Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
Doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde uzanan bir toprak var. Seni orada bekleyeceğim..
-
Bütün dünya SİZsiniz,yine de başka bir şey var sanmaya devam ediyorsunuz.
Hsijeh-Feng -
artık ösym şifremi unutmak istiyorum mümkünse
-
" İnsanın derdi ne kadar büyük olursa gülüşü o kadar sıcak olurmuş, o dert güzelleştirirmiş onun yüreğini. Öyle derler bizim buralarda. O derdin büyüklüğü neye göre ölçülür biçilir bilmem ben. Fakat birinin gülüşünün sıcaklığını hissettim mi, anlıyorum ki derdi çok.. Güzelleşmiş derdiyle.."
Neşet Ertaş
-
Bazen öyle konuşacaksın ki karşındaki cevap veremeyecek. Bazen de öyIe bir susacaksın ki karşındaki konuşmaya cesaret edemeyecek.
Gabriel García Márquez
-
" Bazı duvarları insanları dışarıda tutmak için örmeyiz . Kimi zamanda bizi , o duvarları yıkıp yanımıza gelecek kadar önemseyen insanların kim olduğunu öğrenebilmek için öreriz . "
Sokrates
-
Ne ikna edici bir intihar biçimidir: göz göze gelmek.
-
Eski avluda
Bir çiçek açtığında
Bir eski avluda
Diyor ki;
Çalıda sarı bir çiğdemim ben
Ve senin çok eski cümlen.Sen otursan, gitmemiş ki! olsan
Ben sana bir eski Endülüs avlusu
İstersen serin bir Portofino getirsem
Ya da Yedigöllerin yedisini birden.Bir çiçek açtığında
Bir eski avluda
Diyor ki;Her şey çok eksik ve neredeyse yok gibiyken
Buldum buluşturdum kendime geldim
Tek eksik sensin! İncecik, çilli bir dille
sen de gelsen.Ben sana kırmızı kiremitli bir çatı
Begonviller ve bir mavi kapı
Ve illa amansız bir avlu getirsem.Dünya soğur, akşam serinlerken,
Benim sensiz sevinecek bir şeyim yok.
Kılı kırk yardım, altını üstüne getirdim,
Ve işte en geniş cümlem:İçimi açtım sana.
İçini açmak için.Birhan Keskin
-
"...kinle boğuşan yorgun yüreği
aydınlansın diye anamın
felaketler geçirmiş anamın
dişleri sökülmüş kederli ağzı
ağlamaya hazır gözleri
safrası
ve sonsuz dağları eriten sabrı
merhameti
yani bir bütün halinde insanlığımız
yunsun arınsın diye durgun pınarlarda
alın terinin namusu kurtulsun diye
kurtulsun diye sıcak somun
acı soğan ve çiçekli basmalar..." -
****************Ervah-ı Ezelde Levh-i Kalemde
Şu Benim Bahtımı Kara Yazmışlar
Bilirim Güldürmez Devr-i Alemde
Birgünümü Yüz Bin Zara YazmışlarArif Bilir Aşk Ehlinin Halini
Kaldırır Gönlünden Kil-ü Kalini
Herkes Dosta Vermiş Arzuhalini
Benimkini Ürüzgara YazmışlarOlaydı Dünyada İkbalim Yaver
El Etsem Sevdiğim Acep Kim Ever
Bilmem Tecelli Mi Yoksa Ki Kader
Beni Bir Vefasız Yare Yazmışlar
Yazanlar Leyla'nın Mecnun Kitabın
Sümmani'yi Bir Kenara Yazmışlar..**************** -
...
ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak
ne ellerin hırsla yaban tutuşu
ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
dev iştihasıyla bende kabaran aşkı
yetmez karşılamaya...
-
...
"Eskidenmiş sabredip murada ermek
Şeyhin kerametini bekleyerek
Öyle zamanlar yaşamaktayız ki dostum
Erdemdir bazen, sabretmemek."Ataol Behramoğlu
-
Alçaklığın , hainliğin , ikiyüzlülüğün , puştluğun kısacası cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde yaşamdan zevk alabilmek ancak zayıfların bahtiyarlığıdır.
Esas olan sadece yaşamak değil , insana yakışır şekilde ve onurlu yaşamaktır.
Teslim olmadan ,
Boyun eğmeden ,
Sürünmeden ,
El etek öpmeden yaşamaktır .N.H
-
...
Burada yirmi-dört saattir kesintisiz yağıyor kar. Günü ve devriyeyi devirerek yükseliyor. Sanki hiç olmaması gereken her şeye mani olmak ister gibi. Devriyeyi kesmek, yolları kapamak, beni hapsetmek ister gibi. Gelecekten bir sahne olup düşseydi çığ olup üzerime, yine kalır mıydım kendi kabuğum içinde?
Kar,
Dokunulmaz kıl beni.
Ulaşılmaz kıl ki
Ulaştığı her şeyin değerini kendisiyle bir ederek tüketen hiç kimse,
Kirli elleriyle beyaz olan her şeyin kirletildiği yerden gelen hiç/kimse
Dokunamasın içimizde sakladığımız,
toz-pembe göğe ve mas-mavi denize....
-
...
"Minibüsleri morarmış sokaklar
Buğdayın parayla değişildiği
Paranın ekmekle değişildiği
Ekmeğin tütünle değişildiği
Tütünün acıyla değişildiği
Ve artık hiçbir şeyle değişilmediği acının.
O sokaklarda.
Saatler yağmuru gösteriyor." -
Gözlerinin kiracısıyken
Hep istedim ev sahibi olmayı.
Oraya giden kimse geri dönmedi dediler.
Geri dönmekten vazgeçip geldim.
Hayır desen bile
Artık buralıyım... -
En büyük iletişim problemimiz: Anlamak için dinlemiyoruz, cevap vermek için dinliyoruz.
La Edri
-
Tabiat Risalesi
...................
Bir tünelden mi geçiyorsun ey kalbim
Uçsuz mağaralarda damıtarak yalnızlığını
hayatı yorumlamak değil yaptığımız
Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki
Dağlar dağların üstünde, tepeler ve tepelerin üstünde ben
Ayın ondördü, ay bir anne sanki
Ay ışığını emiyoruz tabiatla beraber
Birlikte bir gece dokunuyor üstümüzde
Gece dedimse kastettiğim yaşamak sadece
Yaşamak, aşkı ıstırabı vefayı isyanı.Emerek ay ışığını nasıl da büyüyorsun ey kalbim
Bir tarafın şehirler şehirler şehirler
Mekanik bir çizgide tükenen insanlar
Bir tarafın çöl
Çölde birbirini boğazlayan aç çıplak insanlar
Bir yüzün asya ey kalbim, bir yüzün afrika
Öbür yanın avrupa amerika
Saatler nasıl yorulmazlarsa işlemekten
Sen de yorulmuyorsun ey kalbim büyümekten.Çıkıp dağlara yaylalara
Susmak istersin
Ama yalnızca susar gibi görünürsün
Derviş olamadın
Ama başıboş da kalmadın..............
Adil Erdem Beyazıt
-
@872, içinde söyledi: Geceye bir söz bir şiir bırak
En büyük iletişim problemimiz: Anlamak için dinlemiyoruz, cevap vermek için dinliyoruz.
La Edri
Kesinlikle katılıyorum.çok yerinde bir söz
-
@alpha kesinlikle hocam.