"Ismin zikredilmesine, hekimler ikinci bir ömür adını vermişlerdir."
Bâbür Şah
"Ismin zikredilmesine, hekimler ikinci bir ömür adını vermişlerdir."
Bâbür Şah
"..
Senin yapacağın işi başkalarının başarması, seninse uykuya dalman daha doğru. Öylesine uyu ki, filan nerede bile diyen olmasın.
.."
(Hz Ali'nin, Kufe halkını itaatsizliğe çağıran Musa al Aş'ariye gönderdiği mektuptan)
"Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum."
Hz Ali
Arkadaşlar, bu söz genelde yanlış anlaşılıyor.
Bu , bilgiye sahip birinin kendisine itiraz edenlere açık bir meydan okumasıdır.
"Bir harf bile fazlasını biliyorsan buyur söyle sana kırk yıl kölelik edeyim. Ya da sen artık itiraz etmeyi bırak ve itaat et. "
"Söyle gözü mü yoksa kaşı ,sözü ve dili mi?
Söyle boyu mu yoksa yanağı, saçı ve beli mi?"
Baburname
"Waste no more time arguing about what a good man should be. Be one."
Marcus Aurelius
"..
Ey gaflete düşenler, sizden gaflet eden yok. Ey emri terk edenler, sizden söz alansa Hak!
Ne oldu bana ki sizi Allah'ın emrini bir yana atmış, gidiyor görmedeyim; ondan gayrisine yönelmiş olduğunuzu seyretmedeydim. Sanki hayvanlarsınız, çoban sizi hastalıklarla dolu bir otlağa sürüyor; dertlerle dolu bir
sulağa haydıyor. Hayvanlar da otlatılıp semirtildikçe, başlarına neler geleceğini bilmezler de kendilerine lütfediyorlar, ihsanda bulunuyorlar sanırlar. Günlerini, �yalnız o gün bilirler; işlerini, yalnız otlayıp sulanmak
zannederler."
Hz Ali'nin hutbelerinden
( Allahin yarattıkları içinde en sevmediği iki kişiden )
Birisi de bilgisizlikleri nefsinde toplamış kişidir; bilgisizlerin yollarını azdırır. Yeni çöken, her yanı kaplayan fitne karanlıklarına dalmıştır; uzlaştırmada kör mü kördür. Bilmeyenler, Bilgin adını takarlar ona;
oysa bilgiden haberi bile yoktur. Geceyi sabahlamıştır da azı daha hayırlı olan şeylerin çoğunu toplamıştır.
Sonunda pis, kokmuş suyla karnını şişirir; aşağılık şeyleri toplar, yığar; defîne, hazîne sanır.
İnsanların arasında, kendisinden gayrı kişileri şüpheli şeylerden kurtarmayı iş edinerek hüküm vermeye oturur.
Kendisine, bilinmeyen şeylerden biri sorulsa saçma sapan sözlere başlar; kesin hükmü verir; oysa ki kendisi, şüpheler içindedir de örümcek ağına düşmüş sineğe benzer. Doğru mu hüküm verdi, yanlış mı, kendisi de bilmez. Doğru hüküm vermişse, yanlış olmasın diye korkar; yanlış hüküm vermişse, doğru olmasını umar.
.."
Hz Ali
Pazar günü Türk ve Hind emirlerini hususi daireme çağırarak konuşup danıştık. Şu sözler ortaya atıldı : Bengalilere elçi göndererek bize boyun eğmiş ve taraftar olduklarını öğrendik. Bengal'e gitmek faydasızdır; çünkü oranın civarında askerin işine yarayacak hazine yoktur. Batı tarafındaysa bazı yerler vardır ki , hem yakın hem de hazineleri vardır.
" Malı bol, ahalisi kâfir, yolu yakındır.
Eğer doğu uzaksa burası yakındır."
Bâburnâme'den
" Zaman zaman yanılmakta sakınca yoktur; özellikle de çabuk farkına varıyorsanız"
J. M. Keynes
@yakup-cemil Ankara'dan Çanakkale'ye dönüş de çok güzel oluyor hocam. Tek sıkıntı memleketimin yolları karla kaplanmış durumda