TercihiniYap Forum
    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kamu Rehber
    • Kategoriler
    • Okunmamış
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar

    Geceye bir söz bir şiir bırak :)

    DİĞER
    498
    7050
    1373644
    Daha fazla ileti
    • En eskiden en yeniye
    • En yeniden en eskiye
    • En çok oylanan
    Cevap
    • Yeni başlık oluşturarak cevapla
    Cevaplamak için giriş yapın
    Bu başlık silindi. Sadece başlık düzenleme yetkisi olan kullanıcılar görebilir.
    • P
      paretowilfredo Son düzenleyen: paretowilfredo

      ...

      ...

      Fakir düş hanemizin zengin misafiri ol çal kapımızı.
      İnce parmaklarının arasından sızan karanlık, ayalarına gömülü güneştendir şüphesiz, gel içeri.
      Hanemizin dört odası vardır;
      Dört odamızın biri karanlıktır.
      Biz ki perdelerimizi hiç açmıyoruz gittiğinden beri. Seni bekliyoruz kızıl bir gün doğumunun evladı.
      Bir diğeri soğuktur.
      Biz ki kapısını kapamış ve mühürlemişizdir. Mührünü ağzının kıvrımına emanet etmişizdir.
      Orası sana sunacağımız ne varsa, sen gelende taze kalsın diye ayrılmıştır. Senin içimizden söktüğün ne varsa, hepsi orada saklanmıştır
      Bir odamız sıcaktır.
      Biz ki orayı dost-hanesi kılmışızdır. Şikayet-namelerimizi orada dökmüş, çayımızı orada demlemişizdir. Kavgamızdır orası bizim.
      Mevsimler yabancıdır bize ama zemheriyi biliriz. Kavgamız Bâş üstüne gelen kim varsa hanemize, üşümesindir.
      Son odamız ıslaktır.
      Biz ki akan damımızı aktarmıyoruz, seni biriktiriyoruz damla damla. Düşeceğin yeri bilip, tam orada bekliyoruz gelişini.
      Kurak iklimlerin kapkara toprağı gibi
      Uzun yollar koşan atların dalağı gibi
      Sesinin çınladığı odamız camları gibi
      En kuru,
      en şişkin,
      en ince yerimizden çat diye çatlıyoruz her dem.
      Her dem yoldayız.
      Her dem devroluyoruz.
      Yedi kere dönüyor,
      Yedi kere varıyoruz.
      Yedi kere varıyor,
      Yedi kere dönüyoruz.
      ...

      https://www.youtube.com/watch?v=UJTr4Eq7hAI

      Kimliksiz ve Hükümsüz. -
      ...

      ...her dem taze doğarız,
      bizden kim usanası?..

      ...

      "bizi durduran, yürütür."

      N 1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
      • N
        Nahl Hazine ve Maliye Bakanlığı @paretowilfredo Son düzenleyen:

        @paretowilfredo odalarda ışıksızım katiksizim viraneyim sözleri düştü aklıma 🙂

        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
        • J
          jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

          Biz kendimizi hep doğru yoldan ayrılmamış kabul eder ve dünyanın bir imtihanhane olduğunu hep başkaları için düşünürüz.

          Cahit Zarifoğlu

          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
          • S
            sd074 Son düzenleyen:

            Beynime bir sarkaç gibi vuruyor sorular
            Neresinde yanıldık biz bu yaşamın? 
            Hangi el bozdu büyüyü, hangi yazı
            Acılara hüküm verdi, soldan sağa taşarak? 
            Kalbimde yıllardır kabuk bağladı yaralar
            Ödüm kopuyor, bir gün hepsi birden kanamaya başlayacak diye
            Yenilmeyeceğim, boyun eğmeyeceğim hiçbir şeye
            Hep direnen bir yanım kalacak
            Adımın soluk izi, acının seyir defterinde.

            Ahmet Erhan

            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
            • N
              Nahl Hazine ve Maliye Bakanlığı Son düzenleyen:

              Azar azar azalarak unutuyor insan..

              LioN 1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
              • LioN
                LioN @Nahl Son düzenleyen:

                @aroma azar azar kader bize ne yazar diye okudum:)

                Efsane geri dönüyor 🐅🐾...

                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                • J
                  jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

                  '' ... oysa
                  bir şey var bilmen gereken
                  öyle bir kavganın içindesin ki
                  neye değse elin silaha dönüşür
                  bir ağaç dalı bile dövüşür
                  bir pencere bile yeter
                  bilemeye direncini..''

                  Ulucanlar Cezaevi’nin bir koğuşunda yazar şiir.

                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                  • N
                    Nahl Hazine ve Maliye Bakanlığı Son düzenleyen:

                    https://youtu.be/XRXXb5_U6PE

                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                    • P
                      paretowilfredo Son düzenleyen:

                      ...

                      Bizden selam söyle dosta gidene.

                      Kimliksiz ve Hükümsüz. -
                      ...

                      ...her dem taze doğarız,
                      bizden kim usanası?..

                      ...

                      "bizi durduran, yürütür."

                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                      • P
                        plansız Yasaklı Son düzenleyen:

                        Oraya gidiyorum boğulmaya
                        BOĞULMAYA
                        bir partizanın armonikasında.
                        Artık mazgallardan fırlamak
                        büyük kamalar saplamak
                        böğrüne coşarlığın
                        büyük bir çatırdının ayaklarını ovmak
                        armonikamla.

