İİBF, SBF, İKTİSAT, İŞLETME vb. fakülteleri olan Üniversitelerimizi konuşalım :)
-
Arkadaşlar bildiğiniz üzere, TY ailesi olarak yaptığımız çalışmalarla ilgili gözettiğimiz en önemli unsurlardan bir tanesi: Kişilerin üniversite ve meslek belirlemesinde Tercihlerini kolaylaştırmak adına gerekli olan bilgi ve doneleri ortaya koymaktır.
Tam olarak bilmemekle birlikte TY forumda İİBF/SBF gibi fakültelerin bir çoğundan mezun olan arkadaşlarımızın olduğunu tahmin ediyorum. Bu nedenle, bizden sonra bu fakülteleri tercih edecek arkadaşlarımıza avantajlarıyla/dezavantajlarıyla üniversitelerimizden konuşmanın faydası olacağını umuyorum. Ne bekliyorduk, ne ile karşılaştık? Bu fakültelerde İngilizce eğitim veren okullardan mezun olmanın ne gibi artıları ve eksileri var? İktisat eğitimini İktisat Fakültesinde almanın bir avantajı var mı? SBF'ler eskisi kadar bürokrasi atamalarında etkili oluyorlar mı? Gazi Üniversitesinin 2. Öğretimi kaldırarak, kontenjan azaltması eğitim kalitesini arttırdı mı? Kocaeli Üniversitesinin, büyük üniversiteler ile yarışacak seviyede eğitim standartlarını yakalaması nasıl oldu?
Kısaca Sosyal Bilimler Fakülteleri hakkında konuşalım, konuşalım ki bizden sonra gelecek olanlar sonuçlarını bildikleri bir eğitim hayatına başlasın.
-
gelmeyin.
-
@vmy hocam çok kısa ve net olmuş
-
Hangi Üniversite ne kadar avantaj sağlar? Hangi bölümü okumak KPSS'ye daha hakimlik yaratır? Akademisyen kadrosu hangi okulda daha yetkindir? Hesaplamak zor ama bildiğim gerçeklerden bahsedeyim.
Öncelikle ilk temel düşünce mevcut şartlar ve alımlar göz önünde bulundurulacak olursa bu fakültelerden uzak durulabiliyorsa alternatifler değerlendirilmelidir. Özellikle, Hukuk okumak her ne kadar eskisi kadar avantajı kalmamış olsa, İİBF okumaktan beş gömlek daha iyidir ve bir yıl daha beklemekten kimse bir şey kaybetmez.
İkinci olarak her şeye rağmen SBF, İİBF okunacaksa ve sonunda KPSS ile A kadro sınavlara girilecekse ilk etapta YDS'den 70 alınmalıdır, yoksa nereden mezun olduğunun pek bir anlamı olmayacaktır.
Üçüncü olarak KPSS A adına okunulacak en ideal bölümler İktisat ve Maliye bölümleridir, diğer bölümler her şeye sıfırdan başlamaya neden olur.
Son olarak da hangi kurum hangi üniversite öğrencilerine ağırlık vererek alım yapıyor bunun istatistiklerine bakarak hareket etmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Örneğin, Hazine için Hacettepe-Ankara; İç İşleri için Gazi-İstanbul; Üst Kurullar için Odtü-Bilkent gibi.
-
Hocam belkide kamuyu tek yol görmemek gerek , bu bölümlerin özelde ki durumu nasıl bunada bakmalıyız.
