Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
Üzülme! Çünkü yaradan umudu en çaresiz anlarda yollar. Unutma! Yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar. Mevlana .
Ümitsizlikten sonra nice ümitler, karanlıkların sonunda nice güneşler var. Mevlana .
-
Kendime öğüt;
" Ey sûfîlere mahsus elbiselere bürünmüş kişi!
O elbiseyi önce özüne,
Sonra kalbine,
Sonra nefsine,
En sonra da bedenine giydir! " -
yaşamak
bizimçün dokunaklı bir şarkı değil kiİsmet Özel - Yıkılma Sakın
-
Ev yaparsan tuğladan kız alırsan Muğla’dan
-
Bize kalmayacak dünya için, bize kalacak günahlar biriktiriyoruz.
Malcolm X
-
Mona Roza'ya yazdığı veda mektubunu şöyle bitiriyor Sezai Karakoç:
"Beni çıkardığında anlamın bozulmuyorsa, bundan böyle ayrı yazılalım..”
-
"La tahef innallahe meàna "( korkma Allah bizimle beraberdir)
Hz. MUHAMMED (SAV)
-
Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin...
Andrei Tarkovski
-
" Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kâinatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer diyor DOST… Hiçbir konuda emin olma diyor DOST… Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkiine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir. "
Şems-i Tebrizi
-
Bir pür cefâ hoş dilberdir
Müptelâyım hayli demdir
Elbet gönül arzu eyler
Gül yanağı her şeb terdir
Görebilsem sevebilsem
Gül yanağı her şeb terdirYalvardıkça inad eder
İnsaf eyle gayrı yeter
Üzerine pek varamam
Korkarım ki kaçar gider
Görebilsem sevebilsem
Gül yanağı her şeb terdir-Sultan 3. Selim-
-
Ne yöne gitcez şimdi ? Bu belirsizlikler delirtmiyor mu seni de ? Sahi herşeyin hayırlısı var mı? Bu mu ? O mu ? Neye göre kime göre ? Kaldı mı umudun?
-
Yaşamak ne güzel şey
Anlayarak, bir usta, kitap gibi
Bir sevda şarkısı gibi
Bir çocuk gibi
şaşarak yaşamak...
Yaşamak:
birer birer
ve hep beraber
İpekli bir kumaş dokur gibi
Hep bir ağızdan sevinçli sevinçli
Bir destan okur gibi...Nazım Hikmet Ran
-
Bu dünya soğuk
Rüzgar genelde ters yöne eser
Limon ağaçları kurur
Bahaneler hep hazır
Güzel günler çabuk geçer
"İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi"Cahit Zarifoğlu
-
Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: telafi edecek bunca zarar var.Feryad ile kurtulması me’mul ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!‘İş bitti… Sebâtın sonu yoktur! ‘ deme, yılma.
Ey millet-i merhume, sakın ye’se kapılma.M.Akif
-
Nâzım
sıkılmış bir yumruk gibidir
ve sıkılmış yumruğun içinde
bir kanat gizlidir...Yannis Ritsos
-
SİTARE
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin Sitare
Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Seninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı Antere’yi A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum
Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
Çadırla su arasında bir cılga var
O cılgada narin ayak izlerin var
Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi bir sızı var
Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan
Züheyr’in Suad’ı gibi keremsiz kılan
Kuzeyden güneye
Güneyden kuzeye
Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
Geviş getiriyorlar ufka bakarak
Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimizde ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
O şehirde sırılsıklam gezerdim
Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni
Gidip bir Uygur çadırında göğü dinledim
Kara bulutlar kükrerken bir Kaşkar sabahında
Oturup Aprunçur Tigin ile seni konuştuk
Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun
Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun
Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Dilaver Cebeci -
Kimse kimsenin yarasına inanmıyor artık, ötesi yok kendi acimizla öleceğiz.
-
İnsan ne yerse o kokar. Ne okursa onu konuşur. Kimi seviyorsa kalbi o kadardır. Sizsiniz kendinizle ilgili tüm cevapları kendinizi tanıyacak olana sunan. Yaşamınız verir sizi ele. Müzik arşivinizden bellidir kişiliğiniz. Aşkı sevme biçiminiz. Dinlediğin tarz müzikte saklıdır sevgiye olan şiddetiniz. En kötüye vereceğiniz cezadır adalet. Herkes sever doğduğu toprağı, oraya bomba düştüğünde belli olur kimliğiniz. Sevgi bir bütün diyalog evrene karşı. Yağmurda ıslak bir kediye puslanmıyorsa gözleriniz, aşk sözlerini sakının siz. Komşunuzla sohbetimiz kadar uzaktakine olan bağımız. Mesafe denilen tanım sadece zamanla ilintili. Yoksa yalnız bir gecede bir kahve yudumlarken de onu anabiliriz. İnsan çevresi kadar güçlüdür. Kaç el uzattıysan o dostluklarla sınanırsın karanlığında. Aile bağın kadar bağlısın hayata. Sana karşı yapılan her şeye rağmen duruşundadır tavrın. Gizlediğin iyilik kadar büyük. Anne baba sevgisine izin verdiğin kadar küçük. Tek bir dünya var "vicdanının" etrafında dönen. Tüm karakterindir onun içinde geçen...
Kavuşmak Üzere, Umut Güner
-
@pokuhantes hocam zalimce algılamanızı istemem ancak daha cümlenin başında zehirledi beni bu üçüncü sınıf yazar bozuntsu. Klasik ve çağdaş edebiyatta okunabilecek binlerce edebi eser dururken bu sıradan, düşünsel anlamda size bişey katmayan ancak sizden çokça çalan insanların sizin omuzlarınızda yükselmelerine izin vermeyin..
-
@elisa hayır tabiki düşüncenize saygı duyuyorum ama beğenerek paylaşım yaptım. Haklısınız klasik ve çağdaş yazarların yerini tutmaz ama hangi fikre sahip olursak olalım, farklı fikirleri okumanın her zaman yararı olacağını düşünüyorum.