                        Ey çatlayan tohumun hengamesi!
                        İnsan, gülümsemeyi
                        ve ürün kaldırmasını bilir
                        çünkü derbeder bir okul çantasından
                        serin ve sevişli bir ırmağa girilir
                        ve benim o boğulduğum armonika
                        halklarla seğirtir; coşar
                        o, korkunç bir yekinmedir buralarda
                        Hanoyda bir uçaksavar.
                        ...

                        https://youtu.be/xQHSzC9ifLc

                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                        • H
                          hussle Son düzenleyen:

                          https://www.youtube.com/watch?v=ocXP1pLeqLM

                          Ray Kroc: Now, I know what you're thinkin'. How the hell does a 52 year old, over-the-hill milkshake machine salesman... build a fastfood empire with 16,000 restaurants, in 50 states, in 5 foreign countries... wtih an annual revenue of in the neighborhood of $700,000,000.00... One word... PERSISTENCE. Nothing in this world can take the place of good old persistence. Talent won't. Nothing's more common than unsuccessful men with talent. Genius won't. Unrecognized genius is practically a clich. Education won't. Why the world is full of educated fools. Persistence and determination alone are all powerful.

                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                          • UrsaBiVursa
                            UrsaBiVursa Son düzenleyen:

                            Ne hasta bekler sabahı
                            Ne taze ölüyü mezar
                            Ne de şeytan bir günahı
                            Benim atanmayı beklediğim kadar 😞

                            "To die at my hand is an honor." Juggernaut

                            "Easy now, this stuff is explosive!" Alchemist

                            "Death at my hands is an honor."
                            Phantom Assassin

                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                            • J
                              jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

                              Patlamış mısıra benzerdi senin mısraların
                              Isınır ve patlardı
                              Beyaz çiçekler açardın sonunda
                              Bahar dallarının hatırına beni anla
                              Küçük bir tırtıl gibi büzüştüm yatağımda
                              Hep böyle uyudum yıllarca
                              Sanırdım,
                              Bir gün doğuracak beni bu yatak
                              Son ve o en büyük sancıyla
                              Didem Madak

                              1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                              • J
                                jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

                                İyi ki şairler var.. Yoksa halimizi nasıl anlatırdık halden anlamazlara..
                                " Ben birinin hiçbişeyiyim, en çok da bu koyuyor
                                Ortak tek bir fotoğrafımız bile yok
                                Bugünlerde ben adsız bir özlemim
                                Yağmur yemiş bir deniz gibiyim"

                                1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                • J
                                  jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

                                  "Bu agnostiğin inancıdır: cevaplarda değil olasılıklarda. Şüphenin düşünceyi kapatma değil açma şeklidir,meraklandırılmış bir zihnin canlılığında ve ondan zehirlenmek yerine belirsizlikle dans etmede." (Lesley Hazleton)

                                  1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                  • ?
                                    Eski Kullanıcı Son düzenleyen:

                                    bütün alışkanlıklardan öteye ~

                                    1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                    • crowdingout
                                      crowdingout Yasaklı Son düzenleyen:

                                      Bir gönül şiiri...
                                      Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla,
                                      Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla,
                                      Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla,
                                      Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla…

                                      Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla,
                                      Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla,
                                      Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla,
                                      Sözde, senden kaçıyorum, doludizgin atlarla…

                                      Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle!
                                      Öldür bendeki beni,
                                      Sonra dirilt kendinle!

                                      Çarpsan kara sevdayı en azından yüzbinle,
                                      Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle…
                                      Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle,
                                      Ama her defasında geri döndüm seninle!
                                      Hangi düğüm çözülür, nazla, sitemle, kinle?

                                      Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle…

                                      Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n'emsin..?

                                      Bazen kız kardeşimsin.. Bazen öpöz annemsin..
                                      Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin,
                                      Eksilmeyen çilemsin,
                                      Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin,
                                      Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin…

                                      Çâresizim… Çâremsin…

                                      Şaşırdım kaldım işte bilmem ki ne’msin…
                                      https://youtu.be/8gtKVLN-qdk

                                      1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 2
                                      • J
                                        jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

                                        Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı. Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım. Hatta babamın bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi. Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki... En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı. Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani. Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık. Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya zıplaya yürüyerek gelirdik. Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi. Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık. Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi. Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik. Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar,hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik. Kısacası evine gidip gelen elinde mutlaka yiyecekle dönerdi. Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi. Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu.Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık.Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi. Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi... Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı. Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz,onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık. Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık. Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık. Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim. Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum. Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem. Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri. Evlerimiz var, içinde yaşayan yok. Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok. Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar... Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz.. Tahta iskemlelerimizde oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu. Ben kapılarında 'vale'lerin, 'bady'lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir. Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksitini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana. Benim değildir bu kültür. Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder. Nedir bunlar? Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk. Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk. İyi de neden böyle olduk ? Biz mi istemiştik? Yoksa birileri mi böyle istedi?.. 'Her toplum hakettiği gibi yönetilir'derler ya, hakettiği gibi de yaşar diyelim mi?
                                        (Alıntıdır)
                                        90'larda çocuk olmak...

                                        1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 0
                                        • J
                                          jdfnnkehsjwofjep Yasaklı Son düzenleyen:

                                          "şaraba yakınlığımız üzümü sevmemizden değil, biz ezilenlerin yanındayız hepsi bu."

                                          1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                                          • N
                                            Nahl Hazine ve Maliye Bakanlığı Son düzenleyen:

                                            Kim demiş ki "Gökyüzünün altında barış yoktur "!

                                            1 Cevap Son cevap Cevap Alıntı 1
                                            • 1
                                            • 2
                                            • 305
                                            • 306
                                            • 307
                                            • 308
                                            • 309
                                            • 352
                                            • 353
                                            • 307 / 353
                                            • İlk ileti
                                              Son ileti