-
@aliveli İşe aldıkları hiçbir pozisyonda İİBF içerisinde bölüm ayrımı yapmayan bankaları hariç tutarsak, kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler bölümlerinden hiçbirinin özel sektörün gözünde gram değeri yok. Bu iki bölümden mezunlarının özel sektöre ilk kez girip yükselmesi ciddi emek istiyor ancak elbette 2-3 yıllık deneyimden sonra işletme ya da kamu yönetimi mezunu olmak ya da iyi bir üniversite bitirmek özelde bir fark yaratmamaya başlıyor ve kişisel becerilere dönüyor olay. Ancak ilk işe girişte iktisat ya da işletme bölümlerini bitirimek ya da İstanbul ve Ankara'daki üniversitelerden mezun olmak her daim avantaj oluyor. Son yıllarda ekonomi kötüye gittikçe özeldeki ilk işe girmede yaşanan zorluklar her geçen gün daha çok İİBF mezunu genci devlete yöneltiyor. Özellikle son 2 yılda birçok şirket işe alımları azalttı. Emin olun eğer ülkenin ekonomik durumu 2004-2009 yılları arasındaki gibi olsaydı mezun sayısı artsa bile a grubuna yönelen sayısı şimdiki gibi her geçen yıl katlanarak artmazdı. Eskiden insanlar iş güvencesi için KPSS'ye yönelirdi, şimdi ise daha iyi bir maaş için yöneliyor. Boğaziçi Edebiyat mezunu, Almanca da bilen komşum aylarca iş arayıp pes etti ve şu an formasyon alıyor... ODTÜ Tarih bölümü mezunu tanıdığımı, üniversitesine rağmen sırf bölümü için işe almıyorlardı. Yani her ne kadar İİBF olmasa da sıkıntı yaşayan başka fakülteler de var. Tek çıkış yolu formasyon almak olan Fen Edebiyat fakültelerinin hali ise İİBF'lerden de yaman...
-
İİBF olmayan üniversite kaldı mı? Tek maliyeti içinde derslikleri olan bir bina inşa etmek olan bu fakültelerde işsizlik azalsın diye onlarca yetersiz insana unvan verildi. KPSS ile yüz yüze kalmak zorunda olan İİBF mezunları iyi üniversitelerde okusalar bile her yere açılan bu fakülteler yüzünden bu sınava giren binlerce insanın oluşmasıyla sürekli bir stres yaşıyorlar. Tabi ki fırsat eşitliğini destekliyoruz ama sırf yaptım oldu demek için de her yere üniversite kurup açılması en kolay fakülte olan İİBF açmakla toplumda uzun vadede huzur ve gelişmişlik düzeyini artırmak yerine içi boş diploma sahibi yığınlarla huzursuz işsizler oluşturmaktan başka bir işe yaramayacak bir girişim oldu bu. Neyse ki kontenjanlar düşürülmeye başladı da belki ufak ufak toparlanma sağlanır.
-
Ülkemizin yönetici kadroları ve idari personelinin büyük bir kısmı bu fakültelerden sağlanıyor.Ancak sadece üniversite okumak için yazılabilecek bölümler değiller.Büyük şehirlerde okumak bu bölümler için staj iş ve extra eğitimler için aşırı önem taşıyor.Tabiki bunların yanında sosyal faaliyet içinde.Çünkü bölümler sosyal bilimler üzerine olduğu için öğrencilerin asosyallikten uzak durması ve guncellemelerini sık sık yapmaları gerekiyor.Evet mezun sayısı çok oluyor ancak arasından sıyrılmak için egilimlerinizi önceden planlayıp ona göre 2. Veya 3. Sınıfta hedefler belirlemek gerekiyor.Yoksa bir çok kişinin yaptığı gibi bunu 4. Sınıfta mezuniyetine birlikte yapılması karamsarlığa ve kötü seçimler yapıp hayatının geri kalaninda istemediği şeyler yapmak durumunda bırakabiliyor.
-
@Rawls katılıyorum yerinde bir tespit olmuş
-
Bu başlıkta iibf tercih etmek isteyenler için yol gösterici olacak başlıklardan.
-
Bazı arkadaşlarım keşke öğretmenlik yazsaydın hemen atanırdın diyolar. Ki kedileri 3 4 senedir öğretmenlik yapıyolar.
Ben her şeye rağmen yine olsa yine sbf yazardım. Çok sıkıntı çektim ama sadece rahatlık kısmını düşünenlerin yeri değildir zaten.
-
Sanırım konuşmaktan ziyade neden okuduğumuzu konuşalım? Gerçekten bir mesleğe atanan, atanamayan hepimizin ağzının yandığı fakültelerimiz. Bizi hem çok uğraştırdı hem de beklentilerimizin çok altında kaldı.
-
Bu bölümleri kimse okumasın. Üniversite okumak için bile okunmaz. Lise mezunu olup fabrikaya vasıfsız işçi olsunlar daha iyi.
-
Sevgili arkadaşlar, adaylar...
İlk önce size ben neden ve hangi bölümü seçtiğimi anlatacağım. Sonra ne bulduğumu ve ondan sonra da iş imkanından ve sonrasından bahsedeceğim.Lütfen kulak verin!
