büyük hayalim bu ama
ne yapayım ayağımda pranga
Nereye böyle telaşlı?
Bu çorak topraktan başka nereye olursa oraya
İyi yolculuklar sana ama
Dostluk namına, arkadaşlık adına
Bu korkunç çölden sağlıcakla geçersen
Çiçeklere, barana
Bizim de selamımızı söyle, unutma...
https://www.youtube.com/watch?v=yhz4wS_nhcE -
Feryâdı bırak kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!“İş bitti… Sebâtın sonu yoktur” deme yılma.
Ey millet-i merhûme sakın ye’se kapılma.Mehmet Akif - Safahat
#İİBF HALKINA#
-
...
Neyi özleyeceksen,
Senden uzakta olur.
Bu; hayatın seni zaman ve mekan ile sınama şeklidir.
Zamanı ve mekanı aşarak,
Zihnin duvarlarını yıkarak ve yüreği
gökçe kılarak kapadığında gözünü
gördüğün tüm renkler,
Senin bu sınava karşı direnişindir.
Delirmek ile veli olmak üzerindeki bıçağın
sırtında yalın ayak yürüdüğün bir yoldur.
Kanadıkça, kanarsın
Düşlediğin mavi sabahlara yürürken keskin uç üzerinde.
Aldanmak ile kendini aldatmak aynı şey midir?
Hep ikna olmak istersin kendin tarafından değil
Yarattığın düşlere aldanmak istersin gözünü her kapadığında.
Gözünü açtığında ise ayrıksayamadığın iki alem,
Berzah ve zindan arasında seyirtip durman
Bir savruluşun sessiz ve uzak rüzgârıdır yalnızca.
Tıpkı göğün denize dokunmak için
Bir hortum ile uzanıp
Sonra sessiz ve sedasız,
Yıkımsız ve hasarsız,
Yok oluşu gibi uzak kıyılarda....
-
...
niye hep kırmızıdır
aşk şiirleri
ve niye kanarlar
yazarken çünkü şairleri
kalemlerini
yüreklerine banarlar.İsmail Uyaroğlu
...
-
İnsan insana selam verir,
Dua eder,
Çay demler,
Kalp kırmak da nerden çıktı..?