Bu konuda benim de söyleyecek birkaç çift lafım var. Hatta daha fazlası var. Ben lisede amaçsız bir şekilde MF bölümü okurken ne yapacağım ne edeceğim ne okumalıyım sorularını kendi kendime soruyordum. Ben ciddi bir kitap kurduyumdur. Liseden beri harıl harıl okurum ama ders konusunda pek iyi değilimdir. Lisedeyken geleceğe dair tek beklentim merak ettiğim şeyleri öğrenebilmekti. Mesela dünya savaşları neden olur, insanlar neden aç, Fransa nasıl kuruldu, AVrupalılar kim, biz kimiz, ekonomi sayfaları neden siyah, enflasyon ne demek, insanlar neden istediklerini alamıyor, portakal üreticikeri neden elinde kalan malları satmıyor da döküyor vb. Bunları anlamak için sosyal bilim okumak gerektiğini biliyordum ama TM den tercih yapacaktım ve orada da en popüler hukuktu. YAni önümde iki seçenek vardı. Ya hukuk okuyacaktım ya da İİBF. Hukuk o zaman çok popülerdi. Ben de hukuku araştırmaya başladım. Annem adliyede görevli biriydi o yüzden mahkemelere de girme şansım oldu ve gözlemledim her yeri. Birkaç ay araştırdıktan sonra benim yapabileceğim bir iş olmadığına inandım arkadaşlar. Bir kere çok sıkıcı. Tabi bu kişiye göre değişir ama mıy mıy bir alan. Bir de hukuka inanmadığım için uzaklaştım. Bu politik bir konu değil. Yani ülkede adalet var yok mevzusu değil. Daha önceden Roma tarihi okuduğum içim Roma hukukundan başlarsanız felsefesine ne demek istediğimi anlarsınız. Her zaman olmasa da büyük bir oranda güçlüye çalışır. Mahkemelerde de buna şaid oldum. Bir kişinin dört beş avukatı oluyordu, yalancı şahitler oluyordu. Bazı hukukçu arkadaşlar bu konuda biraz romantik. Kendileri adaleti sağlayacaklarını düşünüyorlar ama dünyaya bir göz atınca her şeyi farkedersiniz. Hukuku eledim. Elimde doğal olarak İİBF kaldı bir tek. Bu sefer bunu araştırmaya başladım ve karşıma İİBF ve SBF ayrımı çıktı. Bu sefer bunları tek tek araştırdım. İİBF Türkiye'nin her yerinde vardı ama SBF sadece iki taneydi. Hatta birini duymuştum daha önceden: Mülkiye. Bu sefer arasındaki ayrımı araştırmaya başladım. İİBF ve SBF arasında ders konusunda pek fark yoktu ama Mülkiye'de ayriyeten enterdisipliner dersler veriliyordu. Ne demek bu? İktisatçısınız ama sosyoloji, siyasal düşünceler tarihi dersi alıyorsunuz. Bunu fark ettiğimde tam benlik olduğunu anladım. İİBF hemen arka planda kaldı. Gerçekten her konuda bir şeyler öğrenebiliyorsunuz. Tabi bu sizin çabanıza ve zamanınızı nasıl değerlendirdiğinize de bağlı. Hedefi belirledim. Hedef Mülkiye'ydi. Tabi ben buna karar verdiğim zaman hiç iş sahasını düşünmedim ya da mezun olunca ne yapacağımı düşünmedim. Tek amacım her şeyi öğrenemesem de birçok şeyi öğrenmekti. Sınav oldu, bitti ve iyi bir puan aldım. Hatta dereceye girdim. Dereceye girdiğim için de birçok yer oluyordu. ETrafımdaki herkes bir kez daha düşünmemi istedi çünkü seçenekler arasında ODTÜ, Mülkiye ve hukuk fakülteleri vardı.
HANGİ ÜNİVERSİTE HANGİ BÖLÜM?
Aldığım puan sonunda bu sefer bir daha düşünmeye başladım. Hukuku direk sildim zaten çünkü onu okumayacağıma emindim ama hangi bölüme girecektim onu bilmiyordum. Bunu araştırırken bildiğimiz 6 bölümü gördüm tek tek inceledim. Bu 6 bölüm arasında en avantajlı olan iktisat arkadaşlar. Bazıları itiraz edecek belki ama iktisat gerçekten güçlü bir dal diğerlerine göre ve gerçekten vasıflı bir alan. Diğer bölümler yanında sosyal faaliyet gibi kalıyor. ODTÜ kamu mezunu arkadaşlarımla da konuştum. Onlar da kendilerinin vasıfsız bir alan olduğunu söylediler bu sebeplerden dolayı ve ben iktisadı seçmeye karar verdim.
Hangi iktisat? ODTÜ mü Mülkiye mi?
Bu ayrımı yapmam gerekiyordu. Bu sefer de bunun araştırmasını yaptım. ODTÜ gerçekten iyi bir üniversite. Akademik alanda, sosyal bilim alanında Mülkiye'den de iyi olduğunu düşünüyorum. Yabancı dil artısı da var. Gerçekten Mülkiye size bu alanda bir şey vermiyor. Siz kendiniz uğraşıyorsunuz. ODTÜ bu konuda da çok ileride olduğunu gördüm. Ders programlarını karşılaştırmaya başladım. Burada bazı şeyler dikkatimi çekti. ODTÜ daha sayısal ağırlıklı daha ekonometrik bir alan Mülkiye'ye göre. Bu ne demek? Şu demek: ODTÜ özel sektör odaklı bir okul. Hem ileri seviyede yabancı dil hem de ileri seviyede matematik eğitimi veriyor size. Mülkiye ise daha çok sosyal bilimin insan tarafında. Devlet odaklı. Ders programlarında da bu farkı görüyorsunuz. Ben de tercih yapmak zorunda olduğum için kendi ana dilimde okuyup ülke sorunlarını, dünya sorunlarını bu doğrultuda öğrenmeyi istedim ve Mülkiye'yi tercih ettim. Okudum ve mezun oldum. Ve inanın bu konuda hiç pişman değilim. İstediğim her şeyi okuldan aldım. Düşünsel olarak da istediğim yerdeyim. Size bir bakış açısı katıyor. Perspektif veriyor. Daha sayamayacağım birçok şey var. ODTÜ mezunu arkadaşlarla kıyasladığım zaman kendimi yabancı dilde geride görüyorum. Bu fark çok net ama diğer konularda farklıyız. Dediğim gibi orası daha çok piyasaya yönelik bir eğitim veriyor ama Mülkiye'de bir perspektif kazanıyorsunuz. Gelelim iş konusuna...
İŞ
Arkadaşlar bu alanda İİBF, SBF ve Hukuk kıyaslaması yaptığım zaman hukukçuların birkaç adım önde olduğunu söyleyebilirim. Bir kere herkesin bildiği bir gerçek var: ''En kötü avukatsın.'' Bu doğru. Ne kazanırsın nasıl kazanırsın onu bilmem ama bu böyle. Diğer bölümlerde ise bir fark gözükmüyor pratikte. Hepsi aynı ama iktisat okumak sizi birkaç adım öne taşır ve işinizi kolaylaştırır. Diğer bölümlerin özelde bir önemi yok ama ekonomi bilmek değerli. KPSS gerçekten sorunlu bir süreç. Bu kadar insan burada boşuna toplanmıyor. Ciddi emek ve mesai isteyen bir alan. Bazı gerçekleri de atlamamak lazım. Malum konu!
SONUÇ
Eğer gerçekten bu konuları merak ediyor ve bu alanlarda eğitim almak istiyorsanız size yukarıda adresleri verdim. Hayattan beklentinize göre okulları ve bölümleri seçebilirsiniz. Eğer hayatta motivasyonunuz paraysa ODTÜ'de okuyun, özele gidin ama farklı şeyler için koşturuyorsanız, öğrenmek, okumak, dünyadaki her olaya farklı bakmak istiyorsanız ve para tek motivasyonunuz değilse Mülkiye'ye gidin. Bu yazıyı burada kesmem gerekiyor. Şu an vakit problemi yaşıyorum. Yazdıklarımı da tekrar okuma fırsatı bulamayacağım bu yüzden yaptuğım hatalar ve yanlışlar için herkesten özür diliyorum. Herhangi bir sorusu olan olursa her zaman seve seve yardımcı olmak isterim. Son söz olarak diyorum ki idealist değilseniz ya da savaşçı ruhunuz yoksa hiç bulaşmayın.))
Vesselam.